Tito rejiminin doğurduğu marka
PARA RÖPORTAJ/ ÖZBEY MEN Hazır giyim sektöründe marka olan şirketlerin geçmişine baktığımızda birçoğunda birinci kuşağın terzilik mesleğinden geldiğini görüyoruz. Kendi dönemlerinde meşhur olan bu terzi ustalarının hünerli ellerinden doğan bu Türk markaları, sonraki kuşakların girişimci ruhları ve doğru stratejileriyle bugün sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da önemli başarılara imza atıyorlar.
İç giyim markası Yeni İnci de bunlardan biri. Hikaye, Yugoslavya dağılmadan önce bu ülkenin bir parçası olan Makedonya'da başlıyor. Üsküp'te terzilik yapan Ömer Kahyaoğlu, 1943'ten 1980'deki ölümüne kadar başbakan ve devlet başkanı olarak Yugoslavya'yı yöneten Josip Broz Tito'nun baskıcı rejiminden kaçıp, 1954 yılında Türkiye'ye geliyor. Ömer usta, orada başladığı terzilik mesleğini İstanbul'da da sürdürüyor. Eşinden de yardım alarak, açtığı tuhafiye dükkanının bir köşesinde iç çamaşırı da üretip satıyor. Ömer usta, diktiği iç çamaşırlarının büyük ilgi görmesi üzerine işi büyütmeye karar veriyor. Bugün şirketin başında olan Furkan Atakan'ın aile büyüğü (annesinin amcası) olan Ömer Kahyaoğlu, o dönemde Sultanhamam'da tezgahtarlık yapan babası Kamuran Atakan'la yolları kesişiyor ve 1979 yılında kendisini ortak alıyor. Böylece Yeni İnci markalı ürünler, tüm Anadolu'ya ulaşıyor. İşte Ömer ustanın 30 metrekarelik dükkanında başlayan bu hikaye, bugün 15 bin metrekare alana sahip iki fabrikada, yıllık 6 milyon adetlik üretime dönüşmüş durumda. Yeni İnci Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Atakan ile şirketin hedeflerini ve büyüme planlarını konuştuk…
Eğitiminiz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
İstanbul Fatih'te doğdum. İlkokulu Çapa İlköğretim Okulu'nda, ortaokul ve lise eğitimini Kültür Koleji'nde, lisans eğitimini ise Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde tamamladım.
İş hayatına nerede, nasıl başladınız?
İş hayatına 11 yaşındayken yaz tatillerinde, sütyen ve çamaşırları paketleyerek başladım. Üniversitede okurken aile şirketimiz Yeni İnci İç Giyim'de düzenli olarak çalışmaya başladım. Firmanın her departmanında aktif olarak rol aldım. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra 22 yaşındayken Yeni İnci İç Giyim Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendim.
Terzilik ile başlayan iş daha sonra nasıl büyüyor? Firmanın yıllık kapasitesi şu anda ne kadar?
1990'lı yıllarda yurt dışı fuarlarının ziyaret edilmesi, yeni ürünlerin geliştirilmesi, yurt dışından renkli dantellerin getirilerek yeni iç çamaşırı koleksiyonları oluşturulması ve sadece farkındalık yaratmak için sıfır karla ürün satışının yapılmasıyla yeni bir dönem başlıyor. Ben 2000 yılında 3'üncükuşak olarak markanın başına geçerek görev almaya başladım ve markalaşma çalışmalarımız, Ar-Ge yatırımlarımız, farklı kategorilerde üretim ve ihracat atağımız ile büyüme hızımıza ivme kazandırdık. 2 fabrikamız ve 20 farklı üretim tesisi ile Türkiye'de üretmeye devam ediyoruz. İç giyim, pijama, mayo, ev ve spor giyimden oluşan geniş ürün gamımızla yılda yaklaşık 6 milyon adet üretim hacmine sahibiz. Önümüzdeki 3 yıl içinde üretim hacmimizi yüzde 40 artırmayı hedefliyoruz.
İhracatınız var mı? Kaç kişi istihdam ediyorsunuz?
Üretim kapasitemizin yarısını iç piyasa, diğer yarısını ise ihracat oluşturuyor. Hedefimiz ise üretimin çok zor olduğu bugünlerde her geçen gün hem üretim hacmimizi hem de istihdam sayımızı arttırmak. Şu an için 200 kişiye istihdam sağlıyoruz.
Ürün gamınıza başka hangi ürünleri eklemeyi düşünüyorsunuz?
İç giyim, ev giyim, spor giyim, mayo ve özel koleksiyonlarımızdan oluşan 3 bine yakın geniş ürün gamımızla üretim ve perakende alanında yurt içi ve yurt dışında sektörün liderleri arasındayız. Ürün gamımıza yıllar içerisinde değişen trend ve ihtiyaçlara göre ürünler tabi ki ekleyebiliriz. Önümüzdeki yıllarda ince çorap imalatı ve kadının bir iç giyim mağazasında neye ihtiyacı varsa A'dan Z'ye üretmek en büyük hedefimiz. Hatta uzun vadede dış giyim bile planlanabilir. Yeni İnci olarak 60 yıllık tecrübemiz ve bilgi birikimimizle Türkiye'nin önde gelen iç giyim markalarından biriyiz. Bizi diğer firmalardan ayıran özelliğimiz yılların tecrübesiyle oluşturduğumuz doğru, kaliteli ve kadın sağlığına önem veren malzemeler ile ürünlerimizi tüketicimizle optimum fiyat dengesinde buluşturmaktır.
Kendi markanız dışında üretim yaptığınız başka markalar var mı?
Hedefimiz dünya markası olup bir Türk markasının da dünyada marka olabileceğini kanıtlamak istiyoruz. Bu sebeple sadece kendi markamız için üretim yapıyoruz ve başka marka adı altında üretim yapmayı birine dublörlük yapmaya benzetiyoruz.
Türkiye'de hazır giyim sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu sektörde ileriye dönük planlarınız neler?
Türkiye'de üretim yapmak her geçen gün zorlaşıyor, maliyetler çok ağır. İnsanların bir kısmında bezginlik var ama biz Yeni İnci markası olarak ülkemize güveniyoruz. Türkiye'nin büyük ekonomi sahibi olmasının yolunun üretim yapmaktan geçtiğini düşünüyoruz. Biz şu an 3'üncü jenerasyonuz. Bir Türk tekstil markasının 100 yılları devirebileceğini dünyaya göstermek istiyoruz. Türkiye'de binlerce iç giyim üreticisi var. Büyük fabrikalar da var, merdiven altı dediğimiz üretim yapanlar da… Ama büyük oyuncular 5 markayı geçmez. Biz de Yeni İnci olarak bu 5 büyük oyuncudan biriyiz. Önceliğimiz marka bilinirliliğimizi güçlendirmek ve yurt dışındaki pazar payımızı büyütmeye devam etmek. Bunun yanı sıra fiziksel mağazacılıkta hedeflediğimiz sayıya ulaşarak büyümemizi sürdüreceğiz. E-ticaret yatırımlarımızı da artıracağız. İç giyim sektöründe inovatif ürünler üreterek kadınların hayatını kolaylaştırmaya devam edeceğiz.
Size göre sektörün en önemli sorunları nelerdir? Bunlar nasıl çözülür?
İç giyim sektörünün üretim açısından oldukça zor bir sektör olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sütyen Türkiye'de her firma tarafından üretilmiyor. Belli bir teknolojiye, iş gücüne ve kalifiyeli elemana sahip olmak gerekiyor. Eğer meslek okullarına ağırlık verip tekstil sektöründe yetişmiş iş gücü sayısını arttıracak bir altyapı oluşturursak, dünyanın fabrikası olan bir ülke haline gelebiliriz. Şu an için en büyük problem yetişmiş iş gücü eksikliği. İç giyim sektöründe üretim hacmimizi daha da artırmamız gerektiğini düşünüyorum. Dünyada iç giyim sektörünün payı her geçen gün artırıyor ve Türkiye'nin bu paydaki oranı oldukça düşük. Ülke olarak iç giyim sektöründe yurt dışı pazarındaki payımızı büyütmemiz gerekiyor.
Büyümek için neler planlıyorsunuz?
Üretimimizin yarısını ihraç ediyoruz. Orta Doğu, Afrika ve Avrupa ülkelerinde uzun yıllardır faaliyet gösteriyoruz ve Mısır, İran, Suudi Arabistan, Yunanistan ve Bulgaristan başta olmak üzere 40 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Irak, İran ve Azerbaycan'da Yeni İnci tabelasıyla mağazamız bulunuyor. Hali hazırda ihracat gerçekleştirdiğimiz lokasyonların haricinde e-ticarete de hız kazandıracağız. Bu alanda özellikle Amerika'yı hedefliyoruz. Bölgede e-ticaret yoluyla büyüyeceğiz. Uzun yıllardır talep aldığımız fakat fason üretim istendiği için giriş yapmadığımız Amerika pazarında aktif olarak faaliyet göstereceğiz. Ciddi reklam yatırımlarımız olacak. Özellikle büyük beden ihtiyacının yoğun olduğu Amerika pazarında ürün çeşitliğimiz ve kalitemiz ile büyüme hedefindeyiz. Bu yıl Afrika'dan İtalya'ya uzanan ihracat hacmimize Amerika'yı da ekleyerek, yurt dışında büyüme yolculuğumuza farklı bir ivme kazandıracağız.
Ürünleriniz nerelerde satılıyor? Türkiye'de kaç satış noktanız var?
Türkiye'de 81 ilde 3 bin farklı perakende noktasında varız. Yurtdışında ise 100'e yakın farklı ülkede kendi etiketimizle satışımız bulunuyor.
Perakende sektörüyle ilgili planlarınız nelerdir?
Mağazacılık bizim için yeni bir yolculuk. Yeni İnci tabelasıyla mağazalarımızı açmaya başladık. Şu anda 5 perakende mağazamız var. İlk mağaza deneyimimizi Olivium AVM'de yaşadık ve çok iyi sonuçlarla karşılaştık. Yerli bir marka oluşumuzdan dolayı AVM'ler Yeni İnci'ye yoğun bir ilgi gösteriyor. 2025 yılının sonuna kadar 5 mağaza daha açmayı planlıyoruz. Mağazalaşma önümüzdeki 5 yıllık hedeflerimizde önceliğimiz. Türkiye'nin her yerinde mağazalarımızı açarak tüketicilerimizle bulaşacağız. Yurtdışında da distribütörlerimiz vasıtasıyla mağaza açmayı planlıyoruz. Onların bilgi birikimi, tecrübesi ve pazarı tanımaları bize avantaj sağlayacak.
Yeni bir yatırım projeniz var mı? Başka bir sektöre girmeyi düşünüyor musunuz?
İç giyim sektörü başlı başına geniş bir alan. Her yaptığınız ürün gamını bir fabrika gibi düşünebilirsiniz. Dolayısıyla yatay büyümeden ziyade kendi alanımızda paralel bir büyüme hedefliyoruz. Şu anda İstanbul Bayrampaşa'da iki fabrikamız var. Üçüncü fabrikayı kurmak için araştırma yapıyoruz. Bu yatırım için yurtdışından yoğun talep var. Özellikle Mısır'dan. Ama biz yerli ve milli bir markayız. Yeni İnci büyüyecekse Türkiye'de ve Türk istihdamına katkı sağlayarak olması gerektiğini düşünüyoruz. İstanbul dışında Manisa veya Gaziantep'te araştırmalarımız var.
En büyük zevki, yeni kültürleri tanımak
Furkan Atakan, zamanının neredeyse tamamını işine ayırdığını söylüyor. Bunun yanında sosyal ilişkileri geliştirmek üzere kurulan sivil toplum kuruluşlarında da görev yapıyor. Bunların başında Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nin geldiğini söylüyor ve ekliyor:
"Biz Rumeli göçmeni bir aileyiz dolayısıyla bizim yardım kuruluşumuz olan Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nde görev alıyorum. Derneğimizin faaliyeti öğrenci bursu, ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımı, otizmli çocuklara eğitimlerinde maddi ve manevi destek. Bunları yapmak ve bu yardımlarda bulunmak benim için büyük bir haz. Hobi olarak ise iş güç yoğunluğundan çok fazla vaktim kalmasa da dünyanın çeşitli ülkelerini gezip, oradaki yenilikleri ve farklı bakış açılarını araştırmak en büyük zevkim."