‘Temmuz’ yükselişine hazır olun!
PARA FİNANS/ AYFER ARSLAN Geleneksel yatırım araçlarımızdan biri olan altında fiyat hareketlilikleri devam ediyor. Jeopolitik riskler, enflasyon endişeleri ve faiz oranları altın fiyatlarının seyrinde etkisini sürdürürken, yılın ikinci yarısında altının nasıl bir rota izleyeceği merak konusu. Özellikle son haftalarda altın fiyatlarında gözlenen ileri-geri hareketler yatırımcıların kafasını karıştırmış durumda. Ancak uzmanlara göre altının orta ve uzun vadede önü açık görünüyor. Kısa vadeli hareketlere bakarak sağlıklı karar vermek doğru değil, konuyu daha bütüncül bir yaklaşımla geniş perspektiften bakarak değerlendirmek gerekiyor.
Peki, altının yıl sonuna kadar seyrinde etkili olacak faktörler neler? Yılın ikinci yarısı için altın alınır mı? Altında yatırım alternatifleri neler? Gram altın mı, altın fonu mu almalı? İşte, bütün bu soruları PARA okurları için işin uzmanlarına sorduk. Tabii bu soruların yanıtlarını aramadan önce altının bu yılki genel performansına göz atmakta yarar var. Küresel merkez bankalarının faiz indirimlerine kilitlenen altın piyasası, yurt içinde de dış piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak hareket ediyor. Yılbaşından bugüne kadar yüzde 26 oranında değer kazanan gram altın, 25 Haziran 2024 Salı günü itibariyle serbest piyasada 2 bin 462 liradan alıcı buluyor. Çeyrek altın 4 bin 26 liradan satılırken, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise 16 bin liranın üzerinde. Altının ons fiyatı ise 2 bin 327 dolardan işlem görüyor.
TARİHİ REKOR ALIMLAR
2024 yılında altın fiyatını destekleyen temel faktörlere gelince; jeopolitik gerginlikler, FED'in faiz indirimine yönelik beklentiler ve Merkez bankalarının altın alımlarının öne çıktığını görüyoruz. Altın ve para piyasası uzmanları, yılın geri kalanında da bu temel faktörlerin hala masada olduğunu öngörüyor. Aslında rezerv para özelliği ve jeopolitik riskler birbirini zincirleme tetikleyen ana unsurlar arasında. Çünkü uzmanlara göre, altın rezervleri, bir ülkenin ekonomik ve finansal direncinin kritik bir göstergesi. Genellikle merkez bankaları tarafından döviz rezervlerinin önemli bir parçası olarak tutulan altın, özellikle ekonomik ve jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde, güvenilir bir sığınak olarak görülüyor. Son yıllarda yüksek enflasyonist ortamın yanı sıra Ortadoğu'dan Kafkaslara kadar uzanan coğrafyada artan jeopolitik gerginlikler nedeniyle altın rezervi yönetiminin stratejik önemi arttı. 2022 yılında bin 82 tonla tarihi rekor seviyelere ulaşan merkez bankalarının altın alımları, geçen yıl ise toplamda bin 37 tonla ikinci rekorunu kırmıştı. Son yapılan araştırma ve anketlere bakılırsa, rezerv para olarak altına ilgi devam ediyor.
REZERVLER ARTIYOR
Dünya Altın Konseyi'nin 19 Şubat ile 30 Nisan 2024 tarihleri arasında toplam 70 katılımcıyla gerçekleştirdiği 2024 Merkez Bankası Altın Rezervleri (CBGR) anketine göre, ankete katılan merkez bankalarının yüzde 29'u önümüzdeki 12 ay içerisinde altın rezervlerini artırmayı planlıyor. Ankete katılan merkez bankalarının çoğunluğu, faiz oranı seviyeleri, enflasyon endişeleri ve jeopolitik istikrarsızlık gibi faktörlerin rezerv yönetim kararlarını etkileyen başlıca faktörler olduğunu vurguluyor.
Dünya Altın Konseyi'nin Merkez Bankaları Küresel Başkanı Shaokai Fan da konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şu hususa dikkat çekiyor: "Daha gelişmiş ülkeler, altının küresel rezervlerde daha fazla yer tutacağını ve doların bu rezervlerdeki payının azalacağını düşünüyor." IMF'nin son yaptığı bir araştırmada ise doların küresel döviz rezervleri içindeki payının 2000'deki yüzde 70 seviyesinden 2023 yılında yüzde 55'e düştüğüne işaret ediliyor.
Rota Portföy, Yatırım Danışmanlığı ve Dağıtım Kanalı Departmanı Direktörü Kerem Aksoy da merkez bankası alımları ve jeopolitik risklerin yanı sıra arz talep dengesi açısından etkili olan diğer faktörleri şöyle sıralıyor:
"2024 ilk çeyrek itibarıyla Dünya Altın Konseyi tarafından yayımlanan rapora göre; altın madeni üretimi yüzde 4 artarak 893 ton ile veri serisinin en yüksek ilk çeyrek üretimini kaydetti. Geri dönüşümden elde edilen altın arzı, fiyat artışına bağlı olarak yüzde 12 artarak 351 tona ulaştı. Takı tüketimi yüzde 2 düşüşle 479 ton olurken, takı üretimi yüzde 1 artışla 535 ton oldu. Yatırım talebi ise yüzde 28 azaldı, ancak külçe ve madeni para talebi yüzde 3 artarak 312 tona ulaştı. 2024 ilk çeyrekte Merkez bankaları 290 ton altın alarak resmi rezervlerini arttırdı. Altın ETF'leri (Exchange Traded Funds – Borsa Yatırım Fonları) 114 ton azaldı. Avrupa ve Kuzey Amerika'da çıkışlar görülürken, Asya'da girişler olduğunu gözlemledik. Bar ve madeni para talebi 312 ton ile önceki çeyrekle aynı seviyede kaldı. Teknoloji sektörüne baktığımızda ise altın talebinin yapay zekâ temasının öne çıkmasıyla yüzde 10 arttığını gözlemliyoruz."
Bu durum dünyanın birçok bölgesindeki savaşlarla birlikte ülkelerin altın stoklarını-rezervlerini artırmaları ile de açıklanıyor.
YILIN İKİNCİ YARISINA DİKKAT!
Peki, bütün bu gelişmeler altın fiyatlarına nasıl yansıyacak? Yılın ikinci yarısı için altın alınır mı? Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, yılın ilk yarısında jeopolitik gerilimlerle altın fiyatlarının hem uluslararası hem iç piyasalarda önemli ölçüde destek gördüğünü belirterek, şu öngörülerde bulunuyor: "Özellikle 14 Nisan tarihindeki İsrail-İran gerilimi altın fiyatlarının yükselişini olumlu yönde etkiledi. Yılın ilk yarısında ons altın 2 bin 431 dolar seviyesine kadar yükselmişti. Gram altın da 2 bin 730 lira seviyesine kadar çıkmıştı. Ondan sonra jeopolitik gerilim tarafında biraz azalma, iyimserlik oldu. Diğer yandan; ABD Merkez Bankası Fed'in faiz kararlarında biraz daha indirim beklentileri ötelendi. Altın da buradan bir düşüş trendine girdi. Beklentilerimiz doğrultusunda burada bir sürpriz yok aslında. Hem bu düşüşler hem bu baskılanmalar çok da uzun sürmedi. Yine haziran ayında 2 bin 500 liranın üzerini zorlayan bir gram altın, yine 2 bin 300 dolar seviyesinden uzaklaşmak istemeyen bir ons altın gördük."
ALICI İLE SATICI DENGELENDİ
İstanbul Mücevherciler, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırımtürk de altın fiyatlarının şimdilik tamamen dış piyasalardaki gelişmeler ile bağlantılı bir seyir izlediğine dikkat çekiyor. Onun da gerekçesinin özellikle döviz fiyatlarının sakin olmasından kaynaklandığının altını çizen Yıldırımtürk, şöyle devam ediyor: "Diğer taraftan faizlerin yüksek olması nedeniyle kredi ile veyahut da ipotekli işlem yapmak istemeyen özellikle emlak alıcısı, konut alıcısı veya taşıt alıcısı müşterilerin ellerindeki birikimleri olan altın veya dövizi veya yakınlarından ödünç olarak aldıkları altın veya dövizi satışa yönelmeleri nedeniyle şu anda altın alıcısı ile satıcısı dengelenmiş durumda. Ama fiyatlar da dış piyasalardaki gelişmeler ile şekilleniyor."
Hedef Portföy Fon Yöneticisi İlkay Öztürk de ABD'de enflasyon rakamlarının beklentilere paralel olarak düşmesinin, faiz indirim fiyatlamalarını ve dolayısıyla ons altın fiyatlarını destekleyeceğine inanıyor. Böyle bir senaryoda, ons altın fiyatlarının piyasadaki 2 bin 500-2 bin 650 dolar beklentilerine paralel bir seyir izlemesinin olası göründüğünü söyleyen Öztürk, "Yurtiçinde ise TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'ndeki 37,74 yılsonu kur beklentisi baz alınırsa, gram altının 3 bin lira ve 3 bin 200 lira seviyelerine ulaşması hedeflenebilir" diyor.
UZUN VADEDE KAZANDIRIR
Peki, yılın ikinci yarısında altına yatırım yapmak isteyenlere uzmanların tavsiyeleri neler? Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, bu konuda bir ayrım yapılmasını doğru bulmuyor. "Kimin parası neye yetiyorsa ister gram altın ister Cumhuriyet altınına yatırım yapabilir" diyen Memiş, daha önce sarrafiye grubundaki yüksek işçilik fiyatlarının şu sıralar normalleştiğine işaret ederek yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor: "Hem gram altın hem sarrafiye grubu altınlarda herhangi bir işçilik söz konusu değil. Yatırımcılar gönül rahatlığıyla altınlarını biriktirebilirler. Çünkü altın yatırımı uzun vadede yatırımcısının yüzünü güldürmeye devam edecek. İnsanlar güvenlik gerekçesiyle altınlarını bankada saklamayı tercih ediyor ama bankalarda alım-satım farkı çok yüksek. 70-80 lira makas aralığı var. Bu da doğal olarak vatandaşı yastık altına yönlendiriyor. Bundan sonra altın yolculuğu başlıyor. Bu son uyarımdır. Temmuzda altında yükseliş yolculuğu başlıyor."
YATIRIM YAPMANIN YOLLARI
Hedef Portföy Fon Yöneticisi İlkay Öztürk'ün önerisi ise altın fonu. Öztürk, "Piyasadaki çeşitli altına dayalı ürünlerde oluşan fırsatları daha etkili değerlendirebilmek ve fiziki altının aksine altın fonlarının alım-satımı sırasında fiyat farkı olmaması nedeniyle, altın almak isteyen yatırımcılara altın fonu almalarını öneriyoruz" diyor.
Kerem Aksoy'a göre ise yurtiçindeki bir yatırımcı için altına yatırım yapmanın alternatifleri şöyle:
"-En geleneksel metot ile kuyumcudan altın alımı (fiziki altın alımı)
-Banka hesabından gram altın yatırımı
-Borsa İstanbul'da işlem gören (ALTIN S1) altın sertifikası alımı
-Altına ve madenlere dayalı iş yapan şirket hisselerinin alımı (hem yurtiçi hem yurtdışı şirketler)
-Borsa İstanbul'da işlem gören borsa yatırım fonu alımı (gram/TL bazında)
-Yurtdışı borsalarda işlem gören borsa yatırım fonlarının alımı (ons bazında)
-Altına dayalı vadeli işlem sözleşmelerine yatırım yaparak altın pozisyonu alımı (hem yurtiçi hem de yurtdışı piyasalarda)
-Altına dayalı opsiyon sözleşmelerine yatırım yaparak altın pozisyonu alınabilir."
Aksoy, bu konuda en önemli hususun; yatırımcının kendi bilgi birikimi, risk profili ve getiri beklentisi ölçüsünde ilgili enstrümana danışmanlık hizmeti alarak yatırım yapması olduğunu belirtiyor. Geleneksel altın yatırımından uzaklaştıkça ürünlerin daha sofistike hal aldığını söyleyen Aksoy, özellikle vadeli işlem sözleşmeleri ve opsiyon sözleşmelerinin daha çok profesyonel yatırımcılar tarafından kullanılan varlık grupları olduğunu vurgulayarak yatırımcıların bu tarz enstrümanların riskleri konusunda derinlemesine bilgi sahibi olduktan sonra işlem yapmasını öneriyor.
*******
İslam Memiş/ Altın ve Para Piyasaları Uzmanı:
Yılın son alım fırsatını kaçırmayın!
Ons altın 2 bin 280 dolar seviyesini test ettiğinde gram altın yatırımcısı da yılın son alım fırsatını yakalamış olacak. Özellikle gram altının, 3 bin-3 bin 500 aralığındaki yolculuğuna Temmuz itibariyle başlamasını bekliyorum. Ons altın tarafında 2 bin 600 dolar devamında 3 bin dolar seviyelerinin kapısının açılacağı, gram altın tarafında da yıl sonu öngörüm 3 bin 3 bin 500 lira seviyesi. Yine bu öngörümde herhangi bir değişiklik yok. Temmuz ayında tekrar bir yükseliş trendi başlayacak. Ons altında 2 bin 280 dolar destek seviyesi. Gram altında 2 bin 400 lira seviyesi. Son alım fırsatları, tekrar yukarılara doğru hareketler bekliyorum. Neden? Çünkü jeopolitik gerilimler devam ediyor. Hem Kafkaslar hem Ortadoğu'da tansiyon yüksek. Birinci sebep bu. İkincisi enflasyon merkez bankalarının beklediği kadar düşmüyor. Enflasyonist bir ortamdan geçiyoruz. Enflasyon da altın fiyatlarını destekleyen faktörler arasında yer alıyor. Yine üçüncüsü ise merkez bankalarının faiz indirimleri hala masada duruyor. Yıl sonunda Fed'den 25 baz puanlık faiz indirimi bekliyorum. Burada fed bir söylem değişikliğine gidebilir yılın üçüncü veya son çeyreğinde. Dolayısıyla bütün bunlar birer etken. İçerde ve dışarda altın fiyatlarını olumlu yönde destekler. İçerde de dolar tarafında 40-45 lira bandı ile öngörüm hala devam ediyor. Hem dolar hem ons yükseliyor haliyle 3 bin liranın üzerinde gram altın sürpriz olmayacaktır. Düğün yapacaklar veya altın borcu olanlar bence bu haftayı iyi değerlendirsin. Destek seviyesi olarak 2 bin 280 dolar benim için kritik önemli. Dolayısıyla altın fiyatlarında yılın ikinci yarısında temmuz ayı itibariyle yeni rekorlar bekleyeceğim. Hedef; ons altın tarafında ilk etapta 2 bin 600 dolar. Gram altın tarafında 2 bin 700-2 bin 750 lira. Belki 2 bin 800 lira da görülebilir o tarihlerdeki dolara bakmak lazım. Her ay yeni bir rekor tazeleyen bir altın piyasası bekliyorum.
**Mehmet Ali Yıldırımtürk/İstanbul Mücevherciler, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkan Yardımcısı:
Dış piyasalardaki gelişmeler etkiliyor
Altın piyasasında, uluslararası piyasalardaki faizlerin indirim veya yükseltilmesinden ziyade jeopolitik gerginlikler ve dünyadaki enflasyonun katılığı fiyatlanıyor. O bakımdan fiyatlar bir miktar gerilese de tekrar toparlanabiliyor. Bu yüzden altın fiyatlarında dalgalı seyir devam ediyor. En azından eylül ayına kadar veya ağustos ayına kadar altının bu mevcut dolar ons seviyesini koruyacağı düşüncesindeyim. Ama daha sonra faiz indirimleri diğer ülkelerden de geldiği sürece altının yönü yukarı görünüyor. Geçtiğimiz hafta İsviçre Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası faiz indirdi. Bunlara diğer merkez bankaları da katıldığı zaman altın bundan olumlu etkilenebilir. Diğer yandan jeopolitik gerginlikler fiyatı her an bir miktar yukarı çekebilir. Yani bu dönemde benim beklentim; ons altında 2 bin 450 dolar seviyesi geçilirse sene sonuna kadar 2 bin 700 dolar seviyeleri görülebilir. İçeride de altın fiyatları dolar TL kuruna bağlı olarak bir seyir izleyecek. Dolar kuru muhtemelen 32-33 lira seviyesinde devam edecek ama daha sonra bir miktar mevsimsel etkilerle de yükselebilir diye bekliyoruz. Enflasyon da etkili olacak. Böyle olunca da sene sonu dolar kuru beklentisi; 40-42 lira. Onun çarpan etkisiyle gram altın iç piyasalarda ilk etapta 3 bin lira, daha sonra 3 bin 500 lira, 3 bin 750 liraya kadar yükselebilir.
Kerem Aksoy/Rota Portföy, Yatırım Danışmanlığı ve Dağıtım Kanalı Departmanı Direktörü
Altın için pozitif bir yıl olacak
Yılbaşından bugüne altının getirilerine baktığımızda gram altının yaklaşık yüzde 25, ons altının ise yaklaşık yüzde 13 değer kazandığını görüyoruz. Gram altın ile ons altın arasındaki getiri farkının gram altın fiyatlamasında kullanılan dolar TL kurundan kaynaklandığını göz ardı etmemiz gerekiyor. Altın uluslararası piyasalarda ons bazında fiyatlanan bir emtia olduğundan gram altın fiyatını hesaplarken hem ons altın fiyatının hem dolar TL kurunun hem de 1 ons altının gram karşılığı olan 31,1035 gramın dikkate alındığını belirtmemizde fayda var. Yılbaşından bugüne altın fiyatını destekleyen temel unsurlara baktığımızda; jeopolitik gerginliklerin, FED'in faiz indirimine yönelik beklentilerin, Merkez bankalarının altın alımlarının öne çıktığını görüyoruz. Yılın geri kalanında da bu temel faktörlerin hala masada olduğunu söyleyebiliriz. 2024'ün, güçlü merkez bankası alımları ve perakende talebiyle altın için pozitif bir yıl olmasını bekleyebiliriz. Uluslararası piyasalarda ons altın fiyatların yüksek kalması, geri dönüşüm arzını artırıcı yönde etki yaratma potansiyeline sahipken diğer yandan da mücevher talebini baskılayabilir. Altın madeni arzı, özellikle Kuzey Amerika'daki gelişmelere bağlı olarak rekor seviyeleri görebilir. Küresel belirsizlikler ve merkez bankalarından beklenen faiz indirimleri yatırım talebini artırabilir.
İlkay Öztürk/Hedef Portföy Fon Yöneticisi
Faiz indirimleri altını destekleyecek
Geçmişteki FED faiz indirim döngülerini incelediğimizde, değerli metallerin düşen reel faiz ortamında değer kazandığını görüyoruz. Yılın ikinci yarısında gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirim döngülerine başlaması beklentisi, başta altın olmak üzere değerli metaller için destekleyici bir faktör olabilir. Buna ek olarak, merkez bankalarının altın rezervi alımları ve yurtdışındaki jeopolitik risklerin yüksek seyri, riskten kaçınmak isteyen yatırımcıların altına olan ilgisini yüksek tutmaya devam ediyor. Her ne kadar TL'nin güçlü seyrinin devam etmesi beklense de ons altındaki değerlenme beklentileri, hala portföylerde çeşitlendirme amaçlı altın yatırımlarını destekliyor.
Yurtdışında yıl sonu için ons altın fiyatı beklentilerinin 2 bin 650 dolar seviyelerine kadar ulaştığını görüyoruz. Piyasa fiyatlamalarına paralel olarak, FED faiz indirimlerinin Eylül-Ekim aylarında başlaması durumunda ons altın fiyatının yükselişinin devam etmesi ve piyasa beklentilerine yakınsaması beklenebilir.
ABD'de açıklanan kuvvetli istihdam ve enflasyon rakamları ile Çin Merkez Bankası'nın rezerv alımlarını yavaşlatması sonucunda, mayıs ayında gördüğü 2 bin 450 dolar zirvesinden 2 bin 300 dolar seviyesine kadar gerileyen ons altın fiyatları, yılın ikinci yarısında FED faiz indirimlerini ve jeopolitik gelişmeleri takip edecektir.