2025 yılında bizleri neler bekliyor?

GİRİŞ TARİHİ: 08.01.2025 GİRİŞ TARİHİ: 11:57 SON GÜNCELLEME: 09.01.2025 00:01
Bu yıl da jeopolitik ve ekonomik birçok gelişme gündemimizde olacak. Kuşkusuz en önemlisi Trump’ın izleyeceği politikalar. Özellikle ek küresel gümrük vergileri yakından takip edeceğimiz konuların başında geliyor. Almanya, Fransa gibi büyük Avrupa ülkelerinde artan siyasi belirsizlikler de ek risk unsurları olarak dikkat çekiyor…

ONURCAN BAL/ 2025 yılında da 2024'te olduğu gibi siyasi, jeopolitik ve ekonomik birçok gelişmeyi yakından izleyeceğiz. ABD'de başkanlık seçimlerini Donald Trump'ın kazanmasının getirdiği belirsizlik altında 2025'e girerken, Trump'ın seçim döneminde ortaya koyduğu ek küresel gümrük vergileri, ABD içerisindeki vergi indirimleri ile regülasyon adımları ve göçmenlerle mücadele konusundaki politikaları yakından takip edilecektir. Trump'ın vergi indirimleri ve regülasyon adımlarının şirket kârlarını ve ekonomiyi destekleyebileceğine dair beklentilerle son dönemde 2025 yılı için ABD borsalarına dair olumlu tahminlerin öne çıktığı görülürken, aynı zamanda Trump'ın küresel çapta getirmeyi planladığı ek gümrük vergilerinin ve göçmen politikalarının büyüme üzerinde negatif etkileri olabileceği ve enflasyonda yükselişe yol açabileceğine ilişkin endişeler de gündemdeki risk faktörleri olarak yerini korumaktadır. Bu noktada Trump'ın atacağı adımların hızı, boyutu ve kalıcılığı gibi süreçleri görmeden net bir yorum yapmak sağlıklı olmayacaktır. Trump'ın izleyeceği politikalar 2025 yılının ana gündem maddeleri arasında yer alırken, jeopolitik ve siyasi gelişmeler de gündemdeki yerini ve önemini koruyacaktır. Avrupa'da aşırı sağın güçlenmesi ve Almanya, Fransa gibi büyük Avrupa ülkelerinde artan siyasi belirsizlikler de ek risk unsurları olarak takip edilecektir. Tüm bu gelişmelerin yanında elbette küresel ekonomik görünüm ve merkez bankalarının faiz indirim adımları küresel risk iştahı üzerindeki temel belirleyiciler olacaktır. ABD ekonomisinin yumuşak inişi başarıp başaramayacağı, Avrupa'daki ekonomik yavaşlama, Çin'de süregelen sorunlar ve büyüme kaynaklı endişeler gibi birçok ekonomik gelişme ve merkez bankalarının faiz kararları piyasaların seyri üzerinde etkili olacaktır. Yurt içinde ise küresel gelişmelere ek olarak dezenflasyon sürecinin hızı ile TCMB'nin faiz indirim adımları fiyatlamaları şekillendirecek ana etmenler olacaktır.

KÜRESEL MERKEZ BANKALARINA DAİR GENEL BEKLENTİLER

Amerikan Merkez Bankası (Fed) hatırlanacağı üzere eylül ayında istihdam kaynaklı endişeler 50 baz puan bir faiz indirimine giderken, kasım ve aralık toplantılarında da 25'ler baz puanlık indirimlerle yılı 100 baz puanlık bir indirimle tamamladı. Ancak ABD'de son aylarda ekonomik verilerin güçlü gelmesi, istihdam piyasasına yönelik endişelerin yatışması ve çekirdek enflasyonda son aylarda gözlenen yataylaşma gibi etkenlerle Fed, 18 Aralık'taki toplantısında 2025 yılı için daha temkinli bir duruş ortaya koydu. Fed yetkililerinin geleceğe yönelik projeksiyonlarını ortaya koyan noktasal grafikte 2025 yılı için 50 baz puanlık indirim öngörüldü. Eylül ayında noktasal grafikte 2025 için 100 baz puan indirime işaret edilmişti. ABD ekonomisinin güçlü kalmasına ek olarak Trump'ın uygulayacağı politikaların olası enflasyonist etkileri de dikkate alınacak olursa Fed'in daha temkinli bir duruş ortaya koymasını son derece anlaşılır buluyoruz. Trump'ın politikalarının enflasyonda yükselişe yol açması ve ABD ekonomisinin genel olarak gücünü koruması durumunda, Fed'in temkinli duruşunu koruyarak 2025 yılını sınırlı faiz indirimleriyle tamamlayacağı görüşümüzü sürdürüyoruz. Ancak ekonomik gelişmelere ve Trump'ın atacağı adımların kapsamı ve boyutu gibi gelişmelere bağlı olarak Fed'e yönelik beklentilerin değişebileceği ve bu durumun fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacağı unutulmamalıdır. 2024 yılı içerisinde Fed'e yönelik beklentilerin birkaç veri akışıyla nasıl değiştiği hatırlanacak olursa, 2025 içerisinde de zayıf gelecek ekonomik veriler Fed'in duruşunu ve faiz indirim miktarını rahatlıkla değiştirebilir. Yıl içerisinde Fed'e yönelik beklentilerin küresel risk iştahının seyri üzerinde ana belirleyici olacağını değerlendirirken, bu beklentilerdeki değişimlerin küresel piyasalar ve varlık gruplarında oynaklığın yüksek seyretmesine neden olabileceği kanısındayız.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2024 yılında haziran, eylül, ekim ve aralık toplantılarında olmak üzere toplamda 4 kez faiz indirimine giderek %4,0 olan mevduat faizini %3,0 seviyesine düşürdü. ECB üyeleri faizlerde nötr seviyeye kademeli biçimde yaklaşmak gerektiğine dikkat çekerken, piyasalardaki genel beklentilerle uyumlu olarak bu seviyeye gelecek senenin ikinci yarısına doğru ulaşılabileceğini düşünüyoruz. Piyasadaki genel beklentiler mevcut durumda %3,0 olan mevduat faiz oranının 2025 yılının ikinci yarısında %2,0 seviyesine kadar gerileyebileceği yönünde şekilleniyor. Bununla birlikte ekonomideki zayıflamanın derinleşmesi ve ilerleyen süreçte ABD'den tarifelerin gelmesi halinde faiz indirim hızının ve boyutunun artırılması da söz konusu olabilir. ECB'nin atacağı adımlar, Avrupa genelindeki ekonomik ve siyasi gelişmeler ile ABD Başkanı seçilen Trump'ın izleyeceği politikalar Euro'nun seyri üzerinde de belirleyici olacaktır. İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2022 yılında başlattığı faiz artırım döngüsünün ardından ilk faiz indirimine 25 baz puanla 2024 Ağustos ayında giderken, 7 Kasım'daki toplantısında da 25 baz puan faiz indirimine devam etti. Aralık toplantısında beklentilerin üzerinde gelen ücret artışları ile %2'lik hedefin üzerinde seyretmeye devam eden enflasyona bağlı olarak faizlerde değişime gitmeyen BoE, 2024 yılını 50 baz puanlık indirimle tamamladı. Güçlü gelen ücret artışları ve son sekiz ayın zirvesine çıkan enflasyon verisi sonrasında piyasalar 2025 yılı genelinde 25'şer baz puanlık 2 ila 3 faiz indirimini fiyatlıyor. 2024 yılında uzun bir sürenin ardından mart toplantısında faiz artırımına giden ve negatif faiz rejimini sonlandıran Japonya Merkez Bankası (BoJ), temmuz toplantısında da 15 baz puan faiz artırımına gitti. 2025 yılı içerisinde BoJ'dan agresif bir faiz artırımı öngörmüyoruz.

2024 YILINDA TÜFE YÜZDE 44.38 OLARAK GERÇEKLEŞTİ

3 Ocak Cuma günü yurt içinde açıklanan aralık ayı TÜFE rakamı piyasadaki medyan beklenti olan %1,6 ve bizim beklentimiz olan %1,5 seviyesinden daha iyi gelerek aylık bazda %1,03 oranında bir artış kaydetti. Böylece yıllık bazda TÜFE %47,09'dan %44,38 seviyesine geriledi. Aylık bazda %1,03 oranında gerçekleşen enflasyon rakamıyla birlikte 2023 Mayıs'tan bu yana en düşük aylık artış kaydedildi. Çekirdek TÜFE aylık bazda %1,06 oranında artış gösterirken, yıllık bazda %47,13 seviyesinden %45,34 seviyesine geriledi. ÜFE verisinde de olumlu görünümün devam ettiği takip edildi. ÜFE aralık ayında %0,40 oranında sınırlı bir artış gösterdi ve yıllık ÜFE %29,47'den %28,52 seviyesine gerileme kaydetti. Önümüzdeki süreçte kurdaki stabiliteye ek olarak küresel emtia fiyatlarındaki ılımlı seyrin korunması önce ÜFE enflasyonunu daha sonra da TÜFE enflasyonunu olumlu etkileyebilir. TÜFE enflasyonunun detaylarına baktığımızda gıda enflasyonu ekim ve kasım aylarındaki %4,3 ve %5,1'lik gerçekleşmelerin ardından aralık ayında %1,3 seviyesinde gerçekleşerek enflasyonu beklentilerin altına çeken önemli bir etken oldu. Bununla beraber, hizmet enflasyonundaki yumuşamanın devam etmesi de olumlu bir faktör olarak öne çıktı. Ağustos ve eylül aylarında %5 seviyesine yaklaşan hizmet enflasyonu aralıkta aylık %1,05 seviyesinde gerçekleşerek önceki 2 aydaki yumuşamanın devam ettiğine işaret etti (Ekim: %1,95, Kasım: %1,61). Toparlayacak olursak, aralık ayında beklentilerden daha iyi gelen enflasyon verisinin ve hizmet enflasyonunda devam eden iyileşme eğiliminin, aralık ayı itibariyle faiz indirim döngüsünü başlatan TCMB'nin elini güçlendirdiğini ve 23 Ocak'taki toplantıda 200 – 250 baz puanlık bir faiz indirim ihtimalini artırdığını değerlendiriyoruz. Ocak toplantısının ardından 3 Şubat'ta açıklanacak olan ocak ayı enflasyonu ise faiz indirim patikası için fazlasıyla belirleyici olacaktır.

BIST-100 YENİDEN 10.000 PUANIN ÜZERİNDE

Anadolu Efes'in Rusya'daki varlıklarına ve üretim tesislerine geçici yönetim atandığına ilişkin haber akışının etkisiyle geçen haftanın ilk yarısında Borsa İstanbul'da satışların öne çıktığı bir fiyatlama takip edildi. 1 Ocak Çarşamba günü yılbaşı nedeniyle işlem görmeyen endekste tatil dönüşünde ise bankacılık sektörü öncülüğünde toparlanma çabası yeniden güç kazandı. Cuma günü beklentilerden iyi gelen ve ocak ayı için faiz indirim beklentilerini güçlendiren enflasyon verisi endeksi destekleyen ana katalizör oldu. BIST-100 Endeksi haftayı %0,50 oranında bir yükselişle 10.075 puandan tamamladı. Psikolojik öneme sahip 10.000 puan üzerinde kalıcılık korunabilirse 10.100 – 10.150 aralığı kısa vadeli ilk direnç bölgesi olarak izlenecektir. Bu bölge üzerinde 10.200 – 10.250 bölgesi güçlü bir direnç konumunda bulunmakta olup, aralık ayının ilk yarısında da test edilen ve devamında düzeltmelerin öne çıktığı 10.250 üzerindeki kapanışlarda endekste alımlar yeni bir ivme ve güç kazanacaktır. Bu durumda 2024 Ağustos'taki sert düşüşle oluşan boşluğun doldurulacağı 10.415 ile devamında 10.500 – 10.670 bölgesine doğru yükselişler kaydedilebilir. Endekste olası kâr satışlarında ise 10.000 – 9.900 aralığı ilk güçlü destek bölgesidir. 9.900 altındaki kapanışlarda 9.830 – 9.750 ve 9.700 seviyeleri destek olarak izlenecektir. Bu seviyeler de kırılacak olursa yeniden 100 günlük üssel ortalama (9.660) ve 9.592 fibo seviyesi test edilebilir. 100 günlük ortalama ile 9.592 seviyesi altında günlük kapanışlar yaşanacak olursa endekste orta vadeli teknik görünümün zayıflama kaydettiği ve satış baskısının derinleştiği görülebilir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.