ONURCAN BAL/ ABD'de geçen perşembe günü 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin son okuma olan büyüme rakamları açıklandı. ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,4 ile beklentilere paralel büyüme kaydetti. Böylece son 7 çeyreğin en düşük büyüme oranı görüldü. (Bu yazı, Para Dergisi'nin 30.06.2024 tarihli sayısına aittir.)
ABD geçen yılın son çeyreğinde de yüzde 3,4 büyümüştü. Kişisel harcamalar ise yüzde 1,5 artış göstererek ikinci okumadaki yüzde 2,0 seviyesinin altında gerçekleşti. ABD'de süregelen işsizlik maaşı başvuru sayısı da 15 Haziran ile biten haftada 11 bin kişi artarak 1 milyon 839 bine çıktı. Böylelikle ABD'de işsizlik yardımlarına yönelik yinelenen başvurular 2021'in sonundan bu yana en yüksek seviyeye yükselirken, istihdam piyasasında soğumanın devam ettiğine işaret etti. Fed'in yakından takip ettiği ve cuma günü açıklanan çekirdek PCE (kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi) ise aylık bazda beklentiler paralelinde yüzde 0,1 oranında artış kaydederken, yıllık bazda yüzde 2,8 seviyesinden yüzde 2,6 seviyesine geriledi. Yeni haftada ise ABD'de PMI rakamları ile tarım dışı istihdam verisi önemli olacaktır. Ekonomik verilerin yanında geçen hafta Nvidia hissesinde gündeme gelen satışlar ve sert fiyat hareketleri dikkat çekti. Nvidia hissesinde hafta içerisinde etkili olan satışlarla kayıpların yüzde 10'ları bulduğu takip edildi. Son aylardaki yapay zekâ fiyatlaması ve çip sektöründe Nvidia öncülüğünde yaşanan sert yükselişlerin ardından geçen hafta gündeme gelen kâr satışları piyasalarda endişe yarattı. 2023 yılının son çeyreğinden itibaren Muhteşem Yedili (Apple, Alphabet, Amazon, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla ) olarak adlandırılan hisselerdeki sert yükselişler ve teknoloji rallisi ABD borsalarını yukarı taşıyan ana etken olurken, bu hisselerin piyasa büyüklükleri ve ABD borsalarındaki yoğunlukları da çok ciddi noktalara ulaşmış durumda. Muhteşem Yedili'nin piyasa değerleri tek başına dünyanın en büyük ikinci ulusal borsasını oluşturacak bir büyüklükte bulunuyor. Bu yüksek yoğunlaşma ve ulaşılan ciddi piyasa büyüklükleri nedeniyle Muhteşem Yedili olarak adlandırılan hisselerde ve özellikle Nvidia'da yaşanabilecek olası düzeltmelerin küresel risk iştahı ve piyasalar üzerinde ciddi bir baskı oluşturabileceği göz ardı edilmemelidir. Ulaştıkları büyüklükler nedeniyle bu şirketlerdeki gelişmeler ve fiyatlamalar birçok varlık sınıfı etkileyebilecek bir boyuttadır.
Merkez bankalarına yönelik faiz indirim beklentileri korunuyor
ABD'de son iki ayda açıklanan enflasyon rakamlarının beklentilerden daha iyi gelmesi, çekirdek TÜFE'de gerilemenin gözlenmesi ve istihdam piyasasındaki soğuma emarelerinin katkısıyla piyasalar bu yıl Fed'den iki faiz indirimi öngörmeye devam ediyor. Mevcut durumda para piyasalarında Fed'in temmuzda faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 10, eylül veya kasım ayında faiz indirimine gitmesi ise yüzde 90 ihtimalle fiyatlanıyor. Piyasalar eylül ya da kasım ayında 25 baz puanlık bir faiz indiriminin ardından aralık ayında da ikinci faiz indirimini yüzde 85 civarında bir olasılıkla fiyatlıyor. Hafta içerisinde Fed üyelerinden gelen açıklamalarda ise temkinli duruşun korunduğu takip edildi. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, faiz indirimi için enflasyonun daha da soğumasını bekleyeceklerini belirtti. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, tek riskin enflasyon olmadığını ve istihdam piyasasındaki daha fazla soğumanın işsizlikte yükselişe neden olabileceğini ifade etti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, enflasyon düşüşü konusunda kayda değer ilerleme sağlanınca faiz indiriminin bir noktada uygun olacağını söyledi. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, bu yılın dördüncü çeyreğinde bir faiz indirimi beklediğini açıkladı. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman ise diğer üyelere nazaran daha şahin bir duruş ortaya koyarak, enflasyonist baskıların hala yüksek olduğunu ve bu noktada faiz indirimini desteklemediğini vurguladı.
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) haziran ayındaki faiz indirimin ardından ECB üyelerinden son dönemde gelen açıklamalarda her toplantıda faiz indirimi olmayacağı ve veri odaklı temkinli bir yaklaşımla hareket edileceği vurgusunun ön plana çıktığı görülüyor. Euro Bölgesi'nde enflasyon yüzde 2'ye doğru geri çekilmeye başla da ECB üyeleri ücret artışlarının hızlı seyretmesi ve Orta Doğu gibi jeopolitik gelişmelerin enflasyon üzerinde yarattığı belirsizlikten çekinmeye devam ediyor. Piyasadaki genel beklentiler haziran ayından ardından eylül ve aralık aylarında da devam edecek faiz indirimleriyle ECB'nin 2024 yılını 3 faiz indirimi ile tamamlayacağı yönünde şekilleniyor. Haziran ayında faiz oranlarında değişime gitmeyen İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) da enflasyondaki iyileşme eğilimini dikkate aldığımızda ağustos ayındaki toplantısında ilk faiz indirimine gideceğini ve devam eden süreçte veri odaklı bir yaklaşımla kademeli bir faiz indirim döngüsü içerisine gireceğini görüşümüzü koruyoruz.
TCMB faiz oranlarında değişime gitmedi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 27 Haziran Perşembe günkü toplantısında piyasadaki genel beklentilerle uyumlu olarak faiz oranlarında değişime gitmedi ve politika faizini yüzde 50,0 olarak korudu. Karar metninde enflasyonla mücadelede kararlılık ve likidite araçlarının aktif bir şekilde kullanılacağına dair ana mesajların korunduğu takip edildi. Yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte yavaşladığını söyleyen TCMB, hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılığın, enflasyon beklentilerinin, jeopolitik risklerin ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğunu belirtti. Karar metninde, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı söylemi korunurken, likidite fazlasıyla ilgili olarak da sterilizasyonun gerektiğinde çeşitlendirilerek gerçekleştirileceği mesajı verildi. TCMB'nin yurt içi talebin yavaşladığını belirtmekle beraber, halen enflasyonist düzeyde olduğunu değerlendirmesi, kısa vadede bir faiz indirim düşüncesinde olunmadığına ve iç talepte çok daha somut bir şekilde soğuma işaretlerinin görülmesi gerektiğine işaret ediyor.
Türkiye gri listeden çıktı
Mali Eylem Görev Gücü (FATF), cuma günü gerçekleşen genel kurul toplantısında Türkiye'yi gri listeden çıkarma kararı aldı. Türkiye, Meclis'te kabul edilen kripto para düzenlemesi ile birlikte FATF'in belirlediği 40 standardın tamamını sağlamıştı. Böylece Türkiye 2021 yılında girdiği gri listeden çıkmış oldu. Uluslararası yatırım fonlarının büyük bir kısmı yasal düzenlemeler nedeniyle gri listedeki ülkelere yatırım yapamıyor. Gri listeden çıkışla birlikte bu fonların Türkiye'ye yatırım yapabilmeleri mümkün olacak ve orta vadede TL varlıklara yönelik portföy girişlerini destekleyebilecektir. Ayrıca gri listede yer almanın sınır ötesi işlemlerin kısıtlanması ve kredi alınmasını zorlaştırıcı etkileri de bulunmaktaydı. Türkiye'nin gri listeden çıkarılmasının sadece Borsa İstanbul fiyatlamaları üzerinde değil, yurt dışından borçlanma maliyetleri üzerinde de pozitif yansımalarının olmasını bekleriz.
Yurt içinde haziran ayı enflasyon rakamları açıklanacak
Yeni haftada 3 Temmuz Çarşamba günü açıklanacak haziran ayı enflasyon rakamları yakından takip edilecektir. Haziran ayı TÜFE rakamının piyasadaki medyan beklentilere göre aylık bazda yüzde 2,20 oranında artış kaydetmesi ve yıllık TÜFE'nin yüzde 75,45'ten yüzde 72,60 seviyesine gerilemesi öngörülüyor. Bizim beklentimiz ise TÜFE'nin aylık bazda yüzde 1,75 oranında artış kaydedeceği ve yıllık TÜFE'nin yüzde 71,76'ya gerileyeceği yönünde şekilleniyor. Geçen sene haziran ayında TÜFE aylık bazda yüzde 3,92 oranında artış kaydetmişti. Yüzde 2 bandında açıklanabilecek TÜFE ile birlikte yıllık enflasyonda gerilemenin başladığını görüyor olacağız. Ancak asıl baz etkisini temmuz ve ağustos verileriyle birlikte göreceğiz. Geçen sene yapılan ara zamlara bağlı olarak TÜFE 2023 Temmuz'da aylık bazda yüzde 9,49 ve ağustosta yüzde 9,09 oranında sert bir yükseliş kaydetmişti. Önümüzdeki aylarda temmuz ve ağustostaki yüzde 9'luk artışların seriden çıkmasıyla birlikte yıllık TÜFE'de ciddi bir düşüşü takip edeceğiz.
BIST100'de dalgalı seyir
Geçen haftanın ilk yarısında düzeltme eğiliminin öne çıktığı BIST-100 Endeksi'nde haftanın ikinci yarısında toparlanma çabası takip edildi. Cuma günü Türkiye'nin gri listeden çıktığına ilişkin açıklamalarla yükselişlerin gözlendiği BIST-100 Endeksi'nde kapanışa doğru kazançların geri verildiği dalgalı bir fiyatlama izlendi. Endeks haftayı yüzde 1,15 oranında değer kaybıyla 10.648 puandan tamamladı. Endeks haziran ayını ise yüzde 2,38 oranında değer kazanımıyla kapattı. Endekste son haftalarda önemli bir direnç olarak karşımıza çıkan 10.800 bölgesini kısa vadede izlemeye devam edeceğiz. Endeksin tarihi zirvesi 11.088 seviyesinde bulunmasına karşın bu seviyenin test edilmesinde YKBNK satış haberleri etkili olmuştu. YKBNK haberi öncesinde yine 10.800 civarında zorlanan bir endeks vardı. 10.800 üzeri kapanışlarda endekste alımların yeni bir ivme kazanabileceğini ve zirve yenilemelerinin gündeme gelebileceğini değerlendiriyoruz. Özellikle 24 Haziran'da test edilen 10.825 üzeri kapanışlarda alımlar güç kazanabilir. Bu durumda 10.900 – 11.000 aralığı ile devamında 11.088 zirve seviyesi direnç olarak izlenecektir. Bu seviyeler üzerinde 11.300 ve 11.500 seviyelerine doğru yükselişler kaydedilebilir. 10.800 direnç bölgesinin aşılamaması ve satışların gözlenmesi durumunda ise 10.600 – 10.550 ve 10.500 seviyeleri kısa vadeli destek noktalarıdır. 10.500 altındaki kapanışlarda satıcılı seyrin etkisini sürdürebileceği endekste 10.390 ve 50 günlük basit hareketli ortalama (10.290) destek olarak önem kazanacaktır. Kritik bir destek konumunda bulunan 50 günlük ortalama kırılacak olursa hız kazanan satışlarla yeniden 10.000 bölgesinin test edildiği görülebilir.