Emekli olana kadar çıkış yok!

GİRİŞ TARİHİ: 17.11.2024 GİRİŞ TARİHİ: 01:09 SON GÜNCELLEME: 18.11.2024 00:01
Tamamlayıcı emeklilik sistemi 2025 yılı son çeyrekte kurulacak. Otomatik katılım sistemi, işveren katkısını da içeren ikinci basamak emeklilik sistemine dönüştürülecek. Tüm çalışanların mücbir sebepler dışında emeklilik şartlarını sağlayana kadar sistemde kalması öngörülüyor. Sistemin ilk yılında yaklaşık 23 milyon çalışanın ve yıllık en az 200-300 milyar liralık katkı payının sisteme dahil olması bekleniyor.

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Otomatik Katılım Sistemi'nin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin 2025 yılının son çeyreğinde kurulması hedefleniyor. Hükümetin ekonomide 2025 yılı rotasını ortaya koyan 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda da bu çerçevede, gelecek yıl atılacak adımlara yer veriliyor. Yıllık Program'a göre Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından oluşturulan TES modeli Bireysel Emeklik Sistemi (BES) Danışma Kurulu ile istişare edilecek. İstişare edilen modele yönelik ilgili kamu ve özel sektör paydaşlarının görüşleri alınacak. Tüm tarafların mutabık olduğu model için gerekli mevzuat çalışmalarına başlanacak.

Sektördeki son duruma bakıldığında, TES'in operasyonel altyapısı, kurgusu ve fon yapısına ilişkin çalışmalar başta olmak üzere hazırlıkların SEDDK liderliğinde, ilgili kamu kurumları ve sektörle istişare halinde devam ettiği görülüyor. Sektör temsilcilerinin açıklamalarına göre katkı payı tahsilat süreçlerinin uçtan uca işverenlere en az yük getirecek şekilde kurgulanması noktasında çalışmalar sürüyor. TES'de katkı tutarları düzenlemelerle belirlenecek olup, işverenler tarafından gelecek maliyetlerin hafifletilmesi üzere işverenlere yönelik bazı teşviklerin getirilmesi öngörüldüğü vurgulanıyor. İşverenlerin çeşitli teşvik ve indirimlerle desteklenmesi ve çalışanlara verilecek devlet katkısının da sisteminin başarısında önemi rol oynayacağı ifade ediliyor. Tüm çalışanların mücbir sebepler dışında emeklilik şartlarını sağlayana kadar sistemde kalması öngörülüyor. TES kapsamında fon tercihinde bulunanlara tüm BES ve OKS fonlarının sunulması, tercihte bulunmayanlara ise çok varlık fonlarından çalışanın yaşına uygun olanların sunulması önerisi değerlendiriliyor. Henüz modelin detayları belli olmasa da sistemin ilk yılında yaklaşık 23 milyon çalışanın ve yıllık en az 200-300 milyar lira seviyesinde bir katkı payının sisteme dahil olması bekleniyor. Ayrıntılar haberimizde.

KIDEM TAZMİNATINDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK

Önce Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'ne (TES) ve bunun Otomatik Katılım Sistemi'nden (OKS) farklılaştığı noktalara bir göz atalım. Farklı adlarla birçok ülkede uygulanmakta olan TES, tamamlayıcı bir emeklilik sistemi olarak tasarlanıyor. 2017 yılında kurulan OKS'nin işveren katkısını da içeren ikinci basamak emeklilik sistemine dönüştürülmesi planlanıyor. PARA Dergisi'nin sorularını yanıtlayan Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, TES ile kişilerin çalışma hayatı boyunca ücretlerinin bir kısmını birikime ayırarak oluşturdukları fonlarla sosyal güvenlik sisteminin sağladığı emeklilik gelirini arttırıcı bir gelir elde etmelerinin hedeflendiğini vurguladı. Bu sayede TES'in hane halkı tasarruflarını da artırmayı amaçlayan bir emeklilik sistemi olarak tanımlandığını kaydeden Obalı, TES'in 2017'den bu yana yürürlükte olan OKS'den en önemli farklarının; çalışan ve devlet katkısına ek olarak işverenin de katkı sağlayacak olması ve çalışanların emekliliğe kadar sistemde kalarak tasarruf etmelerinin hedeflenmesi olduğunu ifade etti. Obalı, "Böylece OKS, işverenlerin de katkısıyla tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüşecek ve ikinci basamak emeklilik sistemi tam anlamıyla uygulanmaya başlayacak" dedi.

Obalı, TES'in operasyonel altyapısı ve kurgusuyla fon yapısına ilişkin çalışmalar başta olmak üzere hazırlıkların SEDDK'nın liderliğinde, ilgili kamu kurumları ve sektörle istişare halinde devam ettiğini söyledi. Çeşitli iletişim kanallarında kamuoyunda tartışılmaya başlanan TES'in odağında kıdem tazminatının olduğu söylentilerini duyduklarını belirten Obalı, hiçbir paydaşın model önerisinde kıdem tazminatının yer almadığının altını çizdi. Obalı, "Devletimizin üst düzey yöneticileri tarafından TES'le birlikte kamu sosyal güvenlik sisteminde kıdem tazminatlarına ilişkin herhangi bir değişiklik öngörüldüğünü duymadık. TES'in sosyal güvenliğin ikamesi değil tamamlayıcısı bir sistem olması planlanıyor" ifadelerini kullandı.

GEÇİŞ SÜRECİ TEŞVİKLERLE DESTEKLENECEK

OKS'nin, TES'e dönüşümünde en önemli gelişmelerden birinin kapsamdaki tüm çalışanların emekliliğe kadar sistemde kalmasının olacağı vurgulanıyor. Aksi takdirde tamamlayıcı bir emeklilik sistemi olma fonksiyonuna hizmet edecek bir birikim tutarına ulaşılmasının mümkün olmayacağı ifade ediliyor. Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Obalı, çalışanların mücbir sebepler dışında emeklilik şartlarını sağlayana kadar sistemde kalmalarının önerildiğini dile getirdi. Dünyadaki başarılı ülke örneklerinde sistem hakkında bilgilendirmeye önem verildiği; geçişin belirli bir süreye yayıldığı ve teşviklerle desteklendiğini dile getiren Obalı, "Kurgunun basit ve anlaşılır olması, altyapı entegrasyonlarının operasyonel yükü azaltması ve yoğun iletişimle tüm paydaşların bilgilendirilmesi de önemli olup aynı zamanda işverenlerin çeşitli teşvik ve indirimlerle desteklenmesi ve çalışanlara verilecek devlet katkısı da sistemin başarısında önemli rol oynayacaktır" dedi.

TÜM KATILIMCILARIN YÜZDE 71'İ SİSTEMDEN ÇIKTI

Şimdi de, OKS'de cayma hakkı kullanımı oranlarına bir göz atalım. Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, bugüne kadar yürürlüğe giren sözleşmelerin yüzde 45'i için cayma hakkı kullanıldığını vurguladı. Göçer, "Yani iki ay içerisinde sistemden ayrılmalar olmuş. Cayma süresinden sonra sistemden ayrılanları da hesaba kattığımızda tüm katılımcıların yüzde 71'i sistemden çıkış yapmış. OKS sayesinde 6.6 milyon katılımcı gönüllü BES ile tanışmış oldu diyebiliriz. Çünkü sistemde kalmaya devam eden 8 milyon katılımcının yüzde 83'ü daha önce gönüllü BES'e girmemiş. OKS'de sistemdeki bazı eksiklikler katılımcıları cayma ve erken çıkışa yönlendirebiliyordu. Dolayısıyla TES, sisteme yapacağı katkılar ile ülkemizdeki emeklilik sisteminin gelişmesi, güçlenmesi adına büyük önem taşıyor. Dünyadaki diğer başarılı emeklilik sistemlerini incelediğimizde Hollanda dikkatimizi çekiyor. Mercer tarafından yapılan ve 47 emeklilik sisteminin detaylı incelendiği, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 64'ünü kapsayan Global Pension Index 2023'e baktığımızda en başarılı emeklilik sistemlerinin başında 85 gibi oldukça yüksek bir endeks değeri ile Hollanda geliyor. Hollanda ikinci basamak sistemi çok güçlü yapılandırılan, çalışanları emeklilik için düzenli ve yeterli birikim yapmaya teşvik eden uygulamaları ile öne çıkıyor" diye konuştu.

"ÇALIŞANLAR GÜVENCEYİ KAMUSAL ALANDA GÖRÜYOR"

İstanbul Topkapı Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, 2017 yılından 2023'e kadar yaklaşık 24 milyon çalışanın OKS'ye girdiğini, altı yıllık süre zarfında 17 milyonun da sistemden çıktığına dikkat çekerek, kişilerin sistemde kalmasını işveren katkısından ziyade, devlet katkısının artırılmasının sağlayacağını ifade etti. Ramazan Baş'ın "Hanehalkının BES'ten Çıkış Nedenlerinin Değerlendirilmesi" araştırmasına atıfta bulunan Prof. Dr. Ataman, şunları kaydetti:

"Yapılan araştırmaya göre, görüşülen kişilerin para yönetimini en iyi kendilerinin yapacaklarına olan inançları ve sistemde var olan devlet katkısının yetersiz bulunması BES'ten ve OKS'den çıkış nedenlerinin yarıdan fazlasını oluşturuyor. BES'den çıkış nedenleri gelirin düşük olması nedeniyle tasarruf eğiliminin az olması, kültürel olarak sosyal güvenliğin kamusal bir hak olarak görülmesi ve bireysel girişimlerle emeklilik sigortası yaptırma eğiliminin düşük olması olarak değerlendirilebilir. Öte yandan finansal okuryazarlığın düşük olması da sisteme girmeyi caydırmaktadır."

Çalışanın güvenceyi daha çok kamusal alanda görme kültürüne sahip olduğuna işaret eden Ataman, "Sosyal tarafların TES'e temkinli yaklaşımları da bir güven sorunu olduğunu gösteriyor. Sendikalar TES'in uygulanmasında kıdem tazminatının kendileri için 'kırmızı çizgi' olduğunu belirtiyor. İşveren sendikaları ise TES ile ilgili görüşlerinde önceliğin işletmelere ilave maliyet getirmeden, toparlanmaya, istihdama odaklanmak olduğunu vurguluyor. TES'in çalışma dönemindeki yaşam standartlarını koruması için çalışanlar tarafından öncelikli kırmızı çizgi olarak kabul edilen kıdem tazminatının kalkmayacağı güvencesi ile iş güvencesi sağlanmalı. Öte yandan çalışanlar gelir düzeyleri artmadığı sürece yaşam standardının artmayacağını bilirler. Düşük gelir düzeyleri ile tasarruf yapma eğilimi de düşüktür. Çalışanlar açısından sosyal güvenlik kamusal bir hak olarak görüldüğü için emeklilikte yaşam standartlarını korumak üzere bireyler özel yatırım yapmaya yatkın olmayabilir. Dünyada ekonomik sistemin liberal dönüşümü kaçınılmaz olarak ülkemizde de sosyal güvenlik sistemini yeniden yapılandıracaktır. Bunun öncülleri yaşanmaktadır" dedi.

"İŞVERENLERE EN AZ YÜK GETİRECEK ŞEKİLDE KURGULANMALI"

Merak edilen sorulardan biri de TES'te işveren katkısının ne kadar olacağı ve tahsilat yapısının nasıl kurgulanacağı. Asgari ücret üzerinde kazanç sağlayanlar için çalışanlara mevcuttaki devlet katkı payı olan yüzde 30'un devam edeceği ifade edilirken, buna ek neler olacağının ise henüz netleşmediği vurgulanıyor.

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nde katkı tutarlarının düzenlemeler ile belirleneceğini dile getiren Obalı, işverenler tarafında gelecek maliyetleri hafifletmek üzere işverenlere yönelik bazı teşviklerin getirilmesinin öngörüldüğünü ifade etti. OKS'den edinilen tecrübelerle TES'teki katkı payı tahsilatlarına ilişkin süreçlerin operasyonel olarak en verimli olacak şekilde kurgulanmasının kritik öneme sahip olduğunu belirten Obalı, "Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) ile veri entegrasyonu bu noktada önem arz ediyor. Katkı payı tahsilat süreçlerinin uçtan uca işverenlere en az yük getirecek şekilde kurgulanması için EGM, şirketlerimiz ve SEDDK ile istişarelerimiz devam ediyor" dedi.

TES için SEDDK'nın sektör paydaşları ile birlikte çok detaylı çalışmalar yapmaya devam ettiğini ve ülkeye en uygun modeli bulmak için etki analizleri yaptığını ifade eden Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, "Dünyada da kademeli olarak başlamış ve zamanla katkının arttığı, çalışan sayısı veya kurumun büyüklüğüne göre katkı oranı değişen ve vergi avantajları ile desteklenen modeller var. Bizim de bütün bu etkenleri değerlendirip en optimize sonucu yaratacak modeli seçmemiz gerekiyor" dedi.

Hahilazırda OKS'de çalışanın prime esas kazancının yüzde 3'ü oranında çalışandan katkı payı kesintisi yapılıyor. İsteyen katılımcılar bu oranı yükseltebiliyor. Çalışanlar, ödenen katkı paylarının da yüzde 30'u kadar devlet katkısına hak kazanıyor. Ayrıca başlangıç dönemi bitiminde sistemde kalma halinde, bir defaya mahsus başlangıç devlet katkısı bin lira taahhüt olarak hesaplanıyor ve emeklilik hakkını en az 10 yıllık gelir sigortası alarak kullanmayı tercih etme durumunda, birikimlerin yüzde 5'i kadar ek devlet katkısı kazanılıyor.

FON ÇEŞİTLİLİĞİ SAĞLANACAK

Yeni sistemde fon çeşitliliğinin sağlanması da önemli noktalardan biri. Fon çeşitliliğinin katılımcıların sistemden memnuniyetini artıran en önemli unsurlardan biri olmakla birlikte aynı zamanda toplam fon tutarı üzerinde de belirleyici bir rolü olduğunu vurgulayan Özgür Obalı, şunları kaydetti:

"Bu kadar kritik bir konu güncel Orta Vadeli Program'da (OVP), OKS'de fon çeşitliliğinin katılımcıların farklı risk algısı ve tercihlerini dikkate alacak şekilde artırılacağı kapsamında bir ifade ile planlamaya dahil edilmiş durumda. OKS'nin tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüştürülmesi ve mevcut alt yapının kullanılması kritik olduğundan, BES ve OKS fonları için yapılacak revizyonların TES için de katkısının büyük olacağı değerlendiriliyor. TES kapsamında fon tercihinde bulunanlara tüm BES ve OKS fonlarının sunulması, tercihte bulunmayanlara ise çoklu varlık fonlarından çalışanın yaşına uygun olanların sunulması önerisi değerlendiriliyor."

BES'TE KESİNTİLER SADELEŞTİRİLECEK

Obalı, üçüncü basamak olarak ifade edilen BES'te yer alan giriş aidatı, yönetim gideri gibi kesintilerin TES kapsamında olmasını beklemediklerini söyledi. Obalı, "TES kapsamında sadece fon işletim gider kesintileri söz konusu, bu da daha ziyade fon getirilerine bağlı bir yapıyı getiriyor. OKS'de de olduğu gibi TES'in yürürlüğe girmesiyle birlikte sabit kesinti ve performans kesintisinin toplamı şeklinde tek bir kesinti uygulamasına gidilmesi bekleniyor. Bununla birlikte OVP'de yer aldığı haliyle, BES'te yapılan kesintilerin sadeleştirilmesi ve azaltılması yoluyla sistemin daha cazip hale getirilmesine yönelik sektör görüşlerinin oluşturulması için çalışmalara Birliğimiz bünyesinde başlandı" dedi.

23 milyon çalışanın sisteme dahil olması bekleniyor

Emeklilik Gözetim Merkezi'nin 25 Ekim 2024 verilerine göre gönüllü BES'te katılımcı sayısı 9 milyon 384 bini aşarken, toplam fon büyüklüğü 1 trilyon 65 milyar liraya ulaştı. Çalışan sayısının 7 milyon 575 bini aştığı Otomatik Katılım Sistemi'nde (OKS) ise fon büyüklüğü 78.1 milyar lira olarak kayıtlara geçti. Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Obalı, böylelikle sistemde toplam katılımcı sayısının OKS dahil 16 milyon 960 bine ulaşırken, toplam fon büyüklüğünün de OKS ve devlet katkısı dahil 1 trilyon 143 milyar liraya geldiğini kaydetti. Obalı, "BES'te ortalama fon büyüklüğü 114 bin liraya ulaşırken, BES'te ortalama fon getirisi yüzde 41'i aşmış durumda. 18 yaş altı katılımcılarımızda ise katılımcı sayısı 1.3 milyonu aşarken fon büyüklüğü de 30 milyar lira seviyesini yakaladı. TES'in faaliyete geçmesiyle fon büyüklüğü ve katılımcı sayısında radikal bir artış olmasını bekliyoruz ki zira TES'e tüm çalışanların katılması öngörülüyor. Henüz modelin detayları belli olmasa da sistemin ilk yılında yaklaşık 23 milyon çalışanın ve yıllık en az 200-300 milyar TL seviyesinde bir katkı payının sisteme dahil olması bekleniyor" diye konuştu.

Tamamlayıcı sağlık sigortası yaygınlaştırılacak

2024-2028 yıllarını kapsayan On İkinci Kalkınma Planı döneminde yurtiçi tasarrufların artırılması ve artan tasarrufların öncelikli sektörler ve üretken alanlardaki yatırımların finansmanına yönlendirilmesi temel amaç olarak belirlendi. Bu çerçevede (2025-2027) Orta Vadeli Program'da (OVP) önümüzdeki üç yılda, 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda ise 2025'te atılacak adımlar planlandı. Plan ve Programlara göre bireysel emeklilik sistemi daha cazip hale getirilerek fon tutarı ve katılımcı sayısı artırılacak, OKS işveren katkısını içerecek şekilde geliştirilecek ve fon çeşitliliği sağlanacak. 2025 yılı son çeyreği itibarıyla tamamlayıcı emeklilik sistemine geçilecek. Bu arada, 2024-2026 yıllarını kapsayan bir önceki OVP'de, TES'in 2024 yılı son çeyrek itibarıyla kurulması hedefleniyordu.

Sosyal güvenlik sistemi, emekli refahının artırılması ve kişilere ilave sağlık güvencesi sağlanması amacıyla tamamlayıcı emeklilik ve sağlık sistemleriyle desteklenecek. Tamamlayıcı Uzun Süreli Bakım Sigortası ihdas edilmesine yönelik çalışmalar sürerken, 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre Tamamlayıcı Sağlık Sigortası'nın yaygınlaştırılmasına yönelik mevzuat çalışmaları gelecek yıl tamamlanacak.

Prof. Dr. Berrin Ceylan ATAMAN / İstanbul Topkapı Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi

"Yatırım araçlarına devlet ve çalışan karar verecek"

Emeklilik nüfusun yaşlanması kapsamında ele alınıyor. Nüfus projeksiyonlarına göre Türkiye'nin yaşlı nüfus oranının 2025'te yüzde 11'e yükseleceği ve 'çok yaşlı' nüfuslu ülkeler arasında yer alacağı tahmin ediliyor. Yaşlı (65 ve daha yukarı yaş) nüfus oranı 2021'de yüzde 9.7 iken nüfus projeksiyonlarına göre 2025'te yüzde 11, 2040'ta yüzde16.3, 2080'de ise yüzde 25.6'ya yükseleceği tahmin ediliyor.

Prime dayalı sosyal güvenlik sisteminin aktüerya dengesinin sürdürülebilir olmadığı gerekçesiyle BES 2003'te devreye sokulmuştu. BES'in fon tutarı ve katılımcı sayısı yeterli olmadığı anlaşılmıştır ki, 2017'de OKS devreye girdi. OKS özel sektörde ve kamu sektöründe çalışan ya da çalışmaya başlayacak olan 45 yaş altındaki kişilerin işverenleri tarafından otomatik olarak BES'e dahil edildiği uygulamadır. 2025'te ise OKS'nin işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği TES kurulması gündemde. TES kapsamında, çalışanların maaşlarından yapılacak kesintiler kadar işverenler de katkı yapacak. Birikimlerin değerlendirileceği yatırım araçlarına devlet ve çalışan karar verecek, dolayısıyla reel geliri buna göre oluşacak. Birey emeklilik için gerekli şartlar ve koşulları yerine getirdiğinde hem devletin sunduğu sosyal güvenlik sisteminden hem de tamamlayıcı emeklilik sisteminden emekli maaşı alacak. TES, 4/A'lı işçiler ve 4/C'li memurları kapsayacak, 4/B statüsündeki (Bağ-Kur) çalışanlar bu sistemden yararlanamayacak. Sistemden çıkış, yalnızca emeklilik yaşına ulaşan bireyler için mümkün olacak şekilde planlanıyor.

Özgür OBALI / Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri

"Tasarrufların artırılmasına çok olumlu etkide bulunacak"

Emeklilik sistemini güçlendirebilecek, kamu emeklilik sisteminin finansal sürdürülebilirliğine katkı sağlayarak sürdürülebilir emeklilik sistemi oluşturulması ilk önceliğimiz olmakla birlikte TES'in tasarrufların arttırılması konusunda çok olumlu etkide bulunacağı değerlendiriliyor. TES'in tüm çalışanları kapsayacak şekilde uygulanabilir olması için özellikle teşvik uygulamaları ve devlet katkısı sağlanması, işverenlerin çalışanlarının sisteme girişlerini desteklemek için uygun politika setinin uygulamaya konması gerektiği değerlendiriliyor. Diğer yandan, dünya uygulamalarına baktığımızda otomatik katılımın başarılı olduğu ülkelerde çalışanların emekliliğe kadar sistemde kaldıkları ve bir takvim dahilinde sistem ve faydalarının sisteme dahil olacak çalışanlara kapsamlı bir şekilde anlatıldığı görülüyor. TES, farklı isim ve yapılarla farklı ülkelerde uzun zamandır uygulanıyor. İsveç, Hollanda, Avustralya, Şili, Meksika, İngiltere, Yeni Zelanda ve İtalya bu ülkeler arasında yer alıyor. Zorunlu veya otomatik katılım gibi farklı türlere sahip bu ülkelerde hemen hemen tüm çalışanlar sisteme katılmış olsa da bazı ülkelerde yaş, gelir veya meslek türüne göre farklılaşmış giriş-çıkış koşulları uygulanıyor. Bu ülkelerde başta vergi avantajları olmak üzere çalışanlara çeşitli finansal avantajlar sunuluyor. Ayrıca bu ülkelerde çalışan ve işverenlerin maaşların belli bir yüzdesi olarak hesaplanan katkı payı ödeme oranları da önemli ölçüde farklılık gösteriyor.

Burak Ali GÖÇER / Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü

"TES'in on yılda GSYH'nın yüzde 10'una ulaşacağı öngörülüyor"

TES, dünyada birçok ülkede uygulanmakta olan, ikinci basamak sosyal güvenlik sistemi. TES, çalışan kişilerin çalıştığı dönemde, yaşlılık günleri için daha fazla tasarruf yapmasını teşvik eden bir sistem. Bu teşvikler içerisinde vergi avantajları, devlet katkıları ve işveren katılımı gibi unsurlar var. 2017'de hayatımıza giren OKS de benzer ihtiyaçlarla ortaya çıkmış bir çeşit ikinci basamak emeklilik sistemi. Genel olarak dünyada çalışan başarılı ikinci basamak emeklilik sistemi modellerinden en önemli farkı, işveren katkısı olmaması ve çıkış opsiyonu bulunması. Yani çalışanın emeklilik yaşına kadar zorunlu olarak sistemde kalmasına gerek olmaması. Bu iki eksikliğin sisteme katılımı sınırladığı düşünüldüğü için değişikliğe ihtiyaç duyuldu. Yepyeni bir model olarak sunulacak TES, hem dolaylı olarak Türkiye'ye tasarruflarının artması yoluyla refahı artıracak ve hane halkına ekonomik fayda sağlayacak hem de çalışanın cazip teşviklerle para biriktirmesine ve ilerleyen yaşlarında çalıştığı günlerdekine yakın bir gelir elde ederek daha güvenli ve mutlu bir dönem geçirmesine olanak tanıyacak.

Toplam BES olarak baktığımız 'gönüllü BES ve OKS'de, fon büyüklüğü 1 trilyonu aştı. TES'e ilişkin kapsam henüz net değil. İşveren katkısı, devlet katkısı gibi önemli unsurlar netleşmediği için şu an tahmin yapmak doğru değil. Şu aşamada sistem kamu ve özel sektör çalışanlarını kapsarsa TES'in iki yıl içerisinde 20 milyon katılımcıya ve 10 yıl içerisinde gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 10'una ulaşacağı öngörülüyor.

Davut MENTEŞ / Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı

"Sürdürülebilir bir özel emeklilik sistemi amaçlıyoruz"

Otomatik katılım sisteminin işveren katkısı ile Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'ne (TES) dönüştürülmesi suretiyle çalışanlar için emeklilikte oluşacak refah kaybını telafi ederek, çalışma dönemindeki yaşam standartlarının emeklilik döneminde de korunmasına yardımcı olacak ikinci basamak emeklilik sistemini kurmayı hedefliyoruz. Böylelikle, emeklilik döneminde tek gelir kaynağı olarak görülen sosyal güvenlik sisteminin üzerinde kalan yükün hafifletilmesi ve uzun vadede sürdürülebilir bir özel emeklilik sisteminin oluşturulmasını amaçlıyoruz. Kamu ve özel sektör çalışanlarının dahil edilmesi düşünülen TES kapsamında, sadece çalışan ve devlet katkısı değil, aynı zamanda işverenlerin de katkıda bulunacağı bir model düşünülüyor. Modelin karar noktaları üzerinde çalışmalar halen devam etmekle beraber özellikle emeklilik ve sistemden ayrılma seçeneklerinin SGK tarafından sağlanan birinci basamak emeklilik sistemi ile uyumlu olması hedefleniyor. Emeklilik döneminde yeterli fon birikiminin sağlanabilmesi ve uzun vadede yüksek getiri elde edilebilmesini temin etmek amacıyla çalışanların yaşına bağlı olarak 'hayat döngüsü' olarak adlandırılan varsayılan yatırım tercihlerinin kullanılması seçeneği çalışmalarımızda ve incelediğimiz yurtdışı örneklerde ön plana çıkmıştır. Yurtiçi tasarruflarımıza katkı yapacak TES ile 10 yıl içinde GSYİH'nın yüzde 10'una ulaşan bir varlık büyüklüğü hedefleniyor. Sermaye piyasalarımızı derinleştirecek ve ekonomik dalgalanmaları azaltabilecek olan TES ile reel sektöre de destek verilmesini amaçlamaktadır. Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine ilişkin Kurum modelimiz Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kurumumuz temsilcilerinden oluşan Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu ile 1 Ekim 2024'te istişare edildi. Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu toplantısının çıktıları çerçevesinde model yeniden değerlendirilecek olup ilgili Kamu Kurumları ile birlikte iş ve işçi temsilcilerinin de katkılarıyla ortak bir mutabakat zemininde Kanunlaşma sürecine başlanabilecek.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.