En önemli tercih için ‘son 1 gün kala’ rehberi!
PARA EĞİTİM/ ÜRÜN DİRİER, Bu yıl 3.036.445 kişinin katıldığı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı ve üniversite adayları için tercih süreci 25 Temmuz'da başladı. 2 Ağustos'a kadar da devam edecek. Peki en zorlu seçimlerden biri olan üniversite tercihlerinde adaylar nelere dikkat etmeli? Tercih listelerini oluştururken nasıl bir yöntem izlemeli? Uzmanlara göre, bölüm seçerken kariyer fırsatlarını ve gelecekteki potansiyeli göz önünde bulundurmak çok önemli. Adayların kişisel ilgi ve yetenekleri, seçecekleri bölümlerin istihdam olanakları, programın içeriği ve yapısı, kariyer hedefleri, mezuniyet sonrası planlar, üniversitenin imkanları ve konumu gibi detayları göz önünde bulundurmaları tavsiye ediliyor. Sevilen bir bölümü tercih etmenin önemine de dikkat çeken uzmanlar aynı zamanda tercih edecekleri bölümün uygun kariyer fırsatlarını ve gelecekteki potansiyeli de göz önünde bulundurmanın gerekliliğini belirtiyor. Tercih listesi oluştururken adayların kendi puanlarını, bölümlerin geçmiş yerleştirme sıralamalarını, kişisel tercihlerini ve kariyer hedeflerini dikkate almalarının da kritik olduğuna dikkat çeken uzmanlar, adayları tercih listelerini oluşturmadan öncelikle tercih kılavuzunu dikkatlice incelemeleri gerektiğine dikkat çekiyor. Biz de hayatının belki de en önemli tercihlerinden birini yapacak olan gençler için bir tercih rehberi hazırladık. Rektörler, eğitimciler ve alanında uzman sektör liderleri, yükselişte olan meslekleri, en çok tercih edilen bölümleri, yeni açılan lisans programlarını ve gözden kaçmaması gereken, geleceği parlak bölümleri paylaştı…
Prof. Dr. M. Ege YAZGAN/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü
"Dijital dönüşümün lokomotifi olan meslekler yükseliyor"
Gençlerin seçtikleri bölümlerden çok üniversite eğitimleri sürecinde kazandıkları beceri ve yetkinlikler gelecekteki mesleki hayatları için önem taşıyor. Teknoloji hızla gelişiyor ve bu gelişme sonunda hayatı yaşama biçimlerimiz, işlerimizi yapış biçimlerimiz değişecek ve hiç görmediğimiz yepyeni işler de ortaya çıkacak. Dolayısıyla günümüzde mesleki bilgi ve becerileri bireylere kazandırmak tek başına yeterli değil. Bu nedenle, öğrencilerimize çok yönlü bireyler olarak profesyonel hayata atılabilecekleri farklı beceri ve yetkinlikler kazandırmamız; bunları hayatın içinde nasıl kazanabileceklerini öğrenmelerini sağlamamız gerekiyor. Biz Bilgi olarak öğrencilerimizin 21. yüzyılın iş dünyasında fark yaratabilecekleri yetkinlikler kazanmalarını önemsiyoruz. Onların çağımızda giderek daha önemli hale gelen analitik düşünce, çözüm üretme, eleştirel düşünme gibi becerilerini geliştiren; var olan potansiyellerini ve yeteneklerini keşfedebilecekleri bir eğitimi her programımızda önceliğimiz olarak görüyoruz. Bunun yolunun "yaparak öğrenmeye" ve yaşamın içinde deneyim kazanmaya dayalı bir eğitimden geçtiğine inanıyoruz. Dijital dönüşümün lokomotifi konumdaki sektör ve meslekler yükselişte. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi, bulut bilişim, veri bilimi, ürün geliştirme ile dünyanın daha yaşanabilir bir yer olmasına katkı sağlayacak alanlar, sürdürülebilirliğin sağlanmasına dair meslekler özellikle öne çıkacak. İçinden geçmekte olduğumuz teknolojik ve toplumsal dönüşüm sürecinde özellikle yaratıcılığı, buluşçuluğu ve girişimciliği teşvik eden disiplinlerarası bir bakış açısıyla şekillendirilmiş bir eğitim önem taşıyor.
Prof. Dr. Şule Itır SATOĞLU / İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektör Yardımcısı
"Bilgisayar Mühendisliği favori bölüm"
İTÜ'de son yıllarda en çok tercih edilen ilk üç bölüm; Bilgisayar Mühendisliği, Yapay Zekâ ve Veri Mühendisliği ile Uçak Mühendisliği oldu. Adayların bu bölümlere yoğun ilgi göstermesinde İTÜ'de kendilerini geliştirmelerine ve başarılı bir kariyere imkân tanıyan uluslararası tanınırlığı, nitelikli akademik kadrosu ve sosyal ortamı etkilidir. Nitekim İTÜ, 2024 QS Alan Bazlı Dünya Üniversite Sıralaması'nda 'Mühendislik ve Teknoloji' alanında tüm dünyada ilk 100'e girerek 95. sırada yer almış ve aynı zamanda "Mühendislik ve Teknoloji" alanında Dünyada ilk 100'e giren tek Türk üniversitesi olmuştur. Bilişim kendi içinde sürekli bir gelişim gösterirken günlük yaşamda gittikçe büyüyen bir öneme sahip ve aynı zamanda bilişim teknolojilerinin gelecekte hayatın her alanında yer alacağı bilinmektedir. Bu durum İTÜ Bilgisayar Mühendisliği'ni üniversite adayları için favori bölüm haline getiriyor. Nitekim İTÜ Bilgisayar Mühendisliği; köklü eğitim geçmişi, nitelikli ve yetkin laboratuvar altyapısıyla birçok uygulama ve araştırma merkezine ev sahipliği yapmaktadır. İTÜ'lü Bilgisayar Mühendisleri ağırlıklı olarak çok çeşitli alanlarda faaliyet yürüten yazılım sektöründe araştırmaya dayalı çok iyi iş imkânları bulmaktadır. İTÜ Yapay Zekâ ve Veri Mühendisliği; finans, sağlık ve savunma başta olmak üzere tüm alanlarda, özel sektör, araştırma merkezleri ve üniversitelerde yurtiçi ve yurtdışında görev yapabilecek nitelikte mezunlar vermektedir. Bölüm, "yapay zekâ ve robotik", "veriden öğrenme", "dil teknolojileri" ve "sosyal robotik", "bilgisayarla görü", "akıllı bilgisayar ağları" gibi laboratuvarlara sahiptir. Son yıllarda Türkiye'de hızla gelişen savunma ve havacılık sektörleri nitelikli uçak mühendislerine ihtiyaç duymaktadır. İTÜ'lü uçak mühendisleri TUSAŞ, THY, ASELSAN, Roketsan, hava ikmal merkezleri, uçak bakım firmaları, otomotiv endüstrisi ve üniversitelerde başarılı bir mühendislik kariyeri geliştirebilir.
İTÜ, özellikle son dönemlerde dijital teknolojilere ve sürdürülebilirlik çalışmalarına akademik ve entelektüel düzeyde büyük yatırım yapmaktadır. Bu sayede dünyadaki teknolojik dönüşüme en hızlı uyum sağlayan kurumların başında yer almaktadır. Bu amaçla güncel teknolojilerle uyumlu şekilde yeni bölümler açılmaktadır. Nitekim bu amaç çerçevesinde İTÜ bünyesinde 2024 yılında ilk öğrencilerini alacak olan Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi bünyesinde Siber Güvenlik Mühendisliği ve İşletme Fakültesi bünyesinde Veri Bilimi ve Analitiği bölümlerimiz açılmıştır. Ayrıca 2023 yılında ilk öğrencilerini alan İTÜ Siber Güvenlik Analistliği ve Operatörlüğü programı açılmış ve Türkiye'de en yüksek puanla öğrenci alan önlisans programı olmuştur.
Prof. Dr. Erkan İBİŞ/ İstinye Üniversitesi Rektörü
"Sağlık bilimlerinde istihdam oranı çok yüksek"
Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Psikoloji bölümümüz adaylar tarafından en çok tercih edilen bölümlerimizin başında gelmektedir. Tıp Fakültesi, Liv Hospital ve Medical Park hastanelerinde uygulama imkanına sahip olmaktadır. Ayrıca bu hastanelerin Türkiye ile sınırlı olmayıp yurt dışında da bulunması sebebiyle adaylar tarafından ilgi görmektedir. Diş Hekimliği Fakültesinde de kampüsümüzün içerisinde yer alan Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi tercih edilme noktasında adayların en çok dikkat ettiği husus olarak gözlemlenmiştir. Ayrıca öğrencilere sunduğumuz FANTOM laboratuvarı ve Preklinik laboratuvarının teknolojik altyapısıyla fark yaratıyoruz. Psikoloji bölümü öğrencilerimiz Medical Park ve Liv Hospital zincirlerinde staj yapma imkânı bulmaktadır. Staj olanaklarımız dışında en büyük avantajımızı öğrencilere sunduğumuz uygulamalı atölyeler ve laboratuvarlar olarak sayabiliriz. Son yıllarda Diş Hekimliği, Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Moleküler Biyoloji ve Genetik, Yönetim Bilişim Sistemleri, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Radyo, Televizyon ve Sinema, Görsel İletişim Tasarımı, Yeni Medya ve İletişim, Türk Dili ve Edebiyatı gibi bölümlerimiz ön plana çıkıyor. Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda yer alan tüm bölümlerin istihdam oranı çok yüksektir. İktisadi alanlarda da İşletme, Ekonomi, Yönetim Bilişim Sistemleri bölümlerinin iş olasılığı çok yüksektir. İş imkanlarını sayarken mühendislik alanlarından bahsetmemek olmaz. Tüm mühendislik alanlarımızda çok yüksek istihdam olanağı bulunmaktadır. Özellikle Biyomedikal Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Makine Mühendisliği bölümlerini sayabiliriz.
Prof. Dr. Yusuf LEBLEBİCİ/ Sabancı Üniversitesi Rektörü
"Çevre, iklim ve enerjide fırsatlar ön planda"
Bir araştırma üniversitesi olarak, gençlerin ilk yıldan itibaren farklı disiplinlerden ders almasına ve araştırmalara dahil olmasına olanak tanıyarak, kendilerinin donanımlı bir "Dünya Vatandaşı" olarak mezun olmalarını sağlıyoruz. Bu noktada, Sabancı Üniversitesi mezunlarının yüzde 32'sinden fazlasının yurt dışında, önde gelen kuruluşlarda başarılı çalışmalar yürüttüğünü söylemeliyim. Ayrıca mezunlarımızın yüzde 6'sından fazlası girişimciliği tercih etmiş durumda, kendi işlerini kuruyorlar ve kendi yarattıkları yeni alanlarda çok başarılı oluyorlar. Yeni konjonktürde; çevre, iklim, enerji, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, gıda güvenliği, toplum sağlığı gibi konuların yanı sıra; veri analitiği, siber güvenlik, yapay zekâ uygulamaları gibi teknolojinin farklı alanlarını kapsayan fırsatlar ön planda olacak. Son yılın verilerine göre üniversitemizin en çok tercih edilen ilk üç programı; Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve Yönetim Bilimleri. Şu anda, Türkiye'deki tüm üniversiteler arasında, her sene açık ara en fazla sayıda (Bu sene 332) Bilgisayar Mühendisliği mezunu veren üniversiteyiz. Hiçbir lisans programımızda kontenjan limiti uygulamaksızın, Türkiye'de bunu başarabilen yegane üniversite olduğumuzu vurgulamaktan her zaman gurur duyuyorum. Bu bölümlerin tercih edilmesinin ilk nedeni özgün ve kalite odaklı eğitim sistemimiz. Üniversitemizin araştırma imkanları, yenilikçi eğitim metotları ve disiplinlerarası eğitimi de bunu besleyen, destekleyen diğer özellikleri. Önümüzdeki seneden itibaren lisans öğrencilerimize Veri Bilimi ve Analitiği adı altında yepyeni, tamamen fakültelerarası ve disiplinlerarası bir program seçeneği de sunmaya başlayacağız. Özellikle büyük veri ve yapay zeka teknolojilerinin yönetim bilimleri, finans, sosyal bilimler, iktisat, ve psikoloji gibi alanlara uygulanmasına odaklanacak olan bu yeni programımızın, alanında çığır açacak bir adım olacağını öngörüyoruz. Gençlerin lk başta, kendileri için en doğru olan tercihlerle yola çıkmaları gerekiyor. Bu anlamda gençlere kendilerini keşfetmelerini, ilgi ve eğilim duydukları alanları yakından tanımalarını öneririm. Günümüzde iş dünyasının ihtiyaçlarına baktığımızda, çoklu beceri ve farklı alanlarda kapsamlı donanıma sahip olmanın başarı getirdiğini gözlemliyoruz. Bu anlamda tüm gençlere tavsiyem, eğitim aldıkları alanda uzmanlaşmanın yanı sıra, disiplinlerarası yaklaşımla beceri ve donanımlarını arttırmaya odaklanmaları olur.
Prof. Dr. Ömer ÇETİN/ İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı
"Havacılık bölümleri gözde oldu"
5 fakülte ve 2 meslek yüksekokulumuzda bulunan bölüm ve programlarımızın tamamı gençlerin tercihlerinde ön sıralarda yer alan bölümler. Ancak tabi ki genç neslin tercihleri ülkenin ve zamanın ruhuna göre değişiklik gösteriyor. Gençler, son yıllarda daha bağımsız çalışabilecekleri mesleklere yönelerek kariyer planlarını buna göre yapıyorlar. Bu bölümlerin başında da şüphesiz son yıllarda; Psikoloji, Beslenme Diyetetik, Yazılımla ilgili mühendislik bölümleri yer almakta. Bununla birlikte her dönemin sönmeyen yıldızı havacılık bölümleri de tercihlerde ön sıralarda yer alıyor. Havacılık sektörünün uluslararası bir sektör olmasıyla birlikte prestijli ve gelirleri yüksek istihdam olanakları havacılık bölümlerini de gözde hale getiriyor. Ve tabi ki sağlık hizmetleri meslek yüksek okulu programları da özellikle iş hayatına hızlıca girmek isteyen öğrencilerin tercihleri. Biz de üniversitemizde görüyoruz ki Psikoloji, Havacılık Bölümleri, Bilgisayar Mühendisliği bölümlerimiz tercih edilen 3 bölüm. Bölümlerin tercih edilirliği ile birlikte üniversitemizin tercih edilmesinin sebepleri, öncelikle akademik kadroların güçlü olması. Diğer yandan sektör iş birliklerine verdiğimiz önem ve öğrenciye yansıması. Araştırma Merkezlerimizin öğrencilere uygulamalı eğitim sağlama olanakları, kısacası Rumeli Farkı diyebilirim. Mesleklerin ortaya çıkmasından ziyade ülkemizin ihtiyaç duyduğu iş gücünü yetiştirebilmek ve hem ülkemize katkı sağlamak hem de gençlere istihdam olanaklarına sahip olabilecekleri meslekler edindirmek temel hedefimiz. Bu yıl üniversitemize hemşirelik ve gerontoloji bölümlerimizin kontenjanları dahil oldu. Burada Sağlık Bilimleri Fakültemizin uygulamalı eğitimlere ağırlık vererek mezunlarımızın sektörde yerlerini almaları ve başarılara imza atmaları, sağlık sektöründe daha fazla alanda öğrenci yetiştirmek üzere bizleri motive etti.
Prof. Dr. Nevzat TARHAN/ Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı
"Davranış bilimleri alanında tematik bir üniversiteyiz"
Tıp Fakültemiz, NPİSTANBUL Hastanesi ve İstanbul Ataşehir Memorial Hastanesi ile yaptığı iş birlikleri sayesinde öğrencilerine uygulamalı eğitim ve klinik deneyim imkanları sunmaktadır. Bu iş birliklerinin, öğrencilerin teori ve pratiği bir araya getirerek, hastane ortamında doğrudan deneyim kazanmalarını sağlıyor. Üsküdar Üniversitesi bünyesinde bulunan Nöropsikiyatri Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (NPSUAM), Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (NPFUAM), Kişiye Özel Tedavi Uygulama ve Araştırma Merkezi (KİMER) ve Deneysel Araştırma Birimi (ÜSKÜDAB) gibi araştırma merkezleri ve multidisipliner laboratuvarlar, fakültemizin bilimsel araştırmalar ve yenilikçi tedavi yöntemleri geliştirme konusundaki kararlılığını yansıtmaktadır. Tercih edilen alanlarından biri de Diş Hekimliği… Tercih eğilimlerine bakıldığında Mühendislik Fakültesi ve bölümleri de öğrenci arkadaşlarımızın ilgi duyduğu ve tercih ettiği alanların başında geliyor. Mühendislik Fakültemiz yenilikçi ve uygulamalı mühendislik eğitimiyle öne çıkıyor. Bilgisayar mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, endüstri mühendisliği, moleküler biyoloji ve genetik, yazılım mühendisliği gibi bölümler, öğrencilere teorik bilginin yanı sıra pratik beceriler kazandırıyor. Davranış sağlığı ve bilimleri alanında tematik bir üniversite olan Üsküdar Üniversitesi bünyesindeki Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesinin amacı, NPİSTANBUL Hastanesi'nin birikiminden de faydalanarak disiplinler arası araştırmalar ve çalışmalar yapmaktır. Davranış bilimleri ve sağlık alanında Türkiye'nin ilk tematik üniversitesi olan Üsküdar Üniversitesiz olarak ihtiyaçları iyi analiz ediyor ve okuyoruz. Değişen koşullara paralel yeni bölüm açma girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bu yıl yeni bölümler arasında Diş Hekimliği (İngilizce), Yeni Medya ve İletişim (İngilizce) bölümleri ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Podoloji ve Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri programlarına ilk öğrencilerimizi alacağız. Daha önceki yıllarda da İletişim Fakültesi'nde Çizgi Film ve Animasyon Bölümü, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü (Türkçe), Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nde Adli Bilimler (Türkçe), Kimya-Biyoloji Mühendisliği (İngilizce), Yazılım Mühendisliği (İngilizce) bölümleri açıldı.
Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde Ortez Protez ve Perfüzyon bölümleri açılırken Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) bünyesinde, Çevre Sağlığı, Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri, Denizci Sağlığı, Evde Hasta Bakımı, Laboratuvar Teknolojisi, Nükleer Teknoloji ve Radyasyon Güvenliği, Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği, Sosyal Güvenlik, Otopsi Yardımcılığı bölümleri açıldı. SHMYO açılan ikinci öğretimler ise Ağız ve Diş Sağlığı, Biyomedikal Cihaz Teknolojisi, Eczane Hizmetleri, Gıda Teknolojisi, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler bölümleri oldu. Sağlık Bilimleri Enstitüsünde ise; Dil ve Konuşma Terapisi (Tezli) Programı açıldı.
Prof. Dr. Fevzi Rifat ORTAÇ/ KTO Karatay Üniversitesi Rektörü
"Enerji yönetimi bölümü ilk bizim üniversitemizde açıldı"
Üniversitemizin en çok tercih edilen 3 bölümü arasında Pilotaj, Bilgisayar Mühendisliği ve Hukuk bulunuyor. KTO Karatay Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu bünyesinde 2019 yılında açılan Pilotaj Bölümümüz, kendi hava parkı, filosu, teknik bakım altyapısı ve deneyimli uçuş eğitmenleri ile ülkemizin pilot ihtiyacını karşılayacak nitelikli pilotlar yetiştiriyor. Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencilerimiz, modern bilgisayar laboratuvarlarında, proje tabanlı bir öğrenim görüyor. Ayrıca her bir öğrencimizin bireysel olarak kullanabileceği, alanları ile ilgili bütün programları barındıran bilgisayarlar ile kaliteli bir eğitim veriliyor. Aynı zamanda, üniversitemize ait Akıllı Teknolojiler Merkezi (AKİTEK), öğrencilerimizin nesnelerin internetiyle ilgili çalışmalara katılarak gömülü yazılımlar geliştirmesinde, projelerde yer alarak donanım ve yetkinliklerini arttırmasında etkin rol oynuyor. Hukuk Fakültemiz, Türkiye'de Adliye Sarayı'na en yakın Hukuk Fakültesi olmasının yanı sıra, Konya Adliyesi'nde öğrencilerimiz duruşmaları takip edebiliyor. Karatay Meslek Yüksekokulu Mahkeme Büro Hizmetleri Bölümümüz, kamu kuruluşlarının ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu temel hukuk bilgisine sahip öğrenciler yetiştiriyor. Enerji sektöründe nitelikli yöneticiler yetiştirdiğimiz Enerji Yönetimi Bölümü, Türkiye'de lisans düzeyinde ilk olarak üniversitemizde açıldı. KTO Karatay Üniversitesi, yürütülen örnek projelerle Türkiye'nin bu alandaki en özgün üniversiteleri arasında yer alıyor. T.C. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından yayımlanan verilere göre, "En Çok Aranan ve En Kolay İş Bulan Meslekler" listesinde üniversitemizin 7 bölümü ilk 10'da yer almıştır. Hemşirelik, Pilotaj, İnşaat Mühendisliği, Tıp Fakültesi, Odyoloji, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, İlk ve Acil Yardım ve Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri, Anestezi, Diyaliz bölümlerinden mezun olan öğrencilerimizin iş bulma olanakları oldukça geniştir.
Murat YEŞİLDERE/ Egon Zehnder Kıdemli Ortağı
"Amerika'da üniversitelere olan talepte ciddi düşüş var"
İklim krizi, küresel salgınlar, sürdürülebilir kalkınma, yapay zeka ve dijital dönüşüm gibi konular ve bu konulara dokunan her meslek öncelik kazanacak. Teknolojinin gelişmesi, internet ve mobil kapsama alanlarının büyümesi bilgiye ulaşımı kolaylaştırıyor, ulaşım maliyetini düşürüyor. Bu sebeple başta Yapay Zeka (AI), Mobil uygulamalar, Veri Bilimi, Robotlar, 3-D Yazıcılar, Web Tasarımı, Giyilebilir Teknoloji, Network Yönetimi, Cloud (Bulut), Biyomedikal ve Bilgi Güvenliği önümüzdeki dönemde bilgi, tecrübe ve yetkinlik talebi artacak alanlar. Yeni çalışma alanlarında çalışanların uzmanlıklarını derinleştirmesi mesleki bilgi ve beceri gelişimi açısından büyük değer taşıyacak. Bu çerçevede de sadece sınıf eğitimleri ya da kitaplar değil, etkileşimi giderek artan online eğitimler büyük fayda sağlayacaktır. Bunların yanında yakın geleceğe baktığımızda Tıp, Hukuk ve Teknolojiyi içinde barındıran her türlü Mühendislik dalına yönelik talebin de devam edeceğini görüyoruz. Ülkemizdeki genel üniversite mezuniyeti ve diploma elde etmeyle ilgili arzunun değişmesi önemli… Bu alanda toplumun beklentilerinin yönetilmesini şart görüyorum. Özellikle mesleki eğitiminin, yüksekokul ve mesleki liseler üzerinden yaygınlaşması da çok değerli olacaktır. Üniversite diplomasının değil de kaliteli eğitimin, bilgi ve yetkinliğin iş, hatta daha da önemlisi umut anlamına geldiğini, toplumun ve özellikle gençlerin anlaması çok değerli bir kazanım olacaktır.
Her yıl, Amerika'da yaklaşık iki milyon öğrenci, 6 bine yakın farklı üniversitede lisans eğitimini tamamlayarak hayata atılıyor. Ancak 2010 yılından bu yana liseden mezun olup, üniversiteye kaydolanların sayısı, istikrarlı bir biçimde her yıl azalmış; Covid sırasında ise çok daha keskin bir düşüş yaşanmış. Mesela 2022 yılında lise mezunlarının sadece üçte ikisi (%62) üniversitelere kaydolmuşlar. Bu azalışın arkasındaki sebep ise Gallup'un yaptığı bir araştırmanın sonuçlarında kendini fazlasıyla belli ediyor. Yaklaşık on yıl önce, 18-29 yaş grubundaki gençlerin %74'ü "üniversite lisans diplomasına sahip olmanın çok önemli olduğunu" dile getirirken, bugün bu oran %41'e düşmüş. Gençlerin üniversite lisans eğitimine bakışlarını nesil farklılıkları ile açıklamaya çalışıp, yine bir "Z nesli fetişi" yapmaya başlamadan önce, diplomanın hayatlarına getirdiği katkının nasıl değiştiğini yorumlamak gerekli. Geçtiğimiz yıllarda Burning Glass Institute isimli araştırma kurumunun yaptığı çalışmalara göre orta seviye beceri isteyen işlerin yaklaşık yarısında (%46) üniversite eğitimi ve diplomasının gerekliliğinin kalmadığı ortaya çıkıyor; aynı çalışma yüksek beceri isteyen işlerin de üçte birinde (%31) üniversite derecesi gerekliliğinin anlamını yitirdiği sonucunu veriyor.
Canan DUMAN/ Yönetim Danışmanı
Asıl soru "hangi kariyer?" değil, "hangisi önce?"
Adaylar tercihlerinde maaş ve kolay iş bulma gibi kriterleri göz önünde bulunduruyor. Üniversite tercihlerinde öne çıkan meslekler arasında sağlık sektörü, mühendislik, hukuk, işletme ve bilişim teknolojileri gibi alanlar yer alıyor. 2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavında (YKS) en çok tercih edilen bölümler mühendislik, sağlık bilimleri, işletme ve hukuk gibi alanlarda yoğunlaştı. Özellikle bilgisayar mühendisliği, tıp, işletme ve hukuk gibi alanlardaki bölümlere olan ilgi göze çarpıyor. Dijital işler (robotik mühendisi, dijital pazarlama uzmanı, veri bilimcisi, dijital içerik oluşturucusu, makine öğrenimi, siber güvenlik, yapay zeka uzmanı, vb.) büyümeye devam ediyor. Yapay zekanın iş gücü kesintilerine yol açacağı yönündeki endişelere rağmen, yapay zekanın aslında iş gücü fırsatını artıracağını öngörüyorum. Yapay zekâ işimizi elinizden almayacak ancak yapay zekayı sizden daha iyi kullanabilen biri bunu yapabilir! Bu vesileyle Linkedin'de ChatGPT'den bahseden iş ilanlarında 21 kat artış yaşandığını hatırlatmak isterim. Ruh sağlığı profesyonellerine olan talep artmaya devam edeceğini söyleyebilirim. Yenilenebilir enerji, sürdürülebilir mimari ve şehir planlama, sürdürülebilir tarım ve kurumsal sürdürülebilirlik rolleri alanlarındaki kariyerler önemli olacaktır. Ayrıca sağlık sektörü, teknolojik gelişmelerle desteklenen telemedikal, dijital sağlık ve kişiselleştirilmiş tıp gibi yeni uzmanlıkların ortaya çıkışına tanıklık ediyor. Moleküler biyoloji de sağlık hizmetlerinde geniş kapsamlı uygulamalara yol açıyor ve mükemmel bir kariyer seçeneği olarak ortaya çıkıyor. Genetik mühendisliğinin de büyüyeceğini söyleyebilirim. Bakım personeline olan talebin de artacağı kesin ancak hizmet sağlayıcılar şimdiden boş pozisyonları dolduramıyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 2030'a kadar 60 yaş üstü kişilerin sayısı 1 milyardan 1,4 milyara çıkacak. Bu da sağlıkla ilgili işlere olan talebin keskin bir şekilde artmasını tetikleyecek. Yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey, 2030 yılına kadar küresel olarak 85 milyon role ihtiyaç duyulacağını tahmin ediyor. Ancak şu anda bile işverenler talebi karşılayacak yeterli sayıda işçi bulamıyor. Boş bakım pozisyonlarının sayısı artıyor. Demografik değişimler iş yaratıyor ancak işçi yaratmıyor.
Gençlerin geleceğin meslekleri listeleriyle sonucu olmayan bir şeyin içine çekilmemesine dikkat etmemiz gerekiyor. Harvard Üniversitesi Eğitim Enstitüsü'nden Profesör Chris Dede diyor ki; "Şu anda, çabalarımızın yaklaşık %95'ini insanları sanki tek kariyerleri olacakmış gibi ilk işlerine hazırlamak için harcıyoruz. Bunun yerine, bazıları henüz olmayan, ömür boyu sürecek bir kariyer dizisine hazırlanmamız gerekiyor. Çok çalkantılı bir yarım yüzyıla giriyoruz, insanların bir kariyer yerine 5-7 kariyeri olacak ve bunlardan bazıları şu anda mevcut değil. Asıl soru 'hangi kariyer?' değil, asıl soru 'hangisi önce?'" Ebeveynlerin çoğu kariyerleri boyunca istikrarlı işlere sahipti. Oysa tek diploma, tek kariyer dönemi sona eriyor. Hızla değişen dünyada hepimiz kendimizi defalarca yeniden icat etmek zorunda kalacağız. Hepimiz bugün kim olduğumuzu bırakıp çevremizdeki işler değiştikçe kendimizi yeniden yaratma yeteneğine sahip olmalıyız.
Ece Tözeniş AYAZ/ Uzman Psikolojik Danışman
"İlk kez açılan bölümler…"
Devlet üniversitelerinde kapanan ikinci öğretimler, bazı bölümlerde azaltılan kontenjanlar, yeni açılan lisans ve ön lisans programları bu yıl tercihleri etkileyecek. İlk 5 tercihinizi başarı sıranızın yarısı kadar üstünden başlatabilirsiniz, sonrasında ortada kalacak tercihlerinizi başarı sıranıza yakın ve başarı sıranızda olmalı, sonlara doğru ise başarı sıranızın yarısı kadar altında kalan yerleri yazarak tamamlayabilirsiniz. Geçen yıl 1 milyon 15 bin 840 olan genel kontenjan bu yıl 960 bin 249 olarak belirlendi. Bu yıl eğitim programlarının kalitesini arttırmak amacıyla devlet üniversitelerinde ikinci öğretimler kapatıldı. Bunun yanı sıra Mimarlık, Eczacılık, Psikoloji, Beslenme ve Diyetetik, temel bilimlere özgü bazı programlarda da kontenjanlar azaltıldı. Çağımızın gerekliliklerine göre yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında açılan bölüm ve programlar da kılavuzda yer aldı. İlk kez açılan 4 yıllık lisans programları da var. Bunlar Abaza Dili ve Edebiyatı, Endüstri Yönetim Mühendisliği, E-Ticaret, Halkla İlişkiler ve Pazarlama İletişimi, İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği, Robotik ve Otonom Sistemler Mühendisliği, Siber Güvenlik Mühendisliği, Su Ürünleri Endüstrisi Mühendisliği, Veri Bilimi ve Analitiği, Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi. Ayrıca ilk kez açılan 2 yıllık ön lisans programları da bulunuyor. Bunlar da Arka-Yüz Yazılım Geliştirme, Bulut Bilişim Operatörlüğü, Büyük Veri Analistliği, Ön-Yüz Yazılım Geliştirme, Mahkeme Büro Hizmetleri, Otonom Sistemler Teknikerliği, Oyun Geliştirme ve Programlama, Robotik ve Yapay Zeka, İmalat Yürütme Sistemleri Operatörlüğü, Kurumsal Bilişim Uzmanlığı, Yapay Zeka Operatörlüğü, Dijital Dönüşüm Elektroniği, İnsansız Araç Teknikerliği, Hava Aracı İmalat Teknolojileri. Tercih stratejisine bakacak olursak, puana göre değil başarı sırasına göre seçim yapılmalı. Her yıl sınava giren öğrencilerin başarı düzeyleri farklı olduğundan dolayı puandan daha çok başarı sıraları daha doğru karşılaştırmalar yapmamızı sağlamaktadır. Listenizi oluştururken en çok istediğiniz bölümlerden başlayın. Bu yıl özellikle başarı sıranızı geniş bir aralıkta tutarak tercihlerinizi oluşturun. İlk 5 tercihinizi başarı sıranızın yarısı kadar üstünden başlatabilirsiniz, sonrasında ortada kalacak tercihlerinizi başarı sıranıza yakın ve başarı sıranızda olmalı (6-20 arası tercihler), sonlara doğru ise (20-24 arası tercihler) başarı sıranızın yarısı kadar altında kalan yerleri yazarak tamamlayabilirsiniz.
Dr. Müh. Ufuk SAKA /İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üni. Öğretim Üyesi, Bulgurcu Vakfı Burs Komitesi Üyesi
"Mekatronik mühendisliği yıldızı parlayan alanlardan"
Türkiye'de üniversite adayları hem prestijli olması hem de iş bulma imkânlarının daha geniş olması nedeniyle en çok tıp ve mühendislik bölümlerini tercih ediyor. Bu bölümleri seçenlerin gelecekte başarılı olmak için doğru tercih yapıp yapmadığının anlaması için birkaç önemli faktörü göz önünde bulundurmalarında fayda var. Tercih ettiği bölümün gerektirdiği yetenek ve donanıma; bu yetenek ve donanımı o meslek alanında ortaya koyma hevesine sahip olması gerekiyor. Gençler genellikle bu tercihi toplumsal beklentilerin bir yansıması olarak tercih yapıyor. Yetenekler, kişilik yapıları ve mesleki yatkınlıklar, toplumsal ve çevresel yönlendirmelerle seçilen mesleklerle uyumlu olamayabiliyor. Tıp, mühendislik gibi alanlarda başarılı olmak için analitik düşünme, problem çözme ve yüksek düzeyde öz disiplin gibi becerilere sahip olmak gerekiyor. Bu becerilere sahip olmayan veya ilgi duymayanların, toplumsal beklentiler nedeniyle tercih yapmaları, uzun vadede mutsuzluk ve başarısızlık getirebiliyor. Adayların ilgi alanlarını, yeteneklerini ve kişisel hedeflerini göz önünde bulundurarak tercih yapmaları önemli. Son zamanlarda büyük önem kazanan yapay zekâ, matematik, yazılım mühendisliği gibi alanlar, geniş kariyer olanakları ve gelecekteki iş gücü taleplerini karşılamada önemli bir rol oynuyor. Mekatronik mühendisliği de yıldızı parlayan alanlardan biri. Çeşitli mühendislik dallarının kesişim noktasında yer alan bu alana duyulan ihtiyaç, özellikle endüstri 4.0 ve otomasyon teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte her geçen gün artıyor. Malzeme mühendisliği, yeni ve yenilikçi malzemelerin geliştirilmesi, üretimi ve uygulanması konularında uzmanlaşmış bir alan. Nanoteknoloji, biyomalzemeler ve kompozit malzemeler gibi modern bilim, teknolojinin merkezinde yer alan konularla ilgilenen bu mühendislik dalı; otomotivden elektroniğe, tıptan enerji sektörüne kadar geniş bir yelpazede kariyer fırsatı sunuyor. Genetik mühendisliğinin de geleceğin meslekleri arasında önemli bir yere sahip. Hastalıkların tedavisinden bitki ve hayvan genetiklerinin iyileştirilmesine kadar geniş bir uygulama alanına sahip olan bu alanda yapılan çalışmalar; tıp, tarım, biyoteknoloji ve çevre bilimleri gibi çeşitli sektörlerde büyük yeniliklere yol açıyor. Yapay zekâ, mekatronik mühendisliği, malzeme mühendisliği, genetik mühendisliği gibi bölümler, adaylara büyük fırsatlar sunuyor. Bu alanlara yönelen öğrenciler kendilerini sürekli gelişen teknolojik yeniliklerin merkezinde bulabilir ve gelecekteki iş gücü ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma sahip olabilirler.
Fatih UYSAL/ Kariyer.net CEO'su
"İşveren Tercihi araştırmasına göre Galatasaray, Sabancı ve Koç ilk 3'te"
Kariyer.net olarak adaylarımıza kariyerleri boyunca yol arkadaşlığı yapma misyonu ile hareket ediyoruz. Bu kapsamda 5 yıl önce hayata geçirdiğimiz ''Kariyer.net Üniversite Rehberi'' platformumuz ile gençlere tercih döneminde ihtiyaç duyacakları her bilgiyi ücretsiz ve üyelik gerektirmeden sunuyoruz. Rehberimizde; Türkiye'deki tüm üniversiteler, bölümler, 10 bini aşkın meslek ve maaş verileri gibi pek çok farklı başlık altında önemli bilgiler yer alıyor. Üniversite öğrencisi adaylarının tercih yapmadan önce ilgi alanları doğrultusunda değerlendirdiği seçenekler hakkında detaylı bilgi sahibi olması şart. Üniversiteler, bölümler ve meslekler hakkında yeterince bilgi edinip ardından tercihini kendisine uygun şekilde yapan adayların başarılı olmak için önemli bir yol kat ettiğini söylemek mümkün. Üniversite Rehberi, bölümler hakkında; ders içeriği, iş imkanları, çalıma alanları gibi bilgiler vermekle kalmıyor. Sahip olduğumuz büyük veriyi analiz ederek üniversite tercihi yapacak ve kariyerleri ile ilgili ilk kararı verecek olan üniversite öğrenci adaylarına ve ailelerine yol göstermek amacıyla İşveren İlgi Endeksi'ni (İşverenlerin Tercihi) hazırladık. Bu çalışmamızda 550 binin üzerinde işverenin 250 milyonu aşkın işe alım hareketlerini inceledik ve sonra bu hareketleri adayların özgeçmişlerindeki bilgiler ile eşleştirerek anlamlandırmaya çalıştık. Bu sayede şirketlerin hangi üniversite, hangi bölüm, hangi üniversite ve bölüm kombinasyonlarından mezun olan öğrencilere daha fazla ilgi gösterdiğini gün yüzünü çıkarıyoruz. Gençler de İşverenlerin Tercihini inceleyerek hangi üniversitelerden ve bölümlerden mezun olurlarsa daha hızlı işe girebileceklerini görebiliyor. İşverenlerin Tercihi çalışmamıza göre son 2 yılda en çok ilgi gören 3 üniversite sırasıyla; Galatasaray Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Koç Üniversitesi oldu. Boğaziçi Üniversitesi ve Türk-Alman Üniversitesi de ilk üçü takip edenler oldu. Bölüm sıralamasına baktığımızda ise ilk sırada Matematik Mühendisliği yer alıyor. Akabinde sırasıyla İşletme (Almanca) ve İşletme Mühendisliği bölümlerini görüyoruz. Bölüm sıralamasında ilk 10'da 4 tane mühendislik bölümü bulunuyor. Çalışmayı yapmaya başladığımızdan bu yana İşletme (Almanca) Bölümü 3. sırada yer alırken, İşletme Mühendisliğinden 2. sırayı alıyor ve bu sene 1 sıra yükseliyor. Ayrıca Sigortacılık'ın 28. sıradan 12. sıraya yükseldiğini görüyoruz. Diğer yandan Yazılım ve Bilişim alanında hem Türkiye'de hem de dünyada yetenek açığı devam ediyor. Bu alanda çalışanları sadece Bilgisayar Mühendisliği mezunları olarak düşünmemek gerekiyor. Matematik Mühendisliği ve istatistikle ilgili bölümlerden mezun olanlar da Yazılım/Bilişim alanında kariyerlerini sürdürüyor. Benzer şekilde Teknoloji alanındaki yeteneklerin büyük data ile ilgilenmesi gerekiyor.
'Mütercim-Tercümanlık' bölümlerine olan ilgi de son yıllarda artıyor. Fakat Rusça ve Arapça bölümlerinde böyle bir artış gözlemlemiyoruz. İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümü son bir yılda 1 sıra gerilemiş olsa da ilk 10 bölüm arasındaki yerini koruyor. İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünün mezun sayısı az olmasından da kaynaklı olarak hızlı istihdam ediliyor. Bu bölümden mezun olanlar en çok Eğitim, Kamu ve İnternet sektörlerinde çalışıyor. Pozisyon olarak baktığımızda, en çok Tercüman/Çevirmen olarak çalıştıklarını görüyoruz. Çince Mütercim-Tercümanlık mezunları ise ağırlıklı olarak Üretim / Endüstriyel Ürünler ve Kimya alanlarında çalışıyor. Üniversite-Bölüm kombinasyonuna baktığımızda ilk 10'da Endüstri Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği hakimiyeti görüyoruz. İlk üçteki üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği bölümü kombinasyonuyla yer aldığını söylemek gerekiyor. Bu üniversiteler ise sırasıyla; İstanbul Teknik Üniversitesi, Galatasaray Üniversite ve Yıldız Teknik Üniversitesi.
Can KAYACILAR/ Biyolog
"Biyoteknoloji alanında bir patlama bekleniyor"
Geleceğin dünyasında bana kalırsa 2 temel meslek ya da uğraş alanı geleceği hem şekillendirecek, hem de insanların kendine gelecekte yer bulmasını sağlayabilecek potansiyelde olacaktır. Bunlardan birinci "dijital zeka mühendisliği" olarak nitelendirebileceğim bir alan. İkincisi ise, iklim krizi ve bunun beraberinde getirdiği çok farklı üretim teknolojileri, yerelde güçlü üretimlerin sağlanması ve en temel problemlerden biri olarak görülen "sürdürülebilirlik", "sürdürülebilir üretimin sağlanması" adına gelecekte "biyoteknoloji" alanında bir patlama bekleniyor. Buna ikinci biyoteknoloji çağı ya da yeni biyoteknoloji çağı da deniyor. Biyoreaktörlerde, bitkisel proteinlerin, sütlerin, antioksidanların üretildiği, bakteriler-mayalar-mantarlar ya da bitki/hayvan doku kültürleri kullanılarak, girdinin şeker, protein, karbonhidrat, vitamin ve mineral olduğu ama çıktının çok yüksek katma değerli antioksidanlar, bitkisel proteinler, sağlığımıza iyi gelen biyoaktif maddeler, ilaç hammaddeleri ya da kimyasal hammaddeler olduğu bir döneme doğru hızla ilerliyoruz. Bu kapsamda özellikle biyoteknolojinin tüm alanlarının ilgilendiren her alanda gençlere çok büyük iş fırsatlarının olabileceğini, artık her orta ölçekli ya da büyük ölçekli şirketin kendi hammaddelerinin bir kısmını kendisinin üretebileceği bir "yerel dünya"ya doğru ilerliyoruz. Gıdada, dermokozmetikte, ilaçta ya da kimya sanayinde sürdürülebilir üretimin yolu biyoreaktörlerden geçiyor. Ve biyoreaktörlerde nelerin nasıl üretilebileceği konusu da doğrudan biyoteknolojiyle ilgilenen ve özellikle endüstriyel biyoteknolojiyi hedef alan meslek grupları, geleceğin meslek dallarından bana kalırsa en güçlü ikincisini oluşturuyor. Moleküler tarım, moleküler hayvancılık, moleküler biyoaktif hammadde üretimi ve elbette bu üretimlerden son ürün geliştiriciliği ana çerçevenin tamamını oluşturuyor.
Toplumumuzun genlerinde "biyoteknolojik" uygulamalar var. Şöyle ki, bu topraklarda buğdayın ehlileştirilerek yani doğadan bulunup, tarımının yapılmaya başlanması aslında bir biyoteknolojik tarımsal uygulama. Benzer şekilde buğdaydan elde edilen unla mayanın bir araya getirilmesi ve sonrasında fermantasyon teknolojilerinin kullanılarak ekmek elde edilmesi yine bu toprakların keşifleri arasında. Benzer şekilde biranın, şarabın, pastırmanın, şalgamın ana vatanı hep bu topraklar. Ve tüm bu teknolojiler aslında birer biyoteknolojik uygulama. O nedenle Türkiye'nin geleceğinde aslında hem tarımda, hem gıdada, hem ilaçta, hem de dermokozmetik ürünlerde hep ama hep olacak ana uygulama alanı ya da sektörü "biyoteknoloji" sektörü olacak. Ve Türkiye'de daha çok ihtiyacımız olabilecek olan meslek grupları, biyoteknoloji ile ilgili biyoloji, kimya, biyomühendislik gibi bilim dalları ve bunların endüstri ayaklarını oluşturabilecek olan "proses mühendisliği" dediğimiz, endüstriyel üretime dayalı makine tasarımlarını yapabilecek mühendislik dalları olacak diye düşünüyorum.
Müge YALÇIN/ MY Executive Kurucu Ortağı
"Gençler çoklu kariyer planlarına hazır olmalı"
İnsanlık olarak teknolojide yaşanan gelişmelerin domine ettiği büyük bir dönüşüm çağını yaşıyoruz. Çalışma sistemlerinin, iş yapış şekillerinin ve süreçlerinin yanı sıra insanların çalışma hayatından beklentilerinin de değiştiği bir dönem bu. Günümüzde, üniversite seçimleriyle kariyerlerine de bir yön vermeye çalışan genç arkadaşlarımın bir konuya dikkat etmelerini önereceğim. Bugün seçtikleri mesleklerini kariyerleri boyunca en az bir kez, belki de daha çok kere değiştirmeleri söz konusu olacak. Zira yaşadığımız dijital dönüşüm ve özellikle yükselen üretken yapay zeka teknolojileri çalışanların 'yaşam boyu öğren' anlayışıyla kendilerini sürekli yenilemelerini mecbur kılıyor, bu artarak devam edecek. Bugün seçtikleri mesleği, kariyerlerinin bir, belki daha çok noktasında, zorunlu ya da gönüllü olarak, değiştirmeleri gerekeceği gerçeğini akıllarının bir kenarında tutmaları gerekiyor. İşin iyi tarafı ise söz konusu teknolojiler, bu süreçleri kolaylaştırıyor ve daha da kolaylaştıracak aynı zamanda.
Kariyerlerinin ilk mesleğini seçme noktasında olan genç arkadaşlarım için, bu sürecin aslında son bir, iki yılı kapsadığını biliyorum. Gençler, bu konuyu aileleriyle konuşarak, okullarındaki rehberlik hizmetlerine danışarak, karakterlerine ve yeteneklerine uygun meslekleri belirlemeye çalışıyor. Sınava hazırlandıkları son birkaç yılda meslek eğilimlerini de belirlemiş oluyorlar. Bu konuda yapılan araştırmaları incelediğimde; yapay zeka, otonom sistemler, büyük veri, bulut bilişimi ve siber güvenlik ana başlıkları altındaki iş alanlarının yükselişte olduğunu görüyorum. Gelişmeler doğrultusunda bu ana başlıklar altında yeni alanlar açılıyor ve çoğalıyor. Bu genel tablo karşısında özellikle altını çizmek istediğim nokta; gençler, planladıkları kariyerin, onlara sunduğu sosyal çevreyi de mutlaka göz önüne alsınlar. Nasıl bir ortamda çalışmak istiyorlar? Bir fabrikada mı, bir plazada mı? Çocuklarla, gençlerle birlikte olmak onlara keyif veriyor ve öğretmen, akademisyen olmak, bir okulda mı çalışmak istiyorlar? Yoksa bir reklam ajansında mı? Her geçen gün daha da yaygınlaşan esnek çalışma saatleriyle uzaktan çalışma modelini mi tercih ediyorlar? Bu konudaki düşünceleri çok önemli. Çünkü çalışma yeri, şekli ve sosyal ilişkileri, iş hayatlarında günlerinin üçte birini alacak. İçinde olmaktan mutlu oldukları sosyal çevreyi sunan mesleği seçmeleri başarılı olmalarını sağlayacaktır.
Zehra ÖNEY/ Teknolojide Kadın Derneği Kurucusu
"21. yüzyılın trendi eğitim yerine uzmanlık"
Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için geleceklerini hangi uzmanlık üzerine planlayacakları ve bunun eğitimini nerede, nasıl alacakları en önemli konudur. Öğrenciler bir yandan sınava hazırlanırken bir yandan da kendileri için en doğru bölüme karar vermek için araştırmalar yaparlar. Son yılların istatistikleri de üniversitelerde gençlerin en fazla diş hekimliği, psikoloji, sağlık yönetimi, hukuk, işletme, iktisat, yazılım mühendisliği, yapay zeka mühendisliği gibi bölümleri tercih ettiklerini göstermektedir. Sağlık sektörü her zaman önemli ve ihtiyaç duyulan bir alan olmaya devam edecektir. Yaşlanan nüfus ve pandemiler gibi sağlıkla ilgili global sorunlar, tıp ve sağlık bilimleri mezunlarına büyük fırsatlar sunmaktadır. Hukuk bölümü mezunları her zaman için çeşitli sektörlerde ve devlet kademelerinde önemli pozisyonlar bulabilmektedir. Özellikle teknolojinin ve dijital dünyanın hukuki düzenlemeler gerektirdiği bir çağda, bu alanda bilgili hukuk mezunlarının rolü daha da önemli hale gelmektedir. İşletme ve iktisat mezunları, hem özel sektörde hem de kamu sektöründe geniş kariyer imkanlarına sahip olabilirler. Ancak, bu alanlarda rekabet oldukça yüksektir ve başarılı olabilmek için öncelikle teknoloji alanında bilgili ve uzman olmaları ve 21. yy'ın getirdiği dönüşümü önden takip etmeleri gerekmektedir.
Her daim popülerliğini koruyan bu bölümlerin yanı sıra "teknoloji" odaklı bölümler de son yıllarda öğrencilerin tercihleri arasında popülerlik kazanmaktadır. Gelecekte dijitalleşmenin ve teknolojik ilerlemenin artmasıyla birlikte mühendislik ve teknoloji odaklı bölümler mezunları için önemli fırsatlar sunmaya devam edecektir. Yapay zeka, veri bilimi, robotik otomasyon, siber güvenlik, süreç yönetimi, proje yönetimi, test mühendisliği, robot travma doktorluğu, sufle mühendisliği, veri analitiği, ve yazılım geliştirme gibi alanlar özellikle büyük potansiyele sahiptir. Teknoloji ile birlikte ortaya çıkan yeni meslekler, üniversitelerde yeni bölümlerin açılmasına da yol açmıştır. Bunlara birkaç örnek verecek olursak; Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi Mühendisliği, Veri Bilimi ve Analitiği, Siber Güvenlik, Oyun Tasarımı ve Geliştirme, Robotik ve Otomasyon Mühendisliği. Gelecekte başarılı olmak için doğru bölümler seçilirken, sadece popüler olanlara odaklanmak yerine, kişinin ilgi alanları, yetenekleri ve gelecekteki trendleri de dikkate alması önemlidir. Teknoloji ve dijitalleşmenin hızla geliştiği bir dünyada, sürekli öğrenme ve kendini güncelleme yeteneği, hangi bölümden mezun olunduğundan daha kritik bir rol oynayabilir. 21. yüzyılın trendi eğitim yerine uzmanlıktır…
Doç. Dr. Deniz AKBULUT/ İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalı Başkanı
"Bu yıl İnternet ve Ağ Teknolojileri bölümümüz açıldı"
Üniversitemizde en çok tercih edilen bölümlere baktığımızda ilk sıralarda tıp, diş hekimliği ve pilotaj bölümlerinin olduğunu görmekteyiz. Bunu hukuk ve mühendislik bölümleri takip ediyor. Tıp ve diş hekimliği gibi alanlar toplum tarafından saygın, kabul görmüş, öğrencilerin rahatlıkla iş bulabilecekleri ve iyi bir gelir elde edebilecekleri meslekler olarak görülüyor. Üniversitemizde bu bölümlerin tercih edilme sebeplerinin başında alanında uzman ve deneyimli akademik kadrosu, çift ana dal, yan dal fırsatları, uluslararası işbirlikleri ve değişim programları, öğrencilerine sunduğu kariyer ve staj olanakları, birçok farklı yüksek lisans ve doktora programı ile akademik ilerleme olanağı sağlaması gibi faktörler sayılabilir. Üniversitemizde bu yıl Eczacılık Fakültesi'ne bağlı Eczacılık, Sağlık Bilimleri Fakültesi'ne bağlı İngilizce eğitim veren Beslenme ve Diyetetik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ne bağlı İngilizce Ekonomi ve Finans ile Anadolu Bil MYO bağlı İnternet ve Ağ Teknolojileri bölümlerimiz açıldı. Bu bölümlerin açılmasında sektör ihtiyaçları ve dış paydaş görüşleri önemli rol oynuyor. Özellikle teknolojideki gelişmeler sektörel ihtiyaçları doğuruyor ve üniversitemizde bu ihtiyaçlara yönelik olarak bünyesine yeni bölümler katıyor.
Ertuğrul TUT/ Üsküdar Üniversitesi Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi
"Doğru meslek seçimi için kişilik uyumu çok önemli"
Bu süreçte adayları bilgi bombardımanına tutacak çok fazla dış etken bulunuyor. Dış etkenlerin fazlalığı da meslek seçim motivasyonunu kimi zaman olumsuz etkiliyor. Yıllardır hayali kurulan bölüm yerine çelinen akıl ile farklı mesleklere yönelim söz konusu olabiliyor. Bu süreçte ileride meslek hayatında mutsuzluk ve beraberinde gelecek birçok problem söz konusu olabiliyor. Araştırılmadan listeye eklenen bölüm ve programlar pişmanlığa neden olabiliyor. Meslek seçerken ya da listeye dahil edilirken farklı kaynaklardan ya da uzmanlardan muhakkak bilgi edinilmeli mesleğin kişilik uyumu dikkate alınarak bölüm tercihi yapılmalıdır. Bunun için de mesleki yönlendirme envanterleri, kariyer testleri, üniversitelerde okunacak bölümlerin hocaları bu süreçte yardımcı oluyor. Özellikle son yıllarda bazı mesleklerin sosyal medyada parlatılması sanki o bölümden mezun olan herkesin aynı başarıyı yakalayacağı simülasyonunu oluşturuyor ve mezun olunduğunda büyük hüsran yaşanabiliyor. Aslında meslek araştırılırken doğru kaynaktan bilgiler alınmalı ve kişilik süzgecinden geçirilmeli.
Gözde Avcıoğlu AVDEL/ Aposto.biz Kurucu Ortağı
"Çevresel değişimlere duyarlı meslekler önem kazanacak"
Öğrencilerin yarısından fazlası (%52) maaş ve kariyer gelişimi potansiyelini ana kriter olarak belirlerken, ekonomik faktörler (%24) ve uzun vadeli istihdam olanaklarına da (%20) da önem veriyorlar. Özellikle ekonomik dalgalanmalar ve piyasa koşulları göz önünde bulundurulduğunda, meslek seçiminde stratejik bir yaklaşım gerektirir. Teknolojik trendler (%4), özellikle teknoloji odaklı kariyerler de anahtar bir faktör olarak öne çıkmakta ve bu alanda uzmanlaşacak bireyler için çeşitli fırsatlar sunmaktadır. Ayrıca, sosyal ve çevresel değişimlere duyarlı meslekler de gelecekte daha fazla önem kazanacak gibi görünmekte. Bu süreçte, ilgi ve yeteneklere uygun bölüm seçimi, akademik başarı ve iş tatmini açısından büyük önem taşır. Ayrıca, üniversitenin akademik kadrosu, eğitim olanakları, uluslararası işbirlikleri gibi faktörler de eğitim kalitesini etkiler. Mezuniyet sonrası yüksek istihdam olanakları sunan bölümlerin tercih edilmesi, öğrencilere gelecekte daha güçlü kariyer fırsatları sunabilir. Bu önemli kararda öğrencilerin kendilerini tanımaları çok önemli. Böylece kendilerine uygun mesleği seçebilirler. Bu aşamada öğrenci koçluğu, kariyer testleri çok faydalı oluyor. Aposto.biz olarak bu konularda yaptığımız çalışmaların, öğrencilerin kendileriyle uyumlu ve bilinçli şekilde ilerlemeleri açısından önemli bir rehber olduğunu deneyimledik.
Duygu Kotan TÜRKDEN/ Altınbaş Üniversitesi Öğrenci Dekanı Dr. Öğretim Üyesi
"İşsiz kalmamak için meslekten çok beceri gerekiyor"
2023 YKS'de öğrencilerin tercih listelerinde en çok yer verdikleri programların sırasıyla hemşirelik, bilgisayar mühendisliği, tıp, diş hekimliği, ebelik, fizyoterapi, psikoloji, işletme, hukuk ve ilahiyat vardı. 2022 YKS yerleştirme sonuçları ile 2023 YKS yerleştirme sonuçlarını karşılaştırıldığında da SAY Puan türünde; bilişim ile ilgili (Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği vb) programlarda bariz bir şekilde sıralamalar artmıştı. "Mezun olduğumda işsizlik sorunu yaşamamak için hangi bölümü seçmeliyim?" diyen adaylara günümüzde pek az bölüm için bunu söyleyebiliriz. Tıp bunlardan biri mesela. Burada iş bulma şansınızı artıracak meslekten daha çok beceri ve yetkinliklerinizi artırmayı düşünmelisiniz. Bunlar da yabancı dil, staj ve çalışma fırsatları, iletişim becerinizi geliştirme, bilişim okur-yazarlığınızı artırmak, problem çözme becerinizi geliştirme ve ekip çalışmasına yatkın olmadır. Üniversite olarak bu sene öğrenci alacak yeni fakülte ve bölümlerimiz ise şöyle; İletişim Fakültesi, İşletme Fakültesi'ne bağlı Pazarlama Bölümü, Uygulamalı Bilimler Fakültesine bağlı Sağlık Yönetimi Bilimi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'na bağlı Eczane Hizmetleri Bölümü.
Prof. Dr. Levent KANDİLLER/ Yaşar Üniversitesi Rektörü
"İş bulmak için üniversite-sanayi iş birliği şart"
Mevcut lisans programlarımızdan, Mühendislik Fakültesi'nin Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümleri, İşletme Fakültesi'nin İşletme, Ekonomi, Lojistik Yönetimi, Uluslararası Ticaret ve Finansman bölümleri ile Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu'nun Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Yönetim Bilişim Sistemleri bölümleri en çok tercih edilen bölümlerimizdir. Bu bölümler, güçlü akademik kadroları, geniş kariyer imkanları ve sektördeki prestijleri ile öne çıkmaktadır. Gençlerin mezun olduktan sonra kolayca iş bulabilmelerinde üniversite-sanayi iş birliği oldukça önemlidir. Yaşar Üniversitesi olarak bu konuda çeşitli adımlar atmaktayız. Yerel ve uluslararası birçok şirketle iş birliği anlaşmaları imzalayarak staj ve iş imkanları sağlıyor, Kariyer ve Mezunlar Merkezi Müdürlüğü ve her sene düzenlenen Kariyer Günleri etkinlikleri ile öğrencileri, mezunları işverenlerle buluşturuyoruz. Müfredatımızı sektör ihtiyaçlarına göre güncelleyip uygulamalı projeler ve Ar-Ge çalışmaları ile öğrencilere pratik deneyim kazandırıyoruz. Teknopark ve kuluçka merkezlerimizle girişimcilik projelerine destek sunarken, sektörel eğitim programları ve sertifikalar ile öğrencilerimizin istihdam edilebilirliklerini artırıyoruz. Bu adımlar sayesinde mezunlarımız, iş hayatına güçlü bir başlangıç yapmaktadır.
5 ADIMDA TERCİH SÜRECİ
1. Kaç tercih yapılabilir: Üniversite adayları 24 tercihte bulunabiliyor. 24 tercih hakkının hepsinin doldurulmasına gerek yok. İsteyen aday en çok istediği bölümleri ilk sıraya yazarak 24'e kadar istediği sayıda tercih yapabilir.
2. Sıralamayı neye göre yapmalı: Tercih edilecek bölümlerin puanları her yıl farklılık gösteriyor. Bu nedenle adaylara puana değil sıralamaya bakmaları dikkate almaları söyleniyor. Tercih sırasını oluştururken ise ilk iki ya da üç tercihe en çok istediğiniz, başarı sıranızın üzerinde olan bölümleri yazabilirsiniz. Sonrasında başarı sıranıza denk gelen ve istediğini bölümleri tercih edebilirsiniz. Bu tercihlerden sonra yerleşme olasılığınızın en yüksek olduğu bölümlere yer verebilirsiniz. Başarı sıranızın altında kalan bir bölümü yazdıktan sonra başarı sıranızın üstünde kalan bölümü yazarsanız bu ölü tercih olur. Çünkü daha düşük sıralamayla alan bir bölüme yerleşme olanağınız yüksektir.
3. Kılavuzu dikkatlice okuyun: Adayların en çok yaptığı hatalardan biri de ÖSYM'nin açıklayacağı Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu incelenmemesi. Kılavuzu incelemeyen adaylar yükseköğretim programlarının özel koşullarını da okumuyorlar. Devlet ya da vakıf üniversitelerini birbirine karıştırabiliyorlar. Bu nedenle adayların bu kılavuzu dikkatlice incelemeleri büyük önem taşıyor.
4. YÖK Atlas'a göz atın: Adayların üniversiteler ve bölümlerle ilgili araştırma yapabileceği bir alan da YÖK Atlas. YÖK Atlas'a yokatlas.yok.gov.tr adresinden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz. Lisans programlarını, ön lisans programlarını detaylıca inceleyebilirsiniz.
5. Stratejik tercihler yapın: Adaylar, tercih listelerini oluştururken birinci tercihlerinde kesinlikle yerleşmek istedikleri bölümü, daha sonra sırasıyla diğer tercihlerini belirlerler. Böylece, her aşamada yerleşme şanslarını en üst düzeye çıkarabilirler. Bir başka dikkat edilmesi gereken konu da üniversite tercihlerine ailelerin müdahalesi. Aile baskısı altında bölüm tercih etmek, kişinin kendi ilgi ve yeteneklerini göz ardı etmesine neden olabilir. Bu durumda önemli olan ilk adım, kendi ilgi alanlarını ve güçlü yönlerini belirlemektir. Gelecekte hangi mesleği veya kariyer yolu izlemek istediğinizi netleştirmek, tercih sürecinde size rehberlik edecektir. Ailenizle açık ve saygılı bir iletişim kurarak tercih ettiğiniz bölüm veya kariyer yolunun sizin için neden önemli olduğunu ve hangi fırsatları sunduğunu paylaşmanız önemlidir. Aynı zamanda, ailenizin endişelerini anlamaya çalışın ve ortak bir noktada buluşma yolları arayın. Eğer aile baskısı altında tercih yapmak zorundaysanız, danışmanlık alarak veya alternatif çözümler arayarak bu süreci yönetmeye çalışın.