PARA SEKTÖR/ MERVE YILMAZ GERGİN Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yıkımla birlikte ihtiyaç sayısı da artıyor. Evimizin bir parçası olan mobilyalar ise önemli ürünler arasında yer alıyor. Türkiye bir deprem ülkesi. Bu sebeple yaşam alanlarımızı dekore ederken deprem ve benzeri afetlere karşı bazı güvenlik önlemlerini de almak gerekiyor. Tabii önce deprem güvenliği için ev ve iş yerlerinin güvenli ve sağlam iskeletler üzerine oturtulması, daha sonra iç mekân mobilyalarının depreme göre dizayn edilmesi önem arz ediyor. Özellikle pandemi ile ortaya çıkan minimalist tarzı mobilyaların önemi depremde de ön plana çıkmış durumda. Barınma konusunda güvenlik endişesi yaşayan pek çok kişi, daha çok bu eşyalara yönelecek gibi görünüyor. Mobilya üreticileri ise şu sıralar üretim kapasitelerinin önemli kısımlarını deprem bölgelerine ayırdıklarını söylüyor. Bellona Genel Müdürü Mustafa Karamemiş, "Deprem bölgesindeki tüketicilerin hızla şehirleri boşaltmasının satışları olumsuz etkilediğini söyleyerek, hayatın normale dönmesiyle birlikte düğün ve ev yenileme sezonunda sektörün yaşadığı olumsuzlukların düzelmeye başlayacağını söylüyor. Mondihome Genel Müdürü Cüneyt Ocak da üretim planlamalarında deprem bölgesi için hazırlanan ürünleri öncelikli hale getirdiklerini söyleyerek özellikle kullanıma uygun oturma grupları, kanepe, yatak ve baza ürünlerinin üretimine öncelik verdiklerini dile getiriyor. Asortie Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Erat, mobilya sektörünün daha minimal ürünlerin tasarımına yöneleceğini düşündüğünü, Weltew Home Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Müdürü Davut Bahri Balcı ise üretimde deprem esnasında ürünlerin sabit durmasını sağlayacak duvara monte edilen mobilyalara ağırlık vermeye başladıklarını dile getiriyor. Siesta Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Işıldar, tüm ihracatçılar için de yeni bir dönemin başlayacağını ifade ederken Habif Mimarlık - Partner/Mimarı Çağrı Kaan Çetin ise deprem bölgeleri için özel üretimlerin ele alınması gerektiğini hatırlatıyor.
"MİNİMAL ÜRÜNLER ÜRETİYORUZ"
Mobilya pazarında yüzde 10'luk paya sahip Bellona, 2022 yılında cirosunu yüzde 85 artırmış. 2023'te ise bu rakamı yüzde 89'a çıkarmayı hedefliyor. Geçen yıl gerçekleşen 27 milyon dolarlık ihracat rakamı ise 2023'te 31 milyon dolarlık ihracat hedeflediklerinin altını çizen Bellona Genel Müdürü Mustafa Karamemiş, "Deprem felaketinin ardından üretim bandlarının yardıma kanalize edilmesi ve bölgedeki tüketicilerin hızla şehirleri boşaltması termin ve satışları olumsuz etkiledi. Başka şehirlere yerleşen tüketicilerin ihtiyaçlarının karşılanması ve hayatın normale dönmesiyle birlikte düğün ve ev yenileme sezonuna girişle birlikte deprem ile sektörün yaşadığı olumsuzluklar düzelmeye başlayacaktır" diyor. Bellona, şu anda üretimin yaklaşık yüzde 10 kapasitesini deprem bölgesine ayırmış. Karamemiş, anlık gelen siparişlere göre de kapasite artışına gidebileceklerini söylüyor ve üretimde depremzedelere yönelik özellikle çok büyük ebatlarda olmayan minimal, pratik ve fonksiyonel özellikleri içinde barındıran kolay ulaşılabilecek ürünlerin üretimini artırdıklarını vurguluyor. İş dünyasından da talepler geldiğini ifade eden Karamemiş, talepleri deprem bölgelerine toplu ulaştırmak adına deprem paket ürünleri oluşturduklarını söyleyerek, "Bellona markası olarak deprem yardımlaşma seferberliği adı altında, ücretsiz teslimat ve indirimli olarak satışa sunduğumuz ürünlerden Bellona olarak ticari bir kazancımız bulunmamaktadır" diyor. İnternet alışverişlerinde de yüzde 50'ye varan indirim kampanyası başlattıklarını söyleyen Karamemiş, ayrıca aksiyon indirimleri ile de yeni kampanyalarını devreye aldıklarının altını çiziyor.
İŞ DÜNYASINDAN GELEN TALEPLER DE VAR
Geçen yıl yüzde 100'ün üzerinde bir büyüme gerçekleştiren Mondihome, bu yıl da yüzde 100 büyüyerek yılı kapatmayı hedefliyor. 2022'de ihracatını yüzde 11 artışla 4,5 milyon dolara taşıyan firma, 2023 sonunda ise yüzde 31 artırarak 6 milyon dolar olarak gerçekleştirmeyi planlıyor. Firmanın ithalat rakamı 900 bin dolar. Firma, üretim planlamalarında deprem bölgesi için hazırlanan ürünleri öncelikli hale getirmiş. Bu doğrultuda siparişleri karşılamak adına ek mesailer de yaparak talepleri en iyi şekilde karşılamaya çalışıyor. Mondihome Genel Müdürü Cüneyt Ocak, "Depremin ardından ortaya çıkan ihtiyaçlar, zaten bizi bu alanda planlama yaparak hızlı bir şekilde seri üretime başlamamıza neden oldu. Bu ürünlerin tasarımdan ziyade ihtiyaçlara yönelik daha minimal ve fonksiyonel ürünler olduğunu söyleyebiliriz" diyor. Farklı sektörlerden ürün talebi aldıklarının da altını çizen Ocak, özellikle konteyner kent kuran iş dünyası insanlarının taleplerini hızla karşılamaya çalıştıklarını da sözlerine ekliyor. Ocak, deprem bölgelerine yardım yapmak isteyen tüketicilere ise özel indirimler yaptıklarını hatırlatarak," "Web sitemiz aracılığıyla deprem bölgesine gönderilecek olan ürünlerimizi hiçbir kar amacı gütmeden AFAD koordinasyonuyla depremzedelere ücretsiz ulaştırıyoruz" diyor.
DUVARA MONTE MOBİLYA ÜRETİMİ ARTACAK
Weltew Home olarak mobilya pazarında ilk yedi marka arasında yer aldıklarını iddia eden Weltew Home Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Müdürü Davut Bahri Balcı da geçen yıl büyüme performanslarının yüzde 110 olduğunu, bu yıl ise yüzde 100 büyümeyi hedeflediklerini söylüyor. Firma geçen yılı ise 22 milyon dolarlık ihracatla kapatmış. Bu yıl 28 milyon dolara çıkardıklarının altını çizen Balcı, "Geçen yıl dolar bazlı ihracatımız yüzde 30-35 civarındaydı. Bu yıl ise geçen seneki hedefimizle aynı doğrultuda dolar bazlı ihracatımızı yüzde 30 artırmayı hedefliyoruz" diyor. Firma, depremin yaşandığı ilk günlerde üretim kapasitelerinin yarısını deprem bölgesine ayırmış ve bir buçuk hafta boyunca yatak üretimi yapmış. Üretimden çıkan minder yatakları bölgeye gönderdiklerini dile getiren Balcı, deprem sonrası talep olabileceğini öngördükleri tasarım ve fonksiyonellikte yeni ürünler hazırladıklarını da söylüyor. Balcı, depremler sonrasında öncelikle yatak baza başlık, soft ve tekstil üretiminde kapasitelerini artırdıklarını da ekliyor. Yaşanılan depremin ev içinde kullanılacak mobilya ve türevlerinin tasarımlarına yeni bir yön vereceği görüşünde olan Balcı, firma olarak üretimde deprem esnasında ürünlerin sabit durmasını sağlayacak duvara monte mobilyalara ağırlık vermeye başladıklarının altını çiziyor. Firma, talep ve ihtiyaca yönelik olarak fonksiyonel minimal ölçülerde mobilya ürünleri tasarlamayı da planlıyor. Weltew Home, normalleşme sürecine kadar da bayilerinde bölgesel ticari destek sağlayarak aksiyon almaya devam etmeyi hedefliyor.
DEPREMZEDELERE ÖZEL KAMPANYA
58 ülkeye mobilya ve dekorasyon ürünleri ve mimari hizmetler alanında ihracat yapan Asortie Mobilya geçen yılı yüzde 15 büyüme ile kapatmış. Bu yıl büyüme hedeflerinin yüzde 23 olduğunu dile getiren Asortie Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Erat, bu büyümedeki en etkili itici gücün ihracat kapasitesinin artması ve yeni pazarların bulunmasından kaynaklandığını söylüyor. Depremde Hatay'da bulunan üretim tesislerinin tamamen çöktüğünü ifade eden Erat; Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep'in mobilya sektörü açısından oldukça önemli sanayi kentleri olduğunun bilgisini paylaşıyor. Deprem bölgelerinden acil ihtiyaçlı ürün listeleri arasında yatak, karyola, dolap ve kanepe olduğu görülüyor. Asortie Mobilya da depremden etkilenmiş bir şirket olarak deprem bölgelerine yardım göndermiş ve şu anda da göndermeye devam ediyor. Ankara'da bulunan üretim tesisinden deprem bölgesine karyola ve kıyafet dolapları üretmeye başlamışlar. Bunların yanı sıra yatak üreten diğer firmalardan yatak satın alarak deprem bölgesinde kurulan çadır ve konteyner kentlerine dağıttıklarını da söyleyen Erat, bir TIR çarşaf ve nevresim takımı da gönderdiklerini dile getiriyor. Deprem bölgesinde yapılacak kalıcı konutlarda daha minimal ve fonksiyonel mobilyaların kullanılacağını sözlerine ekleyen Erat, kendilerinin klasik lüks mobilya alanında faaliyet gösterdiğini belirterek, "Bu anlamda deprem bölgesinde yapılacak kalıcı konutlarda daha minimal ve fonksiyonel mobilyalar kullanılacaktır. Bu konu bizim faaliyet konumuz değil ama mobilya sektörünün daha minimal ürünlerin tasarımına yöneleceğini düşünüyorum" diyor. Son olarak Asortie Mobilya olarak depremden etkilenenler için özel indirimler veya özel kampanyalar yapacaklarını da kaydeden Erat, "Şimdiden ne kadar indirim yapacağımızı veya nasıl kampanyalar yapacağımızı söylemek zor. Örnek teşkil etmesi açısından Yalova-Düzce depremlerinde satışlarımızdan yüzde 18 KDV almamış ver ayrıca ilave yüzde 20 indirim yapmıştık. Yani ortalama deprem bölgesindeki tüketicilerimize yüzde 40'a yakın çok özel bir indirim yapmıştık. Bunun yanında deprem bölgesi dışındaki müşterilerimize ürün satışı yaptığımızda eski ürünlerini evlerinden alıp, onları yeniden boyayı ve yeniledikten sonra deprem bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine göndermiştik. Bu depremde de aynı etkinlikleri, belki de daha fazlasını yapabiliriz."
"TALEPLERE HIZLICA YANIT VERİYORUZ"
Siesta Mobilya, 100'ü aşkın ülkede 500 satış noktasına ulaşmış durumda. Yıllık 2 milyon adet olan üretim hacmini bu yıl daha da artırmayı hedefleyen firma, 2022 yılsonunda 1 milyar TL ciro yapmış. Bu yıl ki büyüme hedefleri ise tüm olumsuz durumlara rağmen önceki yıla oranla yüzde 10 büyümek. İhracatta yeni pazar olarak Güney Amerika'ya yoğunlaştıklarının altını çizen Siesta Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Işıldar, tüm ihracatçılar içinde yeni bir dönemin başlayacağını söylüyor. Siesta Mobilya, kapasitelerinin önemli bir kısmını da deprem bölgesine ayırmış. Özellikle deprem bölgelerinden gelen sandalye ve masa gibi taleplere, hızlı bir şekilde yanıt vermeye çalışıyor. Sürecin başından itibaren AHBAP derneği ile koordinasyon halinde olduklarını ifade eden Işıldar, "Derneğin her türlü talebine ivedilikle cevap veriyoruz. Birçok özel kurum ve kuruluşun düzenlediği bağış kampanyasına biz de sandalye ve masa gibi ürün desteklerimizle dahil oluyor, prosedüre göre bedelsiz ya da maliyetine olacak şekilde ürün tedariki gerçekleştiriyoruz" diyor. Işıldar, pandemiyle birlikte hayatımıza giren minimalizm etkisinin özellikle deprem sonrası da etkisini göstereceğini söyleyen Işıldar, "Dar alanlar için daha kullanışlı, yer kaplamayan, katlanabilen masalar, sandalyeler, oturma alanları için yapboz parçalara ayrılabilen/birleşebilen koltuklar ve setler tercih sebebi oluyor" diyor. İş dünyasından oldukça yardım talepleri geldiğini de kaydeden Işıldar, konuşmasını şu sözlerle tamamlıyor: "Siesta Mobilya olarak bu talepleri asla geri çevirmiyor, elimizden gelen desteği sağlıyoruz. Özellikle ürün tedariki konusunda kapasitemizin büyük bir bölümünü ayırıyor, çorbada bizim de tuzumuz olursa ne mutlu diyerek var gücümüzle çalışıyor, gelişmeleri yakından takip ediyoruz."
"DEPREM GERÇEĞİ DİKKATE ALINARAK MOBİLYA ÜRETİLMELİ"
Çağrı Kaan ÇETİN / Habif Mimarlık - Partner/Mimar
Yıkımın getirdiği yapı stoku ihtiyacı, inşaat sektörlerinin tüm kollarında doğal olarak bir artışa sebep oldu. Bu, mobilya sektörü için de geçerli. Dolayısıyla bu bağlamda kapasite ve üretim artışı olması çok doğal. Bununla beraber şiddetli depremlerde sağlam bir mobilyanın yanında yaşam üçgeni oluşturmanın hayatta kalma ihtimalini güçlendirdiğini de fark etmiş durumdayız. Dolayısıyla evimizdeki mevcut mobilyalara daha önce hiç bakmadığımız bir gözle bakmaya başladık maalesef. Acaba yatağımın yanına uzansam kurtulur muyum? Bu kanepe depremde beni koruyabilir mi, gibi soruları da sormaya başladık. Dolayısıyla yıkım olan yerlerdeki doğal talep artışının yanında çok daha düşük bir seviyede de olsa insanlar, evdeki mobilyalarını daha sağlam ve daha dayanıklı ürünlerle değiştirme yoluna da gidebilir. Deprem bölgeleri için özel üretimler ele alınmalı. Hızlı, ucuz, ulaşılabilir, insanların belki kendileri alıp hızlıca evde monte edebilecekleri ürünlere yeni kurulacak yaşamlarında ihtiyaçları olacaktır. Mobilya sektörünün öncelikli olarak insan odaklı bir yaklaşım ile deprem bölgesine özel ürünler üretmesi, tasarım ve üretimlerini bu gözle tekrar ele alması çok faydalı olacaktır. Bununla beraber masa, yatak ve kanepe gibi evde odalarımızı domine eden ve belki de en çok zaman geçirdiğimiz mobilyalarında belki ek güçlendirme işlemleri ile tekrar ele alınması, deprem bölgeleri için daha iyi yaşam üçgeni oluşturabilen mobilyaların olması da düşünülebilir.