Hazır giyimi klasik pazarlar sürüklüyor
PARA ARAŞTIRMA/ ÖZBEY MEN En fazla ihracat gerçekleştiren sektörlerden hazır giyimde bir süredir durağanlık yaşanıyor. Bunda artan maliyetler nedeniyle üreticilerin fiyat tutturamamaları en önemli etkenlerden biri. Bu yüzden Türkiye'ye gelen siparişlerden bir kısmının Hindistan, Çin, Bangladeş gibi ülkelere kaydığı görülüyor. Ancak tüm bunlara rağmen başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Türkiye'nin klasik pazarlarından siparişler gelmeye devam ediyor. Elbette Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlığı kadar, daha katma değerli üretim yapısına sahip olması da bu durumda etkili. Üretici firmalar, Avrupa'da enflasyonun gerilemesiyle birlikte daha fazla canlanma bekliyor. Birçok firma Almanya, Hollanda, Fransa ve İspanya gibi klasik pazarlarda yeni müşterilerle de temaslarını sürdürüyorlar.
SİPARİŞLERİN ÇOĞU AVRUPA'DAN
Yeşim Grup CEO'su Şenol Şankaya, 2023 yılında genel olarak yüzde 15 civarında sipariş düşüşü olacağını öngördüklerini belirtiyor. Siparişlerin 2022 yıl sonu itibarıyla gerilemeye başladığını ifade eden Şankaya, düşüşün 2023 yılının ilk çeyreğinde de sürdüğünü söylüyor. Ancak özellikle yılın ikinci yarısından itibaren bu alandaki açığı kapatma şanslarının olacağına dikkat çeken Şankaya, "Tüm bu gelişmelerle birlikte Yeşim Grup olarak Amerika ve Avrupa pazarına ağırlıklı ihracat gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz ve 2023 yılında siparişlerin çoğu bu yönde. Söz konusu bu bölgeler, bizim stratejik üretim ortaklığı yaptığımız markaların ağırlıklı olarak konuşlandığı pazarlar. Gelen siparişler arasında ilk kez sipariş aldığımız marka bulunmuyor ancak yeni markalarla iş birliği geliştirmek adına çalışmalarımız devam ediyor. Müşteri portföyümüzü genişletme yönünde adımlar atma stratejimizi uyguluyoruz. Ağırlıklı spor hazır giyim üreticisi olarak yine bu yönde bir ürün gamının üretilmesi yönünde çalışmalarımız olacak" diyor.
Hazır giyim, konfeksiyon ve tekstil sektörünün, ihracat ve istihdam gücüyle Türkiye ekonomisinin dinamoları arasında yer aldığını vurgulayan Şankaya, sektörün son yıllarda elde ettiği katma değerli üretim çizgisi ile ülke ekonomisine büyük katkı yapmayı sürdürdüğünü diye getiriyor. Şankaya, şöyle devam ediyor:
"Entegre üretim altyapısı, yetişmiş insan gücü ve lojistik avantajları ile Türkiye büyük markaların üretim üssü olmayı sürdürecektir. Sektörümüzün sadece teknolojik altyapısını daha da güçlendirme ve otomasyon temelli yatırım programları yürütme anlamında alması gereken yolu var. Verimlilik ve sürdürülebilirlik konularına daha fazla odaklanıldığı takdirde yabancı markaların Türkiye ilgisinin daha da artacağına inanıyorum. Çünkü günümüzde bu iki kavram, her sektör için vazgeçilmez hale gelmiş durumda."
Hazır giyim sektöründe dünyanın sayılı tesislerinden biri olan Yeşim Grup'un günlük üretim kapasitesinin 115 ton örme, 125 ton boyama, 100 bin metre baskı ve 250 bin adet hazır giyim ile 100 bin adet ev tekstili ürünü olduğunu söyleyen Şankaya, 2022 yılını 510 milyon dolarlık ciro değeriyle kapattıklarını ve bir önceki yıla göre yüzde 7 seviyesinde büyüdüklerini kaydediyor. 2025 yılı hedeflerinin 720 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşmak olduğunu hatırlatan Şankaya, "Hazır giyim ve tekstil sektörünün son dönemdeki dijitalleşme, inovasyon ve sürdürülebilirlik vizyonunun yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Yeşim Grup çatısı altındaki firmaların tüm altyapı ve otomasyon yatırımlarını tamamlayarak geleceğe uzanması adına gerekli süreçleri işletiyor olacağız. Öte yandan geleceğe entegre kurumsal firma kültürünün daha da güçlenmesi adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kurumsal altyapıya hizmet eden organizasyonel gelişim sürecinin de içinde olacağız" diye konuşuyor.
"İKİ BÜYÜK YATIRIM YAPTIK"
Gelişim Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vedat Yavuz da 2023 yılı siparişlerinde genel anlamda bir daralma beklediklerini söylüyor. Bu durumun tüm hazır giyim sektörü için geçerli olduğunu belirten Yavuz, bu yıl en fazla siparişin genelde ekonomisi daha iyi olan Avrupa ülkelerinden geldiğini kaydediyor. Bu ülkelerin başında Almanya'nın geldiğini vurgulayan Yavuz, "Ülkemiz konfeksiyon sektörünün yoğun ihracat yaptığı İngiltere ve İspanya gibi ülkelerde 2023 yılı için büyük bir enflasyonist baskı ve talep daralması var. Bu sebeple ekonomisi nispeten daha iyi olan Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerden diğerlerine kıyasla daha fazla sipariş gelebilir. Bu yıl ilk kez sipariş aldığımız ülke olmadı ancak pek çok yeni müşteri ile temasımız var. Bu müşteriler de genelde Avrupa ülkesi müşterileri" diyor.
Genel olarak casual ve smart casual ile outdoor ürünlerine talep olduğunu kaydeden Yavuz, şu değerlendirmelerde bulunuyor:
"Türkiye'ye markaların ilgileri oluşacak fiyat ortamı ile çok ilgili. Şu anda kur seviyelerinin düşük olması sebebiyle ve artan girdi maliyetleri yüzünden fiyat tutturmakta büyük zorluklar yaşamaktayız. Kur baskılandığı sürece hedef fiyatlara ulaşmakta yaşanan zorluklar sebebiyle bu ilginin azalma ihtimali olabilir. Yıllık üretimimiz 8 milyon adedin üzerinde. 2022 yılının son aylarında hem örgü ve boyahane tesisimizin hem de Adıyaman'daki konfeksiyon fabrikamızın açılışıyla iki büyük yatırım yaptık. Kapasitemizi yüzde 15 seviyesinde attırdık. 2023 yılında bu yatırımlarımızın daha verimli hale gelmesi için çalışacağız."
"GRUP OLARAK BÜYÜMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin de yılbaşından bu yana siparişlerde yaşanan gerilemenin sürdüğünü ancak Avrupa pazarında hareketlilik görüldüğünü belirtiyor. Grup olarak en fazla ihracatı Almanya'ya yaptıklarını hatırlatan Şahin, bu yıl da en büyük pazarlarının yine Almanya olacağını vurguluyor. Başta Zara ve Best Seller olmak üzere Avrupa'nın önde gelen birçok markasının tedarikçisi olduklarını anımsatan Şahin, Avrupa'dan her türlü hazır giyim ürününe talebin olduğunu söylüyor. Şahin, "Avrupa'daki markalarla iş birliğimiz devam ediyor, ancak siparişlerin büyüdüğünü söyleyemeyiz. Geçen yıl ihracatımız çok arttı. Ancak Türkiye pahalandı. Diğer üretici ülkelere bazı siparişleri kaptırdık. Bazı müşterilerimiz siparişlerin bir kısmını Hindistan'a, Çin'e verdiler. Çünkü fiyat sorunu yaşıyoruz. Dövizin seviyesi olması gereken yerde değil, biz yine de gelen talebe göre üretimi artırmaya devam ediyoruz. Yurtdışında da yatırımlarımız devam ediyor. Mısır ve Bulgaristan'da yatırımlarımız sürüyor" şeklinde konuşuyor.
"GEREKLİ REFORMLARI YAPMAMIZ ŞART"
Turgay AKŞAHİN / Arsu Triko Yönetim Kurulu Başkanı
2023 yılının ilk dört ayında umduğumuz yurtdışı siparişleri maalesef gelmedi. İhracat yaptığımız ülkeler olan özellikle Avrupa Birliği ülkelerinden (İtalya ve Almanya) 2022 yılında ilk dört ayında aldığımız talebin 2023 yılının aynı döneminde ancak yüzde 25'ini alabildik. Bunda en büyük etken artan maliyetler. Fiyat tutturmakta zorlanıyoruz. Ayrıca finansman ve faiz giderlerinin yüksekliği, enflasyonun yüksek olması, bunun yanında döviz kurlarının düşük kalması üretimimizi olumsuz etkiliyor. Yurtdışından yeni markalar için üretim talebi geliyor ancak maliyetlerin yüksek olması yüzünden üretim yapamıyoruz, Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nden farklı markalar ve butik tarzı üretim yaptırmak isteyen alıcı talepleri ile karşılaşıyoruz. Fakat bu taleplerinde ön koşullu ABD'de showroom veya satış yeriniz var mı şeklinde. Türkiye'de üretim yaptıran özellikle İnditex grubu içerisindeki markaların 2022 ve öncesi yıllardaki talepleri oldukça iyiydi. Siparişleri ve yeni yatırımları çekmek için gerekli altyapı ve reformları yapmamız gerekiyor. Firma olarak yıllık triko üretim kapasitemiz 1 milyon adet. Fakat 2022 yılının ikinci yarısından itibaren üretim kapasitemiz yüzde 40 oranlarına düşmüş durumda. 2023 yılında bir artış beklemiyoruz. Mevcut üretim kapasitemizi konsolide etmeye çalışıyoruz. Elbette önümüzdeki süreçte kapasiteyi artırmak en önemli hedeflerimiz arasında. Ancak bütün bunların somut bir hedef olması için ülkemizde ciddi bir ekonomik evrilmeye ihtiyaç var. İlgili meslek odalarının ve devletin kurumlarının birlikte kafa kafaya verip ülkemizdeki üretim reformunu artırmak için kararlar alarak tekstil sektörünün önünü açması gerekiyor.