Şimdi trend hamile fotoğrafçılığı
İREM GÜLHepimizin hayatında özel günler var. Evlilik elbette unutulmayacak bu günlerden biri. Yeni bir hayata adım atarken yaşadığımız o heyecanı unutmamız elbette mümkün değil. Mutluluğumuza eşlik eden dost ve akrabalarımızla çektirdiğimiz iki kare fotoğraf, yıllar sonra dönüp baktığımızda ne çok şeyi anlatır bizlere.
Baba olmak tabi ki müthiş bir sevinç ancak anne olmanın mutluluğu her halde çok daha başka. Çocukken annemizin üzerimize titremesi de bundan olsa gerek. İşte anne adayları, hayatlarının en özel dönemi olan hamililiği fotoğraf kareleriyle artık ölümsüzleştiriyorlar. Birkaç yıl öncesine kadar belki birkaç kareyle geçiştirilen bu dönem, şimdi profesyonel fotoğrafçıların elinde, farklı fon ve manzaralar eşliğinde geleceğe taşınıyor. Sosyal medyanın etkisiyle hızla yaygınlaşan hamile fotoğrafçılığı, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek büyüyen bir iş kolu haline geldi.
Eskiden yalnızca evlerimize gelen misafirlerin görebildiği fotoğraf albümleri, dijital çağın getirdiği değişimle birlikte yerini sosyal medya paylaşımlarına bıraktı. Artık anılarımızı sadece yakın çevremizle değil, dünyanın bir ucundaki insanlarla bile paylaşabiliyoruz. Bu evrensel erişim, insan doğasındaki, paylaşma ve sahip olma isteğini de tetikliyor. Sosyal medyanın hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesiyle, insanlar birbirlerinden gördüklerine sahip olma arzusunu daha yoğun hissediyor. Bu sayede dünyada hızla yayılan bu trendin, ülkemize ulaşması da kaçınılmaz oldu.
YENİ BİR İŞ KOLU
Son yıllarda hamile fotoğrafçılığı, anne adaylarının en özel anlarını ölümsüzleştiren popüler bir trend haline gelmiş durumda. Yeni bir branş olarak sektöre kazandırılan hamile fotoğrafçılığı, anne adaylarının bu eşsiz süreci sanatla buluşturmasına olanak tanıyor. Bebek, doğum ve hamile fotoğrafçılığı yapan Aslı Yayla, görselliğin önem kazanmasıyla birlikte bu yeni branşın sektöre kazandırıldığını söylüyor.
Sosyal medyanın, bu alanı geliştiren ve hatta bir sektör haline getiren bir araç olduğunu söylesek abartmış olmayız. Bu platformlarda, ünlü isimlerin hamilelik dönemlerinde çektikleri fotoğrafları sıkça görmeye başladık. Bu durum öyle bir hal aldı ki, hamile ünlüler ne zaman fotoğraf çekimi yaptıracak ya da yaptıracak mı diye konuşulur oldu. İnsanlar bu çekimlerin sosyal medyaya ne zaman düşeceğini, nasıl bir konseptin seçileceğini tartışmaya başladı. Yayla, bu sektörün reklam kaynağının neredeyse tamamen sosyal medya olduğunu vurguluyor.
İÇ MEKAN ÇEKİMLERİ, SEKTÖRÜ BÜYÜTTÜ
Hamilelik fotoğraf çekimleri, genellikle orta gelirin üzerindeki aileler tarafından tercih ediliyor. Ek bir maliyet oluşturduğu için her anne-baba bu çekimleri yaptırmıyor, hatta doğum planlaması içinde ilk vazgeçilen kalemlerden biri olarak görülüyor. Yayla, hamilelik çekimlerinin lüks olarak değerlendirildiğini, özellikle iş hayatının içinde olan annelerin bu hizmete yöneldiğini belirtiyor. Bununla birlikte, ekonomik durumunu zorlayarak bu çekimleri yaptıran ailelerin de bulunduğunu ekliyor.
Hamile fotoğrafçılığı her geçen gün talebin arttığı bir sektör olarak karşımıza çıkıyor. Yıllar önce dış mekanların oldukça talep gördüğünü aktaran Yayla, doğal güzelliklerin olduğu veya tarihi alanların tercih edildiğini söylüyor. Fakat hamileyken dış mekânda çekim yaparken zorlanıldığı için artık stüdyo ya da platoların daha çok rağbet gördüğünü de ekliyor. Gülşah Ekerel Photography işletmecisi ve fotoğrafçı Gülşah Ekerel, stüdyo çekimlerinde ışık sorunu olmadığı için kış aylarında dahi çekim yapabildiklerini ve bu sayede hamile fotoğrafçılığının büyüdüğünü vurguluyor. Akabinde Ekerel, yakın çevresinde çekim yaptıranları gören ailelerden talep gördüklerini anlatıyor. Bunun yanı sıra hamilelik döneminden sonra bu dönemdeki vücut şeklini hatırlamak isteyenler tarafından da tercih edildiğini aktarıyor. Sosyal medya platformlarının etkisinin çok yüksek olduğunu anlatan Ekerel, ailelerin oradaki güzel çekimlerden etkilenerek geldiklerini de ekliyor. Ekerel, bu çekimleri tercih eden kitlenin çoğunlukla 30-40 yaş aralığı olduğunu belirtiyor.
FİYATI BELİRLEYEN UNSURLAR
Fotoğrafçılık alanında fiyat aralıkları değişkenlik gösteriyor ve bu fiyatları en çok etkileyen faktör, fotoğrafçının kendisi oluyor. Her şeyde olduğu gibi bu alanda da kalite çok önem arz ediyor. Fotoğrafçının işlerinin kalitesi, hitap ettiği kitle ve aldığı geri dönüşlerin ne derece beğeni topladığı gibi faktörler de fiyatlandırmayı doğrudan etkiliyor. Türkiye genelinde fiyatlar fotoğrafçıdan fotoğrafçıya değişiyor. En düşük ücretin bin 500 liradan başladığını ve üst rakamın ucunun açık olduğunu da belirtelim.
DRONE İLE ÇEKİM BİLE VAR
TRENDLERİ TAKİP EDİN
Rekabetin çok olduğu bir alan olduğu için trendleri takip etmek önem teşkil ediyor. Batman, kendini geliştirmek, inovatif olmak, dünya genelinde trendleri takip etmek ve kendi tarzını geliştirmek gerektiğinin altını çiziyor. Bu sayede pazarda bir fark yaratmanın mümkün olduğunu söyleyen Batman, müşteri kitlesini artırmak için şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor: "Doğru zamanda doğru ışığı ve doğallığı yakalayabiliyorsanız, müşteriniz ile olan iletişiminiz enerjiniz güçlü ise, almış olduğunuz olumlu geri dönüşler sayesinde müşteri kitlenizin her geçen gün artacağından eminim."
Bu işin yüzde 40'ının fotoğrafçının bu alandaki kabiliyetine, yüzde 60'ının ise iletişim yönünün güçlü olmasına bağlı olduğu belirtiliyor. Hizmet verilecek kişinin hormonal değişime uğramış, oldukça hassas dönemlerini yaşayan bir kadın olması nedeniyle işin başından itibaren çok dikkatli hareket edilmesi de tavsiye ediliyor.
- Çekim için ideal zaman, karnın belirgin olduğu ve kondisyonun en yüksek olduğu dönemdir. Bu nedenle, son haftalara bırakmak hem daha erken yorulmanıza hem de doğumun olma ihtimali nedeniyle risklidir. Anne adayının göbeğinin daha belirgin olması, hareketlerinin henüz daha az kısıtlanmış olması (eğilip kalkma, yürüme vb.), anne adayının vücudunda daha fazla ödem birikmemesi ve fotoğraflarda daha iyi çıkması gibi nedenlerle 6 ve sekizinci aylar arası en uygun zamandır. Erken doğum riski varsa, altıncı ayı geçirmeden çekim yapmak daha sağlıklı olacaktır.
- Dış çekim yapılacak ise çekim saatine dikkat edilmelidir. Fotoğrafçılıkta dış çekimler için en iyi zaman dilimi altın saat olarak bilinen zaman dilimidir. Altın saat, güneşin doğuşu ve batışı sırasında meydana gelir. Bu zaman diliminde ışık, fotoğraflarda daha hoş bir derinlik ve atmosfer yaratır, sert gölgeler ve aşırı parlama olmadan çekim yapılmasını sağlar. Güneş batarken yine aynı şekilde ışık yumuşar, gölgeler uzar ve sahneye doğal bir sıcaklık ekler. Oluşan güzel atmosferden dolayı gün batımı fotoğrafları da büyük ilgi görüyor.