PARA BORSA/ İDİL TARAKLI S&P'NİN Türkiye'nin notunu beklendiği gibi B+'dan BB-'ye güncellemesinin de etkisiyle borsa geçen haftaya morali başladı. Ancak beklentileri aşan ve iki ay üst üste yüzde 3'e yakın açıklanan TÜFE verilerine, PPK'dan faiz indirim beklentilerinin ileri tarihlere ötelendiğinin belirtilmesi de eklenince piyasada baskı oluştu. Öte yandan analistler zayıf 2. çeyrek finansalları ardından 3. çeyrek finansal sonuçlarının da genel olarak zayıf bir seyir izlediğine dikkat çekti. Uzmanlar, GSYH büyüme performansında ivme kaybı ve PPK'dan faiz indirimlerinin gecikmesi nedeniyle 4. çeyrek ve 2025'in ilk dönemine dair beklentilerin de baskı altında kalmasından endişe ediyor. Analistler, bu durumun şirket değerlemelerini de bir miktar aşağı çekeceğini ve Borsa İstanbul'da satın alınacak yeni ve pozitif katalistler bulunana kadar tepki alımlarının zayıf kalacağını düşünüyor.
ABD'de seçim sonuçlarının netleşmesi ile küresel piyasaların da yönünü belirlemeye çalıştığı görüldü. Başkanlık için yemin töreni 20 Ocak 2025'te gerçekleşecek ve Trump'ın dört yıllık görev süresi bu tarihte başlayacak. Bu süreçte gerek içerde gerekse dışarda izlenecek politikalara dair beklentilerin fiyatlanması öngörülüyor.
Fed, beklentilere paralel 25 baz puan faiz indirdi. Karar metninde ve Powell'ın açıklamalarında Trump döneminde enflasyonun yüksek olabileceğine yönelik endişeler dikkat çekti. Açıklamaların ardından Fed'den bir yılda 250 – 300 baz puan faiz indirimi bekleyen piyasaların, 2025 ve hatta 2026 sonuna kadar sadece 3 kez faiz indirimi (toplamda 75 baz puan) beklediği görüldü.
Uzmanlar, mevcut piyasa koşullarında hisse senedi yatırımları açısından temkinli, seçici kalınması ve risklerin düşük tutulması konusunda yatırımcıları uyarıyor. Analistler, bu noktada BIST-100 hisselerinin konsensüs getiri potansiyelini de göz önünde bulundurarak ve mevcut piyasa koşullarında yapılan araştırmalar sonucu 9 hissenin portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini söylüyor.
"ENFLASYONUN DÜŞÜŞÜ BELİRSİZLİĞİ ÇÖZER"
Borsadaki belirsizliğin çözülmesi için aylık enflasyonun yeterli seviyede düştüğüne ikna edici verilere ve iyileşmekte olan şirket finansalları görmeye ihtiyacımız olduğunu belirten İnfo Yatırım Araştırma Uzmanı Oğuzhan Bıkmaz, piyasadaki baskının büyük ölçüde düşüş hızı beklentilerin üzerinde kalan aylık enflasyon ve bunun yanında bozulmakta olan şirket karlılıkları olduğunu söylüyor. Bulunduğumuz mevcut şartlar altında sıkı para politikasının ekonomiyi yavaşlatıcı etkisini PMI verileri, gelen şirket finansalları ve sanayi sektörlerindeki negatif ayrışma gibi verilerden görebildiğimizi de kaydeden Bıkmaz, "Bunun yanında aylık enflasyonun ana eğilimi son aylarda beklenenin üzerinde seyrediyor. Bu da piyasanın TCMB'den faiz indirim beklentisinin ötelenmesine sebep oldu. Haziran ayında yüzde1.64 olarak gerçekleşen enflasyonla 2024 dördüncü çeyreği civarı faiz indirim senaryosu fiyatlandı. Ancak sonradan gelen enflasyon verileriyle bu beklenti boşa çıkmış oldu. Enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesi demek, yüksek faiz yüksek enflasyon ortamının devam etmesi demek. Bu da dezenflasyon sürecinin daha uzun sürmesi ve şirket karlılıklarının daha uzun süre bozulmaya devam etmesini ima eder. Buna paralel olarak faize dayalı alternatif getirinin cazibesi ve kredili işlemlerin caydırıcılığı da devam ediyor olur. Bu faktörlerin yanında yabancı yatırımcı da Türkiye piyasasında tekrar vites artırmak için makro verilerde belirgin bir iyileşme şartı koşuyor. Enflasyonda düşüş zamanlamasının erken olması, piyasanın rahatlaması için önemli bir ihtiyaç" yorumunu yapıyor.
"BORSADA DAHA GÜZEL GÜNLER GÖREBİLİRİZ"
Bıkmaz, BIST-100 için 8.600-8.700 bandında olumsuzlukların fiyatlara dahil olduğunu düşünmekle birlikte, önümüzdeki aylarda dezenflasyon sınavının ne kadar süreceğinin belirsizlik barındırdığını da hatırlatıyor. Mevsimsellik, geçmişte uygulanan asimetrik regülasyonların enflasyonu öteleyici etkisi, olası KKM'den çıkış planı ve ocak ayında yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyonist etkisi derken faiz indirim döngüsünün 2025 ilk çeyreğe kalmasını da muhtemel gören Bıkmaz, TCMB'nin de burada ihtiyatı elden bırakmak istemeyeceğini, bu döngüye yaklaşıldığı piyasa tarafından anlaşıldığı noktada da borsada daha güzel günler görebileceğimizi düşünüyor.
"YÜKSELİŞ 2025 BAŞLARINI BULUR"
Bıkmaz, piyasada konuşulan yılbaşı rallisine yönelik olarak yılın belli periyotlarına piyasa davranışı atfetmenin aslında yabancı piyasalarda edinilmiş bir alışkanlık olduğunun da altını çizerek, "İç talep daralmasından etkilenmeyen şirketlerin ucuzladığını düşünüyorum. Yukarı da bahsettiğim gibi yükseliş için 2025 başlarının muhtemel olduğunu tahmin ediyorum. Trump'ın seçilmesi ile ABD piyasasına yayılan coşku ilk etapta bizim piyasamıza da yansıdı ancak bunun uzun soluklu olduğu kanısına varma konusunda da tedbirli olmayı tercih ediyorum. Yıl başında yükselişi sağlayacak gelişme dezenflasyon sürecinde erken alınabilmiş sonuçlar ve piyasa tarafında "en kötüyü gördük" algısının oturması olabilir." yorumunu yapıyor.
2024- 1. Çeyrekte daha genele yayılmış bir yükseliş yaşanmışken, 2. çeyreğin boyu ve temmuza kadar, yabancı ilgisiyle ve yatırım fonlarına artan ilgiyle birlikte, daha çok likiditeye sahip hisse senetlerinin pozitif ayrıştığını da hatırlatan Bıkmaz, ancak hisse getirisi için kümülatifte nihai belirleyici olan şirketlerin karlılıklarındaki büyüme, mali yapıda iyileşme ve büyümenin devamı beklentisi olduğuna özellikle vurgu yapıyor.
Hisse senetlerinin getiri potansiyelinin, bir şirketin gelecek 12 ay sonra ulaşması beklenen içsel değer ile güncel hisse fiyatının karşılaştırılmasıyla belirlendiğini de kaydeden Bıkmaz, bu hedefler, bazen farklı zaman dilimleri için de konulabilse genel olarak 12 aylık bir dönemin değerlendirildiğini söylüyor.
"ŞİRKETLERİN GELECEĞİNE YÖNELİK PROJEKSİYON YAPILMALI"
Bu dönemde hisse seçiminin en önemli kriter olduğunun özellikle altını çizen Bıkmaz,
şirketlerin gelecekteki finansal durumu hakkında bir projeksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor. Şirketin gelecekteki kazancı ne kadar yakınsa, iskonto oranının o kadar düşük olacağını da dile getiren Bıkmaz, "Yani yakın vadedeki kazançların değere etkisi daha yüksektir. Bu yüzden, yatırımcılar şirketlerin yakın vadede büyüme potansiyeline daha fazla önem verir. Genellikle, yakın vadede büyüme göstereceği düşünülen şirketlerin hisse fiyatları yükselir. Analistler olarak mevcut ekonomik şartlarda yüksek kazanç sağlayabilecek veya kendi hikayesiyle büyüme potansiyeli olan şirketleri araştırırız. Bu değerlendirmeyle, şirketin potansiyel kazançlarına göre piyasa değerinin uygun bir iskonto sunup sunmadığını belirlemek üzerinde çalışırız" diyor.
Makroekonomik gelişmelerin, özellikle döngüsel şirketleri ve diğer tüm şirketleri etkilediğini de hatırlatan Bıkmaz, ekonomik, sosyal veya jeopolitik gelişmelerin, bazı şirket grupları için daha fazla kazanç fırsatı sunabileceğini söylüyor. Bıkmaz, hatta yatırımcıların en sevdiği şeylerden birinin konjonktürde ani ve belirgin bir değişimin gerçekleşmesi olduğunu da belirterek, "Böylece bu durumdan kazanç sağlayabilecek şirketleri iskontolu fiyatlarla bulmayı isterler. Söz konusu gelişme yaygın tabirle krizi fırsata çevirmek olarak da ifade edilebilir. Nitekim pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi olaylar bu tür örnekler arasında yer aldı. Son dönemlerde dünyada koşullar çok hızlı değişiyor ve ezberler bozuluyor. Yakın zamana kadar progresif bir şekilde gelişen entegrasyon ve küreselleşme süreçleri tersine dönme riski altında. Majör ülkelerin borçluluk seviyeleri ve büyüme konusundaki tıkanıkları sık sık konu oluyor. Bu çerçevede gerek yurt içinde gerekse küresel piyasalarda pek çok yeni fırsat doğacağını düşünüyorum" yorumunu yapıyor.
Bıkmaz, BIST-100 hisselerinin konsensüs getiri potansiyelini de göz önünde bulundurarak ve mevcut piyasa koşullarında yapılan araştırmalar sonucu BIST-100'den Aselsan, Tav Havalimanları, Pegasus, Turkcell, Türk Telekom, Limak Doğu Anadolu Çimento, TSKB. BIST-100 dışında ise MLP Sağlık Hizmetleri ile Torunlar GYO'nun portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini söylüyor.
"FORD OTOSAN'DA TAVSİYEMİZ DEVAM EDİYOR"
Garanti BBVA Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, Ford Otosan'ın açıkladığı sonuçlar beklentilerin bir miktar üzerinde olduğundan hisse etkisinin hafif olumlu olmasını beklediğini ve şirket hisselerinde 'endeks üzeri' (EÜ) olan tavsiyesini devam ettirdiğini söyledi. Ford Otosan'da yeni hedef fiyatını ise 1,349.2 TL hedef fiyat ile (önceki 1,343.8TL) olarak açıkladı.
Ford Otosan'ın 3Ç24'te 7.690 milyon TL olan piyasa beklentisinin üzerinde 8.562 milyon TL net kar açıkladığını belirten Garanti BBVA Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, şirketin finansal verilerine yönelik şu değerlendirmeye yaptı: "Net kar yıllık yüzde 57'lik bir azalışa ancak çeyreklik yüzde 43'lük bir artışa işaret ediyor. Net diğer gelir gider ve yatırım faaliyetlerinden elde edilen gelirler net karın beklentimizi aşmasında etkili olmuştur. Ford Otosan yenilenen ürün yelpazesi sayesinde üretimde yıllık bazda yüzde 7 oranında bir artış kaydetmiştir. Yurt içi satışlarda görece daha zayıf bir performans kaydedilse de yurt dışı satış adetleri yıllık yüzde 19 oranında bir artış göstermiştir. Bu sonuca, yenilenen modellerin devreye girişi sonrasında Eylül ayı itibarıyla normale dönen envanter yönetimindeki iyileşme en büyük katkıyı sağlamıştır. Ford, 3Ç24'te 10.114 milyon TL FAVÖK (bizim beklentimiz 9.792 milyon TL) açıklarken, FAVÖK marjı ise yüzde 7.1 olarak gerçekleşmiştir. Yıllık bakıldığında, FAVÖK'te yüzde 56 azalma ve yıllık bazda FAVÖK marjında 9.4pp düşüş vardır.
Şirketin satış gelirleri de piyasa beklentisinin üzerindedir. Satışlar yıllık olarak yüzde 3, önceki çeyreğe göre ise yüzde 33 artış 141.729 milyon TL olmuştur. Piyasa beklentisini aşarken bizim beklentimiz olan 140.685 milyon TL'ye paralel gelmiştir."
"TEKFEN HOLDİNG'DE ENDEKSİN ÜZERİNDE GETİRİ BEKLİYORUZ"
Gedik Yatırım araştırma departmanı yetkilileri de, Tekfen Holding hisselerinde endeksin üzerinde getiri beklediğini açıkladı. Hissede yüzde 8.09 yükseliş potansiyeli ile 77.88 TL hedef fiyat öngördüğünü bildirdi.
Tekfen Holding'in 3Ç24'te 11.848 milyon TL satış geliri, 606 milyon TL FAVÖK ve 18 milyon TL net kar açıkladığını belirten Gedik Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, ana operasyonlarda yukarı yönlü normalleşmeye ve net borç pozisyonunda da önemli bozulma olmamasına rağmen sonuçların nötr olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte, temel olarak yüksek seviyedeki ertelenmiş vergi giderlerinden (254 milyon TL) kaynaklanan önemli ölçüdeki karlılık kaybı, son dönemdeki güçlü performans nedeniyle kısa vadede hisse senedi fiyatlamaları üzerinde baskı yaratabileceğini söylüyor. Toplam satış gelirlerinin yüzde 9 artışla 11.8 milyar TL olduğunu da kaydeden Gedik Yatırım araştırma departmanı yetkilileri şirket hisselerine yönelik şu değerlendirmeyi yapıyor: "Mühendislik&taahhüt segmenti gelirleri 3Ç24'te yıllık yüzde 33 artışla 4.6 milyar TL (9A24: 15.3 milyar TL; 9A23: 15.9 milyar TL), FAVÖK'ü (Azfen dahil) 271 milyon TL (9A24: 1.4 milyar TL; 9A23: 0.4 milyar TL) ve FAVÖK marjı yüzde 5.9 (9A24: %9,2) ile son iki yıldaki kârlılıklara göre rölatif olarak güçlü açıklanmıştır. Segment net karı 101 milyon TL (9A24: +573 milyon TL, 9A23: -13 milyon TL) ile güçlüdür. 2023 yıl sonunda 0.89 milyar dolar olan birikmiş iş miktarı 3Ç24'te 0.95 milyar dolar olmuştur. Şirket tarım segmenti satış gelirleri yıllık yüzde 3 daralmayla 7.1 milyar TL (9A24: 26.9 milyar TL, 9A23: 29.6 milyar TL) olurken, toplam satış hacmi yıllık yüzde 38 yükselişle 439 bin ton (9A24: 1,695 bin ton, 9A23: 1,343 bin ton) olarak gerçekleşmiştir. TL bazında yurtiçi ortalama gübre fiyatları yıllık yüzde 31 artışla (dolar bazında +%4) ton başına 15.5 TL olmuştur. Segmentin FAVÖK'ü 241 milyon TL (9A24: 1,019 milyon TL, 9A23: 461 milyon TL) olmuş, FAVÖK marjı yüzde 3.4 olarak gerçekleşmiştir; maliyet ve KKO baskılarından ötürü tarihsel seviyelere göre oldukça düşük olup gelecek yıllarda daha yüksek kârlılık beklemekteyiz. Holding'in Eylül 24 itibariyle 87 milyon dolar net borç pozisyonu bulunmaktadır (2023: 41 milyon dolar). Finansal sonuçların hisse üzerindeki etkisini nötr olarak değerlendiriyoruz."
Oğuzhan BIKMAZ/ İnfo Yatırım Araştırma Uzmanı
"Aselsan'da Ar-Ge çalışmaları meyvelerini vermeye devam edecek"
ASELSAN: Aselsan'da tarihi seviyelerde olan 12.6 milyar dolar bakiye siparişler ile dünyada ve Türkiye'de artış eğiliminde olan savunma harcamalarının Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranının yanında, mevcut konjonktürde jeopolitik gerginliklerin sıcak olması önemli etken. Jeopolitik haber akışının yanında, şirketin son zamanlarda sık sık KAP'ta yeni iş ilişkisi bildirmesi pozitif ayrışma üzerinde etkili oldu. Aselsan'ın finansallarını incelediğimizde ihracat oranının yıllar içinde yüzde10'lardan yüzde13'lere yükseldiğini gözlemliyoruz. Bu da savunma sanayinde teknolojik yetkinliğin önemli aşama katettiğinin göstergelerinden. Uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının önümüzdeki süreçte meyvelerini vermeye devam etmesini, ihracat hacminin güçlenmesini ve bu durumun Aselsan'a daha geniş marjlar, iş hacmi ve nakit akışı olarak dönmesini bekleyebiliriz. Son yıllarda endişe unsuru olan ticari alacaklar ve işletme faaliyetlerinden nakit akışı, yakın zamanda pozitif performans gösterdi. Proje teslimatlarının ve ödemelerin yoğunlaştığı 4. çeyrek finansallarından sonra hisse performansında olumlu seyrin devamı geleceği düşüncesindeyim. Şirket hisselerinde yüzde 53 yükseliş potansiyeli ile 97.7 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Ancak Aselsan 'AL' tavsiyesiyle birlikte model portföyümüzde bulunmasına karşın düzenli olarak getiri potansiyeli üzerinde revizyon değerlendirmeleri yapıyoruz.
TAV HAVALİMANLARI: Tav Havalimanları Kazakistan, Antalya ve Ankara operasyonlarında kapasite genişletme yatırımlarını sürdürerek Atatürk Havalimanı'ndan kaynaklanan kaybı yerine koyma yolunda. Yolcu sayılarında istikrarlı artışlar var. Bu hızlı büyüme, yanında yüksek borçlulukla geliyor. Şirketin nakit akışları mevcut görünümde bunu kaldırabilir ölçüde.
2024 yılında havacılık sektöründe yolcu trafik verileri güçlü seyretti. TAV Havalimanları operasyonlarında yolcu sayısı 2024 ilk 9 ayda yıllık yüzde 12 büyüdü. Bazı uçuş şirketlerinde kar marjları yolcu sayısındaki büyümeye eşik etmese de yer hizmetleri şirketleri bu ortamda dirençli kalabildi. Kazakistan/Almatı, Antalya ve Ankara'da operasyonların kapasitesini 2 katına kadar çıkaracak olan yatırımları devam ediyor. Yeni devralınan operasyon Almatı'nın FAVÖK payı yüzde 24 seviyesine geldi. Bu operasyonda şirket ortalama FAVÖK marjından düşük bir marjla çalışılsa da yolcu trafiğindeki büyüme temposu ve kapasite artışı yatırımlarıyla Almatı ciddi bir büyüme potansiyeli vadediyor. 2024 ilk 9 ayda Almatı yolcu sayısı artışı yüzde 21 olarak gerçekleşti. Şirket son finansallarının ardından ciro ve karlılık beklentilerinde değişikliğe gitmedi ancak Almatı 2025 yatırım planı ile 90-110 milyon euro aralığında olan yatırım harcaması beklentisini 140-160 milyon euro aralığına revize etti. Proje olgunlaştıkça Almatı'daki yatırımların katkısıyla kazançlardaki beklentilerin de yukarı yönlü revize edilmesini muhtemel görüyorum. Şirket hisselerinde yüzde 70 yükseliş potansiyeli ile 396 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Ancak Tav Havalimanları 'AL' tavsiyesiyle birlikte model portföyümüzde bulunmasına karşın düzenli olarak getiri potansiyeli üzerinde revizyon değerlendirmeleri yapıyoruz.
TURKCELL: Turkcell'de, stabil döviz kuru ve düşüşte olan enflasyon eğilimi, maliyetleri baskılarken fiyatlama gücüyle de birlikte gelir kalemi reel olarak büyümeye devam ediyor. Bu durum karlılığa olumlu yansıyor. Şirketin enerji maliyetlerini düşürmek üzere GES, gelir kalemlerini çeşitlendirmek üzere veri merkezi gibi yatırımlarının yanında; Ukrayna operasyonlarının satılmasıyla birlikte bu yatırımları karşılayabilecek güçlü bir mali yapısı mevcut. Taahhütlü kontratlar iş modeliyle çalışan telekomünikasyon şirketleri, enflasyonun ve döviz kurunun yükseliş eğiliminde olduğu süreçte gelirlerini reel olarak büyütmekte zorlanırken döviz bazlı yatırım harcaması giderleri sebebiyle baskı altında kaldı. Yatırım harcamaları ve enerji maliyetleri telekomünikasyon sektöründe en çok ağırlık taşıyan kalemler. 2023'ün ikinci yarısı itibarıyla uygulanmaya başlanan sıkı para politikasıyla birlikte TL'de reel değerlenme süreci başladı. Bu ortamda enflasyon düşüş eğilimine girerken, stabil bir şekilde enflasyonun altında artış gösteren döviz kuru da maliyet kalemlerinde şirketin elini rahatlattı. Aynı zamanda maliyetlerde büyük ağırlığı bulunan enerjide fiyatların düşüşü de ekstra katalizör oldu. Güneş paneli yatırımları ile enerji maliyetlerinin daha da düşürülmesi planı bir başka katalizör. Dezenflasyon sürecinin başlangıcına ötelenmiş fiyat artışıyla giren Turkcell, kullanıcı başı ortalama gelirlerini enflasyon üzerinde artırabiliyor. Mevcut ekonomi politikalarının devamı beklentisi ve telekomünikasyon şirketlerinin fiyatlama gücü sayesinde Turkcell'in güçlü marjlarla çalışmayı sürdüreceğini öngörüyorum.
Turkcell, Ukrayna operasyonları Life Cell, Global Bilgi ve Ukrtower hisselerinin tamamını 524 milyon ABD doları bedelle devretti. Buradan gelen nakit; GES, veri merkezi ve 5G yatırımlarının finanse edilmesi sürecinde avantaj yaratacaktır. Bunun yanı sıra artan nakitle birlikte net borç miktarı azalacak ve Firma Değeri-FAVÖK oranı da düşüş göstererek daha da cazip seviyelere ulaşacaktır. Şirket hisselerinde yüzde 33 yükseliş potansiyeli ile 113.8 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Ancak Turkcell 'AL' tavsiyesiyle birlikte model portföyümüzde bulunmasına karşın düzenli olarak getiri potansiyeli üzerinde revizyon değerlendirmeleri yapıyoruz.
"Yasakların kaldırılması yabancı varlığının artması için önemli"
Açığa satış konusunun kısa süreli olarak piyasada olumlu fiyatlandığını da belirten İnfo Yatırım Araştırma Uzmanı Oğuzhan Bıkmaz, bu tip yasakların kaldırılmasının piyasanın olgunlaşması ve hacimlerin artmasıyla hisse fiyatlarının ederlerinden çok uzaklaşmaması ve yabancı varlığının artması için önemli olduğuna dikkat çekiyor. Bu ve benzeri piyasa olgunluğunu destekleyecek adımların daha ziyade uzun vadede piyasamıza olumlu yansıyacağını; orta vade için makroekonomik iyileşmenin piyasaya katılımın artması ve yükseliş için daha önemli olduğunu hatırlatıyor.
Türkerler Grubu 3 şirketi ile borsaya hazırlanıyor
Türkerler Grubu bünyesinde bulunan 3 şirketi ile (Türker Van Gölü Enerji Yatırım A.Ş, Türker Yenilenebilir Enerji Yatırım A.Ş, Türkerler GYO) borsaya hazırlanıyor.
Bu kapsamda Türker Van Gölü Enerji Yatırım A.Ş (VEYAŞ) perakende ve hizmet sağlayıcı bağlı ortaklıklarıyla birlikte; Van, Bitlis, Muş ve Hakkari illerinde 2.2 milyon nüfus ve 800 bin aboneye elektrik dağıtım hizmeti veriyor. Türker Yenilenebilir Enerji Yatırım A.Ş ise Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde 335 MW Rüzgar, 121,6 MW Hidroelektrik ve 78 MW Jeotermal olmak üzere toplam 534,6 MW kurulu güce sahip enerji santrallerinin faal halde elektrik üretimi yaptığı ve inşaat öncesi dönemde 80 MW güce sahip 15 enerji şirketinin ana ortağı konumunda. Türkerler Global Gayrimenkul Yatırım Yönetim A.Ş'nin (Türkerler GYO) çatısı altında da Mahall Ankara Projesinde 85 adet ve Mahall Bomonti İzmir Projesinde 38 adet olmak üzere toplam 123 adet bağımsız bölümden oluşan gayrimenkuller yer alıyor.
VEYAŞ'ın 2025'in ilk çeyreğinde halka arz olmasının hedeflendiğini ve sermaye artışından sağlanacak fonların şirketin mevcut yatırımlarında ve işletme sermayesi olarak kullanılmasının planlandığını belirten Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker, "Türkerler Yenilenebilir Enerji Yatırımları A.Ş'nin halka arz hazırlıkları devam etmekte olup, 2025 yılının son çeyreğinde halka arzı planlanıyor. Birincil halka da sermaye artışı yöntemiyle sağlanacak fonları şirketin yenilenebilir enerji yatırımlarında kullanmayı öngörüyoruz. Türkerler GYO'da ise şirketin gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm hazırlıkları devam ediyor. Yapılan planlamalara göre 2026 yılının ilk çeyreğinde halka arz edilerek, halka arzdan sağlanacak fonları yeni gayrimenkul geliştirme projelerinde kullanmayı hedefliyoruz" dedi.
Öte yandan Zincirlikuyu'da yer alan Çiftçi Towers'ın, Türkerler Grubu tarafından yeniden satışa sunulacağını belirten Türker, arsa hariç 450 milyon dolar yatırım değeri olan 292 bin metre kare inşaat alanına sahip prestijli projenin, modern yaşamın tüm gereksinimlerini karşılayacak şekilde çeşitli daire seçenekleri ve sosyal imkanlara sahip olduğunu söyledi. Projenin tarihi yarımada ve üç köprüyü aynı anda gören eşsiz Boğaz manzarasına sahip olduğunu kaydeden Türker, projeye dair yaptığı açıklamada "Çiftçi Towers'ı sadece bir gayrimenkul projesi değil, İstanbul'un en değerli lokasyonunda özel bir yaşam merkezi olarak görüyoruz. Yatırımcılarımıza, İstanbul'un kalbinde yer alan bu özel projeyle hem değerli bir yatırım hem de ayrıcalıklı bir yaşam sunmayı hedefliyoruz. Proje ile 10 kat otopark ve depo üzerinde yükselen ve her biri 45 kattan oluşan iki kulede, 2+1'den 6+1'e kadar değişen 296 daire seçeneği sunuyoruz. Projede yer alan, 40 bin metre kare kiralanabilir alanı bulunan alışveriş merkezinde 200'e yakın seçkin marka ve dünyaca ünlü restoranlar da İstanbul'un en ayrıcalıklı alışveriş deneyimlerinden birini sunmaya hazırlanıyor." dedi.
Savur GYO halka arz için SPK'dan izin bekliyor
60 yılı aşkın süredir inşaat, gayrimenkul, turizm, otomotiv ve elektronik sektörlerinde faaliyet gösteren Savur Group şirketlerinden Savur Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı da (Savur GYO) halka az için SPK'dan izin bekliyor.
Bu kapsamda GYO kurulumunun tamamlandığını ve Savur Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın (Savur GYO), ilk konut projesi İV Kandilli'yi satışa sunduklarını belirten Savur GYO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sami Yıldıran, Savur GYO'nun Türkiye'de faaliyet gösteren 50'ye yakın GYO'dan farklı bir konumlandırma ile sektöre adım attığını söyledi. Savur Group'un turizm ve gayrimenkul alanında sahip olduğu tecrübeyi tek çatı altında toplayan Savur GYO'nun ilk konut projesinin de farklı, özel ve ayrıcalıklı olmasını istediklerini dile getiren Yıldıran, "Bu nedenle İV Kandilli'yi 'iyilik' kavramı üzerine kurgulanmış bir konut projesi, 'butik bir aile sitesi' olarak tanımladık. Yediden yetmişe tüm sakinlerine iyi hissettirecek, 'İyi ki varsın Kandilli, iyi ki varsın evim' dedirtecek bir proje tasarladık. Kandilli'nin en nadide arsalarından biri üzerinde yükselen projemizin de tüm bu güzellikleri sakinlerine doyasıya yaşatacağını düşündük ve 'İyi ki varsın Kandilli' dedik. Projemiz adını da buradan aldı" diye konuştu.
Her yönüyle ayrıcalıklı ve benzersiz bir proje ortaya koymak için büyük çaba sarf ettiklerinin altını çizen Yıldıran, İV Kandilli'yi rakipsiz kılacak ayrıntılarla donatmayı hedeflediklerini söyledi. Yıldıran şöyle devam etti: "Otellerimizin tamamı uluslararası zincir markalar altında ve bizim deneyimli ekiplerimiz tarafından işletilmekte. Dolayısıyla uluslararası hizmet know-how'ımızı, ekibimizin tecrübe ve kalitesini kullanarak İV Kandilli'ye getirmeyi hedefliyoruz. Örneğin; bugün ailelerimizin en büyük problemlerinden birisi olan günlük temizlik hizmetini sitede yaşam başladığı andan itibaren kendi ekibimizle sakinlerimize sunacağız. Ayrıca, Kandilli ve Çengelköy sahiline gitmek isteyen site sakinleri, ücretsiz shuttle hizmetinden faydalanabilecekler. Bu ve buna benzer 5 yıldızlı otel hizmetlerinin pek çoğu İV Kandilli site sakinlerine de özel olarak sunulacak."
Şekerbank'a 160 milyon dolarlık kaynak
Şekerbank, Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) liderliğinde 6 ayrı kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşunun katılımı ile tamamı sosyal ve çevresel kalkınmaya yönelik olmak üzere yaklaşık 160 milyon dolar tutarında, 5 yıl vadeli yurt dışı kaynak sağladı. Doğrudan ya da dolaylı olarak küresel çapta çok geniş bir yatırımcı kitlesinin iştirak ettiği söz konusu sendikasyonda yer alan Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA), böylece Türkiye'deki ilk özel sektör yatırımını Şekerbank'a yaptı.
Söz konusu kredi, kırsal bölgelerin kalkınması öncelikli olmak üzere KOBİ ve mikro işletmelerin desteklenmesi, sürdürülebilir tarım ve kadın bankacılığı alanındaki projelerin finansmanı için kullanılacak.
Kredi katılımcıları arasında, sendikasyona liderlik eden Hollanda Kalkınma Bankası (FMO)'nın yanı sıra, Fransa Kalkınma Ajansı (AFD)'nın iştiraki olan Proparco ve Türkiye'de ilk kez bir özel bankaya finansman sağlayan Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile küresel ölçekte birçok hükümetin ve kurumsal yatırımcının katkılarıyla kurulan çevresel ve sosyal kalkınma odaklı fonlar olan Güneydoğu Avrupa Fonu (EFSE), Blue Orchard Mikrofinansman Fonu (BOMF) ve ILX Fonu (ILX) dahil toplam 6 uluslararası finans kuruluşu bulunuyor.
Şekerbank Genel Müdürü Aybala Şimşek Galpin, Uluslararası finans kuruluşlarının, Türkiye'de merkez dışı bölgelerdeki çiftçi ve KOBİ'lere ulaşmak, sürdürülebilir ve kapsayıcı finansmanı desteklemek için Şekerbank'ı öncü bir anahtar banka olarak görmeye devam ettiğini belirterek şunları söyledi: "Nitekim, Şekerbank'ın yurtdışı kredilerinin tamamı kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşlarından, yalnızca sosyal ve çevresel amaçlar için edinilmiştir. Bu kapsamda, uzun yıllardır etki odaklı kalkınmanın desteklenmesinde Şekerbank'ın çok değerli bir iş ortağı olan Hollanda Kalkınma Bankası FMO'nun bankamıza sağladığı desteği böylesine geniş katılımlı ve prestijli uluslararası bir proje ile artırarak sürdürmesinden ötürü minnettarız."
Şimşek Hollanda, Japonya ve Fransa uluslararası finans kuruluşları ile kurucuları arasında birçok hükümetin ve kurumsal yatırımcının bulunduğu etki odaklı global fonların katılım sağladığı 5 yıl vadeli kredinin aynı zamanda Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadeli görünümüne ilişkin beklentilerin ne kadar olumlu olduğunu da teyit ettiğinin altını çizdi.
BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?
SABANCI HOLDİNG: Sabancı Holding, 3Ç24 finansal sonuçlarında 2.8 milyar TL zarar açıkladı. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri, çeyreklik bazda yüzde10 artarken, yıllık bazda ise yüzde 7 daraldı. Şirketin solo net nakit pozisyonu 12.2 milyar TL'ye ulaşırken, Net Aktif Değer (NAD) yüzde 6 artış ile 9.4 milyar dolara ulaştı.
TÜRK TELEKOM: Türk Telekom, 3Ç24 finansal sonuçlarında piyasa beklentisinin yüzde 54 altında 1.15 milyar TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar, çeyreklik bazda yüzde 19, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 62 daraldı.
KOÇ HOLDİNG: Koç Holding, 3Ç24 finansal sonuçlarında 3.7 milyar TL zarar açıkladı. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri, çeyreklik bazda yüzde 2 artarken, yıllık bazda ise yüzde 19 daraldı. Şirketin solo net nakit pozisyonu 29 milyar TL'ye ulaştı.
ÜLKER: Ülker, 3Ç24 finansal sonuçlarında 470 milyon TL net kar açıkladı. Net kar yıllık yüzde 84, çeyreklik yüzde 63 daraldı. Şirket 2024 yılının ilk 9 ayında ise net karını geçen sene aynı döneme göre yüzde 47 arttırarak 4.4 milyar TL olarak bildirdi. Net satışlar bu dönemde 58 milyar TL ile geçen seneye paralel gerçekleşti. Brüt kar geçen seneye oranla yüzde 5 artış gösterdi.
ARÇELİK: Arçelik, Whirlpool Corporation ile Avrupa faaliyetlerinin birleşmesinin ardından, İtalya operasyonlarının sürdürülebilir dönüşüm planı için İtalya'daki ilgili otoriteler, sendikalar ve çalışan temsilcileri ile görüşmelere başladığını duyurdu.
AYDEM YENİLENEBİLİR ENERJİ: Aydem Yenilenebilir Enerji, 3Ç24 finansal sonuçlarında 208 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar, çeyreklik bazda yüzde 91, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 95 daraldı. Bu dönemde şirketin cirosu bir önceki çeyreğe göre yüzde 20, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 39 daraldı.
AYGAZ: Aygaz, LPG gemisi satın alınması işlemini gerçekleştirecek yüzde 100 bağlı ortaklık Kuleli Tankercilik'in sermayesinin 148 milyon TL'den 2.2 milyar TL'ye yükseltileceğini açıkladı.
DOĞAN HOLDİNG: Doğan Holding, 3Ç24 finansal sonuçlarında 1.02 milyar TL kar açıkladı. Şirket, bir önceki çeyrekte 903 milyon TL, bir önceki yılın aynı döneminde ise 7.85 milyar TL zarar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri, çeyreklik bazda yüzde 56, yıllık bazda ise yüzde 3 arttı.
E-BEBEK: E-bebek, Ekim ayında Türkiye'de mağazalar ve e-ticaret kanalından satılan toplam ürün adedinin yıllık yüzde 9 artışla 7.84 milyona ulaştığını açıkladı.
ENERYA ENERJİ: Enerya Enerji, 3Ç24 finansal sonuçlarında 354 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar, çeyreklik bazda yüzde 59 daralırken, şirket bir önceki yılın aynı döneminde 2 milyar TL zarar bildirmişti. Bu dönemde şirketin cirosu bir önceki çeyreğe göre yüzde 6, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 30 daraldı.
GÜRSEL TURİZM: Gürsel Turizm, 3Ç24 finansal sonuçlarında 354 milyon TL net kar açıkladı. Şirket, bir önceki yılın aynı döneminde 432 milyon TL, bir önceki çeyrekte ise 256 milyon TL net kar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 53.5, çeyreksel bazda ise yüzde 47 arttı.
HOROZ LOJİSTİK: Horoz Lojistik, 3Ç24 finansal sonuçlarında 477 milyon TL net kar açıkladı. Şirket, bir önceki yılın aynı döneminde 8 milyon TL, bir önceki çeyrekte ise 177 milyon TL net kar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 13 azalırken, çeyreksel bazda ise yüzde 11.6 arttı.
KOTON: Koton, 3Ç24 finansal sonuçlarında 249 milyon TL kar açıkladı. Şirket, bir önceki çeyrekte 705 milyon TL, bir önceki yılın aynı döneminde ise 1.07 milyar TL kar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri, çeyreklik bazda yüzde 3 daralırken, yıllık bazda ise yüzde 4 arttı.
LİDER FACTORİNG: Lider Faktoring, 3Ç24 finansal sonuçlarında yıllık bazda yüzde 20 daralarak 171 milyon TL net kar açıkladı. 2024 yılının ilk 9 ayında faktoring gelirleri geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 172 artarak 2.2 milyar TL oldu, brüt kar yüzde 68 artışla 697 milyon TL olarak gerçekleşti.
TAV HAVALİMANLARI: TAV Havalimanları, S&P Global tarafından belirlenen kredi derecelendirme notunun BB-, yurt dışı tahvili için ise B+ seviyesinde teyit edildiğini, "durağan" görünümü "developing" olarak revize edildiğini açıkladı.
AKSA ENERJİ: Aksa Enerji, 3Ç24 finansal sonuçlarında piyasa beklentisinin yüzde 54 altında 661 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar, bir önceki çeyreğe göre yüzde 8, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 18 daraldı. 3Ç24 döneminde, şirketin cirosu piyasa beklentisinin yüzde 23 altında 8.2 milyar TL düzeyinde, FAVÖK yaratımı ise piyasa beklentisinin yüzde16 altında 1.8 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.
AKİŞ GMYO: Akiş GMYO, 3Ç24 finansal sonuçlarında 541 milyon TL net kar açıkladı. Net kar çeyreklik bazda yüzde 3.1 artış gösterdi. 2024 yılının ilk 9 ayında şirketin faaliyet karı geçen sene aynı döneme oranla yüzde 5 daralarak 1.5 milyar TL olarak bildirildi.
ALTINYAĞ MADENCİLİK: Altınyağ Madencilik, 3Ç24 finansal sonuçlarında 19 milyon TL net zarar açıkladı. Şirket, bir önceki yılın aynı döneminde 77 milyon TL, bir önceki çeyrekte ise 14 milyon TL net zarar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 70 azalırken, çeyreksel bazda ise yüzde 55 artış gösterdi.
CW ENERJİ: CW Enerji, 3Ç24 finansal sonuçlarında 92 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar, çeyreklik bazda yüzde 59, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 73 daraldı. 3Ç24 döneminde şirket, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33 daralma ile 2.7 milyar TL düzeyinde ciro bildirdi.
KAREL: Karel, 3Ç24 finansal sonuçlarında 383 milyon TL zarar açıkladı. Şirket, bir önceki çeyrekte 270 milyon TL, bir önceki yılın aynı döneminde ise 131 milyon TL zarar bildirmişti.
KOLEKSİYON MOBİLYA: Koleksiyon Mobilya, 3Ç24 finansal sonuçlarında 49 milyon TL kar açıkladı. Şirket, bir önceki çeyrekte 68 milyon TL kar, bir önceki yılın aynı döneminde ise 174 milyon TL zarar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri, çeyreklik bazda yüzde 38, yıllık bazda ise yüzde 7 arttı.
KONTROLMATİK: Kontrolmatik 59.4 milyon dolar tutarında sözleşme imzaladığını duyurdu. Tutar, 12 aylık dolar bazlı gelirlerinin yüzde 31'ine tekabül ediyor.
RÖNESANS GMYO: Rönesans GMYO, 3Ç24 finansal sonuçlarında 3.5 milyar TL net kar açıkladı. Net kar çeyreklik bazda yüzde 100 artış gösterdi. 2024 yılının ilk 9 ayında şirketin faaliyet karı geçen sene aynı döneme oranla yüzde16 artarak 3.7 milyar TL olarak bildirildi.
REYSAŞ GMYO: Reysaş GMYO, 3Ç24 finansal sonuçlarında 812 milyon TL net kar açıkladı.
Net kar çeyreklik bazda yüzde 71 artış gösterdi. 2024 yılının ilk 9 ayında şirketin faaliyet karı geçen sene aynı döneme oranla yüzde 154 artarak 2.4 milyar TL olarak bildirildi.