PARA ÖZEL Tıp ve güvenlik teknolojisi alanında 130 yılı aşkın zamandır faaliyet gösteren Dräger'in Türkiye Genel Müdürü Zafer Kaşıkara, pandemiyle beraber sağlık teknolojisine yapılan yatırımların arttığını, sağlıkta dijitalleşmenin artışıyla birlikte siber güvenlik ve bağlı teknolojiler konusunun öne çıktığını belirtti. Kaşıkara "Covid sonrası yaşanan dijitalleşme sağlık sektöründe de yaşandı. Biz de birbirine bağlı teknolojiler yoluyla hastane otomasyonu, alarm yönetimi ve siber güvenlik üzerine yoğunlaştık. Hastane otomasyonu son yıllardaki en öncelikli hedeflerimizden biri. Birbirine bağlı teknolojiler de tam olarak bu hedefimize hizmet edebilmek için var. Birbirine bağlı teknolojiler, farklı cihazlar arasında güvenli bir tıbbi veri alışverişine izin verir. Bu veriler, daha kapsamlı klinik bağlamı görüntülemek ve aynı zamanda bilgileri ve tedavi sunumunu uzaktan görüntülemek ve kontrol etmek için birleştirilebilir" dedi.
"2021'de siber güvenlik konusu öne çıktı"
Dünya genelinde 15 bin 900 çalışanı olan ve yaklaşık 50 ülkede satış ve servis hizmeti bulunan Dräger, 2021 yılında sahip olduğu 11 üretim sahasında 24 yeni ürün geliştirdi. Geliştirilen ürünlerin sağlık ayağında öne çıkanları siber güvenliği sağlamaya yönelik olanlar. Dijitalleşmenin beraberinde siber suçların artışının da gözlemlendiğini ifade eden Kaşıkara şöyle devam etti: "Sağlık sektörünün en büyük zorlukları, hasta güvenliği, veri bütünlüğü ve genel siber güvenliğidir. Siber güvenlik, prosedürleri, politikaları, yazılımı ve donanımı kapsayan süreklilik arz eden bir süreçtir. Bir tıbbi cihaz üreticisi olarak Dräger iyi bir siber güvenliğin öneminin farkında ve ürün geliştirme döngüsünün her aşamasında kapsamlı bir siber güvenlik düşüncesi uyguluyor. Bu konuyu Güvenli Geliştirme Yaşam Döngüsü olarak aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz. Ürünün piyasaya arzına gelene kadar birçok güvenlik testinden geçmekte ve sonrasında da yeni patchlere açık bir tasarımla piyasaya sunulmaktadır. Çünkü bu sürekli gelişim/değişim içeren bir alandır. Piyasaya arzına gelene kadar ise ürün global standartların yanı sıra hem kendi ekibimiz hem etik bilgisayar korsanları tarafından test edilmektedir."
"Değişen dünyada yenilikçi çözümler üretiyoruz"
Tıbbi cihazlardaki siber güvenlik açıklarının çok da uzak olmayan bir gelecekte siber suçlar kavramının daha çok duyulacağını ifade eden Kaşıkara, "Dünya üzerinde bir günde gerçekleşen veri kayıplarının yüzde 24'ü sağlık sektöründe gerçekleşiyor. Türkiye, kötü yazılım bulaşma riskine sahip en büyük 2. ülke konumunda. Bu nedenle tıbbi cihaz üreticisi olarak 'siber hijyen'in öneminin farkındayız ve ürün geliştirme döngüsünün her aşamasında kapsamlı bir siber güvenlik politikası uyguluyoruz" dedi. Dräger cihazlarının bu alanda yenilikçi çözümler geliştirdiğini ifade eden Kaşıkara, "Ürünler piyasaya arzlarına gelene kadar birçok güvenlik testinden geçmekte ve sonrasında da yeni patchlere açık bir tasarımla piyasaya sunulmaktadır. Çünkü bu sürekli gelişim/değişim içeren bir alandır. Piyasaya arzına gelene kadar ise ürün global standartların yanı sıra hem kendi ekibimiz hem etik bilgisayar korsanları tarafından test ediliyor" diye konuştu.
İlk ventilatörün mucidi
Medikal ve güvenlik teknolojisi ürünleri konusunda 133 yıldır alanının öncü firmalarından biri olan Dräger'in, ilk ventilatörden solunum cihazına kadar ilk teknolojilerin mucidi olduğunu belirten ve sürekli yeni sistemler geliştirmeye devam etmekte olduğunu ifade eden Kaşıkara, "Birbirine bağlı teknolojiler, farklı cihazlar arasında güvenli bir tıbbi veri alışverişine izin verir. Bu veriler, daha kapsamlı klinik bağlamı görüntülemek ve aynı zamanda bilgileri ve tedavi sunumunu uzaktan görüntülemek ve kontrol etmek için birleştirilebilir. Bağlı teknolojiler, tıbbi cihazlar için güvenli bir web hizmetleri tabanlı mimari tanımlar. Bu mimari; veri entegrasyonu ve görselleştirmesine, tıbbi cihazların uzaktan kontrolüne ve klinik iş akışlarının otomasyonuna olanak tanıyan güvenilir ve çok yönlü veri alışverişi sağlar. Bağlı Teknolojiler için sistem gereksinimleri minimum olduğundan, mevcut hastane BT altyapılarının çoğunda uygulamaya izin verir" dedi.
Dräger'in sağlık sektörü haricinde endüstriyel dijital dönüşüm çözümleri de mevcut. Öne çıkan ürünlerden bazıları şöyle:
SmartSafety & Kablosuz Dedektörler: Smartsafety konsepti, Dräger Gas Detection Connect (Gaz Algılama Bağlantısı) sistemiyle yeni bir yazılım çözümü sunuyor. Büyük tesislerde konumdan ve zamandan bağımsız erişim sayesinde, her an her yerde birçok veriye hızlıca ulaşabileceğiniz çözümler ile birlikte gaz algılama ekipmanınızın ve çalışanlarınızın konum ve durumlarından haberdar olabilirsiniz.
Yeni yazılım çözümü, bireysel ürünleri tek bir akıllı sisteme dönüştürüyor. Verileri gerçek zamanlı olarak aktarmak, hataları azaltmanıza ve hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmenize yardımcı oluyor. Ayrıca kablosuz dedektör sistemleri de tesislerde dijital dönüşüm sürecini destekliyor ve işletmelerin zamandan ve kablo & altyapı maliyetinden tasarruf etmelerini sağlıyor.
Bunun yanı sıra itfaiye sektörüne sunulan Son Teknoloji İtfaiye Çözümleri ile itfaiye sektöründeki dijitalleşme sürecini de destekliyor. Kaşıkara, "İtfaiyeciler bizi korurken, biz de onları en üst seviyede korumayı ve kurtarma süreçlerinde en rahat şekilde hareket etmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bunun için de geliştirdiğimiz ürünleri dijital olgularla destekliyoruz. Örneğin; PSS Airboss ismiyle piyasaya sunduğumuz yeni bağımsız solunum setimizle entegre olan "Dräger FireGround" yazılımı sayesinde görev amirine solunum seti kullanıcılarından otomatik olarak canlı bilgiler gönderiliyor, bu da her olayda kullanıcılarının neler yaptığının bilinmesine ve gerekli durumlarda hızlıca müdahale edilebilmesine imkan tanıyor" diyor.