Dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecek

TCMB, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak, politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tuttu. Likidite gelişmelerini yakından izleyen TCMB, sterilizasyon araçlarının gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacağını vurguladı.
04.07.2024 13:02 GÜNCELLEME : 04.07.2024 13:02

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 27 Haziran'daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50'de sabit tuttu. (Bu haber, Para Dergisi'nin 30.06.2024 tarihli sayısına aittir.)

Mart'ta politika faiz oranını yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükselten TCMB, böylece son üç toplantıda politika faizinde değişikliğe gitmemiş oldu. Parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar verildiğinin altını çizen TCMB, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yineledi. Aylık enflasyonun ana eğilimindeki zayıflamanın Mayıs'ta geçici bir kesintiye uğradığına işaret eden TCMB, yakın döneme ilişkin göstergelerin yurtiçi talebin halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşladığını teyit ettiğini vurguladı. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğuna işaret eden TCMB, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunun yakından takip edildiğinin altını çizdi. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini belirten TCMB, "Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecek. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacak. 'Dezenflasyon yılın ikinci yarısında tesis edilecek' ifadelerini kullandı. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının ilave makro ihtiyati adımlarla destekleneceğinin altını çizen TCMB, likidite gelişmelerinin yakından izlendiğini, sterilizasyon araçlarının gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacağını kaydetti.

Öte yandan TCMB, banka maliyetlerini aşağı çekecek ve gerileyen mevduat faizine karşılık bankaların elinin rahatlatacak bir adım atarak, kaldıraç oranına dayalı zorunlu karşılık yükümlülüğü düzenlemesine son verdi.

Bu arada TCMB, daha önce 25 Temmuz ve 22 Ağustos olarak ilan edilen PPK toplantı tarihlerini TCMB Başkan Dr. Fatih Karahan'ın ilgili tarihlerde G20 Maliye Bakanları-Merkez Bankası Başkanları Toplantısı ve Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'na katılacak olması nedeniyle sırasıyla 23 Temmuz ve 20 Ağustos 2024 olarak değiştirdi.

Son olarak şu önemli gelişmeyi de not düşelim; Türkiye, Mali Eylem Görev Gücü'nun (FATF), gri listesinden çıktı. Bu konuda ilk mesaj, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, sosyal medya hesabından yaptığı "Başardık" paylaşımı ile geldi.

SEKTÖREL ENFLASYON BEKLENTİLERİ

TCMB, farklı ekonomik aktörlerin enflasyon beklentilerini "sektörel enflasyon beklentileri" yayını altında birleştirerek kamuoyu ile paylaşmaya başladı. Buna göre, piyasa katılımcıları anketi, iktisadi yönelim anketi ve Türkiye İstatistik Kurumu iş birliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayi firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri derlenerek sektörel enflasyon beklentileri elde edildi. Buna göre, 2024 Haziran'da 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 1.4 puan azalarak yüzde 31.8 seviyesine, hanehalkı için 4.6 puan azalarak yüzde 71.5 seviyesine gerilerken, reel sektör için 0.2 puan artarak yüzde 56.2 seviyesine yükseldi. Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 2.4 puan artarak yüzde 33.5 seviyesinde gerçekleşti.

Bu arada TÜİK, 3 Temmuz'da Haziran ayı enflasyon verisini açıklayacak. Haziran ayı dış ticaret verisi de 3 Temmuz'da Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nce yazılı olarak açıklanacak. TÜİK ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre Türkiye'nin ihracatı Mayıs'ta yüzde 11.3 artışla 24 milyar 66 milyon dolar, ithalatı yüzde 10.4 azalışla 30 milyar 568 milyon dolar olurken, dış ticaret dengesi yüzde 48 azalışla 6.5 milyar dolar açık verdi.

TURİST SAYISINDA ARTIŞ

Şimdi de geçen hafta açıklanan yurtiçi verilere kısaca bir göz atalım. Mayıs'ta Türkiye'yi ziyaret eden yabancı sayısı arttı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre, Mayıs'ta Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yıllık yüzde 14 artarak 5 milyon 130 bin 119 oldu. Ocak-Mayıs döneminde ise Türkiye'yi ziyaret eden yabancı sayısı yüzde 12.5 artışla 15 milyon 784 bin 213 kişiye ulaştı. Ocak-Mart döneminde yurtdışı ikametli vatandaş istatistiklerine göre ise 2 milyon 24 bin 865 Türk vatandaşı Türkiye'yi ziyaret etmişti. Böylece yılın ilk beş ayında toplam ziyaretçi sayısı 17 milyon 809 bin 78'e ulaştı.

Mayıs'ta Türkiye'ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler yüzde 14.4 pay ve 739 bin 17 ziyaretçi ile Rusya Federasyonu, yüzde 14.22 pay ve 729 bin 505 ziyaretçi ile Almanya, yüzde 10.73 pay ve 550 bin 592 ziyaretçi ile İngiltere oldu. Yılın ilk beş ayında Türkiye'ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde 11.7 pay ve 1 milyon 852 bin 435 ziyaretçi ile ilk sırada yer aldı. Almanya'yı yüzde 11.5 pay ve 1 milyon 817 bin 311 ziyaretçi ile Rusya, yüzde 7.66 pay ve 1 milyon 209 bin 591 ziyaretçi ile İngiltere takip etti.

İMALAT SANAYİ KKO YÜZDE 76.2

İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) Haziran'da bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak yüzde 76.2 oldu. TCMB'nin imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 738 iş yeri tarafından iktisadi yönelim anketine verilen yanıtları toplulaştırarak değerlendirdiği sonuçlara göre KKO, bu düzeyi ile son 10 ayın en düşük performansına işaret etti. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO Haziran'da bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 76.3 seviyesinde gerçekleşti. KKO Haziran'da, ara mallarında 0.2 puan artışla yüzde 76.3, yatırım mallarında 1.2 puan azalışla yüzde 75.4 düzeyinde gerçekleşti.

EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ 95.8 OLDU

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ekonomik güven endeksi Haziran'da bir önceki aya göre yüzde 2.5 azalarak 95.8 oldu. Mart 2024'te 100 düzeyinde gerçekleşen endeks, son üç aydır genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliğe işaret eden 100 değerinin altında seyrediyor.

Şimdi de reel kesim güven endeksi sonuçlarına bir bakalım. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE) Haziran'da bir önceki aya göre 1.9 puan azalarak 100.5 seviyesinde gerçekleşti. İktisadi yönelim anketi sonuçlarından derlenen verilere göre mevsimsellikten arındırılmamış RKGE ise, Haziran'da bir önceki aya göre 2.6 puan azalarak 102.8 oldu. Endeks son iki aydır gerilese de iyimserlik eşiği olan 100'ün üzerinde kalarak anketin kapsadığı reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığı görünüme işaret etti.

TCMB geçen hafta finansal hizmetler güven endeksi (FHGE) sonuçlarını da açıkladı. Haziran'da, finansal sektörde faaliyet gösteren 142 kuruluşun yanıtlarından elde edilen sonuçlara göre FHGE Haziran'da bir önceki aya göre 10.8 puan azalışla 149.5 oldu.

İŞ HACMİ-SATIŞLAR BEKLENTİSİ GERİLEDİ

TÜİK verilerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi hizmet sektöründe yüzde 1.5 azalışla 115.4 düzeyinde gerçekleşti. Son üç aylık dönemde hizmetlere olan talep aylık bazda yüzde 0.8 artışla endeksi yukarı yönlü, son üç aylık dönemde iş durumu aylık yüzde 0.3, gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi aylık yüzde 4.8 azalışla endekse aşağı yönlü etki yaptı. Haziran'da bir önceki aya göre perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2.6 azalışla 108.8 oldu. Son üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar ve gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi aylık bazda sırasıyla yüzde 1.4, yüzde 3.2 geriledi. Mevcut mal stok seviyesi ise aylık yüzde 3.4 azalışla stok artışına işaret etti. Güven endeksi inşaat sektöründe ise yüzde 0.5 azalışla 87.9 düzeyinde gerçekleşti.

KONUT FİYATLARI YILLIK YÜZDE 48.4 ARTTI

TCMB verilerine göre, Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan konut fiyat endeksi (KFE) Nisan'da bir önceki aya göre yüzde 2.2 oranında artarak 1.257.7 düzeyinde gerçekleşti. KFE Nisan'da, yıllık yüzde 48.4, aynı dönemde reel olarak yüzde 13.3 azalış gösterdi. Uzun bir süre yıllık enflasyonun üzerinde artış gösteren yıllık KFE'de, enflasyonun altında artış eğilimi son üç aydır devam ediyor. Nisan'da bir önceki aya göre KFE İstanbul'da yüzde 2.1, Ankara'da yüzde 3, İzmir'de yüzde 1.9 artarken, yıllık bazda ise İstanbul'da yüzde 37.6, Ankara'da yüzde 58.9 ve İzmir'de yüzde 45.1 artış yaşandı. Nisan'da yeni konutlar fiyat endeksi isi yıllık yüzde 51 artışla 1.393.3 değerini aldı.

Söz konuttan açılmışken, kira zammında yüzde 25'lik artış sınırı 1 Temmuz'da sona eriyor. İşyerlerinde olduğu gibi konut kira artışında üst sınır 12 aylık ortalama TÜFE değişim oranına göre hesaplanacak.

YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM HIZLANDIRILACAK

12 Kalkınma Planı'nın odağında yer alan yeşil ve dijital dönüşüm çalışmaları hızlandırılacak. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı sonrasında yapılan yazılı açıklamada ikiz dönüşümü sağlamak amacıyla yeni sanayi politikalarının hayata geçirildiği vurgulanarak, nitelikli yatırımlara ve yüksek teknoloji ürün ihracatına sağlanan desteklerle katma değerli üretimin ve verimliliğin artırılmasının sürdürüleceği kaydedildi. Yapılan açıklamaya göre EKK'da ele alınan başlıca konular şöyle:

Uluslararası rekabet gücünün korunması ve güçlendirilmesi amacıyla kurulacak Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında sanayide yeşil dönüşümü gerçekleştirmeye yönelik yürütülen çalışmalar istişare edildi. Katma değeri yüksek, ihracat potansiyelimizi artıracak ve cari işlemler dengesinde sürdürebilir iyileşmeyi sağlayacak yatırımlara yönelik olarak yeniden yapılandırılan Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri'nde (YTAK), süreçlerin hızlandırılması kararlaştırıldı.

İstihdam teşviklerine yönelik etki analizi çalışması Kurul üyeleriyle paylaşıldı Önümüzdeki dönemde teşviklerin gözden geçirilerek sistemin etkinliğinin artırılmasına yönelik atılması gereken adımlar ele alındı.

TCMB öncülüğünde yürütülen "Dijital Türk Lirası Projesi" ile bankalara verilmesi öngörülen "Toplumsal Yatırım Notu" çalışmalarında gelinen son durum gözden geçirildi.

TÜRKİYE'NİN SANAYİ DEVLERİ BELLİ OLDU

Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması'nın 2023 yılı sonuçları belli oldu. 1968'den bu yana İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan İSO 500 araştırmasına göre, İSO 500'de üretimden satışlar 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 42.1 artarak 4 trilyon 485 milyar liradan 6 trilyon 375 milyar liraya çıktı. Üretimden satışlarda en büyük kuruluş 484 milyar liralık satışlarıyla Tüpraş oldu. Tüpraş'ı 238 milyar liralık üretimden satışlarıyla Ford Otomotiv takip ederken, üçüncü sırada yaklaşık 227 milyar liralık üretimden satışlarıyla Star Rafineri yer aldı. İSO 500'ün ilk 10'unda yer alan şirketlerde 2022 yılına göre iki değişiklik oldu. 2022'de ilk 10'da yer almayan Mercedes-Benz ve Gramaltın Kıymetli Madenler ilk 10'a yükseldi.

İSO 500 sonuçlarını kamuoyu ile paylaşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 2022'de yüzde 119 olan üretimden satışlardaki büyümenin 2023'te yüzde 42.1'e gerilemesinin nedenlerini yavaşlayan küresel talep, 6 Şubat'ta ardı ardına yaşanan deprem felaketleri ve seçimler sonrasında ekonomi politikalarında yaşanan değişim olarak ifade etti. Zorlu küresel rekabet koşullarının etkisiyle İSO 500'ün ihracatının 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2.9 düşüş ile 95.1 milyar dolara gerilediğini kaydeden Bahçıvan, "2023'te zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen ülkemizin ihracatı binde 5 artarak 255.4 milyar dolara ulaşmıştı. Aynı yılda Türkiye sanayi ihracatı ise binde 2 düşüşle 245.6 milyar dolara gerilemişti. 2023'te İSO 500 ve genel olarak Türkiye sanayi sektörü, ihracat pazarlarındaki durgunluktan olumsuz etkilendi" diye konuştu.

2023'te İSO 500'ün satışlarının yanı sıra karlılıkları da zayıf kaldı. 2023'te İSO 500'ün faaliyet karı yüzde 39.7 artarak 937 milyar liraya çıktı. Buna karşılık faaliyet karlılığı oranı, 0.3 puan düşüşle yüzde 12.5'e geriledi. İSO 500 kuruluşlarının bir diğer karlılık göstergesi olan faiz, amortisman ve vergi öncesi karı yüzde 45.5 artışla 1 trilyon 175 milyar liraya yükseldi. Aynı yılda FAVÖK karlılığı oranı 0.3 puan artışla yüzde 15.7'ye çıktı. Son olarak, İSO 500'deki vergi öncesi kar ve zarar toplamı yüzde 32.9 artarak 645 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 0.7 puan düşüşle yüzde 8.6'ya indi. Tüm kar büyüklüklerindeki artışlar, 2023 yılı enflasyonunun altında kalırken, bu da reel olarak gerilemeye işaret etti.

Ayşe ÖZDEN / A&T Bank Baş Ekonomisti

"Faiz indirimi Kasım, Aralık'ta olabilir"

2024'ün ilk yarısında talep ve beklenti kanalıyla manşet enflasyon görünümündeki riskler yüksek kalmaya devam etti. Bu sebeple TCMB de, yüksek enflasyon, halen güçlü olan iç talep ve riskler nedeniyle para politikasını sıkı tutmaya devam edeceğinin altını tekrar tekrar çizmekte. Türkiye ekonomisi 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5.7 büyüdü ve son açıklanan enflasyon verisine göre de yüzde 75 enflasyon ile zirve noktasını görüldü. Güçlü büyüme ve yüksek enflasyona sahip Türkiye ekonomisi, küresel ekonomilerde faiz indirimine başlayan diğer ülkelerle aynı şartlara sahip değil. Enflasyon ve özellikle de enflasyon beklentilerinde kayda değer bir iyileşme olmadan TCMB'nin sıkı duruşunda bir değişikliğe gitmeyeceğini ve olası bir faiz indiriminin Ekim'de enflasyonun yüzde 45'li seviyelere geriledikten sonra sınırlı bir miktarda Kasım ve Aralık'ta olabileceğini düşünüyorum. Enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikasının gecikmeli etkilerini ekonomik aktivite ve iç talep üzerinde belirgin bir yavaşlama ile yılın ikinci yarısında göreceğimizi tahmin ediyorum. Yılın ikinci yarısında hem artan sermaye girişleri hem de Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında devam eden çözülmelerle birlikte TCMB rezerv birikiminin artarak devam etmesini bekliyorum.

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

"Uyumlu, açık ve net bir karar metni"

TCMB, Haziran'da politika faiz oranını yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Piyasanın beklentisi de politika faizinin sabit tutulması yönündeydi. Sürpriz bir karar değil. TCMB, karar metninin ilk paragrafında her zaman olduğu gibi aylık enflasyon seyrinden bahsetti. Mayıs ayı enflasyonunun Nisan ayı enflasyonu ile kıyasladığında zayıflama etkilerinin kesintiye uğradığını ifade etti. Doğalgaz fiyatlarındaki baz etkisi Mayıs ayı enflasyonunu yukarı iten etkenlerden biri oldu. TCMB, Mayıs ayındaki enflasyon verisi etkilerini geçici olarak tanımladı. Karar metninde iç tüketimdeki yumuşamanın kendini hissettirdiği ancak yeterli olmadığı belirtildi. 'Yurtiçi talep enflasyonist düzeyde' ifadesi korundu. En önemli vurgulardan biri ise sıkı para politikasının devamlılığı konusundaki paragrafın korunması oldu. Bu ay parasal aktarım mekanizması fonksiyonlarında bir değişim yapılmadı. Ancak parasal aktarım mekanizmasında gerekli olması halinde tedbir alınacağı ifade edildi. TCMB, geçtiğimiz aylarda da olduğu gibi piyasa gerçekleşmeleriyle uyumlu, açık ve net bir karar metni sundu. Karar sonrası piyasa reaksiyonu nereyse sabit kaldı.

Doç. Dr, Atılım MURAT / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi

"TCMB, faiz artırımlarını bitirdim mesajı verdi"

TCMB, faiz kararı sonrasında yayımladığı politika metninde kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının makro ihtiyati politikalarla destekleneceğine dikkat çekti. TCMB'nin son üç karar metninde yer alan bu ifade, 'faiz artırımlarını bitirdim, olağanüstü gelişmeler olursa makro ihtiyati tedbirlerle devam edeceğim mesajı. TCMB karar metninde, hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılığa vurgu yaptı. Hizmet enflasyonu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da sorunu. TCMB iç talebin hala güçlü olduğuna işaret ediyor. Bunu zaten kredi kartı harcamalarında görüyoruz. Geçen ay olduğu gibi şahin bir metin. Mevduat faizlerinde farklı vadelerde son bir haftada 4-5 puanlık düşüşler var. TCMB'nin bu gelişmelerden memnun olacağını düşünmüyorum. 'Sterilizasyon araçları, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacaktır' ifadesi zaten karar metninde var. TCMB'den, bu konuda müdahale gelebilir. Güven endekslerindeki düşüşte, son birkaç haftadır ayrıntıları kamuoyuna sızan vergi paketinin ve asgari ücrete ara zam, emekliye refah payı artışı olmayacağı haberlerinin de etkisi var. 3 Haziran'da enflasyon verisi açıklanacak. Piyasa beklentisi TÜFE'nin aylık yüzde 2.5 artacağı şeklinde. Benim beklentim de bu şekilde. Temmuz ve Ağustos ayında enflasyonda düşüşlere bakacağız.

BİZE ULAŞIN