Yatırım aracı seçiminde robot dönemi
PARA YATIRIM/ ZEYNEP CANDAN AKTAŞ Ülkemizde algoritmik trading, Robo-danışman ve finansal piyasalardaki yapay zeka uygulamaları henüz çok yeni. Piyasalar ve yatırımcılar bu duruma uyum sağlamaya çalışıyor. Halihazırda borsada en çok bilinen robot veya algoritma Bank Of America (BOFA) tarafından kullanılıyor. BOFA aşağı, BOFA yukarı. Neredeyse bütün yatırımcılar da BOFA'nın robotunu yani algoritmasını takip etmeye çalışıyor.
Diğer yandan bazı fonların portföy yönetimi de yapay zekalara veya robo-danışmanlara bırakılmış durumda. Algoritmalar veya yapay zeka belli aralıklarla çalıştırılarak, piyasadaki yeni gelişmelere uygun olarak portföylerde değişikliğe gidiliyor.
Bireysel emeklilik tarafında ise bazı şirketler, risk profil anketinin doldurulmasının ardından, robo-danışmanlar tarafından fon önerisinde bulunuyor. Peki, piyasada bu kadar uzman, bu kadar profesyonel varken, neden algoritmalar, robo danışman veya yapay zeka?
YATIRIMI DUYGULARDAN ARINDIRMANIN YOLU
Bütün iletişim araçlarının, medyanın, reklamların, haberlerin, programların, youtube videolarının ya da en basitinden insan insana iletişimin, hepsinin bir derdi var. Sizin dikkatinizi çekmek ve size kendini göstermek. Gördüğünüzde, duyduğunuzda, dokunduğunuzda, düşündüğünüzde ne oluyor peki? Bütün bunlar insan beyninde bir duyguya dönüşüyor. Merak, soru, ihtiyaç, heyecan, samimiyet, korku, arzu, istek vb. Bu duygunun yoğunluğuna göre satın alma-satma kararları oluşuyor. İletişimin hızlanması da bu satın alma-satma kararlarının bir modaya, trende dönüşmesine yardım ediyor. Örnek mi? Geçen yıl bazı yatırımcılar SASA'nın patronuna ders vermeye kalkıyordu. Yatırımcılar, şirketin karının yükseleceğine, patrondan daha fazla inanıyordu. Sonrasında ne olduğunu hepimiz gördük ve izledik.
Her ne kadar insan rasyonel düşünebilen bir canlı olarak kabul edilse de, bilgi akışının hızlandığı, karar vermenin zorlaştığı ve duyguların yoğunlaştığı anlarda rasyonalite kayboluyor, insanoğlu en ilkel içgüdüleri ile yol bulmaya çalışıyor. Şimdi diyeceksiniz ki, hayırdır ne içgüdüsü? Bir anda milyarlarca liranın el değiştirdiği piyasalarda, içgüdü ile iş mi yapılır? Şimdi kendinizi düşünün. En son aldığınız hisse senedini veya yatırım fonunu gerçekten araştırdığınız, belli bir vadeye kadar portföyünüzde tutmak üzere mi aldınız, yoksa arkadaşınızdan, medyadan duyduğunuz için mi?
Yatırım dünyasında insan rasyonalitesini esir alan duygulardan arınmanın yolu, bugünlerde algoritmik trade, Robo-Danışmanlar veya yapay zekadan geçiyor. Yazılımlar, sizin beklentilerinize, vadenize, isteklerinize göre yatırım araçları veya dağılımlar öneriyor.
SADECE 371 PORTFÖY YÖNETİCİSİ VAR
Hisse senedi yatırımı uzmanlık gerektiren bir iş. Bilançoları kim okuyacak, şirketin bulunduğu sektörün ve bu sektörde şirketin durumunu kim değerlendirecek, nakit akışlarını kim hesaplayacak? Tabi ki sıradan yatırımcının bunları bilmesi beklenmiyor ama en azından bir yatırım uzmanına da danışmak gerekmiyor mu? Peki, diyelim ki yatırım uzmanına danışmaya karar verildi, herkes yatırım uzmanına ulaşabiliyor mu? Ya da yatırım danışmanlığı ve portföy yönetim sektöründe yeterli uzman var mı? Magnus Kurucu Ortağı Esra Ulaşan; buna dikkat çekerek, şöyle devam ediyor: "2023 yılı sonu itibariyle, Türkiye'de portföy yönetimi sektöründe faaliyet gösteren 58 aktif firma bulunmakta ve toplamda yoğun uzmanlık gerektiren 2.209 adet yatırım fonu yönetilmektedir. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) verilerine göre, bu fonların yönetimi için görev alan sadece 371 portföy yöneticisi bulunmaktadır. Bireysel portföy yönetimi hizmetleri de göz önüne alındığında, her portföy yöneticisi için yaklaşık olarak 35 adet büyük varlık yönetim sorumluluğu düşmektedir; bu sayı, etkili bir portföy yönetimi süreci için oldukça yüksek bir yük olarak değerlendirilebilir."
Diğer yandan aracı kurumlar neredeyse 8,5 milyona ulaşan hisse senedi yatırımcılarına standartlaştırılmış raporlarla ulaşmanın derdinde. BES tarafında ise 16 milyonu geçen bir katılımcı sayısına karşın iki elin parmakları kadar şirket hizmet vermeye çalışıyor. Tabi ki, onlar da teknolojiden faydalanıp, hızlı bir şekilde robo-danışmanları devreye almaya çalışıyor.
TEKNOLOJİ HER YERDE
Teknoloji; kurumları, daha iyi hizmet yarışı için zorlarken, kullanıcılar da teknolojiden faydalanarak daha iyisini, daha güzelini, daha hızlısını, daha ucuzunu talep ediyor. Matriks Genel Müdürü Cem Tutar, teknolojnin piyasalardaki etkisini şöyle anlatıyor: "İnternet ve akıllı mobil cihazlar hayatımızda büyük bir kırılım yarattı. Dünyayı algılama biçimimiz derinden etkilendi. Pandemi süreci ise bu dönüşümü çok büyük kitleler için geri dönülemez şekilde perçinledi. Dünya genelinde sermaye ve para piyasaları bu, her yerden ve kolayca erişim çağından çok olumlu etkilendi. Birçok yeni yatırımcı piyasalarla tanıştı. Özellikle de teknoloji kullanımını benimsemiş gençler, kripto paralardan başlayarak, piyasalarla tanıştılar. Yeni yatırımcılar, yeni teknolojiler, yeni platformlar, yeni işlem yapış biçimleri ve yeni yatırımcı segmentleriyle birlikte yatırımcıların yeni taleplerini de getirdi. Birbirini besleyen bu döngü aslında piyasalarda oluşan verileri, getiriyi, volatiliteyi ve piyasa dinamiklerini de etkiledi. Yüksek hız ve yoğun veri, yüksek risk iştahı ile birleştiğinde, istenmeyen sonuçları hızlandırma ya da büyütmek konusunda da bir çarpan etkisi yaratabiliyor maalesef."
Teknoloji artık bir çocuğun parmağının ucunda, milyarlarca liralık sermaye piyasalarında, günlük alışverişte, ameliyatlarda, silah sanayinde vb. Bütün iş yapış biçimleri değişiyor ve finans-bankacılık-sermaye piyasaları da bu değişimden nasibini alıyor.
YAZILIMLARA GÜVENİLİR Mİ?
Sermaye piyasalarında yatırım önerisi veren yazılımlar ki; bunlar algoritmik trade, robo danışman veya yapay zeka olabilir; belli varsayımlar altında öneriler veriyor. Robo-Danışman veya Yapay Zeka ile portföy yönetimi konusunda genellikle Modern Portföy Teorisi baz alınıyor. Modern Portföy teorisi önce yatırımcılara bakıyor. Yatırımcıların rasyonel olduğunu, yatırımlarında getiri elde etmek istediklerini ve zarar riskinden kaçındıklarını söylüyor. Doğru mu? Tabi ki, yüzde 100 doğru. Kim yatırım yapıp, zarar etmek ister ki?
İkinci olarak da yatırımcıların yatırım kararlarını alırken beklenen getiri ve riske göre karar verdiklerini ifade ediyor. Peki, beklenen getiri nedir? Yatırımcıların portföylerine aldıkları varlıkların beklenen getirilerinin ortalamasıdır.
Modern Portföy Teorisine göre; portföye alınacak varlıklar seçilirken birbirleriyle karşılaştırılıyor. Getirileri aynı olan iki finansal varlıktan riski az olan, riski yüksek olana tercih edilirken; riski aynı olan iki finansal varlıktan getirisi yüksek olan, getirisi az olana tercih ediliyor. Yani getirisi yüksek, riski düşük varlıklar portföye alınıyor. Teoriye göre; rasyonel yatırımcılar, riski düşük, getirisi yüksek varlıklardan oluşan bir portföy ile getirilerini maksimize edebilirler.
Piyasalar sürekli bir denge arayışı içerisinde. Hiç kimse piyasalarda yükselen trendde olan yatırım araçlarının hangileri olacağını veya trendin nerede sona ereceğini bilemez. Teoriye göre; riski azaltmak için birbiriyle ters korelasyonu olan farklı menkul kıymetler portföye alınarak 'çeşitlendirme' yapılmalı. Bu çeşitlendirme yapılırken de aynı kazanç beklentisine karşın, riski az olan yatırım araçları tercih edilmeli.
Piyasalarda yatırımcılara öneriler sunan yazılımlar da Modern Portföy Teorisindeki gibi riski düşük, getirisi yüksek yatırım araçlarından oluşacak portföyler bulmaya, oluşturmaya çalışıyor. Belli risk ve getiri seviyeleri baz alınarak farklı risk seviyelerinde portföyler oluşturulabiliyor.
RİSK ARTTIKÇA GETİRİ DE ARTIYOR
Her yatırımcı kendine özel. Herkesin ihtiyaçları beklentileri farklı. Sorsanız, herkes hep kazandıran yatırım aracında olmak istiyor ama bu getirinin karşılığında riskin nedir, ya da ne kadar risk alabilirsin, denildiğinde; hiç kimse kaybetmek istemiyor. Yani, yatırımcı yüzde beş yüz kazanmak ama yüzde sıfır kaybetmek üzerine bir yatırım stratejisi uyguluyor. Ama maalesef öyle bir dünya yok. Piyasalarda risk arttıkça getiri de artıyor. Risk azaldıkça getiri de azalıyor. Örneğin hisse senedi yatırımları, yüksek riskli yatırımlar olarak kabul ediliyor. Az önce örnek verdiğim, SASA hissesinin fiyatı buna güzel bir örnek teşkil ediyor. 2021 sonlarında 5 liralardan başlayan hareket, bir yılda fiyatı 82 liraya taşıyor. Oradan da 40 liraya doğru gerileme sürecine giriyor. Halbuki mevduat öyle mi? Bankaya parayı yatırdığınızda alacağınız faiz belli. Hatta 650 bin liraya kadar olan mevduatların hiç riski yok. (Devlet mevduatın 650 bin lirasına garanti ediyor.) Bir tarafta 5 liradan 82 liraya yüzde 1540 getiri, diğer tarafta garantili yüzde 50 getiri. Yüzde 1540 getiriyi kim istemez? Tabi ki herkes ister. Ama SASA bu getiriyi bir anda sağlamadı. Arada yüzde 10-20-30'luk düşüşler oldu. O düşüşlere rağmen hissede kalabilenler yüzde 1540 getiriye ulaşabildiler. Görüldüğü gibi piyasalarda kazanmanın yolu bir miktar kaybetmekten geçiyor. Bütün sorun, yatırımcının ne kadar getiri karşılığında, ne kadar kayba razı olabileceğinde.
Bazı yatırımcılar yüzde 50 getiriye karşın belki yüzde beş kayba razı olabilir. Bazıları da yüzde 1500 getiriye karşın, belki yüzde 50 kayba razıdır. Bazısı da sağlam getiri ister. Hiç kayıp yaşamak istemez. İşte robo-danışman, yapay zeka gibi yazılımlar da yatırımcıların risk ve getiri tercihlerini kategorize ederek, onlara risk ve getiri beklentileri üzerinden, portföy dağılımları veya önerilerde bulunuyor. Finans piyasalarında algoritmik trade ve robo-danışman iki ayrı ana başlık iken, yapay zeka her iki uygulamada da kullanılabiliyor.
ALGORİTMİK TRADE NEDİR?
Yatırımcılar çok insani bir şekilde duygularıyla karar verdiğinden, finansal piyasalarda yanılma olasılığı artıyor. Çünkü iletişimin bu kadar güçlü, hızlı ve yaygın olduğu bir dünyada bilgiyi de manipüle etmek çok kolay. Piyasalarda zaten diken üstünde olan yatırımcılar, en ufak bir haber kırıntısı, en ufak bir bilgi akışına, inanılmaz tepkiler verebiliyor. İşte bu tepkilerin aniliği ve üzerinde düşünülmemesi, çoğu zaman yatırımcıların zararıyla sonuçlanıyor. Algoritmik trade; yatırım dünyasında özellikle hisse senedi piyasalarında, hisse seçimi, alım-satım zamanlaması gibi konularda belli sistemler ve stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanmasında kolaylık sağlıyor. Özellikle de 'Stop' yani pozisyondan çıkmayı başaramayanlara. Algoritmik trade'nin ülkemizdeki temsilcilerinden Matriks Algo Solions Genel Müdürü Kıvanç Özbilgiç, algoritmik trade konusunda şunları söylüyor: '"Algoritmik trade; en kısa tanımıyla, önceden belirlenen kurallara bağlı, alım-satım yaptığınız işlemlerdir. Kuralların dışına çıkılmadan, olası senaryolara göre işlemleri yönetme, bir anlamda. Ama kurallara kesin sadakat, (insani zaaflar devreye girince sekteye uğradığı için) genellikle bilgisayarların bu kurallara harfiyen uyduğu, "robotik işlemler" olarak algılanıyor. Bu yüzden, aslında terim olarak tam karşılığı olmasa da Algoritmik Trading denince piyasalarla ilgili herkesin aklına ilk olarak robotlar geliyor."
ROBO-DANIŞMAN NEDİR?
Robo-Danışman nedir, hiç düşündünüz mü? Hem robot olacak, hem de danışmanlık yapacak. Robo-Danışman, finansal piyasalarda yatırım danışmanlığı hizmetinin otomatikleştirilmiş halidir denilebilir. Finnet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Geylani Aktaş, Robo-Danışmanlar konusunda şu bilgileri veriyor: "Robo-danışmanlık, otomatikleştirilmiş algoritmalar, quant modelleme teknikleri ve/veya yapay zekâ kullanarak yatırımcılara portföy yönetimi ve danışmanlığı hizmeti sunan, yeni bir finans teknolojisidir. Son yıllarda popülerliği hızla artan robo-danışmanlık, yatırım dünyasında önemli bir değişim yaratıyor. Yatırım piyasalarındaki duygusal ve psikolojik etkenleri göz önünde bulundurarak, algoritmalar kullanıyor. Doğru kurgulanmış algoritmalar, yatırım araçlarına ve piyasanın geneline göre daha iyi parametreler üreterek, uzun vadede getiriyi artırabilir. Volatil piyasalarda bile rasyonel karar vermeleri ile öne çıkarlar. Genel kanı, varlık sepetleri ile ilerleyen süreçlerin robo-danışmanlık kavramının kapsamında olduğu yönünde. Robo-danışmanlıkta kullanılan metotların büyük kısmında portföydeki varlıkların birbirleriyle ve piyasayla ilişkisi önemli. Getiri hedeflemesi ve risk dengelemesi bu değerlere göre belirleniyor."
Robo-danışmanlık, finans sektöründe birçok avantaja sahip. Manuel işlemleri otomatikleştirerek zamandan ve maliyetten tasarruf sağlıyor, daha hızlı ve verimli işlem imkânı sunuyor, karmaşık veri analizleri ile riskleri daha iyi anlamayı sağlıyor, kişiye özel ürünler ve hizmetler sunabiliyor, yeni trendleri ve fırsatları belirlemede yardımcı oluyor ve şeffaflığı artırıyor. Yatırım dünyasında önemli bir değişim yaratmakta ve gelecekte daha da yaygınlaşması beklenmekte. Yatırımcılara sunduğu avantajlar ile, yatırımın daha kolay, erişilebilir ve karlı hale gelmesine katkıda bulunacaktır. Ancak, şu anda tüm yatırımları ele geçirecek bir uygulama olmayacak, çoğu danışmanlık hizmeti gibi, belirli bir yatırımcı grubuna sunulan ek bir hizmet olarak kalacaktır.
Robo-Danışmanlık uygulamaları, gerek TEFAS yatırım fonlarının gerekse de BES yatırım fonlarının portföylerinin oluşturulmasında kullanılırken, yavaş yavaş bireysel kullanıcılara doğru da yayılım göstermeye başladı. Ancak bu alanda yasal düzenlemelerin yapılmamış olması, hem Robo-Danışman uygulamalarını geliştiren kurumları zorluyor, hem de bireysel yatırımcıların Robo-Danışman uygulamalarına erişimini zorlaştırıyor.
YAPAY ZEKAYA DAYALI YAZILIMLAR ARTIYOR
Yapay zekaya; kendisine verilen bilgilerden öğrenerek, yeni bilgiler üreten yazılımlar diyebiliriz. Bilgi akışının bu kadar yoğun ve hızlı olduğu finans piyasalarında yapay zekaya dayalı yazılımlar da artıyor. Smart Advice Kurucu Ortağı, Onur Yurtsever; "Yapay zeka, robo danışman ve algoritmik trading ayrımını iyi yapmak lazım, her duyduğumuz yapay zeka değil" diyor. Yurtsever; "Maalesef bu noktada çok fazla dezenformasyon var. Yapay zeka destekli olmakla, yapay zeka tabanlı olmak çok farklı. Genelde yapay zeka ile yatırım danışmanlığı ve fon yönetimi uygulamalarının bir kısmında, yapay zeka modeli oluyor. O zaman yüzde kaç yapay zeka diye sormak lazım. Bu konuda şeffaflık çok önemli. Diğer bir nokta hazır kütüphanelerden mi faydalanılıyor, yoksa özgün modeller mi kullanılıyor, dikkat edilmesi gerekiyor. Yapay zeka çok popüler olduğu için suiistimale açık hale geliyor. Smart Advice olarak alanında ilk ve tek olan yapay zeka yatırım danışmanı ve fon yönetimi uygulamalarımızla derin öğrenme yöntemi ile geliştirdiğimiz özgün yapay zeka modelimizi sunuyoruz. Robo-Danışmanlar ise belli kurallara göre dijital yatırım tavsiyeleri veren uygulamalar olarak adlandırılabilir. Eğer geniş müşteri kesimlerine hizmet veren ve herkesin erişebileceği bir noktada ise robo danışman diyebiliriz. Genellikle, insan müdahalesinin az olduğu, yapay zeka desteğinden faydalanılan hibrit modelleri daha sık görüyoruz" diye konuşuyor.
OLMAZSA OLMAZ, ÇEŞİTLENDİRME
Borsaya 8,5 milyon yatırımcı geldi. Halka arzlar yeni yatırımcıların gelmesinde de etkili. Bu yatırımcıların 5 milyonunun bakiyeleri 10 bin lira ve altında. Dolayısıyla yeni gelen yatırımcılar borsada çok fazla çeşitlendirme olanağı bulamıyorlar. Halbuki bir menkul kıymet yatırım portföyünün olmazsa olmazı çeşitlendirmedir. Böylece hem tek bir yatırım aracının riski alınmamış olur, hem de farklı varlıkların olduğu bir portföyde sağlam getiri sağlayacak bir yatırım aracı da mutlaka bulunur. Böylece piyasalardaki olası dalgalanmalarda portföy az da olsa getiri sağlamaya devam eder. Ya da piyasadaki kayıpların portföye yansıması daha az olur.
Çeşitlendirmenin en iyi örnekleri yatırım fonlarıdır. Gerek bireysel emeklilik fonları, gerekse de TEFAS fonları harika çeşitlendirme fırsatları sunuyor. Örneğin, hisse senedi yatırımı yapmak isteyenler için hisse senedi fonlarına yatırım yapıldığında, uzmanlar tarafından fon portföyüne seçilmiş en azından 10 farklı hisse senedine yatırım yapılmış oluyor. Bu da bireysel hisse senedi yatırımcılarının kolaylıkla ulaşamayacağı bir çeşitlendirme fırsatı, anlamına geliyor. Robo-Danışmanlar ise tam da bir çeşitlendirme ustası. Gerek farklı varlık gruplarıyla çeşitlendirme, gerekse de varlık kategorisi içinde çeşitlendirme. Hangisi size uygunsa…..
Doç. Dr. İlkay BODUROĞLU / Riskoptima AR-GE Direktörü
"Fon seçerken risk analizi yapılmalı"
Bu yazıda fonları nasıl seçtiğimizi açıklamamız, bireysel yatırımcının ileride kendi başına fon seçebilmesine önayak olacaktır. Fonbul+ isimli veri sağlayıcı uygulamayı kullanarak, TEFAS fonlarını (serbest fonlar hariç) sıraladık. Fonları sıraya koyarken iki noktaya dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlardan birincisi hangi sıralama ölçütleri kullanılacak, ikincisi bu ölçütleri hangi tarihten itibaren değerlendirmeye alacağımızdır.
Fon seçerken fonların risk analizinin yapılması en doğru yöntem olacaktır. Çünkü yüksek getirili ama aynı zamanda da yüksek riskli fonlardan kaçınmamız gerekir. Bu nedenle, optimal risk alırken mümkün olan en yüksek getiriye ulaşan fonları seçebilmek isteriz. İşte bu nedenle "Sortino Oranı" ölçütünü USD bazında kullanmaya karar verdik. Ayrıca "Maksimum Yüzde Kayıp" ölçütünü de yine USD bazında yüzde 6.5 ile sınırladık. Fonlara yatırılan paranın TL veya USD olması önemli değildir. Hesaplamaların USD bazında yapılması ise önemlidir çünkü bu şekilde dünya standartlarıyla ölçüm yapmış oluruz.
Bu iki ölçütü hangi tarihten itibaren değerlendirmeye alacağımız ise biraz subjektif bir karar oldu. Bu noktada, Türkiye ekonomisi için milat kabul edebileceğimiz bir tarihi seçmemiz gerekiyordu. Biz Mehmet Şimşek'in ikinci defa ekonominin dümenine geçtiği tarih olan 3 Haziran 2023 tarihinin bir hafta sonrasını milat olarak seçtik. Başka bir milat seçseydik başka sonuçlar çıkacaktı.
Sonuçta, Maksimum Yüzde Kaybı (USD bazında) yüzde 6.5'ten küçük olan fonların arasından Sortino Oranı (belirlediğimiz milattan itibaren) en yüksek çıkan Yatırım ve Emeklilik Fonlarını listeye aldık.
Şimdi gelelim seçtiğimiz beş adet BIST hisse senedine. Bilançolarını Yapay Zeka ile okuduktan sonra, hangi şirketlerin hisse senedi fiyatlarının yıl sonunda BIST-100 endeksine göre daha fazla artacağını hesapladığımız bir uygulama var Riskoptima'da. Bu uygulama Riskoptima'ya 2021 yılında Gümüş Sardis Ödülü'nü kazandırmıştı.
Eğer bu üç liste bana sunulsaydı, önce hangi sınıf veya sınıflara para yatırmak istediğime karar verirdim, ondan sonra da seçtiğim sınıf(lar)daki tüm enstrümanlara paramı eşit olarak yatırırdım.
RİSKOPTİMA/ YATIRIM FONU DAĞILIMI |
||
Fon Kodu |
Fon Adı |
Portföydeki Oranı % |
CVK |
İnveo Portf. Çoklu Varlık Katılım Fonu |
20 |
GAK |
İnveo Portföy Karma Fon |
20 |
GVI |
Garanti Portföy. Üçüncü Fon Sepeti Fonu |
20 |
IBB |
İş Portföy Atak Değişken Fon |
20 |
IJA |
İnveo Portf. Atak Değişken Fon |
20 |
*Serbest Fonlar listeye alınmadı. |
||
**Yatırım tavsiyesi değildir. |
||
RİSKOPTİMA/ BES FONU DAĞILIMI |
||
Fon Kodu |
Fon Adı |
Portföydeki Oranı % |
FFZ |
HDI Fiba Em. Inveo Port. Fon Sepeti EYF |
20 |
FIR |
HDI Fiba Em. Osmanlı Portföy Değişken EYF |
20 |
GCT |
Garanti Em. Birinci Fon Sepeti EYF |
20 |
HHY |
Türkiye Hayat Em. Karma EYF |
20 |
MZP |
Agesa Em. Üçüncü Fon Sepeti EYF |
20 |
*OKS Fonları listeye dahil edilmedi. |
||
**Yatırım tavsiyesi değildir. |
||
RİSKOPTİMA/ HİSSE SENEDİ DAĞILIMI |
||
Fon Kodu |
Fon Adı |
Portföydeki Oranı % |
TUPRS |
Tüpraş A.Ş |
20 |
AYGAZ |
Aygaz A.Ş |
20 |
CCOLA |
Coco Cola |
20 |
MGROS |
Migros |
20 |
THYAO |
Türk Hava Yolları |
20 |
*Riskoptima reel sektör şirketlerini incelediğinden finans sektörü listeye alınmadı. |
||
**Yatırım tavsiyesi değildir. |
Onur YURTSEVER / Smart Advice Kurucu&CEO
"Yapay zekayla yatırım danışmanlığı ve fon yönetimi gelişiyor"
Türkiye'de yerel seçimler gerçekleşti ve finansal piyasaların tepkileri de en az seçim sonuçları kadar sürpriz oldu. Kriz senaryoları yazanlara inat, piyasalarda sakin adımlar gördük. Parasal sıkılaştırma ve enflasyonla mücadele kararlılığı devam edecek gibi görünüyor ki, bu da olası bir IMF anlaşması ile yabancı sermayenin geri döneceğine işaret ediyor. Sonuç olarak TL'de kısa pozisyon açıp borsada yatırım yapılmasını öneriyorum. Ancak büyük hisselerde özellikle bankacılık ve holding şirketlerinde yatırım yapılmasını tavsiye ediyorum. Burada kritik nokta risk profilinizi bilmek. 55%'lerde, belki biraz daha yükseklerde mevduat gibi risksiz bir yatırım ürünü varken, riskli bir yatırım ürününden elde edeceğiniz kazancın sizi ne kadar tatmin edeceğini bilmek önemli. Burada önemli olan ne kadar riskle ne kadar kazanç elde ettiğinizdir. Yatırım kararları verirken, geliştirdiğimiz özgün yapay zekâ modelinin çıktılarını baz alıyorum. Derin öğrenme yöntemi ile geliştirilmiş yapay zekâ tabanlı model kapsamında, yatırım ürünlerine dair ileri dönük getiri beklentileri oluşturulurken; varlıkların geçmiş̧ fiyatları, makro ekonomik veriler (ör. gelişmiş̧ ve gelişmekte olan ülkelerin borsa verileri), piyasa verileri (ör. döviz kurları), finansal modeller (ör. Auto Regressive), teknik analiz indikatörleri (ör. Hareketli Ortalamaların Yakınsaması / Ayrışması) ve istatistiksel modeller (ör. standart sapma) kullanılır. Yapay zekâ tabanlı modelin önerileri doğrultusunda sepet portföy oluşturulur. Aylık periyotlarda model yeniden çalıştırılır ve portföy güncellenir. Ülkemizin en büyük ve ilk yapay zekâ fonunu QNB Finans Portföy Yönetimi iş birliğimizle FFP kodu ile halka arz ettik. Fonun son 1 yıldaki getirisi 72% olurken, aynı dönemde kıstas endeksi olan mevduata göre iki kata varan daha fazla getiri sağladı. Yapay zekâ modelimize göre, orta riskli ve dengeli bir portföy için aşağıdaki varlık sınıflarına yatırım yapan, yatırım fonlarından oluşan bir sepeti kısa dönem yatırım için önermekteyiz.
Smart Advice Varlık Dağılımı: Kısa vadeli ve Orta Risk Grubu için:(Yatırım tavsiyesi değildir)
Kıvanç ÖZBİLGİÇ / Matriks Akademi Direktörü
"Algoritmalar sık sık test edilmeli"
Algoritmik işlemler, bilgisayarlar yardımıyla kullanılacak stratejinin kuralları netleştirilerek, daha ziyade likit enstrümanlar tercih edilerek, geriye dönük performans testleri ve gerekli optimizasyonlar yaptıktan sonra canlı piyasalarda da denemelerin ardından daha anlamlı meblağlar bağlanarak yapılmalı. Peki, her algoritma işe yarar mı? Her algoritma tabii ki işe yaramaz ve yaramayacaktır. Hatta şu an işinize yarayan bir algoritma ileride yaramayabilir. Örneğin geçmişte sık kullandığımız "Bayramda yakınlarına tebrik kartı at." bir algoritmaydı. Ancak şu an işlevini yitirdi. Artık kimse birbirine kartpostal atmıyor. Algoritmaların da güncellenmesi gerekebiliyor. Sadece şunu söyleyebilirim, ortalama üstü bir algoritma hala insan yoğunluklu bir piyasa hâkim olduğu için işe yarar orta ve uzun vadede. Algoritmaların nasıl test edileceği konusuna gelince; algoritmaları test etmenin birçok bilimsel aşaması var. Örneğin Walk Forward Optimizasyonu ve Monte Carlo Simülasyonu gibi. Bilgisayarlar yardımıyla, dakikalar içinde bu testler yapılabiliyor, bugünün teknolojik imkanları dahilinde. Günümüzde, işin içinde sadece piyasa veya fiyatlandırmalar değil, önemli ölçüde de veri analizi var artık.
Murat G. AKTAŞ / FİNNET Yönetim Kurulu Başkanı & Kurucu Ortak
"Robo-Danışmanlar giderek yaygınlaşacak"
Dünya genelinde robo-danışmanlar tarafından yönetilen varlık miktarı 2 trilyon dolara ulaşırken, bu oran Türkiye'de 6 milyar dolar seviyesinde. Yatırımların robotlara yönelme oranı %2 civarında. Bu oran Türkiye'de %6'ya yükselirken, ABD'de %2.3. Gelecekte bu oranın artması ve robo-danışmanların yatırım dünyasında daha önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Robo-danışmanlık ve algoritmik trading, finansal karar alma süreçlerinde kullanılan teknolojik araçlardır. Robo-danışmanlık, genellikle yatırım portföylerini otomatik olarak yöneten bir hizmettir. Yatırımcıların risk toleransı, hedefleri ve finansal durumlarına göre öneriler sunar. Algoritmik trading ise, belirlenen kurallara göre otomatik alım-satım işlemleri yaparak piyasadaki fırsatları değerlendirir. Algoritmik trading, genellikle daha karmaşık ve hızlı işlem stratejileri üzerine tekil varlıklar bazında odaklanırken, robo-danışmanlık yatırım yapılan tüm varlıkların kendi içlerindeki ilişkileri de işleme dahil ederek daha geniş bir yatırım stratejisi sunar ve daha az risk almayı tercih eden yatırımcılar için idealdir. Yapay zeka ise bu iki aracı destekleyen, her iki aracı da daha iyi hale getirmeyen bir imkan sağlar. Robo-danışman ve algoritmik trading sistemlerinin işlemlerini daha hızlı ve etkin yapmasını mümkün kılar.
FİNNET olarak, 30 yılı aşkın bir süredir finansal veri ve analiz alanında teknolojik inovasyona önem veriyoruz. Eğitim platformumuzla da bu alanda kendilerini geliştirmek isteyen herkese erişiyoruz. Finans alanında hizmet veren tüm kurum ve kuruluşlarla çalışıyoruz. Robo-danışmanlık alanında bir şirketi uçtan uca otomatize edebilecek durumdayız, ki bunun bu alanda faaliyet gösteren kurumların en önemli ihtiyacını olduğunu görüyoruz. Bu hizmeti sağlayabilmek ön şartı olarak hem hizmeti uygulayacak kurum için, hem de bu kurumun hizmet olarak sunacağı yatırımcılara dair kişiselleştirme özelliklerine dair esnek ve sürekli geliştirilebilen bir alt yapı kurgulamak gerekiyor. Ayrıca şeffaflık da önemli. Sağladığınız hizmetin teorik altyapısından, çalışma prensiplerine ve kısıtlarına kadar her konuda açıklık önemli. Robo-danışmanlık hizmetinin ülkemizde yaygınlaşabilmesi ve güven kazanabilmesi için, robo-danışmanların üreteceği getiriden önce oluşturulması gereken ortam bu. Uygulayıcıların karşılıklı güveni sonrası getiri gelecek, bu da ilerleyen aşamada bu alanda yapılacak yatırımları büyütecektir.
Esra ULAŞAN / Magnus Kurucu Ortağı
"Algoritmalarla optimal seçimler yapılabilir"
Günümüzde, teknoloji finansal hizmetler sektörünün dinamiklerini köklü bir şekilde değiştirmekte ve bu dönüşüm, özellikle varlık yönetimi alanında kendini göstermektedir. Müşteri beklentilerinin evrimi ve piyasa koşullarındaki dalgalanmalar, sektördeki yenilik ihtiyacını artırmıştır. Varlık yönetimi firmaları, dijital teknolojiler ve yapay zeka gibi ileri düzey araçları stratejik olarak entegre ederek, hizmet ve yatırım modellerini yeniden şekillendirerek, tüm müşteri segmentlerine kişiselleştirilmiş, sofistike deneyimler sunmaktadır. Yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileri, portföy yöneticilerine insan kapasitesinin ötesinde analiz yetenekleri sunarak, büyük veri setlerini analiz etme ve piyasa dalgalanmalarına dinamik olarak uyum sağlama imkanı vermektedir. Bu algoritmalar, piyasa verilerini işleyerek, varlık sınıfları ve doğrudan hisse senetleri gibi finansal enstrümanlar arasında optimal seçimler yapabilmektedir. Bu teknolojik ilerlemeler, sektörde stratejik adaptasyonu teşvik ederek, finansal hizmetler alanında yeni bir çağı tetiklemektedir ve ülkemizde bu teknolojilerle yönetilen fon sayısı giderek artmaktadır. 2018 sonbaharında Prof. Dr. Mehmet Caner, Prof. Dr. Özlem Önder ve Ercan Gümüş ile birlikte Magnus AI'ı kurduğumuzda, portföy yönetim sektöründe kendimizi kabul ettirmemiz kolay olmadı. Ancak zaman içinde, kurumlarla birlikte deneyimlediğimiz kendimize has algoritmaların performansını geliştirerek, yapay zekânın gücünü sektörün kullanımına sunmaya başladık. Bugün geldiğimiz noktada, ülkemizde Magnus AI'ın yapay zekâ algoritmalarının gücünden faydalanılarak GLG, GLC, GSM, KIB, NHP ve NMG olmak üzere 6 adet yatırım fonu yönetilmektedir. Bu ilerlemeler, yatırım sektörünün geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynuyor.
Oğuz KIRMAN / Riskolog AR-GE ve Ürün Müdürü
"Uçtan uca Robo-Danışmanlık altyapısı sunuyoruz"
Öncelikle paylaşımlarımızın yatırım tavsiyesi olmadığını belirtmemiz gerek. Paylaşacağımız portföyler, kantitatif modelleme teknikleri kullanılarak, veriye dayalı analizler sonucu elde edildi. Herhangi bir beklenti, duyum, öneri niteliği bulunmamakta. Bu hizmeti Riskolog ve Queenstocks ürünlerimiz ile profesyonellere, aracı kurumlara ve portföy yönetim şirketlerine sağlıyoruz. Bu iki araçla uçtan uca robo-danışmanlık altyapısı sunarak, ilgili kurumların bu hizmetlerini otomatize edebileceği bir ortam sağlıyoruz.
Portföyleri oluştururken şu varsayımlarla hareket ettik;
Varlık evreni belirlerken;
- Hisse portföyü için; yıllıklandırılmış esas faaliyet kârının bir önceki yıla göre farkının ve bir dönem önceki öz sermayenin güncel piyasa değeri üzerindeki etkilerini ölçmeye ve piyasanın bu artışları beklemediği şirketlere yoğunlaşan bir algoritmik model kullandık. Model, Finansal Piyasalar AR-GE Analisti İlker TOKAÇ tarafından oluşturuldu. "EFK Farkı / PD oranı ve (Özsermaye – Yıllık Net Kar) / PD" oranları bazı veri dönüşümleri ve uç değer elemeleri sonrası büyükten küçüğe sıralanır, en yüksek orana sahip şirketlerden ilk 10 tanesi optimizasyon aşamasına geçer.
- Fon portföyleri için; Finnet'in uzun vadeli getiri ve risk değerleri ile fon puanlayan sistemi kullanıldı. Fonlar, 1 aylıktan 10 yıllığa kadar periyotlarda getirilerinin kendisi, 10 yıllık versiyonları, bu periyotlardaki farklı birkaç risk değerinin sinüsoid bir fonksiyon sonucu elde edilen puana göre sıralandıktan sonra, ilk 10'daki fonlar optimizasyona gönderilir.
Optimizasyon için 3. nesil tekniklerden faydalanılarak, senaryo analizleri uyguladık. Bu analizler seçilen modelin parametrelerini makine öğrenmesi ile seçiyoruz. Makine öğrenmesi modelimiz bize, belirlediğimiz gelecek periyotta başarılı olması muhtemel parametre kombinasyonlarını listeliyor. Buradaki senaryoda istediğimiz strateji, gelecek 1 yıllık vadede piyasa ortalamalarından aşırı derecede ayrışmadan alfa üreten, ne agresif ne de korumacı davranabilecek bir portföy oluşturmak. Portföyümüzdeki bir varlık konjonktür kaynaklı dalgalanmalardan negatif yönde fazlaca etkilenebilir, bunu bir diğer varlığın absorbe edebilmesi, portföyün koruma becerisi açısından çok önemli.
Tüm bu şartlar altında oluşan portföylerimiz şu şekilde;
RİSKOLOG HİSSE DAĞILIMI |
||
Hisse Kodu |
Hisse Adı |
Portföy Oranı % |
AKSGY |
Akiş GMYO |
20 |
ISFIN |
İş Fin.Kir. |
20 |
NTHOL |
Net Holding |
20 |
SAHOL |
Sabancı Holding |
20 |
THYAO |
Türk Hava Yolları |
20 |
*Yatırım tavsiyesi değildir. |
||
RİSKOLOG TEFAS FON DAĞILIMI |
||
Fon Kodu |
Fon Adı |
Portföy Oranı % |
FYD |
QNB Finans Portföy Bir. His. Sen. Fonu (HSYF) |
20 |
IIH |
İstanbul Portföy Üçüncü Hisse Senedi Fonu |
20 |
IPB |
İstanbul Portföy Bir. Değ. Fon |
20 |
MAD |
Meksa Portföy Bir. Değ. Fon |
19 |
NRC |
Neo Portföy Birinci Değişken Fon |
21 |
*Yatırım tavsiyesi değildir. |
||
RİSKOLOG TEFAS KATILIM FON DAĞILIMI |
||
Fon Kodu |
Fon Adı |
Portföy Oranı % |
MKG |
Aktif Portföy Altın Katılım Fonu |
21 |
RBA |
Albaraka Port. Bereket Vakfı'na Destek Altın Kat.Fn |
21 |
HKH |
Hedef Portföy Katılım Hisse Senedi (TL) Fonu (HSYF) |
21 |
KPU |
Kuveyt Türk Portföy İki.Kat.His.Sen.(TL)Fonu(HSYF) |
21 |
ELZ |
Qinvest Portföy Katılım Hisse Senedi Fonu (HSYF) |
16 |
*Yatırım tavsiyesi değildir. |
||
RİSKOLOG GÖNÜLLÜ BES FON DAĞILIMI |
||
Fon Kodu |
Fon Adı |
Portföy Oranı % |
ALU |
Allianz Yaşam ve Em. Agresif Değ. EYF |
22 |
CFA |
QNB Sağlık Hay. Sigorta ve Em. Altın EYF |
8 |
CHN |
QNB Sağlık Hay. Sigorta ve Em. Den. Değ. EYF |
22 |
FEF |
HDI Fiba Em. ve Hay. Tacirler Por. Değ. EYF |
17 |
HHE |
Türkiye Hay. ve Em. Agresif Değişken EYF |
22 |
NHN |
NN Hay. Em. İkinci. Değ. EYF |
9 |
*Yatırım tavsiyesi değildir. |
||
RİSKOLOG GÖNÜLLÜ BES KATILIM FON DAĞILIMI |
||
Fon Kodu |
Fon Adı |
Portföy Oranı % |
FYU |
Allianz Yaşam ve Em. Katılım Stand. EYF |
9 |
HEA |
Axa Hayat ve Em. Altın Katılım EYF |
5 |
AGM |
Bereket Em. ve Hay. Muh. Katılım Değ. EYF |
23 |
KES |
Katılım Em. ve Hay. Agr. Katılım Değ. (Döviz) EYF |
25 |
VGA |
Türkiye Hay. ve Em. Altın Katılım EYF |
12 |
ZHD |
Türkiye Hay. ve Em. Kamu Dış Kira Sert. Katılım EYF |
26 |
*Yatırım tavsiyesi değildir. |
Cem TUTAR / Matriks Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı
"Finansal okur yazarlık, teknoloji okur yazarlığı ile iç içe"
Her yere ulaşabilen yüksek hızlı internet bağlantıları, donanım ve altyapılar tarafındaki gelişmeler, üretilen veride adeta bir patlama yarattı. Borsaların ve geleneksel haber kaynaklarının yanında artık sosyal medya, IOT cihazları gibi sektöre, şirkete veya ürüne göre takip edilen farklı veri kaynakları var. Üretilen büyük veri çözümleri bu verinin saklanması, kendi içinde ilişkiler kurulması ve analizler açısından farklı pencereler açtı. Arbitraj ve HFT'lerin beslendiği hız dünyası ile stratejilerin yarıştığı Algoritma ve robo-danışman dünyası, yapay zekanın getireceği değişimlere hazırlanıyor. Bültenler ve Pagerlar ile başlayan veri dağıtım dünyası artık her yerden ulaşılabilen ve teknolojinin getirdiği olanakları kullanıcıya eriştiren sofistike işlem platformlarına dönüştü.
Özellikle pandemi sonrasında, şirketler için finansman ihtiyaçlarını karşılamak adına halka arz cazip hale geldi. Halka arz olan şirketlerin sayılarının artışı, oluşan fiyatlamalar ve risk iştahındaki artış, yatırımcılar için oldukça ilgi çekici bir alan yarattı. Dijital iletişim araçları, şirketlerin yatırımcılarla daha etkili bir şekilde iletişim kurmalarını sağlasa da korkarım izahname ve fiyat tespit raporlarının okunmasına ilgili aynı ölçüde pek arttıramadı.
Yeni teknolojiler çoğunlukla ilk dönemlerinde daha zor ulaşılabilirken zamanla taban yayılıyor ve doğal akışın bir parçası oluyorlar. Bunu piyasalar için de düşünmek mümkün. Örneğin hız dünyasında konu ne kadar hızlı olduğunuzdan çok en hızlı olup olmadığınızdır. Herkesin aynı hıza ulaştığı bir yarışta fark yaratmak için hız dışında yeni olanaklar ararsınız. Bu sürekli gelişme ve hatta dönüşüm hali fırsatlarla birlikte kaygıları da getiriyor doğal olarak.
Alım-satım, ticaret, pazar yerleri insanlık tarihindeki en eski kavramlardan ve şekil değiştirerek, dönüşerek gelişiyorlar ve hayatımızda yer tutuyorlar. Araçlara ve yöntemlere körü körüne bağlanmadan, esas hedef olan sürdürülebilir alfa arayışına odaklanmak gerektiğini ve kendini geliştirmeye daha fazla odaklanılması gerektiğini düşünüyorum. Finansal okuryazarlığın artık teknoloji okuryazarlığı ile iç içe geçtiğini söylemek yanış olmayacaktır. Yatırımcının kendi gerçeklerine uygun strateji ve araç seçimlerini yapması gerekiyor. Finansal ya da daha net bir tarifle sermaye piyasası okuryazarlığı ve teknoloji bilincinin kendini sürekli geliştirme konusunda bir yolculuk olduğunu henüz tam anlamıyla fark etmemiş olabiliriz. Önümüzdeki dönemin öne çıkacak konusu da yapay zekâ teknolojileri olacak. Çok çok hızlı değil ama çok akıllı ve hızlı yapıların daha çok konuşulacağını düşünüyorum.
Haluk ÖZEK / Öneriver Kurucu Ortağı
"Sepet dağılımlar, risk yönetimi ve getiri fırsatları açısından faydalı"
2024'ün ilk 4 ayı yurtdışında jeopolitik gerilimler, yurtiçinde ise yerel seçimler, ekonomik belirsizlik ve yüksek enflasyon gibi çeşitli sebeplerden ötürü öngörülmesi zor bir dönem oldu. Bist-100 endeksi TL bazında %34,66 değer kazanarak tarihinde ilk defa 10.000 seviyesini geçti. Altın ise sene başından beri sürekli rekor kırarak 2.400 USD/ounce seviyelerini zorladı. Ülkemizde yükselen faiz oranları ise yatırımcıların birikimlerini sabit getirili enstrümanlarda değerlendirmeleri için giderek daha çok ilgi çeken bir opsiyon olarak öne çıkıyor.
Bu tür belirsizlik ortamları tahmin edilebileceği gibi özellikle bireysel yatırımcılar açısından doğru yatırım kararları vermeyi güç hale getiriyor. Öneriver olarak 2024 yılında da hizmet verdiğimiz kurumların müşterilerine birikimlerini yönetmeleri için destek olmaya devam ediyoruz. Müşterimiz olan 3 bireysel emeklilik şirketinde toplam 75.374 sözleşmeye sene başından beri 60 defa dağılım tavsiyesi verdik. (4 risk grubuna 15'er tavsiye.) Benzer şekilde yönettiğimiz fon ve hizmet verdiğimiz bankalar aracılığıyla toplam 15.000'in üzerinde banka müşterisine destek olduk. Ülkemizdeki bireysel yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşmalarına her geçen gün daha çok yardımcı olmak en büyük motivasyon kaynağımız.
Belirsiz dönemlerde yatırımların tamamını tek bir enstrümana yoğunlaştırmak yerine sepet dağılımlar yaparak hem riski yönetmek hem de getiri fırsatlarından faydalanmak mümkün oluyor. Öneriver'de 2018 yılından beri sürekli olarak üzerinde çalıştığımız finansal algoritmamız ve makine öğrenimi modülümüz ile portföy optimizasyonu yaparak minimum risk ile maksimum getiriyi sağlamayı hedefliyoruz. 2024 yılı gibi şartların sık değiştiği dönemlerde dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise değişiklikleri doğru aralıklarda yapmak. Bu sene yeni portföy dağılımlarını 2-4 hafta aralıklarında oluşturuyoruz. Önümüzdeki 2 hafta için öngördüğümüz portföy dağılımını aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
ÖNERİVER 2 HAFTALIK VARLIK DAĞILIMI |
|
Varlık Adı |
Portföydeki Oranı % |
T365G - Dibs 365 Gun |
20% |
Reuters Koç Şirketleri İştirak Getiri Endeksi |
40% |
OSABT – Osba Sabit |
10% |
XTUMY - Bist Tum-100 |
30% |
*Yatırım tavsiyesi değildir. |