Herkes için e-ihracat kılavuzu -1-

1,6 trilyon doları aşan dünya e-ticaret hacmi, Türkiye’de de e-ihracata ilgiyi artırıyor. Doğru noktalardan hareket edilirse, aslında bu pastadan büyük bir pay almak mümkün. Ama nasıl? Pazaryerlerinden mi, web sitesinden mi? Kâr oranı yüksek ihraç ürünleri neler? Devlet desteği ne kadar? Hangi durumda B2C ya da B2B ticaret yapmalı? İşin uzmanları, e-ihracatın nasıl yapılacağını anlattı… (Birinci Bölüm)
03.06.2023 14:07 GÜNCELLEME : 05.06.2023 00:00

PARA ARAŞTIRMA/ ÜRÜN DİRİER Türkiye, hem kendi ürünlerini yurtdışına ihraç edebilen hem de bir transit geçiş alanı olan bir konuma sahip. Ülkemizin ihracat potansiyelinin yanı sıra sahip olduğu e-ticaret avantajları da göz önünde bulundurulduğunda e-ihracat konusu, dikkatleri üzerine topluyor. Ayrıca tüm dünyada sınırlar arası e-ticaret hacminin 1,6 trilyon doları aşması ve dünyanın en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan e-ihracat konusunda devlet destek ve teşvikleri de Türk şirketlerinin dünyaya açılmasını kolaylaştırıyor.

Mikro ihracat için neler yapmalı? Sosyal medya nasıl planlanmalı? Hangi kargo firmaları seçilmeli? E-ihracat için devlet teşvikleri ne kadar? Etsy mi, Amazon mu, yoksa Walmart ya da eBay mı seçilmeli? Hangi durumlarda Amazon Business veya Alibaba gibi pazaryerleri tercih edilmeli? Tüm bu sorulara verilecek doğru cevaplar, e-ihracattaki başarıyı artırıyor. Doğru noktalardan hareket edildiğinde bu denli büyük ve daha da büyümesi beklenen global e-ticaret pastasından büyük ya da küçük Türk şirketleri olarak pay almak aslında kolay. Hangi ülkelerde nasıl fırsatlar olduğunu bilmek, kâr payı yüksek hangi ürün gruplarının ihraç edilebileceğini saptamak, lojistik fırsatları değerlendirebilmek, niş alanlardaki ihracat imkanlarını yakalayabilmek, e-ticareti firmadan firmaya (B2B) ya da firmadan tüketiciye satış (B2C) modeli olarak pazaryerlerinden mi web sitesi üzerinden mi yapmanın inceliklerini kavrayabilmek, e-ihracat yapacaklara önemli ipuçları sağlıyor.

Öte yandan mesleki örgütler ve bakanlıkların e-ihracatı geliştirecek alanlardaki iş birlikleri de dikkat çekiyor. Örneğin, geçtiğimiz günlerde 600 bin işletmeyi direkt ilgilendiren e-ticaret ve yazılım sektörü toplantısı, Elektronik Ticaret Derneği (ELİDER) ve T.C Ticaret Bakanlığı iş birliği gerçekleştirildi. Yüz binlerce işletme ve şirketin erişebileceği güncellenmiş destek paketleri açıklandı. T.C. Ticaret Bakanlığı E-ihracat ve Yeni Nesil Teknolojiler Daire Başkanı Hasan Önal, e-ihracat destekleri kapsamında, 2023 yılı için e-ihracat yapan şirketlere 27 milyon TL, e-ihracat konsorsiyumları, perakende e-ticaret siteleri ve pazaryerlerine 81 milyon TL, B2B platformlarına ise 7 milyon TL tutarında teşvik güncellemesi gerçekleştiğini açıkladı. Bir devlet politikası olarak e-ihracatın desteklenmesi, Türkiye'nin bu alanda hızlı büyüyen ülkelerden biri olmasının sebebi. Her gün yeni bir KOBİ, üretici veya bireysel satıcı internet üzerinden ihracata başlıyor. İşin uzmanları, e-ihracata başlamanın yollarını anlattı.

"BU SENEKİ BÜYÜME YÜZDE 69"

Günümüzde Türkiye'de e-ihracatın toplam ihracat içindeki oranının yüzde 1,3 iken dünyada bu rakamın ortalama yüzde 4 olduğuna dikkat çeken Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, e-ihracat alanında Ticaret Bakanlığı'nın 2030 yılına kadar yüzde 10 hedefi koyduğunu söylüyor. Pandemiden önce Ticaret Bakanlığı'na bağlı 70 bin adet e-ticaret hizmeti veren firma varken bu sayının geçen yılın sonunda 500 bin firmaya ulaştığını, gelecek bir buçuk yıl içinde firma sayısının 1,5 milyonu geçeceğini tahmin ettiklerini belirten ETİD Başkanı Emre Ekmekçi, "Hacim anlamında baktığımızda geçen yıla oranla bu sene yüzde 69'luk bir büyüme var" diyor. Kur farklılıklarını avantaja çevirmek isteyen satıcıların, 2022'de e-ihracatta dikkat çekici bir büyüme sağladıklarına işaret eden Ekmekçi, "E-ihracatta KOBİ'lerin payı şu an yüzde 35 seviyesinde. 2023 yılının sonuna kadar bu oranın da yukarı doğru bir grafik çizeceğini öngörüyoruz. Yurtdışında Türk ürünleri konusundaki kalite algısı oluşmuş durumda ve talep de artarak devam ediyor" diye konuşuyor.

OTOMOTİV YEDEK PARÇA İLK SIRALARDA

Ekmekçi'nin aktardıklarına göre, Türkiye'den en çok e-ihracat yapılan ilk 10 ülke; sırasıyla ABD, Almanya, Suudi Arabistan, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve İspanya. E-ihracat alanında öne çıkan ürünlerin başında giyim, tekstil ürünleri ve gıda geliyor. Özellikle bakliyat, makarna ve konserve gıdalar üst sıralarda. Otomotiv yedek parça ürünleri de e-ihracat alanında ilk sıralarda yer alıyor. Mobilya ve dekorasyon ürünleri ile temizlik ve hijyen ürünleri de öne çıkıyor.

E-ticaretin yaygınlaşması, dijitalleşme ve yenilikçi uygulamaların artması firmaların müşteri odaklı ve geleceğin alışveriş trendlerini iyi okumalarını zorunlu kılıyor. Bu noktada e-ihracat destek paketi devreye giriyor. Türkiye'nin küresel e-ticaretin yüzde 86'sını oluşturan 17 ülkeyi hedef ülkeler olarak belirlediğini aktaran Ekmekçi, şu bilgileri veriyor:

"ABD, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Endonezya, Filipinler, Güney Afrika, Güney Kore, Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Japonya, Kanada, Malezya, Meksika, Singapur, Tayland ve Vietnam özelinde yapılacak satışlarda yüzde 20 özel destek, çevrimiçi mağaza, ETP danışmanı ile pazaryeri komisyonu da yer alacak."

SON BİR YILIN TRENDİ, B2B TİCARET

Firmadan firmaya yapılan e-ticaret (B2B ticaret) son bir yılda hızlı bir büyüme ivmesi yakaladı. Bunda global resesyonun da etkisi olduğunu ifade eden TOBB E-ticaret Meclis Üyesi, Ticimax Kurucu CEO'su Cenk Çiğdemli, "B2B e-ticaretin global büyüme oranı, tüm online ticaretten daha fazla" dedi. Çiğdemli, dünyadaki en popüler B2B pazar yerleri ve bu alandaki devlet teşvikleri konusunda bilgi aktardı.

Firmadan tüketiciye satış anlamına gelen B2C, e-ticaretten sonra son bir yıl içinde firmadan firmaya yapılan toptan satış (B2B ticaret) de e-ticarette hızlı bir büyüme ivmesi yakaladı. İhracat ve ithalatçılar, artık geleneksel yöntemler yerine B2B pazaryerlerinden ticaret yapmayı tercih ediyor. Bunda global ölçekte devam eden resesyonun da etkisi olduğunu ifade eden Çiğdemli, "İthalat veya ihracat için bir ülkeye giderek onlarca toptancı gezmek hem maliyet hem zaman tasarrufu bakımından, içinde bulunduğumuz hızlı ekonomiye artık uygun düşmüyor. Aranan ürünlerin kolayca bulunması ve yüzlerce toptancıdaki fiyatları kıyaslama imkanı sunmasından dolayı B2B e-ticaretin global pazar büyüklüğü günden güne artıyor" diyor.

BÜYÜME HIZI, TÜM ONLINE SATIŞLARDAN FAZLA

Statista Research'ün son raporlarına göre, 2023 yılında B2B satışların yüzde 17'sinin e-ticaret kanalıyla olacağının öngörüldüğüne işaret eden Çiğdemli, "McKinsey & Company araştırması ise 2022'de B2B şirketlerinin yüzde 65'inin yalnızca çevrimiçi satış yaptığını gösteriyor. E-ticaret araştırmaları platformu Digital Commerce 360'ın verdiği bilgilere göre de B2B e-ticaretin global büyüme oranı, tüm online ticaretten yaklaşık bir buçuk kat daha fazla" açıklamasında bulunuyor.

SOSYAL MEDYA PLANLAMASI KRİTİK

B2B e-ticarete ilişkin dikkat çeken bir diğer ayrıntı da B2B alıcılarının yüzde 46'sı araştırma ve karşılaştırma için sosyal medya kanallarını kullanıyor. Bu oran da pazaryerleri dışında sosyal medyada görünür olmak ve web siteye müşteri çekecek dijital reklam vermenin önemini ortaya koyuyor. Her üreticinin doğru bir altyapı, doğru yönetilen kaliteli bir web sitesi ile B2B e-ihracat yapabileceğini ifade eden Çiğdemli, "B2B pazar yerleri önemli, ama yukarıda da bahsettiğimiz üzere globaldeki ithalatçıların yarıya yakını araştırmalarını sosyal medya üzerinden yapıyor. Bu nedenle sosyal medya kanallarından web sitenize müşteri çekecek bir planlama yapmanız gerekiyor" diyor.

81,4 MİLYON TL'YE KADAR DESTEK

Çiğdemli'nin aktardığı bilgilere göre, yeni e-ihracat destekleri kapsamında 2023 yılı için güncellenen rakamlara baktığımızda, e-ihracat yapan şirketler 27 milyon liraya, B2B platformları ise 7,2 milyon liraya; perakende e-ticaret siteleri, pazaryerleri ve e-ihracat konsorsiyumları ise 81,4 milyon liraya kadar farklı kalemlerde e-ihracat desteği alabilecek. Bu rakamların özellikle KOBİ'ler açısından çok büyük bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Reklam ve pazarlama noktasında da devletin birçok teşvik ve desteği bulunuyor.

MİKRO İHRACAT İÇİN ETGB SİSTEMİ

E-ihracata başlamak için öncelikle profesyonel bir altyapı firmasıyla görüşerek e-ihracata uygun bir web sitesi açılması gerektiğine işaret eden Çiğdemli, "Daha sonra ETGB yetkisi olan bir kargo firmasıyla iletişime geçilmeli. PTT ve UPS başta olmak üzere pek çok kurum elektronik ticaret gümrük beyannamesi düzenleme yetkisine sahiptir. Ürünlerinizi Türkçe faturanın orijinali ve İngilizce kopyası ile birlikte yetkilendirilmiş olan kargo şirketlerine teslim etmeniz yeterlidir. Elektronik ticaret gümrük beyannamesi sistemi ile yapılan mikro ihracat işlemlerinden KDV iadesi almanız içinse, size verilmiş olan elektronik ticaret gümrük beyannamesi sorgu numarasını kullanabilir ve böylece kolayca KDV iadenizi de alabilirsiniz" diyor.

ALTYAPI ÖNEMLİ

Çiğdemli, bu noktada ticari web sitesinde firma ve ürünlere ilişkin detaylı tanıtım, görsel ve iletişim bilgilerine yer verilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları aktarıyor:

"İnternet üzerinden firmanın adı aratıldığında arama motorları üzerinde görünür olmak, güvenlik açısından da önemli. Bu nedenle SEO çalışmaları yapılması gerekiyor. Google ve Facebook gibi reklam mecralarına ülke bazlı küçük reklamlar vermek de satışları hızlandıracaktır. Sitenin çoklu dil ve lokasyon seçeneğine, her ülkenin kendi para birimiyle mal alımı yapabilmesine olanak sağlayacak bir altyapıya sahip olması gerekir. Bizim e-ihracat modüllerimiz ile firma, aynı site üzerinden aynı ürünü 100 ayrı ülkeye farklı fiyatlarla satabiliyor. Bunu ülkelerin ekonomik seviyelerine göre ayarlayabildiğimiz gibi, söz konusu ürünün o ülkedeki pazar değerini inceleyerek de belirleyebiliyoruz. Özellikle hedeflenen bir ülke varsa o ülkenin kültürel kodlarına uygun bir web sitesi tasarlanması da önemlidir. Her ülkeye yönelik satış ve pazarlama stratejisi de geliştirmeniz gerekebilir. Doğru ülkeye doğru malı doğru fiyat seçenekleriyle satmak, e-ihracat için öncelikli konulardan birini oluşturuyor."

TÜRK SİTELER İNDEN 38 MİLYAR TL'LİK E-İHRACAT

Türkiye'de e-ihracat, teknolojinin gelişmesine paralel olarak özellikle KOBİ'lere ve perakende markalarına büyük fırsatlar sunuyor. Worldef Başkanı Ömer Nart, Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi'nin (ETBİS) verilerine işaret ederek 2022 yılında diğer ülkelerin Türkiye'deki e-ticaret sitelerinden yaptığı harcamaların yüzde 4.2'lik oran ile 33,8 milyar TL'ye ulaştığı bilgisini veriyor. Worldef Başkanı Nart, "Bununla birlikte Türkiye'deki e-ticaret işletmelerinin yurtdışı operasyonları da var. Örneğin; global pazaryerleri ve lokal e-ticaret siteleri aracılığı ile Türkiye merkezli e-ihracat markalarının satışları da göz önüne alındığında e-ihracattaki potansiyeli görebiliriz. E-ihracat potansiyelini değerlendirmek için dikkat edilmesi gereken husus; doğru ürün doğru pazar ve doğru pazarlama stratejileri belirlemektir. Türkiye'nin üretim kalitesi, kalifiye işgücü, stratejik konumu ve tedarik avantajları e-ihracat potansiyelini artırıyor" diyor

Türkiye'nin bölgesel bir e-ticaret merkezi haline geldiğine de değinen Nart, "Bu sebeple Türkiye, özellikle yakın coğrafyadan e-ticaret markaları, yatırımcılar ve girişimciler için cazip bir pazar. Bununla birlikte Türkiye'den e-ihracat yapmak isteyen markalar için de çok cazip pazarlar var. Örneğin; MENA ve Körfez bölgesi son yıllarda çok önemli bir e-ihracat pazarıdır. Kültürel ve ekonomik ilişkilerdeki uyum, bu bölgeye e-ihracatı kolaylaştırıyor. Ayrıca, Rusya başta olmak üzere BDT ülkelerine de Türk şirketlerin e-ihracatta fırsat kollaması gereken pazarlar olarak dikkat çekiyor" açıklamasında bulunuyor. E-ihracat yapmak isteyen şirketlerin öncelikle yakın coğrafyalara odaklanmasının daha iyi olacağına dikkat çeken Nart, şu bilgileri aktarıyor:

"Komşu ülkelerden Azerbaycan ve Rusya, bu anlamda önemli. Bunlarla birlikte e-ticaret hacmi ile dünyanın ilk sıralarında yer alan ABD, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda'da gibi gelişmiş ülkelerde online tüketiciler, sınır ötesi e-ticaret ile farklı ülkelerden alışveriş yapma eğilimli. Ayrıca, Katar ve Suudi Arabistan'da da çok şansımız var."

EN İDEAL ÜLKELER ABD VE İNGİLTERE

E-ihracat yapmak, döviz kuru nedeniyle bugünlerde oldukça avantajlı bir seçenek. E-ihracat yapılabilecek en ideal ülkelerin başında ise ABD ve İngiltere geliyor. Ancak ABD pazarında rekabet seviyesi çok yüksek olduğundan İngiltere pazarının daha öncelikli bir tercih olabileceğine işaret eden Mükellef kurucu ortağı Kenan Açıkelli, "İngiltere çeşitli mal ve hizmetlere yönelik yüksek talebin bulunduğu büyük ve zengin bir pazar olarak Türk şirketler için en avantajlı ülkelerden biri konumunda bulunuyor. Ayrıca İngiltere'de yaşayan geniş bir Türk topluluğunun olması da Türk işletmelerinin İngiltere pazarında güçlü bir müşteri kitlesine sahip olması için bir fırsat sunuyor" diyor.

Kâr payı yüksek olan ürünler arasında; elektrik ve elektronik ekipmanlar, giyim eşyaları ve tekstil ürünleri, makine ve makine parçaları, mücevherler, değerli taşlar ve metallerin yer aldığını ifade eden Açıkelli, "Türkiye İhracatçılar Meclisi'ne (TİM) göre İngiltere'ye elektrik ve elektronik eşya ihracatında ilk 10 ülke arasında Türkiye de yer alıyor. Özellikle son yıllarda telekomünikasyon ekipmanları, ev aletleri ve aydınlatma malzemeleri gibi kategoriler altında geniş bir ürün yelpazesi ihraç ediliyor. Kâr payı yüksek olan bir diğer ürün grubu olan giyim ürünlerinde de en çok ihraç edilen ürünler arasında tişört, kazak/hırka, çorap, eşofman, kayak takımları, bebek giysileri/aksesuarları, palto ve kabanlar gibi ürünler yer alıyor. Isı pompası, tekstil tipi yıkama ve sıkma makinası, pistonlu motor parçası, kalorifer kazanı, sıvı pompası gibi ekipmanlar makine sistemi parçaları arasında yer alırken, kâr oranı oldukça yüksek ürünler arasında konumlanıyor. Son olarak mücevher ve değerli taş kategorisi içinde de Türkiye'den ihraç edilen ürünler arasında özellikle altın ve gümüş takıların ön plana çıktığını söyleyebiliriz" açıklamasını yapıyor.

E-ihracat yapmaya başlamadan önce, satış yapmayı planladığınız pazarı anlamak ve hedef kitle araştırması yapmanın önemine de değinen Açıkelli, şu bilgileri aktarıyor:

"Ayrıca ihracat yapmayı planladığınız ülkedeki tüm yasalara ve regülasyon gerekliliklerine de hâkim olmak gerekir. Pazardaki rekabeti de doğru analiz etmek, doğru dağıtım kanallarını kullanmak, pazarlamaya ve lojistik altyapısına yatırım yapmak gibi diğer ön hazırlık süreçlerini de atlamamak gerekir. Mükellef olarak geliştirdiğimiz online platform ile şirket kuruluşundan vergi süreçlerine kadar tüm ihtiyaçları kolay bir şekilde karşılayabiliyoruz. Mükellef aracılığıyla online başvuru yaparak şirket kuruluşunuzu kolayca tamamlayabilir, birkaç gün içinde şirketinizi aktif hale getirebilirsiniz. Mükellef üyeleri, online ön muhasebe programı, yasal adres ve online banka hesap açılışı gibi ihtiyaç duyabilecekleri pek çok ilave hizmete Mükellef üzerinden kolayca ulaşabilir. Bu sayede e-ihracatın önünde olan resmi prosedürleri kolayca tamamlayıp hızlıca ticarete başlayabilirler."

TÜRKİYE TRANSİT ÜLKE AVANTAJINA SAHİP

Türkiye'nin ihracat potansiyeli, nitelik ve nicelik açısından ve ülkemizin konumu gereği, doğusuna, batısına, kuzeyine ve güneyine rahatlıkla ürün ihraç edebilecek durumda. Örneğin Belçika'da neredeyse kişi başına bir e-ticaret sitesi düşüyor. Bu e-ticaret siteleri, Belçika içerisinde üretilen ürünlerin satılmasından ziyade doğusundan aldığını batısına, batısından aldığını kuzeyine satar nitelikte e-ihracat siteleri. Benzer bir durumun Türkiye için de geçerli olabileceğine vurgu yapan Ideasoft CEO'su Seyhun Özkara, şu açıklamayı yapıyor:

"Bu nedenle Amazon gibi büyük firmaların gelip Türkiye'de yatırım yapması, geleceğe yaptıkları bir lojistik üssü yatırımıdır. Onlar da bunun farkında. Dolayısıyla Türkiye, gelecekte hem kendi ürünlerini yurtdışına ihraç edebilen hem de bir transit geçiş alanı olan bir konuma sahip ve bunu iyi değerlendirmeli. Türk şirketleri için aslında her yerde fırsat var. Ancak şu anda ağırlıklı olarak Avrupa'ya, Avrupa'da da Almanya ve İngiltere'ye satış yapılıyor. Örneğin Aralık ayında ihracatta ilk sırada Almanya yer aldı. TÜİK verilerine baktığımızda; Almanya'ya yapılan ihracat 1 milyar 807 milyon dolarken; 1 milyar 381 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 313 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 1 milyar 149 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 66 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk beş ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29.3'ünü oluşturuyor. Ukrayna ve Rusya'da çok önemli pazarlar var, ancak bu ülkeleri savaş olayları etkiledi. Bu ülkeler, geleneksel ihracatımızda da çok ciddi pay alan ülkeler. Bu nedenle bu coğrafyalar Türkiye'nin e-ihracat tarafında çok ciddi hacim ve potansiyel yakaladığı coğrafyalar."

E-ihracat tarafında tekstil başta olmak üzere moda, takı, tasarım ürünleri gibi sektörlerde ön plana çıktığımızı belirten Özkara'nın aktardıklarına göre, bu ürünleri gıda izliyor ve gıdada da oldukça iyiyiz. Örnek olarak Türkiye'de kemik iliği suyu çorbasını 60 ülkeye satan firmalar olduğunu ifade eden Özkara, "Bunun dışında mobilya, ev tekstili ürünleri, inşaat malzemeleri ve hatta makyaj ürünleri üreten ve hemen 10-12 ülkeye birden satış yapabilen markalar da çıktı. Dolayısıyla bu ürün gamlarında Türkiye çok ciddi bir potansiyele sahip ve geliştirilebilir durumda" diyor.

HANGİ ÜLKEDE HANGİ PAZARYERİ?

E-ihracatı; B2B ve B2C olarak gerek pazaryerleri üzerinden gerek web sitesi üzerinden yapmanın mümkün olduğunu aktaran Özkara, şu bilgileri paylaşıyor: "Bunun için hiçbir engel yok. Türkiye'de Etsy ve Amazon üzerinden satış yapanlar olduğu gibi Alibaba üzerinden satış yapanlar ya da kendi e-ticaret sitesinden satış yapanlar da var. Hatta buna sosyal medya platformlarını, Instagram'ı da ekleyip sadece bir Instagram hesabı üzerinden ihracat yapan firmaların da varlığından bahsedebiliriz. E- ihracat yaparken pazaryerlerini kullanacaksanız ürün gamına ve bölgeye göre farklı pazaryerlerini tercih etmeli. Örneğin Amazon, İngiltere ve Almanya'da çok ciddi satış potansiyeline sahip bir yer. Bu bölgeleri hedefliyorsanız mutlaka Amazon'da yer almak gerekir. Amerika için eBay ve Amazon, yine iyi bir tercih olduğu gibi Etsy de tüm Avrupa ve Amerika için ürün gamına göre kullanılabilir. Rusya veya Ukrayna gibi biraz daha doğu ve kuzeydoğu pazarları için ise Rozetka, Ozon.ru gibi marketler kullanılabilir. Bunun dışında B2B için ise Alibaba tercih edilebilir."

Ancak bunların hepsinin sonuçta bir komisyon üzerinden çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Özkara, "Bu satış komisyonları da artık döviz cinsinden olacağı için firma, satış yaptığında çok ciddi maliyetlerle karşılaşılabilir. O nedenle biz her e-ticaret firmasına, her işletmeye kendi sitesinin resmi e-ticaret sitesinin yanında bunları sunmasının daha faydalı olacağını söylüyoruz. Pazar yerlerine girmeden de e-ihracat yapılabilir. Hatta başlangıç noktasının da burası olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü sizin resmi bir e-ticaret siteniz olduktan sonra burada tuttuğunuz kataloğu, gerek Amazon'a gerek Rozetka'ya ya da farklı bir pazar yerine sadece bir tıkla aktarmanız çok kolay. Ancak diğerleri ile başladığınızda bütün eforunuz bu ürün listelerini, fiyatlarını düzenlemekle geçiyor ve o nedenle de çok karmaşık bir hal alabiliyor" diyor.

LOJİSTİK GELİŞTİ

Lojistik imkanların da birkaç yıl öncesine göre arttığına değinen Özkara, "Bugün İstanbul'dan Ankara'ya nasıl ürün gönderiyorsak aynı şekilde İstanbul'dan Münih'e, Amsterdam'a veya Londra'ya aynı kolaylıkla ürün gönderebiliriz. Lojistik firmaları, devletin de işlerini kolaylaştıracak şekilde çıkardığı yasalarla birlikte kendilerini çok geliştirdiler. Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi üzerinden bir lojistik firmasını yetkilendirerek dünyanın herhangi bir yerine üç-dört günde ürün gönderebilmeniz mümkün hale geldi" diyor. Özkara, şunları ekliyor:

"Bunun dışında eğer Avrupa'ya ürün gönderecekseniz Avrupa Birliği'nin Ocak ayında çıkardığı yasa ile birlikte Avrupa Birliği'nde iş yaptığınızı gösteren bir tane koda ihtiyacınız var. Bu kodu almanız için Avrupa Birliği'nde şirket açmanız gerekiyor ama lojistik firmaları bunu da çözmüş durumda ve şunu yapıyorlar; onların sizden aldığı yetki belgesi ile birlikte onların kodlarını kullanarak sorumluluğu da onlara vererek Avrupa Birliği'ne ürün satmanızın önünü açmış oluyorlar. Sonuç olarak buradan herhangi bir ülkeye ürün göndermek için lojistik firmalarının ciddi hizmetleri var."

BİZE ULAŞIN