NASA ve Birleşmiş Milletler oyun teknolojisini kullanıyor
ALİ EFE İRALI/ Oyun teknolojileri çok yönlü olarak uzun bir süredir hayatımızda. Gördüğümüz ya da görmediğimiz pek çok farklı alanda kendisine uygulama sahası bulabiliyor. Karmaşık verilerin görselleştirilmesinden tutun, etkileşimli bir çevre tasarımı yaparak gerçek dünyayı simüle etmeye kadar bunu örneklendirebilmemiz mümkün. Popüler olanlar anlamında Unity, Unreal Engine, Godot gibi oyun motorları yanında tarayıcıya yönelik olan görselleştirme kütüphaneleri Three.Js, Babylon.Js ve daha niceleri bu anlamda sahayı renklendiren isimler oluyor. Gerçek zamanlı veriler işlenirken; bu verilerin kullanıcı etkileşimiyle birlikte çok daha verimli kullanılmasına olanak sağlıyorlar. Bu da, sahadaki pek çok probleme görsel bir çözüm sunma anlamında önemli bir değer önerisi sunuyor. Buna örnek olarak doğal afetlerle ilgili senaryolaştırma süreçlerini de doğrudan gösterebiliyoruz. Daha çok erişilebilir ve basitleştirilmesi dolayısıyla öğrenilebilir bir evren sunuyorlar. Bu haftaki konu başlığımızın odağında yer alan NASA ve UNDRR ortaklığında yürütülen proje en net kanıtlarından biri.
NASA VE UNDRR AFET YÖNETİMİNE OYUNLA EL ATIYOR
Birleşmiş Milletler Afet Risk Azaltma Ofisi olarak da bildiğimiz UNDRR, NASA ve diğer yerel paydaşlarla (örneğin Guatemala Belediye Başkanı Ricardo Quiñónez Lemus gibi) birlikte Guatemala Belediyesi'ne özel bir vaka araştırması gerçekleştirmiş. Raporu hazırlayan da NASA'nın yılın Small Business Subcontractor (küçük işletme teşeronu) seçtiği Navteca'nın kurucu ortağı Shayna Solis. Raporun başlığı, Sözleri Eyleme Dönüştürme Rehberi: Afet Riskini Azaltmak İçin Bilim-Politika-Toplum Ekosistemi şeklinde. Raporda üzerinde durulan temel sürecin, oyun motorlarının teknik potansiyelinin maksimize edilebileceği noktaların incelenmesi olmuşa benziyor. UNDRR'ın resmi internet sitesinden paylaşılan bu örnek vaka araştırmasının, Navteca'nın NASA'nın Uygulamalı Bilimler Programı desteğiyle yürüttüğü uzun soluklu bir araştırmanın verilerine dayandığı ifade ediliyor. Amaç olarak da karmaşık coğrafi verilerin oyun motorları vasıtasıyla görselleştirilmesini sağlamak ve bu karar alıcılar ile teknik bilgisi olmayan kullanıcılara afetin risklerini çok daha iyi anlayabilmelerinin yollarını göstermekmiş. Temel motivasyon olarak da 1976'da bölgede yaşanan deprem ve bu depremin sonrasında bugüne dek uzanan tehlikelere açık bölgelerin analiz edilmesinin istenmesi gösteriliyor. Şehir altyapısına dair risk haritaları çıkartılarak, simülasyonlar çerçevesinde senaryoların masaya yatırılması sağlanmış. Oyun motorlarının coğrafi referanslardaki bilgilerindeki eksiklik nedeniyle gerçek dünya verisinin kullanılması gerektiğini söyledikleri çalışmada, Unity motoru ile GIS (coğrafi bilgi sistemi diye de biliyoruz) verilerinin birleştirilmesi sağlanmış. 2022 Şubat'ta yaptıkları bir merkezi deprem tatbikatında da bu yöntemlerini sanal gerçeklik başlıkları yerine 360 dereceli panoramik videolar üzerinden de sunmuşlar. Yani çok yönlü ve neredeyse mevcut tüm görselleştirme süreçlerine odaklanmışlar. Oyun motoru tarafında da sürekli iyileştirme ve geliştirme sürecini devam ettirdiklerinin görüldüğü çalışma sonucunda da afet risk azaltımı konusunda oyun ortamlarının önemli bir potansiyele sahip olunduğu görülmüş. En azından eğlence dışındaki kullanımı anlamında çok daha verimli noktalara da temas sağlanabileceğinin yeni ispatlarından biri olarak okuma listelerine eklenecek bir araştırma gibi duruyor. İlginç olan diğer noktalardan biri de, proje kapsamındaki takımın aynı zamanda Voice Atlas isimli bir yapay zekâ destekli arama modülü geliştirmiş olması. Sistem içerisinde detaylı bir arama yapılması istendiğinde yine sistemle bütünleşik anlamda devreye alınıyormuş.
BİZİM DE YAYGINLAŞTIRMAMIZ GEREKİYOR
Yıllardır Navteca'nın yaptığına benzer çalışmaları bizim yerli devlerimiz de yürütüyor. Özellikle Ankara ve İstanbul'daki pek çok üniversitemizde bu noktada önemli yayınlar yapıldığını biliyorum. Bunların bazılarına geçtiğimiz yazılarda buradan da yer vermeye çalışmıştık. Ancak yaygın etki anlamında çok daha aktif rol alınması gerektiği noktada biraz da özel sektöre iş düşmüyor değil. Bunun sadece eğitimsel simülasyonlar bağlamında değil, infografikleri güçlendirecek şekilde bir sosyal sorumluluk projesi olarak görmemiz ve bu anlamda bir misyon edinmemiz gerektiği kanaatindeyim.