PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye'nin cari işlemler hesabı Ocak'ta yıllık bazda yüzde 75.5 oranında azalışla 2 milyar 556 milyon dolar açık kaydetti. Cari denge 2023 yılı Ocak'ta 10.4 milyar dolar açık vermişti. 2023 Temmuz'dan bu yana kesintisiz gerileyen yıllıklandırılmış cari açık, Ocak'ta bir önceki aya göre 7.9 milyar dolar azalışla 37 milyar 516 milyon dolar oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre 2024 Ocak'ta altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 3.6 milyar dolar fazla gerçekleşti. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı ise 4 milyar 448 milyon dolar oldu. Ocak'ta seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2.2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Yine Ocak'ta doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 661 milyon dolar oldu. Bu dönemde portföy yatırımları ise 1 milyar 86 milyon dolar tutarında net giriş kaydetti. Aynı dönemde resmi rezervlerde 6.2 milyar dolar net azalış oldu. Net hata ve noksan kaleminde ise 1.9 milyar dolarlık çıkış yaşandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ocak'ta yıllık cari açıktaki iyileşmenin, 2023 Mayıs'a göre 22.6 milyar dolara ulaştığını vurguladı. Şubat'ta da devam eden dış ticaret açığındaki düşüşle, ilk çeyrek sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 3'ün altına ineceğini kaydeden Şimşek, "Bu yılı OVP'de yüzde 3.1 olan öngörümüzden daha düşük ve sürdürülebilir cari açık seviyesine yakın bir oranla tamamlamayı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
YIL SONU HEDEFİ 34.7 MİLYAR DOLAR
Cari işlemler dengesi 2023 yılını 42.5 milyar dolar olan Orta Vadeli Program (OVP) hedefinin üzerinde, 45.38 milyar dolar açıkla kapatmıştı. OVP'de, 2024 yılı sonu cari açık hedefi ise 34.7 milyar dolar olarak yer aldı. TCMB'nin Şubat ayı piyasa katılımcıları anketinde ise piyasa katılımcılarının yılsonu cari açık tahmini ise 34.6 milyar dolar oldu.
Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, emtia fiyatlarındaki düşüşün de etkisiyle cari açığın gerilediğine dikkat çekerek, cari açıkta dengelenme için tüketim malı ithalatında düşüşün görülmesi gerektiğinin altını çizdi. Aslanoğlu, ithalattaki düşüşün cari işlemler açığının yılsonunda 30-35 milyar dolar arası bir seviyeye geleceğine işaret ettiğini söyledi.
BÜYÜMENİN ÖNCÜ GÖSTERGESİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Avrupa Birliği iş istatistikleri mevzuatındaki değişikliklerin kısa dönemli iş istatistiklerine yansıtılması ve yeni göstergelerin üretilmesi çalışmalarını tamamladı. Mart ayında yayımlanan haber bültenleriyle birlikte gerekli değişikliklere gitti. Bu kapsamda sanayi üretim endeksinin ve ciro endekslerinin temel yılı "2021=100" olarak güncellendi. Haberimizde detayını paylaşacağımız "ticaret satış hacim endeksi" haber bülteni 11 Mart'ta ilk kez yayımlandı. Hizmet üretim endeksi ise 2021=100 temel yıllı olarak 14 Mart 2024'te ilk defa yayımlanmaya başladı. Şimdi de verilerin detaylarına bir göz atalım.
Büyümenin öncü göstergesi sanayi üretimi 2024 yılına yatay bir seyir ile başladı. Sanayi üretim endeksi Ocak'ta aylık bazda değişim göstermezken, yıllık bazda yüzde 1.1 arttı. Sanayinin alt sektörleri (2021=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2024 yılı Ocak'ta madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yıllık yüzde 4.9, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0.4, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 8.4 arttı.
Güncellenmiş ciro endekslerine göre, sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi Ocak'ta aylık yüzde 5.1, yıllık yüzde 63.5 artış gösterdi.
İLK DEFA YAYINLANDI
Gelelim TÜİK'in ilk defa yayımladığı "ticaret satış hacim endeksine". TÜİK verilerine göre Ocak'ta ticaret satış hacmi yıllık yüzde 0.4 azalırken, perakende satış hacmi yıllık yüzde 13.3 arttı. Ocak'ta motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi yüzde 6, perakende ticaret satış hacmi yüzde 13.3 artarken, toptan ticaret satış hacmi yüzde 6.3 azaldı. Ocak'ta, ticaret satış hacmi aylık yüzde 3.2 azalırken, perakende satış hacmi aylık yüzde 2.6 arttı. İlk defa yayımlanan hizmet üretim endeksi ise Ocak'ta yıllık yüzde 0.6 artış, aylık yüzde 2.3 azalış gösterdi.
Geçen hafta konut satış istatistikleri de açıklandı. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde Şubat'ta 93 bin 902 konut satıldı. Konut satışları Şubat'ta aylık yüzde 16.9, yıllık yüzde 17.3 arttı. Konut satışları Ocak-Şubat döneminde yıllık yüzde 2 azalışla 174 bin 210 olarak gerçekleşti. İpotekli konut satışları Şubat'ta yıllık yüzde 49.1 azalışla 8 bin 827, Ocak-Şubat döneminde ise yıllık yüzde 56.1 azalışla 14 bin 742 oldu.
İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 9.1
TÜİK'in hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; mevsim etkisinden arındırılmış verilerle 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Ocak'ta bir önceki aya göre 85 bin kişi artışla 3 milyon 214 bin kişi, işsizlik oranı 0.2 puan artışla yüzde 9.1 oldu. Bu dönemde işsizlik oranı erkeklerde 0.4 puan artışla yüzde 7.7, kadınlarda 0.3 puan azalışla yüzde 11.7 olarak tahmin edildi. İstihdam edilenlerin sayısı 160 bin kişi artarak 32 milyon 222 bin kişi, işgücü 245 bin kişi artarak 35 milyon 436 bin kişi oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı aylık 1.1 puan artarak yüzde 16.6 düzeyinde gerçekleşti. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı ise aylık 1.7 puan artarak yüzde 26.5 oldu.
Türkiye'de işsizlik oranının dört ayın en yüksek seviyesine çıkarak işgücü piyasasında durgunluk sinyalleri gösterdiğini vurgulayan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Kabaklarlı, "Bu izlenen sıkı para politikasının bir yansımasıdır diyebiliriz. Türkiye'de mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, bir önceki ayda yukarı yönlü revize edilen yüzde 8.9'dan, Ocak 2024'te yüzde 9.1'e yükseldi. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71.5 iken kadınlarda yüzde 36.6 oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14.1, kadınlarda ise yüzde 21.1 olarak tahmin edildi. Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından daha az. Bu rakamların iyileşmesi için işgücü piyasasında daha fazla kadına yönelik esnek çalışma koşullarının teşvikine ihtiyaç bulunuyor. İşgücüne dahil olmama nedenleri ile ilgili ankette 10 milyon kadın ev işleri nedeniyle işgücüne katılamadıklarını belirttikleri için belediyeler tarafından daha fazla evde bakım hizmetinin sunulması ve gece aydınlatmanın artırılması gerektiği düşüncesindeyim" dedi.
"NOT ARTIŞI SÜRECEK"
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisini bu yıl için 0.3 puan artırarak yüzde 2.4'e, Türkiye ekonomisi için 0.3 puan artırarak yüzde 2.8'e yükseltti. Bilindiği üzere önceki hafta Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, not görünümünü "durağan"dan "pozitife" çıkarmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 12 yıl sonra gelen not artışında, Türkiye'nin uluslararası normlara uyan, kural bazlı ve öngörülebilir politikalarının etkili olduğunu ifade etti, pozitif görünümün önümüzdeki dönemde not artışının süreceğine işaret ettiğini vurguladı. Şimşek, "Yılın ikinci yarısında dezenflasyon, daralan cari açık ve bütçe disiplini seviyesinde makro finansal istikrar daha da pekişecek ve kredi notumuz yükselecek" ifadelerini kullandı.
Şimşek geçen hafta sosyal medya hesabından paylaştığı İngilizce mesajda ise döviz piyasasında son dönemde yaşanan dalgalanmanın geçici olduğunu vurgulayarak, TCMB'nin elindeki tüm araçları kullanarak enflasyon beklentilerini sabitleme kararlılığında olduğunu kaydetti.
OLUMLU GELİŞME…
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu Fitch'in kredi notunu yükseltmesinin olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayarak, seçim sonrasında da uygulanan politikalara benzer bir tablonun devam etmesi durumunda diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından da not artırımlarının gelebileceğini dile getirdi.
Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ata Özkaya ise "Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in ülkemizin kredi notunu artırması ve görünümü pozitife çevirmesi, olumlu ve Eylül'de de kredi notunu artırabileceği sinyali olarak değerlendirilmeli" ifadelerini kullandı. Fitch'in bu kararının mevcut gözledikleri verilere istinaden olmadığını ifade eden Özkaya, "Fitch'in kendi analizleri neticesinde beklediği süreçlere ilişkin. O halde bu kredi notu kararını geleceğe dair 'bir teşvik' gibi düşünebiliriz. Diğer kredi derecelendirme kuruluşları da kredi notumuzu 1 kademe artırabilir ancak bulunduğumuz seviye 'yatırım yapılabilir' seviyeden oldukça düşük olduğu için, bunun beklediğimiz yabancı yatırımlar üzerinde belirgin bir etkisi bu noktada olmaz" dedi.
PPK TOPLANIYOR
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını 21 Mart'ta gerçekleştirecek. TCMB, 22 Şubat'taki PPK toplantısında politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutmuş, ilave sıkılaşma adımlarına devam etmişti.
3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar, TCMB'nin 300 ila 500 baz puan faiz artışı yapabileceği yönünde özellikle yabancı yatırım kuruluşlarından açıklamalar geldiğine işaret ederek, "Son alınan kararlar zaten hem likiditeyi düzenliyor hem de TCMB bilançosunu daha güzel hale getiriyor. Seçim öncesi söylentilerle, kur alevlendirilmeye çalışılıyor. TCMB bunun farkında ve gerekli hamleleri swap ve vadeli işlemlerle yaptı. TCMB faiz artırımı için Mart ayı enflasyonunu bekler. Yüzde 3.5 ve üzeri Mart enflasyonu faiz artırımını gerekli hale getirir" dedi.
Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş da, Şubat enflasyonunun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin bazı raporlarda faiz artışı beklentisi oluşturduğunu belirterek, "Bana göre politika faizinde değişiklik olmayacak, zorunlu karşılık kredi limiti kısma gibi makro ihtiyati tedbirler ile devam edilecek" ifadelerini kullandı.
Son günlerde döviz kurunu sakinleştirmek, talebi kısma yönündeki beklentiyi güçlendirmek için TCMB'nin faiz artışına gideceğine yönelik bir beklenti oluştuğunu vurgulayan Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da TCMB'nin bu toplantıda politika faizinde değişikliğe gitmeyeceği. Nisan ayında faiz artışına gidebileceği görüşünde.
TCMB'nin bu ay faizi değiştirmeyeceği görüşünü dile getiren Doç. Dr. Ata Özkaya ise yerel seçimlerden sonra faiz artışı beklemediğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Esra KABAKLARLI / Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Sıcak para girişi artacak"
Fitch'e göre enflasyon beklentileri hafifledi ve dış likidite riskleri azaldı; bu durum, daha olumlu dış finansman koşulları, yüksek rezervler, düşük döviz korumalı mevduatlar ve daralan cari işlemler açığının yansıması olarak görülüyor. 2024 üçüncü çeyreğinden itibaren önemli Merkez Bankalarının faiz indirimi öngörüldüğü için gelişmekte olan ülkeler için fon girişleri bekleniliyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody's ve S&P, Aralık ve Ocak aylarında Türkiye'nin kredi görünümünü yükseltmişlerdi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının Fitch benzeri, Türkiye için beklentilerini pozitif olarak yansıtmaları yaşanacak bu pozitif havaya katkı sağlayacak. Kararın etkisiyle Türkiye'ye sıcak para girişinin artacağı görüşündeyim.
Doç. Dr. Ata ÖZKAYA /Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi
"Üretimde nitelik ve verimin gelişmesi geri kalıyor"
İhracat artışı, verilen destekler ile birlikte değerlendirildiğinde ihracat teşvik mekanizmasının yüksek teknolojili ürün üretimine yönelmediğini görüyoruz. Aylık sanayi üretimi, büyümeden seyrediyor. Yüksek teknolojili ürün üretimi hızı Ocak'ta yüzde 21 gerilemeyle aylık olarak daraldı. Büyümeye yansıması şu yönde olacak: İç tüketimin etkisi devam edecek. Ayrıca kamu harcamalarının yüksekliği ile büyüme hızı 2024'te yıllık yüzde 3.5'in altına düşmeyecektir. Ancak bu büyüme patikası, gelir dağılımını bozucu yönde olmaya devam eder. Üretimde nitelik ve verimin gelişmesi çok geri kalıyor. Özellikle rakibimiz olan diğer gelişmekte olan ülkeler ile kıyasladığımızda.
Dr. Tolga DAĞLAROĞLU / D Macro Research Kurucusu
"İhracatın ithalatı karşılama oranında iyileşme var"
2024 OVP öngörüsü olan yüzde 4 büyümenin bu sene yakalanması pek olası görülmüyor. 2024 beklentim yüzde 3.2'lik bir büyüme. Ocak'ta beklentilere paralel gelen cari işlemler açığına baktığımızda veride ilk göze çarpan geçen senenin ayni ayına kıyasla ihracatın ithalatı karşılama oranındaki yüzde 33'lük iyileşme. Olumsuz nokta, döviz rezervlerinde yedi ay sonra ilk defa azalışın görülmesi. Burada büyüme verisinin aksine yıl sonunda OVP'de ortaya konulan 34.7 milyar dolar hedefine yakın bir açık görmemiz olası. TÜİK tarafından açıklanan yeni bir veri olan ticaret satış hacim endeksin kırılımlarına baktığımızda iç talebin seyri açısından önemli olan perakende satış hacmi mali etki ve finansal koşulların yeterince sıkılaşması nedeniyle son altı ayın en yüksek seviyesini gördü. Fitch enflasyon ve cari işlemler açığında uygulanan politikalara paralel düşüş nedeniyle kredi notunu yükseltti, Eylül başında da yükseltebileceği sinyali verdi. TCMB tarafına baktığımızda önceki hafta atılan ilave sıkılaşma adımları ve buna ek olarak yaklaşan yerel seçimler nedeniyle TCMB'nin bu ve sonraki kararlarında politika faizine dokunmadan makro ihtiyati tarafa odaklanarak bir politika izleyeceğini düşünüyorum.