Avrupa’nın kabusu: Kış
PARA DÜNYA/ ALEV RİGEL Rus petrolüne ve doğalgazına bağımlı olan Avrupa ülkeleri, kışı bekliyor. Halk, "Bizi soğukta bırakmayın" pankartları açıp sesini duyurmaya çalışıyor, hükümetler ise tedbirler alıyor. Almanya, Birleşik Krallık, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç, İtalya ve Macaristan'daki son durum, kış soğuklarının zor geçeceğini gösteriyor…
Neyse ki ekim sonu itibarıyla havaların güzel gittiğini söyleyebiliriz. Avrupa'da da öyle. Özellikle İspanya ve Fransa'nın bazı bölgeleri, yazdan kalma günler yaşıyor. Ama soğuk havalar bir gün gelecek. Avrupa ülkeleri de bundan korkuyor. Sebebi mi? Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Avrupa ülkelerinin Rusya'ya koyduğu ambargo ve bunun sonucunda da Rusya'nın misilleme olarak doğalgaz vanalarını kısmış olması.
Avrupa tedbirlerini almaya çalışıyor ama ne kadar başarı sağlayacak? Birkaç ülkeye göz gezdirelim:
Almanya
Rus petrolüne ve doğalgazına fazlasıyla bağımlı olan Almanya, Avrupa enerji krizinde en büyük yarayı alan ülke gibi görünüyor. Her ne kadar Rus gazına bağımlılığın yüzde 45'ten yüzde 7'ye düşürüldüğü gayrıresmi olarak açıklansa da Almanlardan, köklü önlemler almaları bekleniyor. Bazı tedbirler, 1 Eylül gününden itibaren yürürlüğe girdi bile. Yönetim binaları, kamuya açık yapılar, anıtlar ve tarihi eserler, kütüphaneler, müzeler, 16.00'ya kadar gün ışığıyla aydınlanacak. Akşam da 22.00'de bütün ışıklar söndürülmüş olacak. Aynı tedbirler, özel sektörden de bekleniyor. Başta Hanover olmak üzere pek çok kentte spor ve jimnastik salonları ile yüzme havuzlarında duşlardan sadece soğuk su akacak.
Birleşik Krallık
Ada'ya başbakanın dayanmadığı dönemde (İki ayda üç başbakan değişti), hiç kimsenin zorlu geçeceği belli kış şartları için tedbir alacak hali yoktu. Her ne kadar pek çok kasabada halk, "Bizi soğukta bırakmayın" pankartları açıp sesini duyurmaya çalıştıysa da herhangi bir önlem alındığına dair belirti bulunmuyordu. "Yakıt Yoksulluğunu Sonlandırın Koalisyonu"nun koordinatörü Simon Francis, "Hükümetin kış için planları vardı, ama hükümetler değiştikçe raftan rafa kaldırıldı" diyor. Sonra şunları ekliyor: "Bu durum bizim, daha çok evde yoksullaşma göreceğimiz anlamına geliyor. Halen yüzbinlerce ev ya hiç ısınmayacak ya da yeteri kadar ısınamayacak. İnsanlar, yaşamlarını nasıl sürdüreceği konusunda karamsar. Bu karamsarlık, soğuktan kaynaklanacak hastalıkların yanı sıra insanların akıl sağlığını da olumsuz etkileyecek." Koalisyonun tahminine göre gelecek yıl nisan ayından itibaren "yakıt yoksulluğu" olumsuz etkisini daha şiddetli hissettirecek.
Danimarka
Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler, kadar şanslı değil. Soğuk havaların fazlasıyla hissedildiği bu ülkenin ısıdan tasarruf etmesi çok zor. Yeni yıl yaklaşırken başkent Kopenhag'ın belediye yetkilileri, 2023'e ışıklar içinde girişin pek mümkün olmadığını şimdiden açıkladı. Eskiden yılbaşı öncesi ve sonrası birer hafta, ışıklar, başkenti gündüz gibi aydınlatırdı. Ancak bu kez yılbaşı ışıkları, 15.00-21.00 saatleri arasında yakılacak. İki hafta da sürmeyecek. Böylece geçen yıla oranla yüzde 60 enerji tasarruf edilecek. Yeni yıl kutlamalarının sembolü haline gelmiş olan beş yıldızlı Hotel d'Angleterre de her yıl merakla beklenen ışık gösterilerinin bu yıl yapılmayacağını duyurdu. 1943'te açılan, dünyanın en eski eğlence parkı Tivoli bile tasarruf tedbirlerinden nasibini aldı.
Finlandiya
Soğuk havalara alışık insanların yaşadığı bir ülke. Bu yıl kış aylarını daha da soğuk geçirecekler. Finliler, uzun ve karanlık kış günlerine alışıklar. Hükümet, enerji arzını kıstı. Evlerin en az yüzde 95'inin gönüllü tasarruf tedbirlerine uyması bekleniyor. Finlilerden ev sıcaklığını düşürmeleri, daha kısa sürede duş almaları, saunada daha az zaman harcamaları bekleniyor. Beş milyon insanın yaşadığı Finlandiya'da iki milyondan fazla sauna bulunur. Saunalar odun ateşi veya elektrikle ısınır. Ev tipi saunalarda elektrik kullanılır. Her gün saunaya girmezler. Belki haftada bir. Yine de muazzam bir enerji tüketimi söz konusu.
Fransa
Enerji tüketimini azaltmak için 15 maddelik bir plan hazırladılar. En önemli beş madde şöyle: Evlerde ve işyerlerinde sıcaklık en fazla 19 derece olacak. Kamu binalarında sıcak su olmayacak. Gece yarısından sonra reklam panolarının ışıkları kapatılacak, kamuya açık yerlerde aydınlatma azaltılacak. Dükkanlar kışın kapılarını açık bırakmayacak, klimalar ısıtma amaçlı kullanılmayacak. Halka açık jimnastik salonlarında ve yüzme havuzlarında ısı düşürülecek. Fransa Enerji Bakanı Agnes Pannier-Runacher, genel seferberlik ilan etti ve bu kış, en az yüzde 10 kısıntıya gidileceğini duyurdu. Bakan, 2050 yılına kadar yüzde 40 daha az enerji kullanılmasının hedeflendiğini de belirtti. Bu karar, daha az karbon salınımı için çevreciler açısından da önemli.
İspanya
Madrid, sıcaklığın korunması konusuna odaklanmış. Hükümet halkı, ısının kaçmaması için evlerinde gerekli önlemleri almaya davet ediyor. İspanya Parlamentosu, ağustos ayında aldığı kararlar gereği kamu binaları, dükkanlar, restoranlar, bürolar ve sinemaların, klima kullanarak ısıyı en az 27 dereceye düşürmesini öngördü. Kışın ise hiç bir kapalı mekan, 19 dereceden daha sıcak olamayacak. Konutlar da bu kısıtlamaya uymak zorundaydı. Ama karşı çıkanlar nedeniyle konutlar, bu sınırlamadan muaf tutuldu. Restoran ve dükkan sahipleri de kızgın. Covid-19 salgını nedeniyle kapılarını "havadar" tutmaya zorlanan esnaf, şimdi de ısı kaybını önlemek için sürgülü otomatik kapı kullanmak zorunda. Sürgülü otomatik kapı yaptırmanın maliyeti, bin 500 – 4 bin 700 euro arasında.
İsveç
Kuzey Avrupa'nın zengin ülkelerinden İsveç, farklı bir yaklaşım sergiledi. Bütün kiliseleri kapattı. Isınma sistemi kullanmayacakları taahhüdünde bulunan kiliseler ise açık. İsveç'in özellikle güneyinde yüzlerce kilise bulunuyor. Bunların sık sık denetlenmesinin mümkün olmadığı kaydediliyor. Pandemi nedeniyle kiliselere kimsenin gitmediği, şimdi de ısıtma yasağının durumu daha da ağırlaştırdığı kaydediliyor. Kiliseler bunun üzerine personel indirimine başvurdu. Aydınlanma ve ısınma masraflarından kısıntı yapıp yapmamaları halkın tercihine bırakıldı. Ilıman iklimi olan güneydeki başkent Stockholm'da bile kasım ayı sıcaklık ortalaması eksi 11 derece. Bu durumda daha kuzeyde yaşayan milyonlarca kişi ısınma masraflarını nasıl kısacak?
İtalya
Her ülkenin enerji tasarruf tedbiri farklı. İtalya'da halktan nasıl tedbirler bekleniyor dersiniz? Tabii ki makarna pişirme yöntemlerinden. Eylül ayında ülkenin saygın bilim insanlarından, Nobel Ödülü almış fizikçisi Giorgio Parisi, makarna pişirirken nasıl enerji tasarrufu yapılacağını açıkladı. 74 yaşındaki Parisi, "Su kaynattıktan sonra altını kapatın veya kısın. Makarnaları tencereye atıp birkaç dakika bekleyin. Tencerenin kapağını da kaynama sırasında kapalı tutmaya özen gösterin. Çünkü buharla büyük bir ısı kaybı oluyor" diye tavsiyede bulunmuştu. Türkiye ve pek çok ülkede makarna, kaynar suda 8-12 dakika arası tutulur. İtalya'da bu süre birkaç dakikadır. İtalyanlar buna "al dente" (dişe gelecek kıvam) derler. Al dente makarnanın glisemik (şeker) endeksi de düşük olur. Makarnacılar Birliği, "Unione Industriali Pastai Italiani", Parisi'nin yöntemini tavsiye ediyor ama mutfaktaki İtalyan, bundan hiç de memnun değil. Şef Luigi Pomata, "Bu bir felaket olur. Herkes kendi işine baksın. Biz fizikçinin laboratuarına karışıyor muyuz?" diyor. Her İtalyan, yılda 23.5 kilo makarna tüketir.
Macaristan
Bu ülke için pek bir sorun yokmuş gibi görünüyor. Enerji açısından Rusya'ya bağımlı olan Macaristan, geçtiğimiz yaz, Rusya ile bir anlaşma yaptı ve bir milyar metreküp daha fazla gaz ithal etme hakkını elde etti. Ama Macaristan, yılda 10 milyar metreküp doğalgaz kullanıyor. Bu durum, enerjide kemer sıkma önlemlerinin alınmasını kaçınılmaz hale getiriyor. Macar hükümeti eylül ayında kamu binalarının ve okulların en fazla 18 dereceye kadar ısıtılabileceğini kararlaştırdı. Avrupa Birliği ülkelerinin uygulamasından 1 derece daha düşük. Hükümet, geçen ağustos ayında yaptığı açıklamayla da halkı, doğalgaz ve elektrik tüketimini azaltmaya teşvik etmişti.