“Yeni nükleer santraller için masadayız”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkmen gazının Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden de Avrupa’ya taşınmasıyla ilgili üç alternatifin masada olduğunu açıkladı. Yenilenebilir enerji yatırımlarında izin süreçlerini daha hızlı, etkin ve efektif hale getirmek üzere “süper izin” düzenlemesini seçimden hemen sonra TBMM’nin gündemine getireceklerini vurguladı.
21.03.2024 10:52 GÜNCELLEME : 21.03.2024 10:52

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA 6. Türkiye Enerji ve İKLİM Forumu kapsamında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkmen gazının Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden de Avrupa'ya taşınmasıyla alakalı üç alternatifin masada olduğunu açıkladı. İlk etapta 2 milyar metreküpe kadar Türkmen gazının getirilebileceğini vurgulayan Bayraktar, buna Azerbaycan'ın hazır olduğunu, İran'la da bu konuda mutabakat sağlanması gerektiğini belirtti. Yerli doğal gaz ve petrol üretiminde rekor bir seviyenin yakalandığını kaydeden Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası'nda günlük 3.5 milyon metreküp doğal gaz üretimine ulaştıklarını ifade ederek, Gabar'daki petrol kuyularında da günlük 37 bin varili geçen bir üretime eriştiklerini, ay sonu hedefinin 40 bin varili aşmak olduğunu söyledi.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde ilk reaktörün bu yıl, toplam dört reaktörün ise 2028'e kadar devreye alınmasını hedeflediklerini belirten Bakan Bayraktar, bu yıl içinde ilk elektriği üretmek istediklerini kaydetti. Sinop'taki nükleer santral için Rusya ve Güney Kore'yle görüşüldüğünü vurgulayan Bayraktar, Trakya'daki nükleer santral için Çin'le görüşmelerin devam ettiğini ve çok ciddi bir noktaya gelindiğini söyledi. Bayraktar, "Bu sene içinde onun adını koymamız gerekiyor. Onun üzerinde çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Yenilenebilir enerjide yatırım iştahının çok ciddi şekilde devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, yatırımlarda izin süreçlerini daha hızlı, etkin ve efektif hale getirmek üzere "süper izin" düzenlemesini seçimden sonra Meclis gündemine getireceklerini söyledi. Denetim kalitesinin iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, yasal bir takım düzenleme hazırlıkları içinde olduklarını söyledi. Bayraktar, özellikle bankacılık denetleme metodolojisine benzer bir metodoloji düşündüklerinin altını çizdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Turkuvaz Medya Grubu tarafından İstanbul'da düzenlenen 6. Türkiye Enerji ve İklim Forumu "Yeşil Yüzyıl-Bugünü ve Geleceği Yeniden Tasarlamak" Zirvesi'nin özel oturum konuğu oldu. Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör'ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Dönüşümü Yönetmek" konulu oturumda, Bakan Alparslan Bayraktar Erzincan İliç'teki altın madeni kazasından, yeni denetim mekanizmasına, Türkmen doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasından nükleer enerjiye kadar birçok başlıkta önemli açıklamalarda bulundu.

ÜÇ ALTERNATİFLİ PLAN MASADA

Bakan Bayraktar, Türkmenistan ile Türkmen doğal gazının Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden de Avrupa'ya taşınmasıyla alakalı bir anlaşma imzalandığını vurgulayarak, konunun yıllardır gündemlerinde olduğunu, bu nedenle Türkmen tarafının da istekliliğini görmenin ve bunu anlaşma yoluyla teyit etmenin önemli olduğunu kaydetti. Türkmenistan'dan doğal gazın Türkiye'ye gelmesiyle ilgili üç alternatif olduğunu dile getiren Bakan Bayraktar, "Biri Türkmen gazının swap yoluyla İran üzerinden Türkiye'ye gelmesi. Bir diğeri İran ve Azerbaycan üzerinden yine swap yoluyla taşınması. Son seçenek de esasen daha uzun soluklu, daha sürdürülebilir ve daha büyük kapasiteli olan Hazar geçişli bir boru hattıyla Türkiye'ye gelmesi. Bunların hepsi masada. Elbette ki bazıları için çok daha ilave zamana ve farklı şartların oluşumuna ihtiyaç var. Özellikle Hazar geçişli boru hattı için. Bu yöntemlerin bir kısmı hızlı bir şekilde hayata geçirilebilir. Swap yoluyla Türkmen gazının alınmasına yönelik ilk iki alternatif üzerinde çalışıyoruz. İlk etapta 2 milyar metreküpe kadar Türkmen gazını getirebiliriz. Şu anda bu görüşmeler devam ediyor. Hatla herhangi bir problemimiz de yok. Azerbaycan tarafı hazır. İran tarafıyla da bu konuda mutabakat sağlamak lazım" diye konuştu.

"AKKUYU'DA İLK ELEKTRİĞİ BU YIL ÜRETECEĞİZ"

Nükleer enerjiye ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki (NGS) çalışmaların yoğun bir şekilde devam etiğini söyledi. Akkuyu'da ilk reaktörün 2024'te devreye alınmasını hedeflediklerini anımsatan Bakan Bayraktar, ilk elektriği bu yıl içinde üretmek istediklerini kaydetti. Süreçte sürekli karşı karşıya oldukları açık ve kapalı yaptırımlar olduğunu dile getiren Bayraktar, "Özellikle Rosatom'un karşı karşıya olduğu sıkıntılı durumlar var. Onları sahaya yansıtmadan çözmeye çalışıyoruz. Ümit ediyoruz ki takvime sadık kalacağız. Hedefimiz Akkuyu'da (toplam 4 bin 800 MW'lık) dört reaktörü 2028'e kadar birer yıl arayla devreye almak. Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 10'unu buradan karşılamayı hedefliyoruz. Bunu yaptığımızda özellikle yenilenebilir alanındaki yatırımın önünü açma şansımız olacak. Akkuyu kararlı yürüyor. 30 bin çalışan sahada. Dünyanın en büyük nükleer santral şantiyesi" dedi.

SİNOP'TA RUSYA VE GÜNEY KORE MASADA

Türkiye'nin önümüzdeki 30 yılda 20 bin MW'lik nükleer güce ihtiyacı olduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, bu çerçevede Akkuyu'nun yanı sıra, Sinop ve Trakya'da da büyük ölçekli dörder reaktörlü santraller ile 5 bin MW küçük modüler reaktörlerle ilgili çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Sinop'taki nükleer santral için Rusya ve Güney Kore'yle görüşüldüğünü belirten Bayraktar, Trakya'daki nükleer santral için ağırlıklı olarak Çin'le görüşmelerin devam ettiğini ve çok ciddi bir noktaya gelindiğini bildirdi. Bayraktar, "Bu sene içinde onun adını koymamız gerekiyor. Onun üzerinde çalışıyoruz. Sinop ile alakalı, Güney Kore de çok ilgili projeyle. Sinop ile alakalı olarak Rusya, 'Akkuyu'da çok ciddi bir tecrübemiz var. Bu tecrübeyi, bu sinerjiyi Sinop'a taşımak istiyoruz' diyorlar. Biz de, 'Bize rekabetçi, yerlilikte bize en uygun imkanları veren, en iyi şartları sağlayan, nükleer alanda ekosistemimizi, sanayimizi geliştireceğimiz teklifi kim masaya getirirse onunla yürüyeceğiz' diyoruz. Dolayısıyla bu anlamda görüşmelerimiz iki tarafla da devam ediyor. Rosotam'un ciddi avantajı var. Türkiye'yi, ekosistemi çok iyi tanıyorlar. Nereden hangi ürünleri tedarik edeceklerini çok daha iyi biliyorlar" dedi.

YENİ DENETİM MEKANİZMASI ÇALIŞILIYOR

Bakan Bayraktar, yıl içinde maden sahalarının sürekli denetlendiğini ve sayısal olarak bakıldığında denetlenmeyen maden olmadığını ifade etti. Geçen yıl 8 binin üzerinde denetim yapıldığının altını çizen Bayraktar, İliç'te (kazanın yaşandığı) altın madeninin geçen yıl iki kez denetlediğini belirtti. Bayraktar, "En son Ağustos 2023'de arkadaşlarımız buradaydı. Denetim kalitesiyle alakalı iyileştirilmesi gereken bir alan olduğunu görüyoruz. Bunun ötesinde de burada ticari faaliyeti gerçekleştiren şirketin de kendi üzerine düşen işler var. Böyle bir kaza olduğunda, şirketleri hiçbir yerde göremiyorsunuz. Görmediniz de. Ben o gece şirketin Amerika'daki yönetim kurulu başkanına ulaştım. Genel müdürlerini acilen Türkiye'ye çağırdım. Yani şirketler de böyle kazalarda kenara çekilip sanki onlar hiç yokmuş gibi davranıyorlar. Dolayısıyla sorumlu madenciliğin birinci unsuru işletmecinin sorumluluğudur. O tarafa da biraz yoğunlaşmamız gerekiyor. Bu anlamda bir takım yasal düzenleme hazırlıklarımız var. Özellikle bankacılık denetleme metodolojisine benzer bir metedolojiyi düşünüyoruz. 'Ayrı bir kurum mu olur?' Henüz kararlaştırmadık. Yeni bir denetim paradigması ve bakış açısı geliştirmeye gayret ediyoruz" dedi.

"SÜPER İZİN" İÇİN HAZIRLIK

Yenilenebilir alanda, özellikle güneş ve rüzgarda yatırım iştahının çok ciddi şekilde devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, üzerinde çalıştıkları konulardan birinin de yatırımlarda izin süreçlerinin daha hızlı, daha etkin, daha efektif hale getirilmesi olduğunu kaydetti. Bayraktar, "Ben onun adına 'süper izin' dedim. İlgili kamu idarelerinde artık beklemenin olmadığı, mutlaka belli bir süre içinde o projeyle nihai kararın oluşturulduğu, yatırımcıya 'sen finansmanını, vesaireni bu sürede ayarlayıp, bir an önce bunu yatırıma dönüştür' diyeceğimiz bir modeli, seçim sonrasında Meclis gündemine getireceğiz. Bu alanda muazzam bir ilgi var. Ocak ayında 7 bin 500 MW kapasite açıklamıştım. O kapasiteyi, sanayicilerimizin kendi tüketimlerini karşılaması için yapılacak güneş ve rüzgar yatırımları için açıkladık. 16 -17 bin MW'lık başvuru geldi. Dolayısıyla talep hala çok yüksek. Bizim önümüzdeki dönemde odaklanacağımız konulardan biri taleple doğru yatırımcıyı, doğru şekliyle buluşturabilmek. İlk yapılacak kabiliyetteki firmalara bu kapasiteleri tevdi edip, ikincisi yenilenebilir, bağlanabilir kapasiteyi kömür ve nükleer yatırımlarla destekleyecek bir altyapı oluşturmak gerekiyor. İletim şebekemizin ilave yatırıma ihtiyacı var. Dünya Bankası ile bu konuda birlikte çalışıyoruz. TEİAŞ'ın 10 milyar dolarlık şebeke genişleme projesinden bahsediyoruz. Ben bunun adına 'yeşil şebeke' dedim. Daha çok yenilenebilir, daha çok yeşil enerjiyi sisteme katabileceğimiz şebeke yatırımı üzerinde de çalışıyoruz" dedi.

KARADENİZ'DE ÜÇ YENİ ARAMA KUYUSU

Bayraktar, keşfin Ağustos 2020'de yapıldığı Karadeniz Sakarya Gaz Sahası'ndan bugün itibarıyla (7 Mart) 3.5 milyon metreküp üretim yaptıklarını, kararlılıkla ilk faz hedefleri olan 10 milyon metreküp/güne doğru ilerlediklerini söyledi. "Hedefimiz 40 milyon metreküp" diyen Bayraktar, bu rakama çıkıldığında 15 milyon hane halkının doğal gaz ihtiyacının tamamen Sakarya Gaz Sahası'ndan karşılanacağını kaydetti. Bayraktar, "Biz işimizi biraz daha zorlaştırıyoruz. Türkiye'de 20 milyon hanede doğalgaz kullanılıyor. 860 yerleşim yerinde doğal gaz var. Her gittiğimiz yerde insanlar doğal gaz istiyor. Türkiye'deki her hane halkına doğalgazı götüreceğiz. Onun için de daha çok keşfe ihtiyaç var. Karadeniz'de, Akdeniz'de veya Türkiye dışındaki coğrafyalarda yeni doğalgaz keşifleri yapacağız. 2024 yılı için üç tane yeni arama kuyusu açacağız. Orta ve Doğu Karadeniz'i düşünüyoruz. Bunların hepsi inşallah keşifle son bulur. Ama mutlaka yeni arama kuyularını bu sene içinde kazacağız" diye konuştu.

GABAR'DA AY SONU HEDEFİ 40 BİN VARİLİ GEÇMEK

Bakan Bayraktar, karadaki petrol arama faaliyetlerine de değindi. Gabar keşfinin de Karadeniz keşfi kadar değerli olduğunu vurgulayan Bayraktar, 2024 yılı sonunda Gabar'da 100 bin/gün varile ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Bayraktar, "Şu anda Gabar'da günlük üretimde 37 bin varili geçtik. Üç yeni kuyu daha geliyor. Dolayısıyla bu ay sonuna kadar hedefimiz 40 bin varil/günü geçmek. Nisan'da da 9 yeni kuyuyla ki bu kuyular bin varil civarında üretim yapıyor. 50 bin varile doğru gideceğiz. Yılın ilk yarısına gelmeden bu hedefe ulaşacağız. 2024 sonunda hedefimiz 100 bin varil" dedi.

TEKNOLOJİNİN TÜM İMKANLARI KULLANILIYOR

Bakan Bayraktar, Erzincan İliç'teki maden kazasına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Dokuz işçinin hala toprağın altında olduğunu vurgulayan Bayraktar, kaza olmadan birkaç saat önce sahanın boşaltıldığını, kontrol amaçlı çalışmalar yapılırken kaza olduğuna işaret ederek, "Tek tesellimiz çok can kaybı olmaması" ifadelerini kullandı. İliç'teki maden kazası sahasında 10 milyon tonluk toprak olduğunu, taşımaya kalkıldığında 400 bin kamyonluk operasyona ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Bakan Bayraktar, herkesin gayesinin oradaki insanlara ulaşmak olduğunu kaydetti. Maden kazası sahasında teknolojinin tüm imkanlarının kullanıldığını belirten Bayraktar, drone, radar ve detektörlerle dokuz işçinin olabileceği potansiyel alanlara ilişkin aramaların yoğunlaştığını kaydetti. Heyelan tehlikesinin belli noktalarda devam etiğini dile getiren Bayraktar, çalışacak personelin, arama faaliyetinde bulunacakların da hayatını düşünmek zorunda olduklarını, dolayısıyla orada çok dikkatli bir çalışma yürütüldüğünü, kendilerinin de çalışmaya eşlik ettiğini kaydetti. Toprak altında kalan madencilerin ailelerini ziyaret ettiklerini ve kendilerini bilgilendirdiklerini, aileleri sahaya götürerek. sahadaki çalışmayı anlattıklarını belirtti.

"SORUMLULUĞU OLAN HERKES HESABINI VERECEK"

Kazanın meydana geldiği madenin Türk-yabancı ortaklığında işletildiğini belirten Bayraktar, "Yüzde 80 yabancı ortaklığı var. Aslında baktığınızda işçi sağlığı ve güvenliği ile, şirket yurt dışındaki tecrübesini de buraya getirerek çok dikkatli davrandığı düşünülen ve bizim de öyle davrandığını varsaydığımız ve değerlendirdiğimiz bir şirket. Fakat demek ki, bir şeyler gözden kaçmış olabilir. Şu anda bu konuyla alakalı soruşturma bütün yönleriyle devam ettiriliyor. İlgili bütün kurumlar çalışıyor. Sekizi tutuklu olmak üzere tutuksuz yargılananlar da var. Bu sayı farklılaşabilir. O gün söyledik, bugün de ifade etmek isterim. Bu konuda sorumluluğu olan kimse nerede olursa olsun bu konuyla alakalı hesabını verecek. Ondan kimsenin şüphesi olmasın. Bu elbette bizim çalışmalarımızı, faaliyetlerimizi inşallah sekteye uğratmayacak" dedi.

İliç'teki madenin Türkiye'nin bir dönem, 2019'da toplam altın üretiminin üçte birini gerçekleştiren, Türkiye'nin tek sahada en büyük madeni olduğunun altını çizen Bayraktar, "Ekonomik değeri oldukça büyük, ciddi bir yatırımın olduğu maden ocağı. Hala ciddi bir potansiyelin olduğu maden ocağı. Burada böyle bir kaza yaşamayı istemezdik. Hiçbir yerde istemeyiz ama burası hakikaten örnek gösterilebilecek projelerdendi" dedi.

İLİÇ'TE RUHSAT İPTAL EDİLDİ

Bakan Bayraktar, İliç'te altın madeni sahasında aldıkları tedbirlerden de bahsetti. Temiz suyun kontrol altına alınması, siyanürlü toprağın bulaşmaması için gerekli tedbirleri aldıklarını söyleyen Bayraktar, "DSİ'nin koordinasyonunda, üç haftada 13 metrelik baraj yaptık. DSİ'deki arkadaşlar yoğun çalışma ortaya koydular. Gerek Fırat Baraj havzasına ve nehir havzasına herhangi bir suyun ulaşmaması, gerekse kontamine toprağın başka bir yere gitmemesi için gerekli tedbirleri aldık. İki aşamalı bir planla ilerliyoruz. Oradaki kontomine toprağı alıp geçici bir depolama alanına götüreceğiz. Nihai kalıcı depo alanı hazırlandıktan sonra da ('Çevre bakanlığı koordinasyonunda) oraya kontomine toprak taşınacak. Böylece çevreye herhangi bir zarar vermeden, kontrol altına alınacak" dedi.
Düzenli olarak 17 noktadan su numunesi alındığını dile getiren Bayraktar, "Suda ve toprakta çevreyi, insanı rahatsız edecek, onların sağlığına zarar verecek bir şey söz konusu değil. İşin iyi tarafı bu. Tabii ki hepimizi derinden sarsan bir kaza oldu. Bakanlık olarak14 Şubat itibarıyla tümüyle madendeki faaliyeti durdurduk. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da 16 Şubat'ta çevre iznini iptal etti. Çevre izni olmayan madenin zaten faaliyet göstermesi söz konusu olamaz" diye konuştu.

"Gidilecek epey yolumuz var"

Türkiye'nin kendi karalarında ve denizlerindeki kaynakları ortaya çıkarmakla ilgili yoğun bir arama faaliyeti sürdürme hedefi olduğunu dile getiren Bayraktar, "İhtiyacımız olan 1 milyon metreküplük varili biz kendi sahamızda bulamayabiliriz. Ama bunu diğer ülkelerin ve çok uluslu şirketlerin yaptığı gibi diğer ülkelerle sağlayabilirsiniz. Bu anlamda çalışmalarımıza devam ediyoruz. TPAO, Botaş, TPİC şirketlerimizin yurtdışında farklı operasyonları var. TPAO'nun Türkiye'de üretimi ilk kez yurtdışı üretimini geçmiş durumda. Türkiye'de petrol ve doğal gaz birlikte 116 bin varil civarında üretime ulaşıldı. Yurtdışında da 116 binin başındayız. 232 bin varile ulaşan bir yapı. İhtiyacımızın yüzde 25'i üretiliyor. Dolayısıyla gidilecek epey yolumuz var. O anlamda bizim hedef ülkelerimiz Libya, Irak, Kafkas Coğrafyası, Türki Cumhuriyetler. Azerbaycan'da çok ciddi varlığımız var. Somali ile yapılan anlaşma, sadece çerçevede değil. Bu anlaşma, hükümetler arası anlaşma, daha yoğun, daha önemli. Somali'deki denizlerde petrol ve doğalgaz aranacak. Ağırlıkla hedef petrol gibi görünüyor. Çok yakın bir zamanda orada, bizim belirlediğimiz sahalarda faaliyetlerimiz başlayacak. Belki ilk etapta sismik gemimizi oraya göndereceğiz. Libya'da Offshore ile ilgiliyiz. Libya'da karada birkaç sahayla ilgimiz devam ediyor" diye konuştu.

282 milyar liralık enerji desteği kullandırıldı

Bayraktar, geçen yıl elektrik ve doğalgaza verilen toplam desteğin yaklaşık 282 milyar lira olduğunu belirterek, sadece gaza verilen desteğin 87 milyar lira olduğunu açıkladı. Bütçe imkan ve kabiliyetleri kapsamında vatandaşları desteklediklerini dile getiren Bayraktar, "Bizim şimdi destek mekanizmamız ihtiyacı olana da olmayana da yönelik. Doğrusu, ihtiyaç sahiplerinin desteklenmesi. Dolayısıyla daha sağlıklı bir piyasa kurgusuna ve destek mekanizmasına doğru sistemin gitmesi gerekiyor. Daha hedef odaklı, daha doğru tespitlerle yürümek gerekiyor. Bu şekilde devam ediyoruz" dedi.

"Ciddi ve köklü değişime ihtiyaç var"

Bayraktar, sadece deprem değil tüm doğal afetlere karşı elektrik ve doğalgaz altyapılarının yeni bir anlayış ile dizayn edilmesi, tasarlanması ve uygulanması gerektiğini söyledi. Bunun sadece depremle sınırlı tutulmaması gerektiğini dile getiren Bayraktar, "Netice itibarıyla çok aşırı hava olayları yaşamaya başladık. Artık yeni değişen koşullara göre sistemimizi dizayn etmeliyiz. Hem üretim altyapımızı hem de dağıtım altyapımıza daha çok yatırım yapmalıyız. Dolayısıyla bu iki konuda, TEİAŞ, BOTAŞ bu alanlarda yeni duruma göre; depremlere, sele, diğer afetlere karşı daha hazır hale getiriyoruz. Türkiye'nin elektrik şebekesi dünyanın altıncı büyük şebekesi. O nedenle ciddi ve köklü bir değişime ihtiyaç var. Daha çok yatırıma ihtiyaç var. Bunun farkındayız ve bu yönde de çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

"Türkiye'yi dünyadaki beş ülke arasına sokabiliriz"

Enerjideki dönüşümü yapmak adına çok ihtiyaca duyulan ve büyüyecek alanlar olduğuna dikkat çeken Bakan Bayraktar, herkesin elektrikli araçları, ulaştırmada dönüşümü, depolama sektörünü, yenilenebilir enerjiyi konuştuğunu vurguladı. Diğer gelişmekte olanların ihtiyaç duyduğu ana konulardan birinin kritik madenler ve nadir toprak elementleri olduğunu söyledi. Bayraktar, "Dünyada nereye giderseniz gidin karşınıza kritik madenler geliyor. Dünya bu anlamda çok büyük bir darboğaza doğru gidiyor. Kaçınılmaz enerji dönüşümü sürecinde ihtiyaç duyduğumuz şeyler bunlar. O yolculuk için bu madenlere erişme, bulma ve çıkarmak gerekiyor. Biz bulmayla ilgili adım attık. Eskişehir Beylikova'da Dünya'da Çin'deki bir sahadan sonra, tek sahada en büyük ikinci bir nadir toprak elementini keşfettik. Esas zorlu süreç şimdi başlıyor. Bunu üretime dönüştürmek gerekiyor. Bu teknoloji de çok fazla ülkede yok. Biz bununla alakalı çalışıyoruz. Burada kendimize çözüm ortağı ülke düşünebiliriz. Çin'de Japonya da var. Onların da bu konulara ilgisi var. Dolayısıyla biz nadir toprak elementlerinde Türkiye'yi dünyadaki beş ülke arasına sokabiliriz. Bu alanda yaşanacak darboğazda Türkiye çok kilit ve anahtar ülke olabilir. Biz o yönde çalışmamızı devam ettiriyoruz. Beylikova'daki rezerv dünya ölçeğinde. Dolayısıyla onu geliştirmeye kalktığımızda milyarlarca dolarlık yatırım ihtiyacı var. 100 milyar dolarlık bir değerden bahsediyoruz. Bu da bizim için önümüzdeki dönemin en önemli konularından biri olacak" şeklinde konuştu.

"İFM'de Gaz Ticaret Platformu için çalışıyoruz^"

Bakan Bayraktar Türkiye'de kurulacak gaz merkezine ilişkin de açıklamalarda bulundu. İlk etapta İstanbul Finans Merkezi'nde (İFM) Gazprom'la birlikte gaz ticaret platformu üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Bayraktar, Platformu bu yıl içinde hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. İFM'de Enerji Ve Maden Borsası yapılanması çalışmalarının tamamlanarak, devreye alınmasını istediklerini kaydetti. Trakya'da, içerisinde deponun, hatların birbiriyle bağlı olduğu fiziki doğal gaz merkezine yönelik çalışmaların da devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "Silivri'deki deponun kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Ama burada yapılması gereken en kritik konulardan biri Türkiye'nin Avrupa ile enterkonneksiyon kapasitesinin artırılması. Bizim Bulgaristan'la, Yunanistan'la olan bağlantılarımızın kapasitesini artırmamız gerekiyor. Mesela, Türkiye Bulgaristan enterkonneksiyonunda bizim yıllık kapasitemiz 7.5 milyar metreküp. Bulgar tarafında 3.5 milyar metreküpe düşüyor. Dolayısıyla sınır ötesinde de yatırım yapılması gerekiyor. Orada da biz Türkiye Cumhuriyet devleti olarak şirketlerimizle, Botaş'la, özel sektörle bu yatırımları yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Güney Doğu Avrupa'nın doğal gaz altyapısının da gelişmesi, Trakya'daki doğal gaz merkezimizi daha anlamlı ve büyük ölçekli hale getirecek."

Hedef enerjide dışa bağımlılığı azaltmak

"Bizim için madenler çok önemli" diyen Bakan Bayraktar, Türkiye Cumhuriyeti'nin daha güçlü bir ekonomiye sahip olması, iktisadi kalkınmasını sürdürmesi için mutlaka yer altı zenginliklerinin ekonomiye kazandırılması gerektiğini vurguladı. İnsanı, iş sağlığı ve güvenliğini, çevreyi önceleyerek katma değerli madencilik yapılması hedefi doğrultusunda yürüyeceklerini ifade etti. Mili enerji ve maden politikasının Türkiye için oyun değiştirici etkisi olacağına inandıklarını dile getiren Bayraktar, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bugün yine aynı noktadayız. Biz yine temel hedef olarak Türkiye'nin dışa bağımlılığını düşürecek, önümüzdeki 30 yılda da bizi bağımsız kılacak politikalarla ve uygulamalarla konuya yaklaşıyoruz. Türkiye maden çeşitliliği açısından dünyada sekizinci sırada. Bu madenleri de belli prensipler dahilinde ekonomiye kazandırmamız gerekiyor. Bu duruşumuzdan geri adım atmıyoruz. Daha güçlü ve istekli şekilde yürüyeceğiz. Geçmişte yaşanan kazalara bakıldığında, bu kazalardan sonra madencilik sektöründe veya herhangi bir alanda yaşanan krizler sizi daha çok regülasyona, aşırı düzenlemeye doğru iterdi. Tedbirin tedbiri gibi bir noktaya gidersiniz. Aslında bizim kafamızdaki şey, düzenlemeleri yalın hale getirmek. Süreçleri kısaltmak. Yatırımı ve istihdamı çoklaştıracak, yatırımları ve sermayeyi Türkiye'ye çekecek tedbirler alabilmekti. Bununla ilgili çalışmaları yürütüyorduk. Dolayısıyla burada geri duruş olmayacak. Bu anlamda Meclis'e götürmeyi düşündüğümüz bazı yasal düzenlemelerle Türkiye'de hem enerji alanında (elektrik alanında), özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandıracak mekanizmaları, o bürokratik süreçleri biraz daha kısaltacak, bunu yaparken de çevreden herhangi bir taviz vermeden, madende izin süreçlerini biraz daha yatırımı teşvik edecek şekilde hızlandırmayı hedefliyorduk. Bu yolda niyetimiz devam ediyor. Ümit ediyorum böyle düzenlemelerle de bu konunun üzerinden hep birlikte geleceğiz."

BİZE ULAŞIN