İngiltere Merkez Bankası faizleri sabit tuttu

BoE haziran toplantısında faiz oranlarında değişme gitmedi. Ancak enflasyondaki iyileşme eğilimi ve mayıs ayı TÜFE rakamları önümüzdeki aylarda BoE’ye yönelik faiz indirim beklentilerini destekledi. BoE’nin ağustos ayındaki toplantısında ilk faiz indirimine gideceğini ve devam eden süreçte veri odaklı bir yaklaşımla kademeli bir faiz indirim döngüsü içerisine gireceğini değerlendiriyoruz…
28.06.2024 12:27 GÜNCELLEME : 28.06.2024 12:27

ONURCAN BAL/ Geçen hafta perşembe günkü toplantısında İngiltere Merkez Bankası (BoE) piyasadaki genel beklentilerle uyumlu olarak faiz oranlarında değişime gitmedi ve politika faizini yüzde 5,25 olarak korudu. BoE açıklamasında, iş gücü piyasasının gevşediği ancak hala sıkı olduğu belirtildi. (Bu yazı, Para Dergisi'nin 23.06.2024 tarihli sayısına aittir) Hizmet enflasyonu ve temel mallarda zayıflama konusunda iyi haberler olduğu kaydedildi. Komite üyeleri üst üste ikinci toplantıda değişiklik yapılmaması yönünde 7-2 oy kullanırken, Swati Dhingra ve Dave Ramsden faiz indirimini destekledi. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, tutanaklarla birlikte yayınlanan yorumlarında enflasyonun yüzde 2'ye düşmesinin "iyi haber" olduğunu belirterek, "Enflasyonun düşük kalacağından emin olmamız gerekiyor ve bu nedenle faiz oranlarını şimdilik yüzde 5,25'te tutmaya karar verdik" dedi. BoE faiz kararından bir gün önce açıklanan İngiltere'deki mayıs ayı TÜFE rakamı aylık bazda yüzde 0,3 oranında artış kaydetti ve yıllık TÜFE yüzde 2,3 seviyesinden BoE'nin hedef seviyesi olan yüzde 2,0 seviyesine geriledi. Böylece yaklaşık üç yılın ardından enflasyonda yüzde 2'lik hedefe ulaşılmış oldu. Aynı dönemde çekirdek enflasyon yüzde 3,5'e gerileyerek piyasa beklentileri doğrultusunda gerçekleşti. Nisan ayında ülkede çekirdek enflasyon yüzde 3,9 olarak kaydedilmişti. Aynı dönemde hizmet enflasyonu yüzde 5,7 olarak kaydedildi. Bir önceki ayda bu oran yüzde 5,9 seviyesindeydi. Temmuz 2021'den beri ilk kez enflasyon BoE'nin resmi enflasyon hedefiyle aynı seviyede kayıtlara geçmesine karşın enflasyonda düşüşün kalıcılığı konusunda güvenin oluşması ve ücret artışları ile hizmet enflasyonun yukarı yönlü risk oluşturması nedeniyle BoE haziran toplantısında faiz oranlarında değişme gitmedi. Ancak enflasyondaki iyileşme eğilimi ve mayıs ayı TÜFE rakamları önümüzdeki aylarda BoE'ye yönelik faiz indirim beklentilerini destekledi. Daha önceki yazılarımızda da paylaştığımız üzere BoE'nin ağustos ayındaki toplantısında ilk faiz indirimine gideceğini ve devam eden süreçte veri odaklı bir yaklaşımla kademeli bir faiz indirim döngüsü içerisine gireceğini değerlendiriyoruz.

FED FAİZDE "TEMKİNLİ DURUŞ"UNU SÜRDÜRÜYOR

Geçen hafta içerisinde Fed üyelerinin açıklamaları piyasaların yakın takibinde yer aldı. Cleveland Fed Bankası Başkanı Loretta Mester, daha yumuşak enflasyona işaret eden son verileri memnuniyet verici olarak nitelendirirken faizleri düşürmeyi düşünmeden önce birkaç ay daha iyi veri görmek istediğini ifade etti. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, Fed'in bu yıl bir kez faiz oranlarını düşüreceğini ve bunun için Aralık ayına kadar beklemenin makul bir tahmin olduğunu söyledi. Kashkari, enflasyonun yüzde 2'ye dönüş yolunda olduğuna dair ikna edici daha fazla kanıt görmeleri gerektiğini vurguladı. Fed Guvernörü Adriana Kugler, ekonomik koşulların öngördüğü gibi gelişmesi halinde Fed'in faiz oranlarını bu yılın ilerleyen zamanlarında düşürmesinin uygun olacağını belirtti. St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem verilerin bir indirimi desteklemesinin çeyrekler alabileceğini ve faiz için hedef aralığında bir indirimin uygun olduğundan emin olmadan önce olumlu bir enflasyon, ılımlı talep ve genişleyen arz dönemini gözlemlemesi gerektiğini ifade etti. New York Fed Başkanı John Williams faiz indiriminin zamanlaması için belirli bir zaman çerçevesi sunmaktan kaçınırken, ekonomik verilerin ileriye dönük politika yolundaki önemli rolünün altını çizdi. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee enflasyonun Mayıs'ta olduğu gibi düşmeye devam etmesi halinde politika yapıcıların faiz oranlarını düşürebileceklerini söylerken, Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin faiz oranlarını düşürmeden önce enflasyonun gidişatının daha fazla netlik kazanmasına ihtiyaç duyduğunu belirtti. Toparlayacak olursak, Fed yetkilileri genel olarak temkinli yaklaşımlarını sürdürürken, faiz indirimine gitmeden önce enflasyonun düştüğüne dair daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu vurgulamaya devam etti.

Hatırlanacağı üzere 12 Haziran'da sona eren Fed toplantısı sonrasında yayınlanan projeksiyonlarda 4 üyenin bu yıl faiz indirimi beklemediği, 7 üyenin bir indirim, 8 üyenin 2 indirim beklediği ve buna bağlı olarak medyan beklentinin 1 faiz indirimi yönünde şekillendiği takip edilmişti. Ancak Fed Başkanı Jerome Powell yeni tahminlerin muhafazakâr bir yaklaşımı temsil ettiğini vurgulayarak kapıyı daha fazla faiz indirimi için açık tutması ve ABD'de mayıs ayı enflasyon rakamlarının beklentilerden daha olumlu gelmesi piyasalarda Fed'in bu yıl iki faiz indirimine gideceğine dair beklentileri ve küresel risk iştahını desteklediği görülüyor. Mevcut durumda para piyasalarında Fed'in temmuzda faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 10, eylül veya kasım ayında faiz indirimine gitmesi ise %90 ihtimalle fiyatlanıyor. Piyasalar eylül ya da kasım ayında 25 baz puanlık bir faiz indiriminin ardından aralık ayında da ikinci bir faiz indirimini %85 olasılıkla fiyatlıyor.

TCMB'DEN FAİZ DEĞİŞİKLİĞİ BEKLENMİYOR

Yeni haftada 27 Haziran Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplantısı ve faiz karar piyasaların takibinde olacaktır. Mart ayı toplantısında enflasyon görünümündeki bozulma ve iç talepteki güçlü seyre bağlı olarak 500 baz puan faiz artırımına giden TCMB, nisan ve mayıs toplantılarında parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkilerine atıfta bulunarak faizlerde bir değişime gitmemişti. TCMB'nin parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkilerini gözlemleme eğiliminde olması ve haziran/temmuz aylarında enflasyonda baz etkisiyle düşüşün başlayacak olması nedeniyle haziran toplantısında da faiz oranlarında değişime gitmeyeceğini düşünüyoruz. Enflasyonda baz etkisinin hissedileceği haziran ve temmuz verilerinin ardından talepte beklenen soğumanın gerçekleşmemesi ve dezenflasyon sürecinin beklentilerden daha zayıf seyretmesi halinde, ilerleyen aylarda ek sıkılaşma beklentileri tekrar artış kaydedebilir. Bu nedenle önümüzdeki aylarda açıklanacak enflasyon rakamları ve iç talepteki genel görünüm yakından takip edilecektir. Piyasadaki genel beklentiler de bu toplantıda politika faizinin %50,0 olarak korunacağı yönünde şekilleniyor. TCMB'nin enflasyonla mücadelede kararlılık vurgusunu, gerekmesi halinde ek sıkılaşmaya gidilebileceği söylemini ve sterilizasyon adımlarının devam edeceğine ilişkin yönlendirmelerini haziran toplantısında da korumasını bekliyoruz.

TCMB toplantısının yanında 28 Haziran'da gerçekleşmesi beklenen FATF toplantısı ve Türkiye'nin bu toplantıda gri listeden çıkarılıp çıkarılmayacağı piyasaların odağında yer alacaktır. Eğer Türkiye gri listeden çıkarılacak olursa bu durum TL varlıklar açısından pozitif bir katalizör olarak izlenebilir. Aksi bir durumda yani Türkiye'nin gri listede kalmaya devam etmesi ise kısa vadede TL varlıklar üzerinde bir miktar baskı oluşturabilir. Gri liste kararının geride kalmasının ardından yurt içinde dikkatler 19 Temmuz'da yapılması beklenen Moody's'in Türkiye'ye yönelik kredi derecelendirmesine çevrilecektir. S&P ve Fitch kredi kuruluşlarından son dönemde gelen not artırımlarının ardından Moody's'den de not artırımı beklenirken, notlandırma açısından diğer kredi kuruluşlarının gerisinde kalan Moody's'den iki kademe not artışı gelecek olursa TL varlıklar açısından pozitif bir katalizör olabilir.

BIST-100'DE POZİTİF HAVA KORUNDU

Kurban Bayramı'ndan önceki haftada önemli bir destek konumunda bulunan 50 günlük basit hareketli ortalaması ile 10.000 bölgesinden destek bulan BIST-100 Endeksi'nde haftanın ikinci yarısından itibaren toparlanma çabasının güç kazandığı takip edildi. Geçen hafta bayram nedeniyle haftanın ilk yarısında işlem görmeyen BIST-100 Endeksi tatil dönüşü perşembe gününe güçlü bir başlangıç yaptı. Perşembe günü genele yayılan alımların ardından cuma günü dalgalı ve kararsız bir seyrin öne çıktığı BIST-100 Endeksi tatil nedeniyle kısalan haftayı yüzde 2,87 oranında yükselişle 10.771 puandan tamamladı. Son dönemde etkili olan alımlarla yeniden 10.500 üzerinde kapanışların kaydedildiği ve teknik görünümün iyileşme kaydettiği endekste kısa vadede 10.700 üzerinde tutunma korunabilirse 10.810 ve 10.875 seviyeleri kısa vadeli direnç olarak takip edilecektir. Bu seviyeler üzerinde 10.950 ve zirve seviyesinin bulunduğu 11.088 direnç konumunda bulunmaktadır. 11.000 üzeri kapanışlarda alımlar yeni bir ivme kazanabilir. Zirve seviyesi üzerindeki fiyatlamalarda 11.330 ve 11.500 pivot seviyelerine doğru yükselişlere yaşanabilir. Endekste yeniden kâr satışlarının etkili olması durumunda ise 10.700 - 10.660 – 10.610 seviyeleri kısa vadeli ilk destek noktaları olup, bu seviyeler altında 10.550 – 10.500 bölgesi destek olarak önem kazanacaktır. 10.500 altı kapanışlarda satış baskısının artış kaydedebileceği endekste 10.390 – 10.300 ve 50 günlük ortalamaya (10.170) doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Kritik bir destek konumunda bulunan 50 günlük ortalama ile devamında 10.000 seviyesi kırılacak olursa çok daha sert satışlar söz konusu olabilir. Yeni haftada 28 Haziran Cuma günü gerçekleşmesi beklenen FATF toplantısı ve Türkiye'nin bu toplantıda gri listeden çıkarılıp çıkarılmayacağı piyasaların odağında yer alacak ve endeksin seyri üzerinde belirleyici olacaktır.
BİZE ULAŞIN