ALEV RİGEL Geçtiğimiz günlerde ABD'de Silicon Valley Bank'ın (SVB) iflas etmesi, bir domino etkisine neden olabilecek kadar önemliydi. Amerikalılar buna, nükleer santrallerin korkulu rüyası, çekirdek erimesine (meltdown) benzeterek "bankacılığın erimesi" (banking meltdown) diyor. Hükümet hemen müdahale etti ama piyasalardaki olumsuz etkileri bir çırpıda giderilecek boyutlarda değildi. Zaten küresel finans piyasalarında yankı bulmakta da gecikmedi. Başkan Joe Biden'ın "Bankacılık sistemimiz güvenlidir. Mevduat sahiplerinin içi rahat olsun" şeklindeki açıklaması, halkın yüreğine su serpmese de hükümeti harekete geçirdi. Biden, bankalar için regülasyonların sıkılaşacağı mesajını da verdi. Ancak borsada SVB hisselerine sahip kişiler için herhangi bir zarar telafi operasyonu söz konusu değil.
Hükümet, çöküşün eşiğinde olan bir başka banka, Signature Bank'i kapatarak bankanın menkul kıymetlerini garanti altına aldı. 2022 sonu itibarıyla SVB'nin toplam menkul değerleri 209 milyar dolar ve toplam mevduatı da 175.4 milyar dolar civarındaydı. SVB'nin iflası, ABD'de 2008'deki küresel mali kriz sonrası, en son "Washington Mutual" bankasının iflasından bu yana en büyük banka iflası oldu.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell ve FDIC (Federal Deposit Insurance Corporation - Federal Mevduat Sigorta Kurumu) Başkanı Martin Gruenberg (Bu yıl 4 Ocak'ta görev süresi dolmuş olmasına rağmen başkanlığa vekalet ediyor), halkın bankacılık sistemine olan güvenini pekiştirmeye çalıştılar. Yapılan açıklamada, "Ekonomik büyümeyi teşvik edecek banka birikimlerinin korunmasını ve bireylerle işletmelerin krediye ulaşmasını sağlama yönündeki yükümlülükler yerine getirilmeye devam edecek. SVB ile ilgili hiçbir kayıp, vergi mükellefi tarafından karşılanmayacak" görüşüne yer verildi. Böyle durumlarda konunun kolay anlaşılması için soru-cevap yöntemine başvururuz. Soruları ve cevapları, Amerikan CNN ile İngiliz haber ajansı Reuters'den derleyerek aktarıyoruz:
Soru1: Silikon Vadisi Bankası nedir?
1983 yılında kuruldu. Çöküşünden önce ABD'nin 16'ncı büyük bankasıydı. Merkezi, Kaliforniya eyaletinin Santa Clara kentindeydi. SVB Financial Group'un yan kuruluşuydu. Fakat daha sonra tüm mevduatı, "köprü bankası" Silicon Valley Bridge Bank'a transfer edilmişti (Köprü bankası, bir alıcı bulunana kadar başarısız bir bankayı işletmek için merkez bankası tarafından oluşturulan bir kurumdur). Mudilerinin yanı sıra teknoloji ve bilim şirketlerine de bankacılık hizmetleri sağlıyordu. Kanada, Çin, Danimarka, Almanya, İrlanda, İsrail, İsveç ve Birleşik Krallık'ta operasyonlar yürütüyordu. SVB, geçtiğimiz yıllarda adeta patlayan teknoloji şirketlerine verdiği hizmetler sayesinde ABD'nin büyük bankaları arasına girmişti. Düşük faizli uygun krediler vermesiyle tanınıyordu. Pandemi döneminde de dijital hizmetleriyle en çok işlem yapılan bankalardan biri haline gelmişti. 2019'da 71 milyar dolar olan menkul kıymetleri, 2022'de üç kat artarak 220 milyar dolara yükselmişti. Aynı dönemde 62 milyar dolar olan mevduat birikimi, 198 milyar dolara çıkmıştı. İşe yeni başlayan yüzlerce teknoloji şirketi, küçük birikimlerini bu bankaya emanet etmişti. Uluslararası alanda bile tanınıyordu.
Soru2: Banka, neden çöktü?
SVB'nin çöküşü çok ani oldu. Güveni kalmayan mevduat sahipleri, 48 saat içinde banka şubelerinin önünde kuyruğa girmişti. Banka, iyi bir risk yönetimi olmaması, çok yönlü bir müşteri portföyü bulunmaması yüzünden battı. Fakat kötü gidişin kökeni, yıllar öncesine dayanıyordu. SVB, sıfıra yakın faiz oranları döneminde ABD devlet tahvillerine milyarlarca dolar aktardı. ABD Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altına almak için faizleri artırma yoluna gitti. Faizler artınca devlet tahvili fiyatları düştü. Böylece bankanın tahvil portföyünün değeri erozyona uğradı. Bankada mevduatı olan küçük teknoloji şirketleri, borçlarını ödeyebilmek, gelişimlerini ve operasyonlarını yürütebilmek için daha çok nakit çekmeye başladı. Mevduat başına 250 bin dolar olan devlet garantisi önceki gece itibarıyla problemli gözüken bankalardaki mevduatlar için sınırsız hale getirildi. 2008'de Washington Mutual'dan sonra SVB'nin batışı, Amerikan tarihinin de en büyük ikinci banka iflası oldu.
Soru3: Bankadan kaçışın kıvılcımını ne ateşledi?
SVB'nin sorunları, önceki yatırım kararlarına dayanıyordu. Bir grup menkul kıymetin zararına satıldığı ve mali durumundaki açığı kapatmak için 2.25 milyar dolarlık yeni hisse satılacağının açıklanmasıyla bankaya hücum tetiklenmiş oldu. Bankanın hisseleri yüzde 60 düştü ve yatırımcılar 15 yıl önceki küresel mali krizin tekrarlanmasından korkmaya başlayınca, diğer banka hisselerinin değeri de onunla birlikte aşağı çekildi. SVB hisselerinin işlem görmesi durduruldu ve sermaye artırma, alıcı bulma çabaları terk edildi. Kaliforniyalı yetkililer, bankayı kapattı ve sorunu FDIC'e devretti. Bu kurum, batık bankaların menkul kıymetlerini mudilere geri veriyor.
Soru4: Bu durum, ulusal ve uluslararası platformda bankacılık krizini tetikler mi?
Bu, çok daha önemli bir soru. Diğer bankaların diken üstünde olduğu kesin. "First Republic Bank" ve "PacWest Bancorp", işlemlerini geçici olarak durdurdu. Çünkü birinci bankanın hisseleri yüzde 65, ikincisinin yüzde 52 düşmüştü. Avrupa'da 42 büyük Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık bankasının hisseleri bir kalemde yüzde 5.6 oranında değer kaybetti. İsviçre'nin banka devi Credit Suisse'de hisse değer düşüşü yüzde 9'u buldu. Fakat hiçbiri SVB kadar değer kaybına uğramadı. FDIC'e göre 2022 yılı sonu itibarıyla Amerikan bankaları, 620 milyar dolarlık, henüz gerçekleşmemiş kayıpların üzerinde oturuyor. Fakat analizciler, ABD ve Avrupa bankalarının, bugün çok daha güçlü finansal tamponlara dayandığını hatırlatıyor. SVB hisselerinde yaşanan çöküş, diğer banka hisselerini de aşağı çekti. Piyasalarda, 2008 finansal krizinin tekrarının yaşanabileceği endişesi oluştu.
Soru5: Banka kurtarılacak mı?
Hükümet, SVB'yi kurtarmayı planlamıyor. Batık olarak kalacak. Bir girişimci çıkıp bankayı satın alabilir ve tekrar bankacılık işlemlerini başlatabilir. Ama bu çok zor. Girişimci, bankanın adını değiştirse bile mevduat sahiplerinin güvenini tekrar kazanamayacak.
TARİH BANKA İFLASLARIYLA DOLU
1637: Hollanda'da Lale Çılgınlığı (Mali krize bu ad verilmişti. Bir lalenin fiyatının bir işçinin yıllık gelirini aşacak derecede artmasıyla oluşan krizdi)
1720: İngiltere'de "Güney Denizi Şirketi Balonu" (Borçlanarak hisse alan yatırımcıların yıkımına sebep oldu. Yerçekimini bulan İngiliz bilim insanı Isaac Newton bile cazip gösterilen bu fırsata kanmış, daha sonra da "Bilimin her alanına güveniyorum. Ama insanlara güvenemiyorum" demişti) ve Fransa'da "Mississippi Balonu" (ABD'nin güneydoğu eyaleti Mississippi'de bataklıkların, İngiltere ve Fransa'da bereketli tarım arazisi olarak gösterilip satılması).
1763: İngiltere'de batık bankaların yarattığı kriz (Almanya ve İskandinav ülkelerine kadar yayılmıştı).
1772: İngiltere, Hollanda ve Fransa'nın borç batağına sürüklenmesi
1792: Amerikan bankalarının iflası
1796-1797: İngiliz ve Amerikan bankalarının hileli arazi alım satımları
1813: Danimarka'da devlet bankasının batışı
1819: ABD'de ilk geniş kapsamlı banka iflasları
1825: İngiliz bankalarının ödeme güçlüğü
1847: İngiltere'de yedi yıl önce verilen demiryolu inşaatı kredilerinin geri dönmemesi
1869: Altın paniğinden kaynaklanan "Kara Cuma" krizi
1884: New York bankalarında panik
1893: Bu kez ABD'de demiryolu yapımında kullanılan kredilerinin geri dönmemesi
1893: Avustralya banka krizi
1896: ABD'de gümüş rezervlerinin düşmesi ile başlayan bunalım
1901: New York Borsası'nın çökmesi
1907: ABD'de bankaların iflasıyla ekonomide yaşanan resesyon (Bir ülkenin ekonomi faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması)
1910: Şanghay kauçuk borsası krizi
1929: 20'nci yüzyılın en büyük ekonomi çöküşü sayılan, ABD'de başlayıp tüm dünyayı olumsuz etkileyen "Büyük Bunalım"
1937-1938: Büyük Bunalım'dan sonraki zor yıllar. Arkasından gelen İkinci Dünya Savaşı'nın yıkımı
1973: Fiyatların aşırı derecede arttığı petrol krizi
1973-1975: Birleşik Krallık'ta görülen ikinci büyük banka krizi
1980'ler: Meksika'da başlayan Latin Amerika borç krizi
1983: İsrail'de banka stoklarında görülen kriz
1987: Kara Pazartesi. Dünya borsalarında görülen keskin düşüş
1988-1992: Norveç banka krizi
1989-1991: ABD'de bankaların mevduat toplama ve kredi verme dengesizliğinin yarattığı bunalım
1990: Japonya'da menkul değerlerin fiyatlarında görülen şişkin rakamların patlaması
1990'lar: İsveç ve Finlandiya'da görülen banka krizleri
1991: Hindistan'da yaşanan ekonomik kriz
1992-1993: Avrupa Döviz Mekanizması'na, "Kara Çarşamba" ile başlayan spekülatif saldırılar
1994-1995: Meksika'da ekonomi krizi
1997-1998: Asya'da devalüasyonlar ve banka krizleriyle ortaya çıkan finans bunalımı
1998: Rusya'da finans krizi
1999-2002: Arjantin ekonomi krizi
2000-2001: Türkiye'de ekonomi bunalımı
2001: İnternetin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan binlerce "dot.com" şirketinin iflası
2007-2008: Küresel finans krizi
2008-2011: İzlanda finans krizi
2008-2014: İspanya finans krizi
2009-2010: Avrupa borç batağı
2010-2018: Yunan hükümetinin borç ödeme zorluğu
2013: Venezuela ekonomi krizi (Halen devam ediyor)
2014: Brezilya ekonomi krizi
2014-2016: Rusya finans krizi
2018-2021: Türkiye'de döviz krizi
2019: Sri Lanka döviz ve borç krizi (Halen devam ediyor)
2019: Lübnan likidite krizi (Kredi ile borçlanan kurumların borçlarını ödeyememesi. Halen devam ediyor)
2022: Rusya finans krizi
2022: Pakistan'ın döviz ve borç krizi (Halen devam ediyor)