Çin’den gövde gösterisi, Batı’da regülasyon...
PARA OYUN/ ALİ EFE İRALI Çin'deki ChinaJoy 2024, Şanghay'da oyun endüstrisinin dinamik ve yenilikçi yönlerine dönük bir fuar olarak bizleri karşılarken; Avrupa, Birleşik Krallık ve ABD'deki düzenleyici kurumlar yapay zekâ ve rekabet konularında önemli adımlar atıyor. Dolayısıyla, oyun dünyasının doğuda etkinliklerle canlanırken, Batı'da regülasyonlarla şekillendiğini anlıyoruz. Yani sektör kendi problemlerine çıkış ararken, bir yandan da pazarın dinamizmini kaybetmemek adına önemli bir mücadele mevcut. Bu mücadelede özellikle üretken yapay zekânın konumlandırılması ve önündeki sürecin netleştirilmesi oldukça büyük önem taşıyor.
YAPAY ZEKÂYA DÖRT FARKLI NOKTADAN ORTAK KATKI
PCGamer'dan Jacob Fox'un haberine göre, ABD, Avrupa Komisyonu ve Birleşik Krallık bir araya gelerek üretken yapay zekânın sürecine dair önemli bir adım atmışlar. Avrupa Komisyonu, Birleşik Krallık Rekabet ve Pazarlar Otoritesi, ABD Adalet Bakanlığı ve ABD Federal Ticaret Komisyonu tarafından yapılan ortak açıklamada, üretken yapay zekâ ve yapay zekâ ürünleri üzerindeki rekabet konularına odaklanıldığı belirtilmiş. İki kurumun, adil, açık ve rekabetçi piyasalar için birlikte çalışmayı taahhüt etmişler. Yapay zekâ teknolojileriyle ilgili risklerin uluslararası sınırları aşabileceği vurgusu yapılmış. Bu bağlamda, bağımsız karar alma yetkilerine rağmen iş birliği yapacaklarını söylemişler. Yapay zekânın potansiyel faydalarının yanı sıra rekabeti tehlikeye atabilecek risklerin de bulunduğunun altı çizilmiş ki, bu artık bir sürpriz değil. Bu noktada atılabilecek çok daha keskin adımlara ihtiyaç duyuluyordu. Nitekim, bu adımlardan biri olarak bir araya gelen dört taraf, rekabetin korunması gerektiği vurgulayan bir ifade kullanmış. Belirlenen prensipler arasında adil davranış, birlikte çalışabilirlik ve seçim özgürlüğü başlıklarına odaklanılıyor. Ayrıca, yapay zekânın piyasaya sürülmesiyle ortaya çıkabilecek rekabet riskleri ve tüketiciye zarar verebilecek aldatıcı uygulamalara karşı da dikkatli olunması gerektiği hususu yine benzer şekilde vurgulanıyor. Buradan yola çıkarak aslında tekelleşme sürecine de dikkat çekmiş oluyorlar. Fox, haberinde çok önemli bir örnek de veriyor. Endüstri profesyonellerinden biri olan Jim Keller'ın sözüne yer vermiş. Keller aslında yapay zekânın bugünü için, "NVIDIA yavaş yavaş yapay zekâ döneminin IBM'i oluyor" ifadesini kullanmış. Şu an gerçekten de tekelleşme sürecinin kaçınılmaz noktalara gitmeye başladığının altını çizdiği haberine katılmamak elde değil. Ayrıca O'nun da belirttiği üzere tam rekabeti teşvik edici uluslararası iş birlikleri, tekelleşmenin önüne geçip kalitenin yukarıda seyretmesini sağlayacak en gerçekçi çözüm yolları gibi görünüyor. Dört kurumun açıklamasının, yapay teknolojilerinin rekabetçi ve tüketici dostu bir şekilde gelişmesini sağlamak için alınacak önlemler adına rehberlik etmesi de oldukça önemli.
FUAR 21'İNCİ KEZ DÜZENLENİYOR
Bu yazıyı yazdığım esnada, 21'incisi düzenlenen Çin Dijital Eğlence Fuarı ve Konferansı (ChinaJoy 2024), 31 farklı ülkeden 600 katılımcıyla gerçekleşiyor. Resmi devlet internet sitesi aracılığıyla yapılan açıklamada, oyun endüstrisini şekillendiren yapay zekâya da atıf veriliyor. Çin'deki yerel oyun pazarının ilk yarı büyüklüğünün ise 20.3 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Geçen yıla oranla yüzde 2.08'lik bir artış gözlemlendiği de aktarılıyor. Yine aynı dönemde, Çin'deki toplam oyuncu sayısının 674 milyonu geçtiği belirtilmiş. Neredeyse ülke nüfusunun yarısına yakınının oyun endüstrisine bir biçimde dokunduğunu anlıyoruz ki, gelinen noktadaki toplam büyüklük de bunun nişanesi tadında adeta. Tabii bir noktaya dikkat çekmek lazım. Geçtiğimiz haftalarda hatırlayacaksınızdır, yapay zekâ süreçlerinde kullanılacak ekran kartlarının çok güçlü modellerinin Çin'e gönderilmesine karşı bazı tedbirler alınıyordu. Şimdiyse, açıklamalarda yapay zekâ vurgusu yapılması suretiyle aslında mevcuttaki gücün sürdürülebilirliği vurgulanıyor gibi geliyor. Devamında pazardan pay alma çabalarını sürdürmeye devam edeceği anlaşılan Çin'in, uluslararası alanda söz sahibi olma isteği de benzer anlamda devam edeceğe benziyor.