Mayıs ayında bütçe fazla verdi

Vergi gelirlerindeki artışın etkisiyle merkezi yönetim bütçesi altı ay aranın ardından Mayıs’ta 219.4 milyar lira fazla verdi. Mayıs’ta vergi gelirleri yüzde 77.1 artışla 898.4 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Faiz dışı denge ise Mayıs’ta 330.1 milyar lira fazla verdi.
27.06.2024 11:31 GÜNCELLEME : 27.06.2024 11:31

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Bütçe, vergi gelirlerindeki artışın etkisiyle, altı ay sonra fazla verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre bütçe gelirleri yıllık yüzde 83.3 artışla 1 trilyon 7 milyar lira, bütçe giderleri yüzde 83 artışla 787.7 milyar lira olurken, bütçe 219.4 milyar lira fazla verdi. Bütçe, en son Kasım 2023'te 75.6 milyar lira fazla vermişti. Mayıs'ta faiz hariç giderler yüzde 106.6 artışla 677.1 milyar lira, faiz giderleri yüzde 7.7 artışla 110.6 milyar lira oldu. Mayıs'ta faiz dışı denge ise 330.1 milyar lira fazla verdi. Vergi gelirlerinin yüzde 77.1 artışla 898.4 milyar lira düzeyinde gerçekleştiği Mayıs'ta, gelir vergisi yüzde 135 artışla 113.3 milyar lira, kurumlar vergisi yüzde 58 artışla 403.9 milyar lira, özel tüketim vergisi yüzde 86.3 artışla 116.3 milyar lira, dahilde alınan katma değer vergisi yüzde 108.3 artışla 61.6 milyar lira oldu. Yılın ilk beş ayında bütçe gelirleri yüzde 101 artışla 3.2 trilyon lira, bütçe giderleri yüzde 97.9 artışla 3.7 trilyon lira düzeyinde gerçekleşirken, bütçe 471.9 milyar lira açık verdi.

TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ 78.3 OLDU

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi Haziran'da, bir önceki aya göre yüzde 2.7 azalarak 78.3 düzeyinde gerçekleşti. Endeksin alt kırılımlarına bakıldığında Haziran'da bir önceki aya göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 2.2 azalışla 63.8'e, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 4.4 azalışla 79.2'ye geriledi. Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 2.8 azalışla 76.1, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 1.6 azalışla 94 değerini aldı.

SPG, AB ORTALAMASININ ALTINDA

TÜİK geçen hafta Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) hesaplamalarını doğrudan kullanarak oluşturulan 2023 yılı satın alma gücü paritesi (SGP) geçici sonuçları ve 2023 SGP hanehalkı nihai tüketim harcamaları sonuçlarını da açıkladı. Ayrıntılı olarak tanımlanmış standart bir mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranı olarak tanımlanan SGP sonuçlarına göre, Türkiye'nin kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) endeks değeri 73 oldu ve bu düzeyi ile 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ortalaması olan 100'ün yüzde 27 altında kaldı. Karşılaştırmalarda, 27 AB üyesi ülke, üç Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), beş aday ülke (Türkiye, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk) ve bir potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) kapsandı. Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında SGP'ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 239 ile Lüksemburg, en düşük ülkeler ise 35 ile Arnavutluk ve Bosna-Hersek oldu. Kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg AB ortalamasının yüzde 139 üzerinde, Arnavutluk ve Bosna-Hersek ise yüzde 65 altında değere sahip oldu.

TÜKETİM MAL VE HİZMETLERİNDE EN UCUZLARDAN

Tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan eğitim, sağlık vb. hizmetleri de kapsayan ve tüketicilerin göreli refah düzeyinin karşılaştırılmasında kullanılan kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 27 Avrupa Birliği ülkesi ortalaması 100 iken, Türkiye için 86 oldu ve AB ortalamasının yüzde 14 altında kaldı. Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında kişi başına fiili bireysel tüketim değeri en yüksek ülke 138 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 42 ile Arnavutluk oldu. Ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesi olan fiyat düzeyi endeksi, 100'den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre "pahalı", 100'den küçük ise "ucuz" olarak ifade ediliyor. Türkiye'nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi, 2023 yılı geçici sonuçlarına göre 38 oldu. Bu değer, AB ülkeleri genelinde 100 euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye'de 38 euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabileceğini gösterdi. SGP hanehalkı nihai tüketim harcamaları sonuçlarına göre Türkiye'nin tüketim mal ve hizmetleri fiyat düzeyi endeksi 42 oldu. Bu değer, AB ülkesi genelinde 100 euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin, Türkiye'de 42 euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabileceğini gösterdi. 36 ülke arasında tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi en yüksek ülke 174 ile İsviçre, en düşük ülke ise 42 ile Türkiye oldu.

REFORM PAKETİ TBMM'YE SUNULACAK

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan reform paketinin ayrıntıları netleşmeye devam ediyor. TBMM'ye sunulması planlanan pakette, vergi adaletinin güçlendirilmesi, sermayeye yönelik vergi uygulamaları getirilmesi ve doğrudan vergilerin payının artırılması için düzenlemeler yer alıyor. Reform paketiyle daha çok uluslu şirketlere asgari kurumlar vergisi uygulamasının devreye alınması, doğrudan vergilerin payını artırmak için yerel asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisi modelinin getirilmesi bekleniyor. Açıklamalara göre Türkiye'nin büyük yatırımlarından elde edilen kazançlara da artırımlı kurumlar vergisi uygulanacak.

VERGİ KAYIPLARI ÖNLENECEK

Bu arada Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi incelemeleri ve saha denetimleriyle sürdürdüğü kayıt dışılıkla mücadele faaliyetlerini, yasal düzenlemelerle güçlendirmek amacıyla vergi paketi hazırladı. Yapılan açıklamalara göre, özellikle hizmet işletmelerinde yapılan günlük hasılat tespitlerinden hareketle yıllık hasılatlar kontrol edilecek. Gelir ve kurumlar vergisinde tevkifat kapsamı genişletilecek. Kayıt dışılığın yaygın görüldüğü sektörlerde gelir ve kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapılabilmesi için Cumhurbaşkanı'na yetki verilecek. Özellikle hizmet sektöründe ve elektronik ticaret platformları aracılığıyla faaliyette bulunan işletmelerde yapılan ödemelerden tevkifat yapılacak. Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları artırılacak. Başkasının banka hesaplarını kullananlara ve hesaplarını kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilecek. POS cihazını başka mükelleflere kullandıran ve başkasına ait POS cihazını kullananlara her bir tespit için ağırlaştırılmış özel usulsüzlük cezası verilecek. Meskenlerini kiraya verenlerin bu bedeli elden alması önlenecek.

Prof. Dr. Ersan ÖZ / Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Kamuda tasarruf tedbirleri tavizsiz sürdürülmeli"

Mayıs'ta 219.4 milyar lira fazla veren merkezi yönetim bütçesi, Kasım'dan bu yana ilk kez fazlaya döndü. Merkezi yönetim bütçe giderlerinin 787.7 milyar lira olduğu Mayıs'ta personel giderleri yıllık yüzde 133.6 artarak 204 milyar 32 milyon lira olarak gerçekleşti. Cari transferler ise yüzde 106.3 yükselerek 310.8 milyar lirayı aştı. Mayıs'ta cari transferler en yüksek kalem olurken, bunu personel giderleri ve sosyal güvenlik kurumu devlet primi takip etti. Bütçede 110.6 milyar lira ile faiz harcamaları da yüksek seviyede gerçekleşti. Ekonomi yönetimi kamuda tasarrufa ilişkin tedbirleri içeren paketi 13 Mayıs'ta açıklamış, ardından paket 17 Mayıs tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Pakette yer alan fiyat istikrarı, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşüm gibi tedbirlerin kapsamına giren kalemlerin bütçe üzerindeki etkisini görmek için henüz erken olsa da pakette bulunan görevlendirme giderleri, bina alım ve taşıt kiralama giderlerinde Mayıs'ta azalma görülüyor. Ancak bütçede giderlerin halen yüksek seyri devam ediyor. Bu kapsamda kamu harcamalarının etkin şekilde yönetilerek tasarruf tedbirlerinin tavizsiz sürdürülmesi uygulanan ekonomik programı güçlendirmesi bakımından kritik öneme sahip.

Dr. Cahit SÖNMEZ / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi

"Tüketici güveninin gerilemesi sıkı para politikasının sonucu"

Makroekonomik perspektiften değerlendirmek gerekirse bütçe açığının ve kamu borçlanma gereğinin makul seviyelerde gerçekleşmesi enflasyonla mücadele sürecinde hayati önem taşıyor. Özellikle geçen sene deprem nedeniyle yükselen açık yeniden normalleşmeye başladı. Yakın zamanda kapsamlı vergi düzenlemesi ile vergi geliri kompozisyonunda doğrudan verginin payı artırılabilir ve vergi gelirleri etkin toplanabilirse daha kalıcı çözüm üretilmiş olur. Tasarruf tedbirlerinin etkisi taviz verilmeden devam ettirilirse gecikmeli olarak bütçe performansına olumlu yansıyabilecektir. Tüketici güven endeksinde Haziran'da doğal diyebileceğimiz bir gerileme oldu. TCMB'nin parasal sıkılaştırmadaki amaçlarından birisi de özel tüketimlerin baskılanması. Hane halkı önümüzdeki 12 ayda dayanıklı tüketim malları tüketme eğiliminde olmadıklarını beyan etmişler. Bu da TCMB'nin enflasyon beklentilerini kısmen çıpalamaya başladığını gösteriyor. Tüketici güven endeksleri büyümenin bir öncü göstergesi olduğu için önümüzdeki çeyreklerde büyüme hızının momentum kaybedeceğinin sinyallerini bu endeksten almaya başladığımızı da vurgulayabiliriz. TÜİK verilerine göre satın alma gücü paritesi AB ortalamasının altında kaldı. Bu gösterge farklı para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen bir değişim oranı olduğundan Türkiye'de harcamaların gerilediğini ve aynı zamanda satın alınan mal ve hizmet hacminde daralma olduğunu görüyoruz.

BİZE ULAŞIN