Türkiye yeni yıla kritik kararlarla girdi

TCMB 22 ay sonra politika faiz oranında indirime gitti. Son sekiz toplantıda yüzde 50 düzeyinde tutulan politika faizi, 26 Aralık’taki yılın son PPK toplantısında 250 baz puan indirimle yüzde 47.5’e çekildi. Para Politikası Kurulu 2025’te toplam sekiz toplantı yapacak. İlk toplantı 23 Ocak’ta…
30.12.2024 13:48 GÜNCELLEME : 02.01.2025 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Yılın son haftasında kritik kararlar alındı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 26 Aralık'taki yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, 22 ay aranın ardından politika faiz oranını indirdi. TCMB, yüzde 50 düzeyinde sabit tutulan politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını, 250 baz puan indirimle yüzde 47.5'e çekti. TCMB ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla her iki yönde olmak üzere 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdi. (Faiz koridoru her iki yönden 300 baz puandı.) TCMB, 2025'te izlenecek politikalara dair yol haritası niteliği taşıyan "2025 Para Politikası" metnini de açıkladı. Politika metnine göre PPK, açıklanacak takvim çerçevesinde 2025'te sekiz toplantı gerçekleştirecek.

Geçen haftanın bir diğer önemli kararı ise milyonları ilgilendiren asgari ücret oldu. 2025 yılında uygulanacak net asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Artış yüzde 30'a olarak açıklandı. Devletin her bir asgari ücretli için işverenlere verdiği asgari ücret desteği 700 liradan bin liraya çıkartıldı.

KURUL, KARARLARI TOPLANTI BAZLI YAKLAŞIMLA ALACAK

Önce TCMB'nin 26 Aralık'ta gerçekleştirdiği PPK toplantısına ve aldığı kararlara bir göz atalım. PPK sonrasında TCMB tarafından yayınlanan karar metninde, enflasyonun ana eğiliminin Kasım'da yataya yakın seyrettiği vurgulandı. Önceki metinde "enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlendi" ifadesi yer alıyordu. Karar metninde, "Son çeyreğe ilişkin göstergeler yurtiçi talebin yavaşlamayı sürdürerek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu gösteriyor. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşme belirginleşiyor. İşlenmemiş gıda enflasyonu önceki iki aydaki yüksek seyrin ardından Aralık'ta ılımlı görünüyor. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor" denildi.

Politika faizinin seviyesinin, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceğinin altı çizildi. Metinde, "Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır" ifadeleri kullanıldı. PPK en son 2023 Şubat'ta politika faizini yüzde 9'dan yüzde 8.5'e indirmişti.

"ENFLASYONA DAİR ENDİŞELER AZALDI"

Son enflasyon verisinde ana eğilimdeki yavaşlamanın karar metnine yansıdığını dile getiren İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, "Yurtiçi talepteki yavaşlamanın enflasyondaki gerilemeye yardımcı olduğu, temel mal enflasyonun düşük seyrettiği ve hizmet enflasyonunun ise iyileşme gösterdiği korunmuş. İşlenmemiş gıda enflasyonundaki yüksek seyri ifadesi Aralık'ta ılımlı görünüme evrilmiş. Enflasyondaki ana görünümde ılımlı ifadeler korundu. Enflasyona dair risk, belirsizlik gibi ifadeler tamamen kalktı. Enflasyona dair endişelerin daha azaldığını gözlemliyoruz" dedi.

"Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır" cümlesinin karar metnine girdiğine işaret eden Özer, "Merkez Bankası 250 baz puan faiz indirmesinin ardından piyasaya önemli bir mesaj verdi. Piyasa, bundan sonraki her toplantıda beklentiye gebe hareket edecek gibi görünüyor. Piyasa aylık enflasyon gelişimiyle beklentilerini oluşturacak" ifadelerini kullandı.

KKM UYGULAMASI SONLANDIRILIYOR

TCMB geçen hafta 2025 Para Politikası'nı da açıkladı. Yazımızın girişinde ifade ettiğimiz üzere PPK önceden açıklanan takvim çerçevesinde 2025 yılında sekiz toplantı yapacak. TCMB'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre 2025 yılı PPK toplantılarının ilki 23 Ocak'ta gerçekleştirilecek. Diğer PPK toplantıları ise, 6 Mart, 17 Nisan, 19 Haziran, 24 Temmuz, 11 Eylül, 23 Ekim, 11 Aralık, 22 Ocak, 12 Mart'ta yapılacak.

TCMB, 2025'te de yine dört enflasyon raporu açıklayacak. Bu tarihler 7 Şubat, 22 Mayıs, 14 Ağustos, 7 Kasım 2025 olacak. TCMB'nin bir diğer önemli iletişim aracı olan finansal istikrar raporları 30 Mayıs ve 28 Kasım 2025 tarihlerinde yayınlanacak.

Politika metninde Hükümet ile belirlenen enflasyon hedefi yüzde 5, TCMB'nin hesap verme yükümlülüğünün bir unsuru olan belirsizlik aralığı önceki yıllarda olduğu gibi yüzde 2 olarak korundu.

2025'te dezenflasyon sürecinin belirginleşmesiyle birlikte Türk lirası varlıklara olan talep devam edecek. Metne göre TL mevduat payındaki artış ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki azalışla birlikte bu alandaki düzenlemelerde sadeleşme adımlarına devam edilmesi ve yıl içerisinde KKM uygulamasının sonlandırılması planlanıyor.

20 Aralık 2024 itibarıyla KKM bakiyesi 34.2 milyar dolara geriledi. Türk lirası mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 58.6'ya yükselirken, KKM'nin toplam mevduat içindeki payı ise yüzde 6.2'ye düştü. Politika metnine göre, uluslararası rezervler güçlendirilirken, rezerv kompozisyonunun iyileştirilmesine yönelik çalışmalara 2025 yılında da devam edilecek.

NET ASGARİ ÜCRET 22 BİN 104 LİRA

2025 yılında uygulanacak net asgari ücret 22 bin 104 lira 67 kuruş oldu. Artış yüzde 30'la sınırlı kaldı. Brüt 26 bin 5 lira 50 kuruş olan asgari ücretin, 22 bin 104 lira 67 kuruşunu net asgari ücret, 3 bin 640 lira 77 kuruşunu SGK primi ve 260 lira 6 kuruşunu işsizlik sigortası primi oluşturdu. Yeni asgari ücretin bir işçi için işverene aylık maliyeti 30 bin 556 lira 46 kuruş oldu. Yeni asgari ücret rakamıyla, devletin her bir asgari ücretli için işverenlere verdiği asgari ücret desteği bin liraya çıkarıldı. 2024 yılında net asgari ücret 17 bin 2 lira, devletin işverenlere verdiği asgari ücret desteği ise 700 lira olarak uygulanıyordu. Asgari ücret kararı 1 Ocak 2025'te yürürlüğe girmek üzere Resmi Gazete'de yayınlandı.

Yeni asgari ücretle, işsizlik ödeneğinden Genel Sağlık Sigortası (GSS) primine, kıdem tazminatından staj ücretine kadar birçok kalemde değişiklik yaşanacak.

Bu arada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde 24 Aralık'ta gerçekleştirilen dördüncü toplantısına işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ katılmadı. Karar, işçi temsilcilerinin toplantıya katılmamalarına karşılık katılanların oy birliği ile alındı. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücrete ilişkin düzenlediği basın toplantısında Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan çekildiğini duyurdu. Yeni yılda geçerli olacak asgari ücrete ilişkin, "Adil olmayan bir komisyonda maalesef 50 sene durduk. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı müddetçe bir daha biz TÜRK-İŞ olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonuna katılmayacağız" ifadelerini kullandı.

Asgari ücrete ilişkin HAK-İŞ Konfederasyonu'ndan yapılan yazılı açıklamada, 2025 yılı için 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücretin yetersiz olduğu, emekçilerin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu belirtildi.

"ENFLASYONA ETKİSİ SINIRLI OLACAK

A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, asgari ücrete yapılan yüzde 30 oranındaki artışın, kısa vadede düşük gelir gruplarının alım gücünü kısmen arttırarak tüketimi ve dolayısıyla iç talebi destekleyebileceğini, ancak uzun vadede alım gücü eridiği için 2025 yıl genelinde talep kaynaklı enflasyon ve maliyet artışları üzerine etkisinin sınırlı olacağını kaydetti. Özden, "2025 yılı boyunca manşet enflasyon ve enflasyon beklentilerinde aşağı yönlü eğilim devam etmesine rağmen, yapısal sorunların enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmaya devam ettiğini, özellikle döviz kuru oynaklığı, gıda enflasyonu ve arz yönlü baskılar nedeniyle 2025 yıl sonu enflasyonunun yüzde 25-30 bandında gerçekleşeceğini öngördüğünü söyledi. Özden, "Bu kapsamda, enflasyonun altında kalan bir asgari ücret artışının ekonomik istikrarı ve sosyal dengeyi koruyabilmesi için kamu maliyesi politikalarıyla desteklenmesi yıl genelinde kritik önem taşıyor" dedi.

İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ferman ise, asgari ücret artışının kamuoyunun beklentilerinin altında, işveren beklentilerinin ve hedef enflasyon çıpasının paralelinde ortaya çıktığını vurguladı. Asgari ücretin bir maliyet kalemi olarak enflasyonun artışında mutlaka bir etki ve katkısı olacağını ifade eden Ferman, "Ancak bu geçişkenliğin daha önceki projeksiyonlara göre daha düşük oranda ve daha geri planda kaldığına da işaret etmek durumundayız. 2024 yılında asgari ücrette yıl içerisinde bir artış olmamasına rağmen enflasyon seyrinde görülen yukarı yönlü trendler veya bu trendin kırılamaması da asgari ücret artışındaki geçişkenliğin ifade edilen ve tahmin edilenden daha düşük seviyede ve daha az etkili olduğuna dair önemli kanıtlar" diye konuştu.

GÖZLER ENFLASYONDA

Yeni yılın ilk haftası gözler, 2025'te memur ve emekli maaşlarına yapılacak artış için 3 Ocak'ta açıklanacak Aralık ayı enflasyon verisinde olacak. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarında toplam enflasyon yüzde 14.57 olarak hesaplanmıştı. Aralık ayı enflasyonunun ardından, memur ve emekli maaşlarına uygulanacak "enflasyon farkı" ortaya çıkacak.

Bu arada 12 bin 500 lira olan emekli maaşında artış beklentisi de var. 3 milyon 703 bini aşkın kişi en düşük emekli maaşı alıyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, en düşük maaşı alan gruptaki emekliler için ne yapılacağı sorusunu "mutlaka bir çalışma yapılacaktır" şeklinde yanıtlamıştı.

Hatırlanacağı üzere en düşük emekli maaşının artması için Meclis düzenlemesi gerekiyor. Ekonomi yönetimince belirlenen rakam, yasa teklifi olarak TBMM'ye sunuluyor.

TÜİK verilerine göre, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Kasım'da aylık yüzde 2.24 artarken, yıllık tüketici enflasyonu bir önceki aya göre 1.49 oranında azalışla yüzde 47.09'a geriledi. TCMB'nin açıkladığı piyasa katılımcıları anketinde, katılımcıların Aralık ayı enflasyon beklentisi yüzde 1.72 düzeyinde gerçekleşmişti. A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, Aralık ayına ilişkin tüketici enflasyonu beklentisini aylık yüzde 1.8, yıllık yüzde 45.4 olarak açıkladı.

ENFLASYON BEKLENTİLERİ GERİLEDİ

TCMB, geçen hafta Aralık ayı sektörel enflasyon beklentilerini de açıkladı. 2024 yılı Aralık'ta 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 0.1 puan azalarak yüzde 27.1'e, reel sektör için 0.2 puan azalarak yüzde 47.6'ya, hanehalkı için 1 puan azalarak yüzde 63.1'e geriledi. Sektörel enflasyon beklentileri piyasa katılımcıları anketi, iktisadi yönelim anketi ve TÜİK iş birliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayi firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri derlenerek elde edildi. Buna göre, gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 26.3 seviyesinde gerçekleşti.

GÜVEN ENDEKSİ ARTTI

Şimdi de geçen haftanın öne çıkan yurtiçi verilerine kısaca bir göz atalım. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) 2024 yılı Aralık'ta, bir önceki aya göre değişmeyerek yüzde 75.6 seviyesinde gerçekleşti. TCMB'nin imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 754 iş yeri tarafından iktisadi yönelim anketine verilen yanıtları toplulaştırarak değerlendirdiği verilere göre, mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO bir önceki aya göre 0.3 puan azalarak yüzde 75.8 düzeyinde gerçekleşti.

TCMB'nin yine iktisadi yönelim anketine verilen yanıtları toplulaştırarak değerlendirdiği verilere göre, 2024 yılı Aralık'ta mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE) bir önceki aya göre 0.7 puan azalarak 102.7 seviyesinde gerçekleşirken. mevsimsellikten arındırılmamış RKGE ise bir önceki aya göre 1.3 puan azalarak 99.1 oldu.

TÜİK verilerine göre; Aralık'ta bir önceki aya göre güven endeksi hizmet sektöründe yüzde 2.4 artışla 113.6, perakende ticaret sektöründe yüzde 1.2 artışla 113, inşaat sektöründe yüzde 1.9 artışla 89.4 değerini aldı.

Reeskont kredi maliyeti yüzde 29.9'a düşürüldü

TCMB, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetini düşürdü. TCMB'den yapılan açıklamaya göre ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredisi iskonto oranı hesaplamasında değişiklik yapılarak hesaplamada politika faizinin belirli bir oranının esas alınması kararlaştırıldı. Bu çerçevede, güncel reeskont kredisi toplam faiz maliyeti yüzde 29.93 olarak uygulanacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ihracatçıların daha uygun koşullarla finansmana erişimi için reeskont kredi maliyetinin yüzde 35'ten yüzde 29.9'a düşürüldüğünü kaydetti. Program döneminde, reeskont kredi limitinin günlük 300 milyon liradan 4 milyar liraya artırıldığına dikkat çekerek, reeskont kredilerinde yüzde 30 olan ilave ihracat bedeli satış koşulu kaldırıldığını kaydetti. İhracat bedeli satış yükümlülüğünün yüzde 40'tan yüzde 30'a indirildiğini belirten Şimşek, Eximbank'ın sermayesini 13.8 milyar liradan 55.3 milyar liraya çıkararak güçlendirdiklerini kaydetti.

Ocak'ta elektrik ve doğal gaza zam yok

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ocak ayında enerjide bir fiyat değişimi düşünmediklerini açıkladı. Geçen hafta basın mensuplarıyla İstanbul'da bir araya gelen Bayraktar, doğal gaz depolarının yüzde 90'ların üzerinde dolu olduğunu vurgulayarak, kışın herhangi bir sıkıntı öngörmediklerini belirtti. İran'ın her zamanki bilinmezliğini koruduğunun altını çizen Bayraktar, "Şu anda kontratın sadece yarısını alabiliyoruz. Buna rağmen hem LNG altyapımızda hem depolarımızda bu kış için bir risk görmüyoruz" ifadelerini kullandı.

Suriye'nin yeniden ihyası için enerji konusunda nasıl bir yol izleneceğini anlatan Bayraktar, kısa süre içinde bir heyetin bölgeye gidip enerji altyapılarını inceleyeceğini ve heyete kendisinin de başkanlık yapabileceğini kaydetti. Bayraktar, ülkenin yeniden inşasında Suriye'nin petrol ve doğal gaz kaynaklarından yararlanmak için bir çalışma içinde olduklarını belirtti. Suriye petrolünün Türkiye üzerinden dünyaya açılabileceğini dile getiren Bayraktar, "Çok hızlı bir şekilde Suriye'de elektriğin olmadığı yerleri elektrikle buluşturmalıyız" dedi.

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

"TCMB, oyun kurucu merkez bankalarının prosedürüne yaklaştı"

Piyasada Merkez Bankası'nın son toplantısı için beklentiler oldukça karışıktı. Piyasa bir faiz indirimi gelebileceğine ikna olmuşken büyüklüğü konusunda kararsızdı. 12 toplantıdan sekiz toplantıya evrilmesi piyasa beklentilerinin daha fazla karışmasına neden oldu. TCMB'nin bu kararları oyun kurucu Merkez Bankalarının prosedürüne yaklaştığını da göstermiş oldu. TCMB'nin odağının sadeleşmeden yana olduğu ve gelişmeleri yakından takip ettiği çıkarımına ulaşmış olduk. TCMB'nin her toplantıda 250 baz puan faiz indirebileceğine yönelik kesin bir ön yargıyı edinecek enflasyon ortamı henüz bulunmuyor. Her toplantıda 250 baz puan faiz indirimi olsa yıl sonu yüzde 27.5 seviyesinde politika faizi olur. TCMB'nin orta nokta olan yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 21 seviyesinde, dolayısıyla bu örtüşen bir denklem olur. Ancak bunun olabilmesi için aylık enflasyonun yüzde 2'nin altında gelmeye devam etmesi gerekir.

Ayşe ÖZDEN / A&T Bank Baş Ekonomisti

"Politika faizi, 2025 sonunda kademeli olarak yüzde 30'a düşebilir"

TCMB beklentiler dahilinde yılın son PPK toplantısında politika faizini yüzde 50'den yüzde 47.5'e düşürdü. Faiz koridoru da her iki yönde 300 puandan 150 puana indirilerek likidite yönetiminde daha fazla istikrar hedeflendiğini gösterdi. 2025 yılı yeni para politikası metninde PPK toplantı sayısının 12'den sekize düşürülmesi, TCMB'nin hem sıkı para politikasına kararlı bir şekilde devam edeceğini hem de temkinli bir yaklaşım sergileyeceğini ortaya koyuyor. Ayrıca, bu durum arka arkaya faiz indirimleri yerine 'bekle ve gör' stratejisinin uygulanacağına işaret etmekle birlikte politika faizinin 2025 yılı sonunda yüzde 30 seviyesine kademeli olarak düşeceğini tahmin ediyorum. Bu çerçevede, 2025 yılı ekonomik istikrarın korunması, enflasyonla mücadele ve büyüme dengesinin sağlanması açısından kritik bir yıl olacak. Para ve maliye politikalarının koordineli şekilde uygulanması, öngörülen hedeflere ulaşılmasında belirleyici rol oynayacak.

Dr. Okan Güray BÜLBÜL / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Asgari ücretin düşük belirlenmesi sosyal sorunlara neden olabilir"

Asgari ücretteki artış emekçi kesimi memnun eden bir düzeyde olmadı. Asgari ücret, Kasım ayı açlık sınırının yalnızca bin 500 lira üzerinde belirlendi. Ocak ayından itibaren muhtemelen bu sınırın da altına inecek. Asgari ücretin düşük belirlenmesi bazı başka sosyal sorunlara neden olabilir. Bunlardan biri sosyal yardımların miktarının artmasından sonra, asgari ücretin buna çok yakın bir düzeyde belirlenmesi, bireylerin çalışma eğiliminin azalması sonucunu ve iş gücü piyasasına doğru yönlenmeme riskini barındırıyor. Ayrıca, asgari ücretli bu artış oranıyla ne yazık ki enflasyona karşı tam anlamıyla korunmuş sayılamıyor. Diğer taraftan TÜRK-İŞ'in de adil bir düzenleme yapılmadığı müddetçe Komisyona katılmayacağını açıklaması, önümüzdeki dönemde Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısına ilişkin de bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğini gösteriyor.

Prof. Dr. Murat FERMAN / Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Sekize inen toplantı sayısı TCMB'ye 'bekle ve gör' menzili açacak"

Sadece Türkiye değil, bütün dünya merkez bankaları için; yüksek düzeyde bir gösterge faizinin, tam sekiz ay, neredeyse üç çeyrek dokunulmadan kalması, pek rastlanılabilecek bir durum değil. Bu anomali, beklenenin üzerinde indirim oranıyla normalleşme yolunda düzeltildi. TCMB'nin, 'önden yükleme' denilen teknik bir taktiğe başvurduğu görülüyor. Dezenflasyon konusunda risklerin hala devam ettiği, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir iniş patikasına girildiğine dair kuvvetli kanıtların ortaya çıkmadığı anlaşılıyor. Özellikle 2025 Ocak ve Şubat ayları yüksek gelmesi beklenen enflasyon manşetine karşı şimdiden ön alındığı anlaşılıyor. Aynı zamanda 12'den sekize indirilen toplantı sayısı da Merkez Bankası'na, bekle ve gör menzili açacak pratik bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. TCMB, esasen indirim temposu ve menzili hakkında henüz bir işaret vermemiş durumda. Anlaşılıyor ki bu ilk hareketten sonra vatandaş vadesi geldiğinde, mevduatta kalma alternatifini diğer alternatif kulvarlarla karşılaştırmak durumunda kalacak. Bugüne kadarki tecrübelerimiz özel kesim bankalarının gösterge faizindeki indirimi gecikmeli ve daha düşük oranda takip etme alışkanlığında olduğunu ortaya koyuyor. Hatta bu konuda daima kamu bankaları öncü ve yol gösterici olmuşlardır. Yine aynı davranış tarzını sürdürmeleri beklenilir. O bakımdan ilk çeyrekte kademeli bir indirim hem mevduat faizlerinde hem de tüketici ve ticari krediler de beklenilebilir.

Prof. Dr. Burak ARZOVA / Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi

"2025'te her toplantıda faiz indirimi beklentisi oluşacak"

Asgari ücretin merkez bankası kararından hemen önce açıklanması nedeniyle faiz indiriminin önündeki kapı sonuna kadar açılmıştı. TCMB de 2025 yılı programında yıl içindeki toplantı sayısını 12'den sekize indirme kararı verdi. 2025 yılında her toplantı tarihi itibarıyla faiz indirimi beklentisi oluşacak ve hepsinin karşılanması ihtimali Türkiye ekonomisini bir faiz indirim döngüsüne sokacak gözüküyor. 2025 yılında para politikası yanında maliye politikasının da mutlaka destek olması gerekiyor. Bu desteğin olmaması durumunda, yaklaşık yüzde 30'lar civarında bir enflasyon çok olası gözüküyor. Yönetilen ve yönlendirilen fiyatların seyri temel belirleyicilerden biri olacak. Dezenflasyon süreci devam edecek gibi gözüküyor. Ancak yüzde 21'lik TCMB enflasyon tahminin gerçekleşmesi bugün için çok kolay gözükmüyor.

BİZE ULAŞIN