Haftanın kulisleri…

Zeytinburnu’nda üs kuruyor… Bölünme yaramadı, 10 şube birden kapatıyor… Getir gitti, Bitaksi ve n11 kaldı… Bir yıl mahkeme korumasında…
10.04.2025 11:20 GÜNCELLEME : 10.04.2025 11:20

İDRİZ ÇOKAL/ Zeytinburnu'nda üs kuruyor… Bölünme yaramadı, 10 şube birden kapatıyor… Getir gitti, Bitaksi ve n11 kaldı… Bir yıl mahkeme korumasında…

Zeytinburnu'nda üs kuruyor…

Gizia, hazır giyim sektörünün bilinen markalarından biri. Kurucusu İsmail Kutlu da, perakende sektörünün önemli isimlerinden. Yaklaşık 30 yıldır sektörde varlığını sürdürüyor. Gizia Casual, Gizia Gate ve Gizia Sport gibi birçok alt markası da olan şirket, 1966 yılında, Malatyalı manifaturacı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen İsmail Kutlu tarafından kuruldu. Kutlu 1987'de İstanbul'da tekstil sektörüne girerek kendi şirketini kurdu ve 2005'te Gizia'yı piyasaya çıkardı. Bugün markanın Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Amerika'da 300'e yakın satış noktası bulunuyor.

Gizia'nın yeni kardeş markası Gizia Gate'in Nişantaşı, İstanbul Havalimanı, Aqua Florya, Emaar AVM ve Bodrum Palmarina'da mağazaları var. Türk moda tasarımcılarının ürünlerini aynı çatı altında toplamak üzere oluşturulan mağazada aralarında Hakan Yıldırım, Arzu Kaprol, Dice Kayek, Gül Ağış gibi isimlerin de bulunduğu halen 140 Türk moda tasarımcısının ürünlerine yer veriliyor. İsmail Kutlu, Gizia Brasserie markası ile restoran işinde de büyümesini sürdürüyor. Halen Nişantaşı, Suadiye, Fişekhane ve Bursa şubeleriyle hizmet veriyor.

Gizia'nın patronu yine ses getirecek bir projeye başlamış. Zeytinburnu'nda Astay İnşaat tarafından yapılan Onaltı Dokuz İstanbul projesinin alt bölümünde devasa kapalı bir alan vardı. Uzun yıllar boş olan yeri Gizia kiralamış. Astay İnşaat ile anlaşma yapılmış. Gizia buraya marka üssü yapacakmış. Açılış yaza yetişecekmiş…

Bölünme yaramadı, 10 şube birden kapatıyor

Türkiye'de marketçilik sektörü çok hızlı kabuk değiştiriyor. Uluslar arası ve ulusal zincirlerin yarıştığı sektörde çok güçlü yerel zincirler de yer alıyor. Hatta bulundukları bölgelerde büyük zincirlere kafa tutup, onlara kök söktürüyorlar. Bu zincirlerden biri de İzmir merkezli Pehlivanoğlu. Türkiye'de büyüme planları yapan birçok ulusal hipermarket zinciri İzmir ve Ege planları yaparken Pehlivanoğlu'nu mutlaka hesaba katar. Hatta birçok zincir Pehlivanoğlu'nu satın almak için girişimlerde bulunmuş, Migros bu konuda imza aşamasına bile gelmişti. 1970 yılında Ali Pehlivanoğlu tarafından kurulan market zincirinde kardeşleri Hanifi ve Muharrem Pehlivanoğlu da ortak. İzmir ve diğer Ege şehirlerinde 128 mağazaya ulaşmıştı. Bir dönem 2 bine yakın kişiyi istihdam eden bölgesel bir dev market zinciri haline gelmişti. 2015 yılından sonra Pehlivanoğlu kardeşler arasında ayrılık yaşandı. Üç kardeş işlerini ayırdılar. Ama üçü de Pehlivanoğlu markasının yanına isimlerini ekleyerek, bu köklü markayı kullanmaya devam etti. Ali Pehlivanoğlu'nun 28, Muharrem Pehlivanoğlu'nun 47, Hanif Pehlivanoğlu'nun ise 68 marketi bulunuyor. Yenilikçi bir vizyona sahip olan Hanif Pehlivanoğlu, en son Gold konseptli bir market daha açtı. Çeşme'de açılan Gold konseptli market tutarsa, tüm şubeleri bu konsepte dönüştürmeyi planlıyordu.

Öğrendiğimize göre en çok markete sahip Hanif Pehlivanoğlu, 10 şubesini kapatma kararı almış. Kapatma kararı yeni konsept ile ilgili mi, onu tam öğrenemedik. Hanif Pehlivanoğlu'ndan bir açıklama gelir ise onu da aktaracağız…

Getir gitti, Bitaksi ve n11 kaldı

Türkiye'de son yıllarda çok önemli girişim hikayeleri yazılıyor. Dünya çapında yatırım alan girişim örneklerine tanık oluyoruz. Bunlardan biri de Nazım Salur tarafından kurulan Getir. Ünü ülke sınırlarını hatta okyanusları aştı. Avrupa ve ABD'de hizmet vermeye başladı. Ancak geçen yıl Mayıs ayında sürpriz bir karar paylaşıldı. Getir yönetimi, yurt dışı faaliyetlerini sonlandırdı ve yurt içine odaklanma kararı aldı. Getir'in toplam gelirinin yüzde 93'ünün yurt içinden olduğunu da belirtelim. Getir'in büyüklüğünü rakamlarla anlatalım. Türkiye'de halen 16 binden fazla kişiye iş sağlıyor. Yıllık cirosu 2 milyar doların üzerinde. Getir yurt dışı operasyonlarını durdurdu durdurmasına ama halen Türkiye'nin dev şirketlerinden biri konumunda.

Nazım Salur, Serkan Borançılı ve Tuncay Tütek tarafından kurulan Getir, büyük yatırımlar alarak unicorn olmuştu. 11.8 milyar değerleme üzerinden 768 milyon dolarlık yatırım almıştı. Zaman içinde bu değerleme 2.5 milyar dolara kadar düştü. Getir toplamda 2 milyar doların üzerinde yatırım aldı. Bu süreçlerden birinde de Birleşik Arap Emirlikleri Merkezli Mubadala, Getir'e yatırım yaptı. Şirkete yüzde 30 ortak oldu. Başlangıçta iyi giden ortaklık geçen yıl Haziran ayında sorun yaşamaya başladı. Mubadala, Getir'in önce yönetimini, sonra da kontrol hisselerini devralmak için stratejik adımlar atmaya başladı. Sonrasında tarafların şirketi bölerek bir uzlaşmaya vardıkları konuşuldu.

Bu süreçler medyaya yansımadan önce, biz bu sayfalarımızda önemli bir kulis habere yer vermiştik. 15 Ocak 2024 tarihli 3. sayımızda "Salur yönetimden ayrılır mı" başlığı ile verdiğimiz haberde, Mubadala'nın Salur'un görevden ayrılmasını isteğini yazmıştık. O tarihte Salur ve ekibi böyle bir durumun söz konusu dahi olmadığını belirten bir açıklama yapmıştı. Biz o gün haberimizin arkasında olduğumuzu belirtip, haberin devamını da yazmıştık. Bugün gelinen nokta haberimizin gerçekliğini gün yüzüne çıkardı. Geçen hafta Rekabet Kurulu'nun verdiği bir kararla durum resmileşti. Rekabet Kurulu, Getir Araç Dijital Ulaşım Çözümleri Ticaret AŞ, Getir Teknolojik Hizmetler AŞ, Getiriş Danışmanlık ve Ticaret AŞ ve Getgo Teknoloji AŞ'nin tek kontrolünün dolaylı olarak Mubadala Investment Company PJSC tarafından devralınması işlemine izin verdi. Rekabet Kurulu'nun aldığı bu karar ile Nazım Salur'un Getir ile hiçbir bağı kalmadı. Salur'da Bitaksi ve n11.com kaldı.

Bir yıl mahkeme korumasında

İstanbul Beyoğlu'na yolu düşenler Tarihi Rumeli Han'ı bilirler. İstiklal Caddesi'ndeki meşhur tarihi han bir süredir mali sorunlarla boğuşuyordu. 2024 Şubat ayında icradan satışa çıkarılmıştı. İstanbul Gayrimenkul İcra Dairesi tarafından satışa sunulan Rumeli Han otel olarak kullanılıyordu. Bin 394 metrekarelik alan üzerine kurulu iki bloktan oluşan Rumeli Han bünyesinde 3 dükkan ve 167 oda bulunuyor. Handaki yatak kapasitesi ise 334. Otelin sahibi olan Tarihi Rumeli Han Turizm ve İnşaat A.Ş. ile Gevrekli Turizm Deri ve Tekstil şirketinin Odeabank'a olan borçları nedeniyle icradan satışa çıkarılmıştı. Rumeli Han için belirlenen bedel ise bir milyar 600 milyon lira idi. 2017 yılında da icradan satışa çıkarılan Rumeli Han için 450 milyon lira değer biçilmişti. Bu icralar o dönem gerçekleşmedi. Sahibi konumundaki şirketlerin avukatları icranın gerçekleşmesini durdurmuştu. İki defa icradan satışı istenilen yerin sahibi olan şirketler bu kez konkordatoya gitti. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi Gevrekli Turizm Deri Ve Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve Tarihi Rumeli Han Turizm Ve İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin talebini kabul edip önce üç aylık geçici mühlet kararı verdi. Böylece tarihi Rumeli Han mahkeme korumasına girmiş oldu. Mahkeme heyeti üç aylık geçici mühlet kararından sonra ise bir yıllık kesin mühlet kararı vermiş. Böylece iki şirket bir yıl boyunca mahkeme korumasında ve konkordato komiserlerinin denetiminde faaliyetlerine devam edecek.

1894 yılında açılan Rumeli Han II. Abdülhamid'in başmabeyincisi Sarıcazade Ragıp Paşa tarafından inşa ettirildi. Han, Osmanlı İmparatorluğu'nun yayıldığı üç kıtadan birini temsil ediyordu. Rumeli Han dışında, Afrika ve Anadolu Han da söz konusu temsiliyeti sağlayan diğer 2 handı.

BİZE ULAŞIN