Çanakkale'den dünyaya 4.0 makineler ihraç ediyor
PARA RÖPORTAJ Çanakkale'nin bilinen markalarından Yaşık Makina, 2006 yılında Mehmet Yaşık ve Hüseyin Yaşık tarafından kurulduğunda, özel tasarım makine imalatı ile birlikte seramik kesme makineleri imalatı yapıyordu. 2007 yılında Türkiye'de ilk silikon izolatör enjeksiyon presi imalatını gerçekleştirdi. 2008 yılında ilk ürün çekme pultruzyon makinesi imalatı ve 2009'da da Türkiye'de ilk, dünyada ise işlem şekli olarak ilk "seramik presleri frezeleme makinesi"ni geliştirdi. 2010 yılında ihracata başlayan firma, 2012 ve 2014 yıllarında ihracat ödülü de aldı.
Yaşık Makina bugün; üretim makinaları tasarımı ve proje çizimi başta olmak üzere makine imalatı, montajı, servis işlemi ve yedek parça tedariğine kadar birçok alanda faaliyet gösteriyor ve kendi sektöründe dünya çapında tanınma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye'de olmayan ve ülkemize katma değer sağlayabilecek özel proje makine imalatlarını da yapıyor. Ayrıca kompozit üretiminde ve pultruzyon makinalarının üzerinde yapmış olduğu yoğun Ar-Ge çalışmaları da mevcut. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tahsin Yaşık ile şirketin faaliyet alanları, yurt dışı operasyonları ve Endüstri 4.0 üzerine konuştuk.
Yaşık Makina neler yapıyor?
Markamız 2005 yılından bu yana özel tasarım makine imalatı yapmakta, ayrıca kompozit, seramik, mobilya, enerji gibi sektörlerde de uzmanlaşarak üretim yapmaktadır ve alanında söz sahibidir. Çanakkale'nin ilk ve tek özel tasarım makine imalatı yapan firmasıyız. Türkiye'de ilk olarak silikon izolatör üretim tesisini yüzde 100 yerli imalat olarak kurduk. Özel geliştirdiğimiz enjeksiyon sistemiyle dünyada tek seferde en büyük silikon izolatör üretimini yaptık. Enerji sektöründe, kompozit sektöründe ve seramik sektöründe pek çok faydalı model patenti almış sistemlerimiz mevcut. Kendi bölgemizin önemli markaları olan Doğtaş, Çanakkale Seramik, Decortie, Minar, Dekorotika ile de çalışarak üretim hatlarını kurduk. Tüm Türkiye genelinde ise Adopen, Bien, Eczacıbaşı, Ege Seramik, Kütahya Seramik, Seranit, Vitra ile sektörünün enleri ile çalıştık. Türkiye'de kompozit makineleri üretiminde pultruzyon makinelerini Avrupa kalitesinde olabilecek en otonom kontrol ile Türkiye'de sadece Yaşık Makina tarafından sunuluyor.
İkinci jenerasyon olarak devraldığınız Yaşık Makina'nın hedeflerini özetler misiniz?
Üretimimize sürekli yeni sektörler ve yeni makineler katarak büyüdük. Ürettiğimiz makineleri sadece Türkiye'nin değil Avrupa ve dünyanın sayılı makineleri yapmak ve marka değerini arttırıp daha fazla firmaya imalat gerçekleştirmek, makinelerimizde teknolojiyi en üst düzeyde tutarak Endüstri 4.0 uygulamalarını birçok makinemizde uygulama amacında ilerledik. Robotik teknolojilerinde makine ürün besleme ve ürün alma sistemlerini birçok alanda uygulamak sürekli hedefimizdir.
Fabrikanız nerede yer alıyor ve hangi makinelerin üretimini gerçekleştiriyorsunuz?
Fabrikamız Çanakkale'nin Biga ilçesinde faaliyetine başlamış ve yine burada faaliyetlerine devam etmekte. Şirketimiz gerek istihdam gerek ciro bazlı her yıl artan düzeyde büyüme göstermektedir. Üretim kapasitemiz sipariş oranına göre arttırılabilir bir yapıya sahiptir. Şu an kompozit pultruzyon üretim makineleri, mobilya sektörüne yönelik robotik yükleme boşaltma sistemleri, seramik kesim ve seramik basamak makineleri imalatı yapmaktayız.
Ar-Ge çalışmalarınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Fabrikaların kullanmış olduğu üretim makineleri veya üretim makinelerine yardımcı hatlar üzerinde çalışmalarımız var ve bu atılım üretimde Endüstri 4.0 tarzı üretimle yardımcı operatör hatalarını minimum seviyeye çekecek sistemler.
Endüstri 4.0'a uyumlu üretim ve sistemler geliştirmek Türk sanayisine ne gibi katkılar sağlar? Bu anlamda ne gibi adımların atılmasını gerekli görüyorsunuz?
Endüstri 4.0 uygulanabilecek üretim sistemlerinde serilik hatasız üretim, sürekli tekrarlanabilir kalite, çok çok daha az üretim kaynaklı hatalar içermekte. Elbette her sektörde Endüstri 4.0 uygulamak mümkün değil. Ancak uygulanabilecek sektörler teşvik edilerek daha çok firmanın bu sistemlere yerli üretim olarak geçmesi sağlanmalıdır.
Endüstri 4.0 alanında üretime yardımcı operatör hatalarını en aza indirecek sistemler konusunda ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?
Endüstri 4.0 alanında robotik sistemler olarak mobilya sektöründe bantlama makineleri, otomatik yükleme ve boşaltma sistemleri kurulumları gerçekleştirdik. Seramik sektöründe ise kesim hatları için robotik seramik yükleme sistemleri kurulumu gerçekleştirdik. Endüstri 4.0 üretimlerimizi mobilya ve seramik sektörlerinde kullanıyoruz, hedefimiz üretim yaptığımız diğer sektörlerde de Endüstri 4.0 uygulamaktır.
2021 yılı cironuz ve 2022 yılı hedefinizle ilgili bilgi verebilir misiniz?
2021 yılında ciromuz 8 milyon liraydı. 2022 yılında satış oranlarımızı 2021'e oranla yüzde 42 artırmayı planlamaktayız, hedefimiz 15 milyon lira.
Şu an hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
Irak, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, İngiltere, Afrika, İtalya, Katar, Nijerya gibi ülkeler başta olmak üzere 15 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizin yüzde 40'ını ihracat oluşturuyor, geçen yıla göre bu yıl yüzde 20'lik daha ihracat artışı öngörüyoruz.
Yurtdışına yönelik hangi ürün ya da alanlarda büyümeyi amaçlıyorsunuz?
İngiltere'ye ilk ihracatımızı 2017 yılında seramik kesim makineleriyle gerçekleştirdik. Yurtdışında Avrupa ve Amerika pazarında büyümeyi hedefliyoruz. Avrupa pazarına yönelik Hollanda'da bayi oluşum aşamasındayız. Çok yakında güzel haberler vereceğiz. 3 yıl içerisinde Türkiye'de imalat yaptığımız sektörlerde dünya çapında da söz sahibi haline gelmek. Dünya çapında makine imalatının en iyi olduğu İtalya, Almanya, Amerika, İngiltere gibi ülkelere ihracatımızı hızlandırma amacındayız. Yurtdışında bayilik sistemi ile pazarda söz sahibi olmayı hedefliyoruz. Bölgelerde pazarda söz sahibi firmalar ile anlaşma yaparak bayilikler oluşturma yolu ile pazarda daha hızlı yayılmayı hedefliyoruz.
Bir Türk markası olarak yurtdışındaki avantajlarınız ve farklarınız nelerdir? Türkiye'den bir marka olarak, makine sektörünün duayen ülkesi İtalya'ya makine satıyor olmanızın sırlarını paylaşır mısınız?
Türk markası olarak yurtdışı avantajlarımız, Avrupa ve Amerika'daki işçilik maliyetlerine göre daha uygun ve aynı kalitede işçilik hizmeti sağlayabiliyor olmamızdır. Ayrıca gerek işçilik gerekse kullanılan malzemeler bakımından Avrupa kalitesinde olmak da bir avantaj. Yaşık Makine olarak duayen İtalya'ya makine göndermek de bu prensipleri sağladığımızın kanıtıdır.
Türk makine üretici ve markalarının global pazarda etkin bir oyuncu olması için sizce ne gerekiyor?
Etkin bir oyuncu olabilmek için kaliteli üretim ve ürününün arkasında bir dağ misali durabilme, makinenin tüm sorunları ve sıkıntıları ile ilgilenen teknik ekibi oluşturmuş olma yani satış sonrası hizmet ve bu hizmetin sürdürülebilirliği, her zaman ulaşılabilir olmak çok önemlidir. Devletimizin yurtdışı ithal makine alımlarını kesmek için yaptığı gelişmeler mevcut. Bunların desteklendiği teşvikler de var ancak kapsamları ve konu başlıkları genişletilerek, ayrıca daha çok alan desteklenerek yönlendirme yapılması hem dövizin ülkemizde kalmasına hem de katma değer sağlanıp sektörün daha da gelişerek dünya pazarında da söz sahibi olmasına yardımcı olacaktır.
Biraz da kendisinizden bahseder misiniz? Şirketteki göreviniz dışında neler yapıyorsunuz?
Makine mühendisiyim. Biga Genç Girişimciler İcra Kurulu'nda görev yapmakta, aynı zamanda Çanakkale Genç Girişimciler Yönetim Kurulu'nda bulunmaktayım. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde öğretim görevlisiyim. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörlüğü ile Yaşık Makina arasında ileri teknoloji, havacılık, uzay ve savunma sanayi alanlarında proje geliştirme ve kompozit üretimine yönelik üniversite-sanayi iş birliği protokolü imzalanmasına öncülük ettim. İmzalanan üniversite-sanayi iş birliği çerçeve protokolü ile katma değerli ürünlerin üretilmesine katkı sunarak, ülkemizin dışa bağımlılığını ve cari açığını azaltmaya yardımcı olacak ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacak yeni projelerin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda başta savunma sanayi olmak üzere, çeşitli alanlarda ortak projeler ve Ar-Ge çalışmaları ile Teknofest ve TÜBİTAK yarışmalarında da üretime yönelik iş birliği faaliyetleri yürütülmesinin temelleri atılmıştır.