İktisat teorilerinin oyunda karşımıza çıkışı…
ALİ EFE İRALI/ Oyun dünyası, gerçeklikten beslenen en temel fikirlerin nasıl bir kartopu etkisiyle büyüyebileceğini gösteren çok ilginç örneklere sahip. Son aylarda Steam platformunda yükselişe geçen Banana isimli oyun, bunun en güncel örneklerinden biri. Oyunda bir muz şekline tıklama dışında çok farklı ekstrem bir vaat yok… Ya da öyle mi sanıyoruz?
TIKLAMADAN FAZLASI MI?
Haziran ayında Forbes'ta bir yazı kaleme alan Paul Tassi'nin haberinden öğrendiğimiz kadarıyla, Banana oyunu ilgili dönemde 850 bin eş zamanlı oyuncuya kadar ulaşıyor ve bu sayı bugün dahi 400 bin seviyelerinde devam ediyor (yazıyı yazdığım an itibarıyla). Oyun mekaniği basit bir mantığa ve kullanım açısından çok az bir kompleksliğe sahip. Ekranda bir iki boyutlu muz yer alıyor. Bu muza fare ile tıklamaya başlıyorsunuz. Bu tıklamalar sonucunda belirli aralıklarla, alanyazında skin adı verilen görsel öğeler kazanılıyor. Oyun aynı zamanda her üç saatte bir rastgele bir kazanma şansı da tanıyor. Yani yine zamana dayalı bir varlık vaadi de söz konusu olmaya devam ediyor. Kazanma ihtimalleri ise şöyle sıralanıyor: Normal %70, Sıradan %25, Nadir %4,89, Çok Nadir %0,1, Destansı %0,01, Ultra Nadir 400.000'de 1 ve Efsanevi 10.000.000'da 1 şans oranında. Bu başlıkları da resmi anlamda sistemde duyuruyor olduklarını görüyoruz. Bu öğeler, Steam platformunun dijital pazarında gerçek parayla bile satılabiliyor. Çoğu görsel sadece birkaç cent değerindeymiş. Ancak bununla birlikte nadir bulunan bazıları yüzlerce dolara alıcı bulabiliyor. Yine haberden öğrendiğimiz kadarıyla burada oyunun bot adını verebileceğimiz otomasyona bağlanmış robot sistemleriyle oynanması gibi bir süreç ortaya çıkmış. Bot'ların süreci otomatize etmesiyle birlikte, Tassi'nin görüşüne göre oyun bu noktada bir para kazanma aracına dahi dönüşmüş, nadir varlıklar dolayısıyla. Bu bağlamda dikkat çekilen nokta da, popülaritenin kaynağının gerçek oyunculardan ziyade botlardan kaynaklanıyor oluşu. Geliştiricilerin de kabul ettiği üzere, oyunu oynayanların büyük bir kısmı, otomatik tıklama yapan botlar. Bu durumun, haberde yer verildiğine göre oyunun eko-sistemini ve en nihayetinde Steam pazar yerini de doğrudan etkilediği söyleniyor.
ST. PETERSBURG PARADOKSUNA ATIF
Oyunla ilgili görüşler o kadar çok yönlü ki, başlı başına bir dosya konusu niteliği taşıyor. The Conversation'dan Ganna Pogrebna buna en ilginç atıflardan birini vererek önemli bir noktaya parmak basmış. Forbes'ta çıkan habere atıfla, oyunun yaşattığı iktisadi simülasyonu 300 yıllık bir teori olan St. Petersburg Paradoksu ile ilişkilendirmiş. Paradoksu 1713 yılında ortaya atan isim 18. Yüzyılın önemli matematikçilerinden Nicolaus Bernoulli. Pogrebna'nın anlatımıyla, paradoksta bir oyuncu teorik olarak sonsuz kazanç elde edebileceği bir oyuna başlıyor diye düşünebilirsiniz. Gerçek dünyada bu oyuna yüksek miktarda para yatırmaya istekli kimse bulunmuyor. Çünkü gerçekleşme ihtimali ile gerçekleşmesi beklenen ihtimal değeri insanın temel hareket tarzı ve karar alma süreçleriyle örtüşmeyebiliyor. Banana oyununda da Pogrebna'nın atıfı benzer bir konuya dikkat çekiyor. Beklenenle gerçekleşen değerlerin birbirini tutmamasına rağmen devamlılık barındıran bir konu. Yani bir maliyete katlanmadan teoride sınırsız bir kazanç ihtimaline sahipsiniz. Ancak bu noktadaki gözden kaçan maliyet, zaman maliyeti oluyor ki geri döndürülmesi imkânsız olan tek kalem de bu. Hal böyle olunca popülerlik artıyor ve insanların katılımı hızlanıyor. Ama diğer yandan botların da bu noktada bir kolaylık mekanizması kurduğu ifade ediliyor. Botlar, bir otomatik kazanç aracına dönüşüyor. İki haberin de iktisadi anlamdaki teorik okumasının benzerini farklı strateji oyunları için de geçerli. Hatta ilgili teori için haberlerde de de geçtiği üzere marjinal fayda kavramı çok daha önemli bir yer tutuyor. Başlarda ödül kazanma süreci oyuncuları içine doğru çekerken; zamanla bu faydanın oluşturduğu tatmin duygusu azaldığı için ödüller büyüse de ilgi çekmemeye başlayabiliyor. Bu noktada çok daha farklı mekaniklerle beslenmesi gereken bir sistem devreye alınması gerekiyor. Bunun bir benzerini rekor üstüne rekor kıran Monopoly Go! için de deneyimleyebiliriz. Pek çok kullanıcının, forumlarda belirli bir seviyeden sonra zorlayıcı ya da o seviye için önemli bir oyun mekaniği olmadığından yakınıyorlar. Oyuna hikâye ararken, bizatihi gerçekliğin kendi içinden gelen bir yaklaşım görmek insanı çok derin düşüncelere sevk ediyor…