Ürün de pazar da çeşitlendi

GİRİŞ TARİHİ: 24.02.2025 GİRİŞ TARİHİ: 15:30 SON GÜNCELLEME: 25.02.2025 00:01
Savaş nedeniyle Rusya ve Ukrayna pazarını kaybeden dericiler, ABD’den İskandinav ülkelerine, Doğu Avrupa’dan Güney Kore’ye birçok yeni pazara girdi. Kürk ve deriye tekstili de ekleyen firmalar, artık inovatif ürünler sunuyor…

ÖZBEY MEN/ Deri konfeksiyon sektöründe dünyada söz sahibi bir ülkeyiz. Sektörün kalbi ise kuşkusuz İstanbul Zeytinburnu. Bir dönemler tabakhane ve konfeksiyonun merkezi olan Zeytinburnu Kazlıçeşme, 1982 yılında Tuzla'da İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulmasıyla kabuk değiştirdi. Zeytinburnu bugün sadece Türkiye'nin değil, kürk ve deri konfeksiyon imalatında dünyanın da önde gelen merkezlerinden biri konumunda. Çin ve İtalya'nın ardından dünyada en büyük 3'üncü ihracatçı olan Türk dericileri, en büyük pazarları olan Rusya ve Ukrayna arasındaki savaştan çok ciddi oranda etkilendiler. Öyle ki 2010'larda 1.5 milyar dolara yaklaşan deri konfeksiyon ihracatı geçen yıl sadece 190 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dramatik gerilemede genel olarak dünyada kürk ve deriye olan talebin azalmasının da büyük etkisi var. Daha önce yıllık 50 milyar doları bulan dünya kürk ve deri konfeksiyon pazarının hacmi, bu ürüne olan talebin gerilemesi nedeniyle yüzde 70 oranında düşmüş vaziyette.

Ancak Zeytinburnu boş durmuyor. Son birkaç yılda işin içine tekstili de katarak, talebi canlandırmayı başaran dericiler, Rusya ve Ukrayna'dan doğan boşluğu doldurmak için yeni pazarlara da yelken açtılar. Bugünlerde en gözde pazar ABD. Bunun yanında Avrupa ülkeleri, Güney Kore, Kanada ve İskandinav ülkeleri de dericilerin göz kırptığı pazarlar arasında öne çıkıyor.

"BİRÇOK PAZARDA BAŞARI ELDE ETTİK"

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, ürün gamını çeşitlendirme ihtiyacının, değişen tüketici beklentilerinden ve küresel piyasalardaki rekabet koşullarından doğduğunu belirtiyor. Deri konfeksiyon ihracatının 2024 yılında yüzde 21.9 oranında gerilediğini kaydeden Karaca, bu düşüşün ihracat pazarlarında yaşanan savaşlardan kaynaklandığını hatırlatıyor. Buna karşılık bazı pazarlarda önemli başarılar elde ettiklerine dikkat çeken Karaca, ABD'ye 2024 yılında yapılan ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 21 artış gösterdiğini, bu ülkeyi Hollanda, Fransa, Kazakistan ve Almanya gibi güçlü pazarların takip ettiğini ifade ediyor. Bu durumun, sektörün pazar çeşitliliği stratejisinin doğru bir yaklaşım olduğunu bir kez daha kanıtladığının altını çizen Karaca, "ABD pazarı bizim için ayrı bir öneme sahip. Rusya'nın sektördeki boşluğunu fazlasıyla doldurma potansiyeline sahip bu büyük ve dinamik pazar, yüksek katma değerli ürünlerimiz için önemli fırsatlar sunuyor. 2025 yılı için hedefimiz, ihracatımızı 115 milyon doların üzerine çıkararak yüzde 10'un üzerinde büyüme sağlamak. Bunun için pazar çeşitliliğimizi artırmaya, özellikle yüksek katma değerli ürünlere odaklanmaya ve mevcut pazarlardaki etkinliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz" diyor.

En önemli sıkıntıyı ise lojistik ve dağıtım ağı konusunda yaşadıklarını kaydeden Karaca, bunun yeni pazarlarda hızlı ve etkili hareket etmeyi zorlaştırdığını belirtiyor. Bir diğer önemli konunun, yasal ve bürokratik engeller olduğunu kaydeden Karaca, yeni pazarların ithalat prosedürleri, vergilendirme politikaları ve standartlarının, zaman alıcı ve maliyetli olabildiğine işaret ediyor. Üretimde çalışacak eleman bulmakta zorlandıklarını da belirten Karaca, işçilik maliyetlerindeki artışın da kendilerini zorladığını söylüyor.

"İKİ KEZ İZİN ALIYORUZ"

Sektörün önde gelen isimlerinden Luigi Deri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Musa Evin ise, kürk ve derinin son yıllarda moda olmaktan çıktığını belirterek, bu yüzden sektörün küçüldüğünü söylüyor. Pandemiden bu yana tüm emtiaların fiyatının arttığını hatırlatan Evin, buna karşılık ham derinin fiyatının gerilediğine işaret ediyor. Üreticilerin bu yeni döneme adapte olabilmek için deri ile tekstili birleştirerek inovatif tasarımlara yöneldiklerini belirten Evin, "Tekstille deriyi evlendirdik. Dünyada da böyle bir trend var. Deri konfeksiyon ürünleri soğuk ve alım gücünün yüksek olduğu ülkelerde ilgi görüyor. Buralar da Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika. Ancak bu ülkelerde de hayvan haklarına yönelik yanlış algı var. Halbuki biz en çevreci sektörüz. Atık olan bir ürünü ceket, ayakkabı ve saraciye yapıp tüketicilere sunuyoruz. Savaştan dolayı Rusya pazarı yüzde 50, Ukrayna pazarı ise yüzde 95 küçüldü. Ancak tekstilin de kullanılmasıyla birlikte daha geniş kitlelere ulaşmaya başladık. Ortadoğu'da, özellikle Lübnan'da ciddi müşterimiz oluştu. Ancak orada yaşanan savaştan sonra bu pazarı da kaybettik. Şu anda başta İtalya olmak üzere Avrupa ülkelerine küçük adetlerde ihracatımız sürüyor" diyor.

Deri konfeksiyon ihracatında yaşanan sorunlara da değinen Evin, Ticaret Bakanlığı'nın hammadde ithalatı sırasında istediği izinleri, ürünü üretip ihraç ederken bir kez daha istediğini, bunun kendilerine ilave maliyet getirirken, diğer yandan zaman kaybına da yol açtığını vurguluyor. İthalatta da sorun yaşadıklarını anlatan Evin, bir takım hammadde ve aksesuarları gümrüklerden çekerken çok uzun süre kaybettiklerinin altını çiziyor. Bu sorunları Türkiye İhracatçılar Meclisi'ne ilettiklerini ifade eden Evin, bu konularda çözüm beklediklerini dile getiriyor.

HEDEFİ KANADA VE İSKANDİNAV ÜLKELERİ

Boni Pelle markasının sahibi Boy Deri, 1987 yılından bu yana sektörde faaliyet gösteriyor. Boy Deri Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çakmak, kuruldukları ilk yıllarda sadece iç piyasaya satış yaptıklarını hatırlatıyor. Şu anda çeşitli ülkelere ihracat yaptıklarını belirten Çakmak, ürün gamını da hayli genişlettiklerini söylüyor. Son dönemde derinin üzerine fotoğraf kalitesinde desenler tasarladıklarını ifade eden Çakmak, "Deri ürünlere kumaş detaylar veya yüksek kaliteli kumaşlara deri detaylar ekleyerek farklı koleksiyonlar oluşturuyoruz. Tasarımlarımızda dünya modasını yakından takip ediyoruz. Böylece ihracatta yerimizi koruyoruz" diyor.

Ürün gamını genişletirken, pazar konusunda da önemli mesafeler kat ettiklerini vurgulayan Çakmak, daha önce sadece Rusya, Ukrayna ve Türk Cumhuriyetleri'ne ihracat yaparken, son dönemde Amerika'ya da ihracata başladıklarına değiniyor. Çakmak, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Bunun yanında Güney Amerika kıtasında müşterilerimiz oluşmaya başladı. Kısmen de Güney Kore'ye çalışıyoruz. İran'ın kuzeyinden de müşterilerimiz var. Hayalimde Kanada, İngiltere ve İskandinav ülkeleri var. Adım adım bu pazarlara da gireceğiz. Yeni teknolojiyi kullanarak, deri görünümlü olmayan ürünler üretiyoruz. Sektör olarak modanın merkezi İtalya'yı geçtiğimizi düşünüyorum. Bunu sürdürmemiz için ürün ve pazar çeşitliliğini daha fazla genişletmemiz gerekiyor. Özellikle Ar-Ge çalışmalarına daha çok yatırım yapmalıyız. Şu anda tüm ihracatçının ortak sorunu kur. Bu sorun gücümüzü zayıflatıyor. Ancak makro ekonomik dengeler açısından biraz daha sabredeceğiz ve daha çok çalışacağız."

PERAKENDE MAĞAZACILIK YOLUNDA

1985 yılında kurulan Sansar Deri Tekstil Ltd Şti, bir dönem deri şapka imalatı gerçekleştirdi. Daha sonra deri mont ve kuzu kürkünden mont üretimine geçiş yapan firma, son 10 yıldır şişme mont ve parka imalatı gerçekleştiriyor. Sansar Deri'nin sahibi Fatih Sansar, müşterilerden gelen talepler doğrultusunda ürün çeşitliliğini artırdıklarını belirtiyor. Daha önce Rusya, Ukrayna ve Kazakistan gibi ülkelere ihracat yaptıklarını hatırlatan Sansar, son dönemde Amerika ve Avrupa pazarlarına da giriş yaptıklarını söylüyor. Bu pazarlara katıldıkları uluslararası fuarlar sayesinde girdiklerini kaydeden Sansar, böylece yeni işbirlikleri kurarak farklı coğrafyalara açılma fırsatı yakaladıklarının altını çiziyor. Sansar sözlerine şöyle devam ediyor:

"Ürün çeşitliliğimizi sürekli genişletiyoruz. Son dönemde perakende mağazacılıkta da adımlar atıyoruz. Sirkeci'de ilk mağazamızı açtık. 12 ayrı markanın ürünlerini satıyoruz. Pazarı büyütme hedefimiz her zaman fuarlarla ve online platformlarla gerçekleştirdiğimiz girişimlerle şekillendi. Şu anda en büyük hedefimiz Amerika pazarı, bu pazarda daha güçlü bir varlık oluşturmayı planlıyoruz. İhracat sürecinde karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri, henüz güçlü bir marka kimliği oluşturamamış olmamız. Bunun dışında, dünya genelindeki siyasi ve ekonomik belirsizlikler, özellikle savaşlar, büyük bir zorluk yaratıyor. Bu tür dışsal faktörlerle başa çıkmak için, esnek stratejiler geliştirmeyi ve riskleri minimize etmeyi hedefliyoruz. Marka bilinirliğimizi artırmak için hem yerel hem de uluslararası alanda güçlü bir pazarlama stratejisi izlememiz gerektiğinin farkındayız."

SİTES BELGELİ KÜRK VE DERİ KULLANIYOR

Temeli 1996 yılında Beyazıt'ta atılan Banessi Fur, üretimini şu anda Zeytinburnu'nda sürdürüyor. Üretiminde kaşe ve kalın kumaşları tercih eden firma, kürk ve deri olarak ise sites belgeli çiftlik ürünleri kullanıyor. Banessi Fur'un patronu Bahadır Şahin de tekstilin dahil edilmesiyle daha zengin ve dünya modasına paralel koleksiyonlar hazırladıklarını belirtiyor. Ürün modellerini her yıl yenilediklerini ifade eden Şahin, bunun müşteri üzerinde etkili olduğunun altını çiziyor. Banessi Fur'un ihracat yaptığı pazar sayısı da hayli fazla. Rusya'ya ihracatlarının halen devam ettiğini söyleyen Şahin, bunun yanında Polonya, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan ve Arap ülkelerine de ihracat gerçekleştirdiklerine işaret ediyor. Ayrıca Amerika'ya ihracat yaptıklarını söyleyen Şahin de, bu pazarın potansiyelinin yüksek olduğunu ve kendileri için büyük bir önem taşıdığını vurguluyor. Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesini beklediklerini dile getiren Şahin, ihracat yaptıkları ülke sayısını daha da genişletmeyi planladıklarını vurguluyor.

Güven KARACA / İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı

"ABD en önemli stratejik pazar konumunda"

2021 yılına göre, deri ve deri mamulleri ihracatında toplamda yüzde 11.9 oranında azalma yaşanmış olsa da, Amerika ülkelerine yapılan ihracatımızın yüzde 22.5, Orta Doğu ülkelerine 8.8 ve Türk Cumhuriyetleri'ne 3.4 oranında artış göstermesi, sektörümüzün pazar çeşitlendirme konusundaki kararlılığını ve cesaretini gösteriyor. ABD, şu anda sektörümüz için en önemli ve stratejik pazar konumunda. Orta Doğu ülkeleri ise giderek artan bir alım gücüne ve deri ürünlerine olan ilgisiyle dikkat çekiyor. Türk Cumhuriyetleri, kültürel ve ticari bağlarımızın güçlü olduğu önemli bir bölge. Bu pazarlarda var olan potansiyeli daha fazla değerlendirmek, iki taraflı ticaretin büyümesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, Uzak Doğu ve Avrupa gibi diğer önemli bölgelerdeki pazar fırsatlarını da yakından takip ediyoruz. Son yıllarda ürün gamımızda önemli bir genişleme ve çeşitlendirme gerçekleştirdik. Kumaşı da tasarımlara dahil etmeye başladık. Öte yandan, tabakhanelerimizin güçlü ve modern altyapısı, ürün çeşitliliğimizin en büyük destekçilerinden biri. Özellikle kürk-süet ürünlerinde dünya lideriyiz. Lüks ürünlere olan talep ihracatımızı sürdürmemizi sağlıyor. Bununla birlikte, Uzak Doğu gibi hızla büyüyen ve gelişen pazarlara da ilgimizi artırıyoruz. Moda ve tasarımın önemli merkezlerinden biri olan Güney Kore, yüksek kaliteli ürünlere olan ilgisiyle sektörümüz için büyük bir potansiyel taşıyor.

Cengiz SARIGÜL / Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı

"İmalat ortamı iyileşirse sektör yeniden yükselişe geçer"

Rusya-Ukrayna savaşı sektörümüzü olumsuz etkiledi ve halen de etkilemeye devam ediyor. İçeride doların artmaması ve bunun üstüne Rus rublesinin dolar karşısındaki değer kaybı ürünlerimizi Rusya pazarında pahalı hale getirdi. 50 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Farklı pazar arayışımız her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Almanya ve Fransa pazarları bu dönemde önem kazandı. Amerika'da daha fazla var olmak için çalışıyoruz. Yılda iki kez Antalya'da Leather & Fur Fashion Show Fuarı'mızı gerçekleştiriyoruz. Müşterilerimiz her 6 ayda bir buraya geldiklerinde 4-5 bin yeni modelle karşılaşıyor. Dünyada böyle bir üretim hacmi ve çeşitliliği başka bir ülkede yok. Ürünlerimizin hitap ettiği ülkeler ise genellikle soğuk ülkeler. Ancak değişen yaşam koşullarına bağlı olarak da yeniliklerin peşinden koşmamız gerekiyor. Bu doğrultuda daha ince ürün çeşitlerini de koleksiyonlara eklemeye başladık. Sektörümüzde Ar-Ge ve inovasyon hiç durmuyor. Son dönemde dış giyimde tekstil ve deri karışımıyla bu zamana kadar benzeri olmayan çok yeni ürünler üretmeye başladık. Eskiden hammadde işlenti maliyetinin üstündeyken şu anda işlenti maliyeti hammadde fiyatının iki katına çıkmış durumda. Maliyetler artarken döviz aynı yerde duruyor ve rekabet edemiyoruz. Düşüşlerden korkmuyoruz. Kar gördüğümüz ve imalat ortamının iyileştiği durumda sektörün çok hızlı bir şekilde tekrar yükselişe geçeceğinden eminim.

Ali Yavuz BOYNUKISA / Organik Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı

"Ürünleri sertifikalandıracağız"

1955 yılından bu yana üç kuşaktır kürk ve deri konfeksiyonu sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Daha önce Ankara'da hizmet veriyorduk. 1995 yılında İstanbul'a gelerek Moda Kürk Deri ve Tekstil Limited Şirketi'ni Zeytinburnu'nda kurdum. Bünyemizde 40-50 kişi istihdam ediyoruz. Ürünlerimizi yaklaşık 25 ülkeye ihraç ediyoruz. İhracatımız 1.5 milyon doların üzerinde. Pazarımızın yüzde 60'ını Rusya ve Ukrayna oluşturuyordu. Bu ülkeler arasındaki savaştan sonra yeni pazar arayışlarına girdik. Şu anda ABD, Kanada, Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Körfez ve Güney Amerika ülkelerine ihracatımız var. Dünyada kürke olan talebin azalması nedeniyle ürünlerimizin çeşidini artırdık. Tekstili de işin içine katarak hem ürün yelpazemizi genişlettik, hem de katma değeri artırdık. Ürünlerimizi kendimize ait Modaqueen markasıyla satıyoruz. Derneğimizin 250 üyesi var. Kürk ve deri konfeksiyon ürünlerini sertifikalandırmak üzere bir çalışma başlattık. Bağımsız bir kuruluşun vereceği sertifika ile ürünün, hayvanın yetiştirilmesinden nihai ürün haline gelinceye kadar doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir üretimle üretildiğini tescillemiş olacağız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.