“Enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayacağız”

GİRİŞ TARİHİ: 03.01.2025 GİRİŞ TARİHİ: 22:43 SON GÜNCELLEME: 06.01.2025 00:01
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, fiyat istikrarının sürdürülebilir yüksek büyümenin ön koşulu olduğunu vurgulayarak, Program dönemi sonunda enflasyonu tek haneye indirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Şimşek, “Belirsizlikler azalacak, ekonominin büyüme potansiyeli artacak ve kalıcı refah artışı sağlanacak” dedi…

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılında enflasyondaki düşüşün devam etmesinde dört temel hususun belirleyici olacağını vurgulayarak, ilk olarak para politikasının gecikmeli etkisinin 2025'te daha net olarak görüleceğini kaydetti. İkinci olarak 2024 yılında yüzde 4.9'a gerilemesi öngörülen bütçe açığının milli gelire oranını, etkin gelir tahsilatı ve harcama disipliniyle 2025'te yüzde 3.1'e indirmeyi hedeflediklerine dikkat çeken Şimşek, böylece maliye politikasının dezenflasyon sürecine daha fazla katkı sağlayacağını belirtti. Üçüncü olarak bütçe imkanlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceklerini dile getiren Şimşek, son olarak da dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarla değil aynı zamanda gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle de destekleyecek ve arzı artıracak reformlara hız vereceklerini vurguladı. Program dönemi sonunda enflasyonu tek haneye indirmeyi hedeflediklerini kaydeden Şimşek, "Kalıcı fiyat istikrarının sağlanmasıyla öngörülebilirlik artacak, belirsizlikler azalacak, ekonominin büyüme potansiyeli artacak ve kalıcı refah artışı sağlanacaktır" dedi.

FİYAT İSTİKRARI UZUN SOLUKLU BİR ÇABA GEREKTİRİYOR

Şimşek, 2025 yılında enflasyonun nasıl düşeceğini PARA Dergisi'ne anlattı. Şimşek, "Ülkemizin karşılaştığı kırılganlıkları gidermek ve makrofinansal istikrarı temin etmek amacıyla, uluslararası standartlara uygun, öngörülebilir ve iyi tasarlanmış bir programı hayata geçirdik. Programımızın nihai hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımıdır. Bu hedefe giden yolda; fiyat istikrarı, bütçe disiplini, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşüm en kritik bileşenlerdir. Uyguladığımız programın temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamak, uzun soluklu bir çaba gerektiriyor. Bu nedenle programın ilk yılını dezenflasyona geçiş dönemi olarak planlamıştık. Döviz kurundaki düzeltme ve mali disipline yönelik zaruri tedbirler sonucunda enflasyonda kısa vadede geçici yükseliş yaşadığımız geçiş dönemini 2024 Mayıs ayında tamamladık. Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi Mayıs'ta zirveye ulaştı. Haziranda başlayan dezenflasyon sürecinde yıllık enflasyon 28.4 puan düşerek kasım ayında yüzde 47.1'e gerilemiştir.

Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor. Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar ve kiralardaki yüzde 25'lik tavan uygulamasının kalkması enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır" diye konuştu.

DEZENFLASYON SÜRECİNİ İSTİKRAR DÖNEMİ TAKİP EDECEK

Şimşek, yurt içi talepteki yavaşlama, fiyatlama davranışlarındaki iyileşme, tüm kesimlerin enflasyon beklentilerindeki düşüş ve maliye politikasının artan eş güdümün enflasyonla mücadele sürecini desteklediğini vurguladı.

Şimşek, "Enflasyonda zirveyi gördüğümüz Mayıs ayına göre 12 ay sonrası beklenti hanehalkında 12 puan, reel sektörde 8.2 puan ve piyasa katılımcılarında 6 puan iyileşmiştir. Beklentilerdeki iyileşme, enflasyondaki katılıkların azalmasına destek olmaktadır.

Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş istikrarlı hale gelene kadar gerekli adımları atmaya kararlılıkla devam edecek ve enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayacağız.

İçinde bulunduğumuz dezenflasyon sürecini enflasyonun tek haneye düştüğü ve kalıcı şekilde kontrol altına alındığı istikrar dönemi takip edecektir. Fiyat istikrarı hedefi geniş kesimlerin mutabakatına dayalı uzun soluklu bir çaba gerektirmektedir" ifadelerini kullandı.

BELİRLEYİCİ OLACAK DÖRT TEMEL HUSUS

2025 yılında enflasyondaki düşüşün devam etmesinde dört temel hususun belirleyici olacağını dile getiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şunları kaydetti:

"İlk olarak, para politikasının gecikmeli etkisi 2025 yılında daha net olarak görülecektir. Merkez Bankası politika faizini kademeli olarak yüzde 8.5'ten yüzde 50'ye yükseltmiş, bu sıkı duruş ilave makro ihtiyati adımlarla desteklenmiştir. Uygulanan politikaların enflasyonu düşürücü etkisi önümüzdeki süreçte daha belirgin hale gelecektir.

İkincisi, önümüzdeki dönemde bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki oluşturacaktır. Mali disiplinin güçlendirilmesine büyük bir önem atfediyoruz. 2023 yılında aldığımız tedbirlerle bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 5.2 ile sınırladık. Bütçe göstergelerindeki bu görünümün, depremin ağır etkilerine rağmen sağlandığını vurgulamak gerekir. 2024 yılında yüzde 4.9'a gerilemesi öngörülen bu oranı, etkin gelir tahsilatı ve harcama disipliniyle 2025'te yüzde 3.1'e indirmeyi hedefliyoruz. Böylece, önümüzdeki süreçte maliye politikası dezenflasyon sürecine daha fazla katkı sağlayacaktır.

Üçüncü olarak, bütçe imkanlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz.

Son olarak, dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarla değil aynı zamanda gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle de destekleyecek ve arzı artıracak reformlara hız vereceğiz."

TEMEL HEDEF KALICI FİYAT İSTİKRARI

2024 yılında olduğu gibi 2025 yılında da maliye ve gelirler politikası ile para politikasının eş güdüm içerisinde uygulanacağını belirten Bakan Şimşek, fiyat istikrarının, sürdürülebilir, yüksek ve kapsayıcı büyüme için bir gereklilik olduğunu kaydetti. Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu sebeple programımızın temel hedefi kalıcı fiyat istikrarını sağlamaktır. Dezenflasyon süreçlerinde büyüme kısa vadede geçici olarak yavaşlayabilmektedir. Ancak hem teori hem ülkemizin geçmiş dönem tecrübeleri, büyüme ve dezenflasyon arasında orta vadede ters yönlü bir ilişki bulunmadığını göstermektedir. Düşük enflasyon, öngörülebilirliği artırarak üretim ve yatırım kararlarını ve büyümeyi olumlu etkilemektedir. Son 30 yıl 10 yıllık dönemler halinde incelendiğinde düşük enflasyon ile yüksek büyümenin birlikte gerçekleştiği görülmektedir. Fiyat istikrarının sağlanamadığı durumlarda ise büyüme performansı kötüleşmektedir.

1994-2003 döneminde enflasyon yüksek seyretmiş, büyümenin hem seviyesi düşmüş hem oynaklığı artmıştır. Bu dönemde, ortalama enflasyon yüzde 69, büyüme ise sadece yüzde 2.8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Öte yandan, 2004-2013 yılları arasında yıllık ortalama enflasyon yüzde 8.3 seviyesindeyken, ekonomimiz ortalama yüzde 5.9 büyümüştür. 2014-2023 döneminde ise ortalama enflasyon yüzde 22.5, ortalama büyüme ise yüzde 4.9 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Özetle; fiyat istikrarı sürdürülebilir yüksek büyümenin ön koşuludur. Program dönemi sonunda enflasyonu tek haneye indirmeyi hedefliyoruz. Kalıcı fiyat istikrarının sağlanmasıyla öngörülebilirlik artacak, belirsizlikler azalacak, ekonominin büyüme potansiyeli artacak ve kalıcı refah artışı sağlanacaktır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.