BES havuzundan dışarı akış başlıyor

Bireysel emeklilik sisteminde hazırlıkları yapılan iki yeni uygulama aynı tarihte yürürlüğe girdi. 1 Temmuz 2024 tarihi BES için bir mihenk taşı. Aynen devlet katkısının başlaması, OKS’nin yürürlüğe girmesi, 18 yaş altının sisteme dahil olması ve BEFAS gibi.
04.07.2024 13:08 GÜNCELLEME : 04.07.2024 13:08

ZEYNEP CANDAN AKTAŞ/ Ama 1 Temmuz 2024'ün bir farkı var: Aynı anda iki uygulama birden başladı. Kısmi ödeme ve BES birikimlerinin bankalarda teminata kabulü. Her iki uygulama da katılımcıların sistemde daha uzun süre kalmasını hedeflerken, katılımcıların BES yolculuğundaki nakit ihtiyacının giderilmesi ve konut gibi yüklü ödemeler için sistemdeki birikimlerden faydalanılması amaçlanıyor. Diyeceksiniz ki, bireysel emeklilik, adı üstünde emeklilik hedefiyle birikime odaklanıyor, neden sistem dışına para akışına izin verilsin ki?

Kısmi ödeme ile sistem dışına para çıkışına izin veriliyor, çünkü katılımcıların doğal afet, evlilik, konut alımı ve eğitim dönemlerindeki ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanıyor. Geçen yıl yaşanan deprem hepimize çok şey öğretti. Felaket anında birikimlerimizi kullanamayacaksak, ne zaman kullanacağız? Yine ev alımı gibi yüklü ödeme gerektiren ihtiyaçların karşılanması için de BES birikimleri kullanılamayacaksa, hayat boyu kira ödeyip, nasıl birikim yapılacak?

BES birikimleri karşılığında kredi kullanıldığında ise sistem dışına para akışı olmuyor. Birikimler sistem içinde değerlenmeye devam ediyor. Katılımcılar da bir taraftan birikimleri değer kazanırken diğer taraftan kredi çekerek ihtiyaçlarını gideriyor. Sistemdeki haklarını kaybetmiyor. Gelin; bu hafta bu yeni uygulamaların getiri-götürülerine yakından bakalım:

ÖNCE GETİRİLER

Her iki uygulama da, katılımcıyı sistem içinde daha uzun süre tutmak istiyor, değil mi? Katılımcının sistem içinde daha uzun süre kalması kimin yararına? Öncelikle katılımcının yararına. Katılımcı sistemde daha uzun süre kaldığında; sistemdeki haklarından, devlet katkılarından, fonların getirilerinden daha uzun süre faydalanıyor. Daha büyük bir birikime ulaşabiliyor, devlet katkılarını alabiliyor, kesintilerden kurtulduğu gibi bir de kesinti iadesi alabiliyor. Velhasıl, katılımcı sistemde kaldıkça, birikim ve getiri potansiyeli artıyor.

Peki, katılımcının sistemde daha uzun süre kalması başka kimin yararına? Sistemin paydaşlarının ve kamunun yararına. Katılımcılar sistemde daha uzun süre kaldıkça, birikimler artıyor, birikimler arttıkça fonların portföyü üzerinden alınan 'Fon Toplam Gider Kesintisi' rakamları büyüyor ve BES şirketleri ile portföy yönetim şirketlerinin gelirleri artıyor.

Peki, bu işten kamunun yararı ne? Genelde devlet sisteme katkı verdiği için, kamunun zarar ettiği yönünde kamuoyunda bir algı var. Acaba öyle mi? Katılımcıların sistemde uzun süre kalması, kamu açısından farklı yönlerden fayda sağlıyor. Öncelikle, katılımcıların sistemden ayrıldığı zaman, yapılan stopaj kesintileri doğrudan genel bütçeye gelir olarak kaydediliyor. Son dönemde özellikle hisse senedi piyasasındaki yükseliş eğilimi portföyünü iyi yönetebilen katılımcıların, iyi getiriler elde etmesini sağladı. Getirilerin iyileşmesiyle bazı durumlarda katılımcıların alacağı devlet katkıları ödeyeceği stopajları karşılamıyor. Yani katılımcılar sistemde daha uzun süre kaldıkça evet, katılımcıların getirileri artıyor ama aynı anda kamunun da sistemi teşvik etmek için verdiği devlet katkılarını misliyle geri alma potansiyeli de yükseliyor.

Diğer yandan bireysel emeklilik havuzundaki birikimler, para ve sermaye piyasalarının daha istikrarlı hareket etmesine, hisse senedi piyasalarının derinleşmesine olanak sağlıyor. Bu da daha çok şirketlerin halka arzına, firmaların daha düşük maliyetli kaynak bulmasına yol açarak üretim maliyetlerinin düşmesine ve dolaylı yoldan enflasyonun düşüşüne pozitif katkı sağlıyor.

GÖTÜRÜSÜ NE OLABİLİR?

BES birikimleri karşılığı kredi uygulaması ve kısmi ödeme uygulamasının götürüleri neler olabilir: İlk akla gelen her iki uygulamanın da yoğun şekilde kullanımı, özellikle kamunun enflasyonla mücadelesini zorlaştırabilir. Çünkü BES havuzundan çıkışlar ve bankalardan sağlanacak kaynaklarla iç talepte artış yaşanabilir. Diğer yandan, devlet katkılarının da kısmi ödemeye konu olması nedeniyle, kısmi ödeme hakkının yoğun kullanımı, emeklilik hedefiyle katılımcılara sağlanan kamu kaynaklarının da zaman içerisinde tüketime akmasına neden olabilir. Bu da uzun vadede enflasyonla mücadeleye ket vurabilir.

İkinci olarak, emeklilik amacıyla yapılan bir tasarrufun, başka amaçlarla kullanılması, katılımcıların emeklilik dönemine iyi hazırlanamamasına ve düşük gelirli bir yaşlılık dönemi geçirmesine neden olabilir. Mevcut durumda zaten düşük gelirlerle yaşam mücadelesi veren emeklilerin, sistemden beklenen faydayı sağlayamaması gibi bir sonuçla karşılaşılabilir. Bu durumda da BES'ten beklenen toplumsal faydalar hedefine ulaşamamış olur.

Üçüncü olarak da, birikimlerin bankalarda teminat olarak kullanılması uygulamasında, bankaların ve diğer finansal paydaşların uygulamaya destek vermesi gerekiyor. Aksi halde 'uygun maliyetli kredi' amacıyla çıkılan yolda katılımcıların şikayetlerinden başka elimizde bir şey kalmayabilir.

Bu arada şunu da ifade etmekte fayda var. Devlet katkılarının kısmi ödemeye konu olması nedeniyle kamu kaynaklarını korumak adına çok ayrıntılı, teferruatlı bir düzenlemeye gidilmiş. Devlet katkılarının kısmı ödeme kapsamından çıkarılmasıyla, hem mevzuattaki teferruatlardan kurtulmak mümkün olur, hem de kamu kaynakları gerçekten emeklilik amacı dışında kullanılmamış olur, ne dersiniz?

BİZE ULAŞIN