“Bekle gör” duruşu…
PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8.5 düzeyinde sabit tuttu. Karar metninde küresel piyasalarda yaşanan gelişmelere dikkat çeken TCMB, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürdüğüne, finansal koşulları tehdit eden koşulların oluştuğuna işaret etti. Daha önceki metinde olduğu gibi gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletimlerindeki ayrışmanın devam ettiğini yineleyen TCMB, "takas anlaşmaları ve yeni likidite imkanları ile finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılıyor" ifadelerini metne ekledi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörüsünü yineleyen TCMB, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğunun altını çizdi. TCMB, depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkilerinin yakından takip edileceğini kaydetti.
EKONOMİSTLER SEÇİME İŞARET ETTİ
Hatırlanacağı üzere TCMB, iki ay aranın ardından 23 Şubat'taki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında deprem sonrası ekonomik durumun desteklenmesi için 50 baz puan indirime giderek politika faizini yüzde 9'dan yüzde 8.5'e çekmişti.
Ekonomistlerin ağırlıklı beklentisi, TCMB'nin seçim öncesinde politika faiz oranında değişikliğe gitmeyeceği yönünde. Para ve kredi politikalarında kademeli normalleşme beklediğini vurgulayan A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, TCMB'nin Nisan toplantısında da politika faizini sabit tutacağını, seçim sonrasında ise faiz artırımına gideceğini dile getirdi. Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş da TCMB'nin seçimden önce para politikalarında değişikliğe gitmeyeceği görüşünde. TCMB'nin içeride seçim, yurtdışında da finansal piyasa belirsizlikleri arasında bekle-gör şeklinde bir duruş benimsediğini vurgulayan Dinamik Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, seçime kadar mevcut politikaların devam etmesini beklediklerini söyledi. Erkan, önümüzdeki dönemde, küresel enerji krizinin yüksek baz etkileri, emtia fiyatlarındaki gerileme, baz etkisi, kredi erişiminin kısıtlanması, yönetilen fiyatlar üzerindeki kamu kontrolü gibi unsurlar nedeniyle enflasyondaki artış hızının düşmesinin söz konusu olabileceğini dile getirdi.
Şunu da not düşelim: Bankacılık krizinin yarattığı endişe ve parasal sıkılaşma sürecinde, ABD Merkez Bankası (FED), geçen haftaki toplantısında beklentiler doğrultusunda 25 baz puanlık faiz artırımına gitti. Faizi 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4.75-5 aralığına çekti. İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan artırarak yüzde 4.25'e yükseltti.
Bu arada TCMB 91. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı 28 Mart 2023 tarihinde Ankara'da yapılacak.
DEPREMZEDEYE SORULMADI…
Şimdi de kısaca geçen haftanın yurtiçi verilerine göz atalım. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve TCMB işbirliği ile yürütülen tüketici eğilimi anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Mart'ta aylık yüzde 2.9 azalarak 80.1 oldu. TÜİK'ten yapılan açıklamaya göre tüketici eğilim anketi, deprem felaketinden etkilenen 11 il arasında yer alan Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya ve Osmaniye'de yapılmadı. TÜİK verilerine göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu Mart'ta aylık yüzde 0.8 artarak 66, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 5.5 azalışla 79.6 oldu. Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 3.3 azalışla 83, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 2.7 azalışla 92 düzeyinde gerçekleşti.
İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 10.4 OLDU
Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022'de bir önceki yıla göre 327 bin kişi azalarak 3 milyon 582 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1.6 puanlık azalış ile yüzde 10.4 seviyesinde gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 2022'de bir önceki yıla göre 1 milyon 955 bin kişi artarak 30 milyon 752 bin kişi, istihdam oranı ise 2.3 puanlık artış ile yüzde 47.5 oldu. 2022'de istihdam edilenlerin yüzde 15.8'i tarım, yüzde 21.7'si sanayi, yüzde 6'sı inşaat, yüzde 56.5'i ise hizmet sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında sanayi sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.4 puan, hizmet sektörünün payı 1.2 puan artarken, tarım sektörünün payı 1.4 puan, inşaat sektörünün payı 0.2 puan azaldı. İşgücünün 1 milyon 618 bin kişi artarak 34 milyon 334 bin kişi olduğu bu dönemde, işgücüne katılma oranı ise 1.7 puanlık artış ile yüzde 53.1 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta işsizlik oranı 2022'de bir önceki yıla göre 3.2 puan azalarak yüzde 19.4 oldu. 2022'de atıl işgücü oranı yıllık 3.1 puan azalarak yüzde 21.3 düzeyinde gerçekleşti.
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, depremin enflasyonu ve işgücü piyasalarını olumsuz etkileyeceğini vurguluyor. Depremin enflasyona etkisini görülmeye başlandığını dile getiren Murat, "İşgücü piyasasında da önümüzdeki günlerde göreceğiz" ifadelerini kullandı.
DEPREMİN EKONOMİYE ETKİSİ 103.6 MİLYAR DOLAR
Depremin etkilerinin yakından takip edildiği bir dönemde, depremin faturasına yönelik en kapsamlı ve en güncel durum tespiti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'ndan geldi. 2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu'na göre depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükü içerisinde en önemli bileşenini yüzde 54.9 oranıyla konut hasarı oluşturdu. (1 trilyon 73.9 milyar TL/56.9 milyar dolar). İkinci ağırlıklı hasar kalemi ise kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkım oldu. (242.5 milyar TL/12.9 milyar dolar). Konut hariç özel kesim hasarı ise (222.4 milyar TL 11.8 milyar dolar) bir diğer önemli hasar kalemi olarak dikkat çekti. Ayrıca sigortacılık sektörü kayıpları ve esnafın gelir kayıpları ile makroekonomik etkiler dikkate alındığında, depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 2 trilyon TL (103.6 milyar dolar) düzeyinde olduğu tahmin edildi. Bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık yüzde 9'una ulaşabileceği öngörüldü.
EN YÜKSEK TEKLİF İGE AŞ'DEN
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) şubat ayında ihale yoluyla satışa çıkardığı Türk Ticaret Bankası'nın yüzde 98.5 hissesine 455 milyon TL ile en yüksek teklif, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Eximbank, 61 ihracatçı birliği ve 20 bankanın ortaklığında kurulan İhracatı Geliştirme (İGE) AŞ'den geldi. İGE AŞ'den yapılan açıklamaya göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Rekabet Kurumu onayları alındıktan sonra, ihalenin TMSF Fon Kurulu'na sunularak sonuçlandırılmasının ardından Türk Ticaret Bankası'nın yeniden inşası sürecine geçilecek. Hazırlanacak stratejik iş planı çerçevesinde Türk Ticaret Bankası ihracatçıların bankası' olarak faaliyetine başlayacak. Bu arada İGE AŞ'nin, bir yıl gibi kısa bir sürede yaklaşık 8 bin ihracatçının 30 milyar TL'lik ihracat kredisine kefalet sağladığını da not düşelim.
"Seçime kadar para politikasında değişiklik beklemiyoruz"
Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
TCMB piyasa beklentisine paralel olarak politika faizini yüzde 8.5'te sabit bıraktı. Küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler TCMB'nin karar metnine yansıdı. Finansal istikrarı tehdit eden koşulların olduğu vurgulandı, küresel piyasalarda bankacılık krizi olmasına karşın fiyat istikrarı ön plana çıkarıldı. TCMB'nin politika faizinde değişikliğe gitmeden ihracatçı şirketleri fonlayabilecek daha farklı araçların devreye alınabileceğine yönelik ifadeler var. 'Takas anlaşmaları ve yeni likidite imkânları ile finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır' İfadesi kadar metninde yer aldı. Kararın piyasaya etkisi neredeyse olmadı diyebiliriz. Dolar/TL yatay seyrine devam ederken, Borsa endeksindeki eğilim 5.000 üzerinde devam etti. Seçime kadarki süreçte yeni bir para politikası değişikliği beklememekteyiz. Buna karşın 2023 yılı sonu politika faizi beklentimiz yüzde 22 seviyesinde olmaya devam ediyor.
"FED, bir artırım daha yapamayabilir"
Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU / Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi
Özellikle son dönemde döviz piyasasında oluşmaya başlayan baskı ve küresel piyasalarda risk iştahının iyice azalması, muhtemelen TCMB'nin olası indirimini engelledi. Ölçülü indirime gitse de piyasaya etkisi olmayacaktı. Çünkü politika faizi indirimlerinden en çok etkilenen ticari kredi faizlerinde de son dönemde yukarı yönlü hareketler görmeye başladık. Faiz indirimleri, bankalar açısından riskli olmaya başlamıştı. Ticari kredi faizlerinin de yükselme eğiliminde olması nedeniyle TCMB atacağı adımın etkinliğini iyice azaltacağı için, indirim yönünde adım atmadı. TCMB'nin seçime kadar politika faiz oranında değişikliğe gitmesini beklemiyorum. FED ve diğer merkez bankalarının da önümüzdeki aylarda faiz artışlarına gidebileceğini düşünmüyorum. Belki FED bir artırım daha yapamayacak.
"Enflasyonda yukarı yönlü revizyonlar gündemde"
Doç. Dr. Atılım MURAT / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi
TCMB geçen ayki PPK toplantısı sonrasında 50 baz puanlık indirimin yeterli olacağı sinyalini zaten vermişti. Görünen o ki, alınan tedbirler, açıklanan paketlerin ardından TCMB en azından Haziran ayına kadar depremin ekonomi üzerindeki etkilerini gözlemlemek istiyor. TCMB uzun zamandır politika faizini, politika aracı olarak kullanmıyor. Makro ihtiyati tedbirlerle enflasyonla mücadele politikası izleniyor. Politika faizi oranı yüzde 8.5 olduğu halde, kredi faizlerinde bir düşüş görmüyoruz. Mevduat faizleri yüzde 30'lar civarında seyrediyor. O nedenle seçim sonucundan bağımsız olarak, 14 Mayıs sonrasında depremin de etkileri göz önünde bulundurularak para politikasının gözden geçirileceğini düşünüyorum. TCMB, enflasyona, özellikle gıda enflasyonuna vurgu yapmadı. Bilindiği üzere depremin vurduğu 11 il, tarım ve hayvancılık açısından önemli. Depremde hayvanlar telef oldu, nitekim markette, kasapta et fiyatlarının ne kadar yükseldiğini görüyoruz. Bu nedenle de enflasyonda yukarı yönlü revizyonlar gündemde. Ben de yılsonu enflasyon beklentimi 5-10 puan yukarı yönlü güncelledim. Yılsonunda yıllık tüketici enflasyonu beklentim yüzde 40.