Yapay zekanın son tahmini: Yüzde 70 doğruluk oranı
PARA YAPAY ZEKA/ ŞULE GÜNER ABD'li bir ekibin Çin'de yaptığı çalışma, depremi 320 kilometre öteden, yüzde 70 doğruluk oranıyla tahmin etti. Bu en yeni gelişme… Türkiye dahil, deprem bölgelerinde bu tahmin zamanla daha doğru olacak. Sadece ABD'li değil, uluslararası uzmanlar böyle düşünüyor.
Çin'de yedi aylık bir deneme sürecinde, bir yapay zeka algoritması gerçek zamanlı sismik verilerde istatistiksel anormallikleri ve tarihsel deprem kayıtlarını tespit etmek için eğitildi.
Bu gelişme, depremler sonrası hızlı yardım yanıtını iyileştirmeyi amaçlıyor ve şüphesiz ki büyük bir kilometre taşı olacak.
320 kilometrelik mesafeyi uzun ve doğruluk oranını yetersiz bulabilirsiniz ama ne yazık ki şu anda ancak bu kadar gelişme kaydediliyor. Çalışmayı yürüten ekibin lideri, "Sonuçlar, yapay zeka destekli deprem tahminini takip etmede önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor, uzun süredir süregelen bir zorluk bu. Küresel tahminler henüz yeterli değil, ancak çalışma ilkesel olarak problemin çözülebilirliğini gösteriyor" yorumunu yaptı.
BÜYÜK YARIŞ VAR
ABD ve Çin, bu alanda çok büyük yarışta. Üstelik ABD ve Çin dışında her yıl tahminleme için yüzlerce algoritma geliştiriliyor. Herkes, "doğa-fizik ve veri" bazlı yöntemlerle en doğru algoritma geliştirmeye çalışıyor. Deprem bölgelerinden sismik veri toplanıyor ve laboratuvar ortamında tahminleme yapılıyor.
Çin'de geçen yıl düzenlenen bir tahminleme yarışmasına 600'ün üzerinde başvuru oldu. Bu rakam, dünyanın bu çok ama çok önemli konuya nasıl odaklandığının göstergesi.
Peki neden bu kadar zor? Bilim insanları depremin oluşturan parametrelerini anlamaya çalışıyor. Deprem bölgelerinden kaydedilen sismik veriler, laboratuvar ortamında değerlendiriliyor. Ama asıl sorun, hangi sismik verinin hangi depremin işareti olduğunu anlamak…
Uzmanlar ilerleme kaydedileceğinden eminler. Özellikle Kaliforniya, İtalya, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Teksas gibi güçlü sismik ağlar üzerinde yoğunlaşılıyor.
İklim değişikliği, hava felaketlerini tahmin etmek konusunda daha hızlı ve doğruluk oranı daha yüksek gelişmeler kaydediliyor. Eylül 2023'te ABD, Kanada ve Bermuda'yı etkileyen Lee Kasırga'sında bu ölçüldü. Ancak deprem işi, çok ama çok daha karmaşık.
21 yılda yapay zekaya 14,3 milyar liralık destek
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK tarafından son 21 yılda yapay zeka alanında toplam 3 bin 876 projeye ve 2 bin 389 bilim insanına toplamda 14,3 milyar lira destek sağlandığını açıkladı.
Kacır, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı iş birliğinde hazırlanan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ve oluşturulan eylem planı vasıtasıyla Türkiye'nin, yapay zeka alanındaki yetkinlikleri ve altyapısının değerlendirilerek bu alandaki öncü ve oyun kurucu ülkeler arasında yer almasının amaçlandığını ifade etti.
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) bünyesinde kurulan Yapay Zeka Enstitüsü'nde yapay zeka teknolojilerinin müşteri kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda ürün ya da çözümlere dönüştürülmesine katkı sağlanması ve Türkiye Yapay Zeka Ekosistemi'nin harekete geçirilmesinin hedeflendiğini anlatan Kacır, Bakanlığın çeşitli destek ve teşvik programlarının, etkinlikler ve eğitim altyapısı ile de yapay zekanın bir dijital teknoloji olarak endüstride kullanılmasına ve bireylerin dijital dönüşümüne önemli katkı sağladığını belirtti.
Destek programlarına ilaveten yapay zeka alanında çeşitli çağrıların da yayımlandığını aktaran Kacır, "Yapay zeka teknolojilerinde öncelikli 'AR-GE' ve 'yenilik' konuları kapsamında savunma sanayi, sağlık, eğitim, tarım, otomotiv ve enerji gibi alanlarda sunulan disiplinler arası projelere destek önceliği verilmektedir" diye konuştu.
TÜBİTAK BİLGEM'in, Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen aktif 13 yapay zeka projesinde konsorsiyum üyesi olarak yer aldığını; otonomiden robotiğe, dijital ikizden beyin sinyallerinin yapay zeka ile sınıflandırılmasına kadar çok geniş alanda çözümler ürettiğini paylaşan Kacır, şöyle dedi:
"Ülkemizde her kurum kuruluş, yapay zekaya ilişkin faaliyetlerini kendi bütçesi çerçevesinde yürütmekte olup Bakanlığımızın bu alandaki desteklerine ise yoğun bir şekilde devam edilmektedir. Örneğin, TÜBİTAK'ın akademi ve kamuya yönelik destek programları kapsamında 2002'den günümüze yapay zeka alanında toplam 3 bin 876 projeye ve 2 bin 389 bilim insanına toplamda 14,3 milyar lira (2024 sabit fiyatlarıyla) tutarında destek sağlanmıştır."
AB Yapay Zekası'nın teknik kısmı tamam
AB Yapay Zeka Yasası taslağı, "teknik bakımdan" onaydan geçti. Yapay zekanın "temel uygulama kuralları" belirlendi. AB; çok çekişmeli bir müzakere süreci, lobicilik ve baskıyla zor bir sınavdan geçti. Ocakta dönem başkanı olan Belçika'nın "al ya da bırak" tavrı işi çözdü.
Süreç gereği, taslak önce AB'nin "çok sesli" organı olan Avrupa Parlamentosu'ndaki kutuplaşmalara rağmen haziranda kabul edildi. Ardından taslak siyasi birliğin onaylanması için AB Komisyonu'na geldi. Onlar da imzayı aralıkta attı ve süreç gereği işi ocakta AB Bakanlar Konseyi aracılığıyla, 27 ülkenin AB büyükelçi yardımcılarına, yani teknik incelemeye devretti.
İşte sancılı süreç burada başladı. Taslağa bazı ülkelerden müdahaleler geldi. Lobi çalışmaları başladı. Taslağın AP Parlamentosu'ndan geçen ilk halinde de hem AB'li dev geliştiricilerin hem de ikinci ve üçüncü parti orta-küçük ölçekli geliştirici/uygulamacıların dünya ile rekabetten geri kalmaması planlanıyordu. Ama bu nasıl olacak, orası net değildi.
Ocak ayında bu yana bazı ülkeler "AB'li veya herhangi bir ülkede geliştirilen genel amaçlı yapay zeka modellerine sıkı kısıtlama" istedi.
Fransa, Almanya ve İtalya ise; Google'a, OpenAI'ya rakip olabilecek Fransız MistralAI (ABD'li Andreessen Horowitz tarafından 2 milyar dolar değerleme) ve Alman Aleph Alpha (Kasımda 500 milyon dolar yatırım aldı) gibi umut vadeden şirketlerin hevesini kırmak istemiyor.
Nitekim AB ülkeleri, ocak ayından bu yana yasal metnin giriş kısmında teknik çalışmalar ilerledikçe metni etkilemeye çalıştı. Ancak, metinde taviz vermek zordu. Üç büyük ülkenin, bu nedenle "işin pratiğinde daha yumuşak bir tavır sergilenmesi için" teknik süreçte müdahale etmeye çalıştığı söyleniyor. Başkanlığı ocakta devralan Belçika, AB Parlamentosu'na kayıtsız kalmayı reddetti ve dedi ki, "Ya al bu taslağı ya da bırak." Peki son şekil nasıl?
Yasa, yapay zeka teknolojisinin bazı uygulamalarını yasaklayacak, yüksek riskli olarak kabul edilen kullanım durumlarına sıkı sınırlamalar getirecek ve en gelişmiş yazılım modellerini şeffaflık ve stres testi gibi yükümlülüklerle sınırlayacak. AB Komisyonu'nun yaklaşık 20 tali mevzuatı daha düzenlemesi gerekecek. Yapay Zeka Ofisi, yapay zeka modellerini denetleyecek. Bu noktada taslak yürürlüğe girmeden AB ülkelerinin yine müdahale edeceği söyleniyor. Sonuç olarak "esnek ve gelecekte kanıtlanabilir zararların kanıtlanmasına dönük bir uygulama modeli" ortaya çıkacak gibi görünüyor.