E-sporun yönü yine eğitime dönüyor
PARA OYUN/ ALİ EFE İRALI Çok değil bundan bir 10 yıl öncesine döndüğümüzde, oyun endüstrisindeki yerli yapımların pek çoğunda, bugün halihazırda uzmanlıklarını perçinleştirmiş biçimde yollarına devam eden alaylılar yer alıyordu. Alaylıdan kastımızı da yine ağırlıklı biçimde üniversite mezunu olup; o alandan gelmeyenlerin oluşturduğu bir meraklı kitlesi olarak tanımlayabiliriz. Çünkü bu alanda mühendislik, yazılım ya da sanat ve iletişim dallarından birinin seçilmesi ardından üzerine yürünebilecek bir yol inşa edilmesi gerekiyordu. Temel alan anlamında oyuna yönelik bir disiplinin inşa edilmeye başladığı bugün için konuşmak gerekirse de mevcut istihdam açığına yönelik oldukça popüler yeni bir süreçle karşılaşıyoruz. Dijital oyuna yönelik olan ilgi, sadece üretim bağlamında değil, farklı pazarlarla da bir etkileşim sahası kurabilmek adına önemle takip ediliyor. Öyle ki, oyunun kendi tutundurma faaliyetlerinden biri olarak da bu köşenin mottosu olarak şekilde tanımladığımız e-spor, bu alandaki yönelen ilginin eğitim ayağındaki en önemli duraklarından biri olarak karşımıza geliyor.
E-SPOR MÜFREDATLARI YAYGINLAŞABİLİR Mİ?
Bu köşeden birkaç yıl önce dile getirdiğimiz şekilde pek çok üniversitenin e-spora dair sertifika programları ve önlisans düzeyinde eğitim verebilecek süreçler üzerinde çalıştıklarını aktarmıştık. Bugün bu faaliyetlerin ayağı yere daha sağlam basan bir hale gelmeye başladı. Ian Shine, iki hafta önce Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) bu konuyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Şu bağlantıdan okuyabilirsiniz: https://www.weforum.org/agenda/2023/03/esports-on-educational-curriculums-teach-skills/ . Özetlemek gerekirse, geleceğin meslekleri arasında gösterilen e-spor ve e-spor bağlamında kurulan iş kollarının pek çok katma değer sağladığı pazarlar mevcut. Bu mevcudiyet bağlamı dışında bile bakılsa, e-sporun yetişen gençlere yaptığı katkıların altı çiziliyor. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan araştırmada, kritik düşünce ve analiz, problem çözümü, kişisel yönetim, insanlarla çalışma, yönetme ve iletişim faaliyetleri, geliştirme ve teknoloji kullanımı, temel okuryazarlık becerileri ve fiziksel kabiliyetler olmak üzere pek çok farklı etki sahasının çizilmesinde rol üstlendiği aktarılıyor. Çalışmada, sırasıyla kritik düşünceden, fiziksel beceriye kadar, e-sporun gelişime yönelik etkisi anlamında bir korelasyon kurulması sağlanmış. Buna benzer çalışmalara daha önce de birden çok kez yine bu köşeden değinmeye çalışmıştık. Raporda verilen atıflardan gördüğümüz kadarıyla, bu işin sadece sözde ya da kâğıt üstünde değil, pratikte de karşılığını bulması için gösterilen çabalara hız kazandırılmış durumda. Atıflardan yola çıkarak vardığımız noktalardan birini de İngilizler yapmışa benziyor…
MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM
Yapıldı yapılacaktı derken, Britanya E-Spor Federasyonu tarafından yapılan çalışmalar nezdinde, bazı üniversitelerde programların açılmasına başlanmış üç yıllık gibi bir sürede yürütülen çalışmaların yanında, aynı zamanda lisans derecesi ile denk olduğu ileri sürülen derecelerin de bu eğitim faaliyetleri kapsamında sunulduğu aktarılıyor. Fikrin çok önemli bir başka yanı da e-sporun tek bir dal halinde değil, tam da hayalimdeki gibi alt bilim dallarına ayrılacak şekilde bir multidisipliner yaklaşıma yerleştirilmesi. Uluslararası işletmecilik, dijital medya, oyun tasarımı, koçluk ve yönetim, dijital pazarlama gibi disiplinlerle birlikte eş güdümlü olarak inşa edildiği görülüyor. Birleşik Krallık'ın köklü kurumlarından biri olan University College of Osteopathy tarafından da desteklendiği anlaşılan sistemlerin çok farklı örnekleri de bulunuyor. Örneğin Staffordshire University bir yıllık, iki yıllık ve üç yıllık olacak şekilde çeşitli eğitimler sunuyor. Bir başka örnek de ABD'den mevcut. Uzaktan eğitimle 120 kredilik (sanıyorum yine bizdeki Bologna süreci adaptasyonu gereğince oluşan 240 akts'ye denk gelecek şekilde ayarlamış olabilirler.) bir lisans eğitimi University of North Dakota tarafından sunuluyor. Burası da yine medya, iletişim, işletme ve performans-koçluk ve sağlık gibi süreçlerle bu yapılandırmasını sağlıyor. Yani anlayacak olduğunuz, büyüyen bir ekonominin çevresinde yetişmiş insan gücü ihtiyacının eğitim anlamındaki altyapı hazırlıklarına şahitlik ediyoruz. Bizde de farklı sertifikasyonlar anlamında hayata geçirilen çok sayıda proje var. Yani aslında herkes farkında ki, büyüyen bir oyun endüstrisi, yalnızca kendisini değil etrafındaki tüm paydaşları da benzer biçimde büyütmeye devam ediyor.