Haftanın kulisleri…
İDRİZ ÇOKAL/ Polonya'daki fabrika Manisa'ya taşınıyormuş… Bir yıl mahkeme korumasında… Patronların akıl danıştığı adam… Satış sırası Söktaş'ta mı?
Polonya'daki fabrika Manisa'ya taşınıyormuş
Arçelik, Türkiye'nin en eski ve köklü sanayi şirketlerinden biri. Koç Holding'e ait olan Arçelik bugün sadece Türkiye'de değil, 14 ülkede daha tam 146 üretim tesisi bulunan global bir dev. Arçelik AŞ bünyesinde Arçelik'in dışında Beko, Grundig, Hotpoint, Arctic, Leisure, Indesit, Blomberg, Defy, Dawlance, Voltas Beko, ElektraBregenz, Flavel, Bauknecht, Privileg, Altus, Ignis, Polar markaları bulunuyor. 50 binin üzerinde çalışanı olan şirketin 55 ülkede 125 iştiraki var. Dünya genelinde 30 da Ar-Ge ve tasarım merkezine sahip. 2024 yılında 428.5 milyar lira ciro gerçekleştirdi.
Arçelik'le ilgili genel bilgileri verdikten sonra gelelim kulisimize. Hatırlarsanız Arçelik geçen yıl Eylül ayında Polonya Lodz'daki fabrikasını kapatmıştı. Orada kurutma makinesi ağılıklı beyaz eşya üretiliyordu. Bin 800 çalışana tazminatları verilip işten çıkarılmıştı. O fabrikaların ne olacağı belli değildi. Öğrendiğimize göre Manisa'da yer bakıyorlarmış. Daha doğrusu Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde aradıkları yeri bulmuşlar. Polonya'daki fabrika Manisa'ya taşınacakmış. Bu arada Manisa'da Franke'nin fabrikası var. Arçelik daha önce Güney Afrika'da Franke'nin tesislerini satın almıştı. Kulislerde Arçelik'in Franke'nin Manisa'daki tesislerini alabileceği konuşuluyor.
Benzer bir yapılanma İtalya'daki tesislerinde de yaşanıyormuş. İtalya'daki üretim tesisleri de yeniden yapılandırılarak verimsiz olanların kapatılacağı gündemdeymiş. 2025 sonuna kadar 2 bin işçi ile yolların ayrılacağı konuşuluyor. Bize gelen bilgilere göre, Sirena'daki fabrikanın kapanarak İtalya'daki üretimin daha verimli hale getirilmesi öngörülüyormuş.
Bir yıl mahkeme korumasında
İstanbul Beyoğlu'na yolu düşenler Tarihi Rumeli Han'ı bilirler. İstiklal Caddesi'ndeki meşhur tarihi han bir süredir mali sorunlarla boğuşuyordu. 2024 Şubat ayında icradan satışa çıkarılmıştı. İstanbul Gayrimenkul İcra Dairesi tarafından satışa sunulan Rumeli Han otel olarak kullanılıyordu. Bin 394 metrekarelik alan üzerine kurulu iki bloktan oluşan Rumeli Han bünyesinde 3 dükkan ve 167 oda bulunuyor. Handaki yatak kapasitesi ise 334. Otelin sahibi olan Tarihi Rumeli Han Turizm ve İnşaat A.Ş. ile Gevrekli Turizm Deri ve Tekstil şirketinin Odeabank'a olan borçları nedeniyle icradan satışa çıkarılmıştı. Rumeli Han için belirlenen bedel ise bir milyar 600 milyon lira idi. 2017 yılında da icradan satışa çıkarılan Rumeli Han için 450 milyon lira değer biçilmişti. Bu icralar o dönem gerçekleşmedi. Sahibi konumundaki şirketlerin avukatları icranın gerçekleşmesini durdurmuştu. İki defa icradan satışı istenilen yerin sahibi olan şirketler bu kez konkordatoya gitti. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi Gevrekli Turizm Deri Ve Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve Tarihi Rumeli Han Turizm Ve İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin talebini kabul edip önce üç aylık geçici mühlet kararı verdi. Böylece tarihi Rumeli Han mahkeme korumasına girmiş oldu. Mahkeme heyeti üç aylık geçici mühlet kararından sonra ise bir yıllık kesin mühlet kararı vermiş. Böylece iki şirket bir yıl boyunca mahkeme korumasında ve konkordato komiserlerinin denetiminde faaliyetlerine devam edecek.
1894 yılında açılan Rumeli Han II. Abdülhamid'in başmabeyincisi Sarıcazade Ragıp Paşa tarafından inşa ettirildi. Han, Osmanlı İmparatorluğu'nun yayıldığı üç kıtadan birini temsil ediyordu. Rumeli Han dışında, Afrika ve Anadolu Han da söz konusu temsiliyeti sağlayan diğer 2 handı.
Satış sırası Söktaş'ta mı?
TÜSİAD eski başkanlarından Muharrem Kayhan ve Ailesi'ne ait olan Söktaş, Türkiye'nin en eski tekstil şirketlerinden biri. Aydın Söke'de bulunan Söktaş'ın geçmişi 1870'lere, Büyük Menderes nehir havzasındaki Efeler Çiftliği'ne dayanır. 1973 yılında kurulan şirket, 1995 yılında halka açıldı. İplik ve özellikle gömleklik kumaş üretimi konusunda söz sahibi bir şirket. Sektörde daha çok pamuklu ve pamuk karışımlı gömleklik kumaşlarıyla bilinir. İtalya ve Söke merkezli tasarım ekipleri 600 binden fazla kumaş çeşidine ulaşmış. Sektörde bu özelliğiyle de öne çıkar.
Yılbaşından hemen önce Kayhan Ailesi, Efeler Çiftliği'ni 17.5 milyon dolara Kahve Dünyası'nın sahibi Altınmarka Gıda'ya satmıştı. O günden sonra Söktaş'la ile de kulağımıza bazı bilgiler fısıldanıyordu. Bir takım sıkıntılardan bahsediliyordu. Bu söylentiler son günlerde daha sık konuşulmaya başlandı. Söktaş'ta yakın zamanda 80 kişi ile yollar ayrılmış. Bize gelen bilgilere göre tasarruf tedbirleri de artırılmış. Müdürlerin arabaları geri alınmış. Konuşulanlara bakılır ise Söktaş'ın da satışı için kulisler yapılıyormuş. Bunlar iddia. Söktaş tarafından bilgilendirme yapılır ise bu sayfalardan onlara da yer vereceğiz elbette…
Patronların akıl danıştığı adam
Tüm dünya olduğu gibi Türkiye de ekonomik olarak kritik bir dönemden geçiyor. Özellikle ek gümrük vergileri, uluslar arası ticareti yeniden şekillendireceğe benziyor. Türk iş dünyası bu tür olağanüstü durumlara alışık, bugüne kadar birçok krizi yönetmeyi başardı elbette. Ancak özellikle stratejik kararlar alma konusunda bu kez durumun çok daha hassas olduğu ortada. Fakat endişelenmeye gerek yok. Yönetim konusunda da son derece donanımlı, büyük tecrübe sahibi "akıl hocalarımız" var. Bunlardan biri de Ömer Devrim Karadeniz. Üniversite eğitimini Londra'da Schiller Üniversitesi işletme ve pazarlama alanında burslu olarak tamamlayan Karadeniz, iş hayatına ise 1995 yılında yine İngiltere'de Horizon Steel Trade şirketinde Operasyon Müdür Yardımcısı olarak başlamış. Karadeniz, bugüne kadar Friday's, Kraft, Gillette, Procter & Gamble, Yıldız Holding, Tesco, PLC, Mondelēz International ve Hayat Kimya gibi çok uluslu şirketlerde kilit pozisyonlarda görev almış. Perakende ve hızlı tüketim ürünleri sektörlerinde faaliyet gösteren bu dev şirketlere Doğu Avrupa, Orta Doğu, İngiltere, Pakistan ve Türkiye başta olmak üzere birçok küresel pazarda 30 yılı aşkın süre liderlik yapan Karadeniz, büyük tecrübesini şimdi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak hizmet verdiği ve 2007 yılında kurulan Temmuz A.Ş.'de sürdürüyor. Öğrendiğimize göre, dünya ticaretinin yeniden şekillendiği bu dönemde, özellikle perakende ve hızlı tüketim ürünleri sektöründe faaliyet gösteren birçok şirket Karadeniz'in kapısını çalıyormuş. Bu firmalar müşteri ilişkileri yönetimi ve uzun vadeli iş ortaklıkları geliştirme konularında katkı aldıkları Karadeniz ve ekibinden, uluslararası lojistik ve son dönemde önemi daha çok artan tedarik zinciri yönetimi alanında da destek istiyormuş. Karadeniz, "Son yıllarda Türkiye, tedarik zinciri yönetimi alanında önemli adımlar attı. Özellikle üretim ve lojistik sektöründeki modernizasyon ile tedarik zincirinde daha fazla yer almakta ve bu süreçte rekabet avantajı yaratmakta. Türkiye'nin güçlü üretim altyapısı, yerel ve küresel markaların ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir fırsat sunuyor. Türkiye'nin özellikle tekstil, otomotiv, gıda ve elektronik sektörlerinde dünya çapında önemli tedarikçi konumuna gelmesi, ülkenin global tedarik zincirindeki yerini sağlamlaştırmakta. Özellikle Asya, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarının birleşim noktasında bulunan Türkiye, yeni tedarik zincirlerinin merkez ülkelerinden biri olmaya aday" diyor. Ek vergilerin uluslar arası ticareti zorlaştırdığı bu dönemde, firmaların Karadeniz ve ekibine gösterdiği bu ilgiyi aktaralım istedik.