Merkez bankaları haftası!
ONURCAN BAL ABD'de ağustos ayı TÜFE rakamı aylık bazda beklentilere paralel yüzde 0.6 oranında artış kaydederken, yıllık TÜFE yüzde 3.2'den yüzde 3.7'ye yükseldi. Piyasadaki beklentiler yıllık TÜFE'nin yüzde 3.6 olması yönündeydi. Çekirdek TÜFE yıllık bazda yüzde 4.7'den beklentilere paralel yüzde 4.3'e gerilerken, aylık bazda artış yüzde 0.2 olan beklentinin üzerinde yüzde 0.3 olarak gerçekleşti. Ağustos ayı manşet ÜFE aylık bazda piyasa beklentisi olan yüzde 0.4'ün üzerinde yüzde 0.7 oranında artış kaydetti ve yıllık ÜFE yüzde 0.8'den yüzde 1,6'ya yükseldi. Çekirdek ÜFE rakamı ise beklentiler paralelinde aylık bazda yüzde 0.2 oranında artış gösterdi ve yıllık bazda yüzde 2.4'den yüzde 2.2'ye geriledi. Son aylarda petrol fiyatlarındaki yükseliş ve enerji maliyetlerindeki artışın etkisiyle manşet enflasyon rakamları artış kaydederken, çekirdek göstergelerde yıllık bazdaki iyileşme eğilimi devam etti. Enflasyon verileri sonrasında Fed'e yönelik beklentilerde önemli bir değişim olmadı.
ECB 25 BAZ PUAN FAİZ ARTIŞINA GİTTİ
Hatırlanacak olursa bir önceki yazımızda enerji maliyetlerindeki artış ve enflasyonist risklerin devam etmesine bağlı olarak ECB'nin eylül toplantısında 25 baz puanlık faiz artışına gidebileceğini ancak sonrasında veri odaklı bir yaklaşımla beklemeye geçmesini beklediğimizi ve toplantı sonrasında da "mevcut seviyelerin yeterli olduğuna ilişkin" vurgunun öne çıkabileceğini paylaşmıştık. Geçen haftaki ECB toplantısı beklentilerimiz paralelinde gerçekleşti. Avrupa Merkez Bankası (ECB) piyasada faizlerin sabit bırakılabileceğine ilişkin beklentilere karşın 25 baz puan faiz artışına giderek politika faizini yüzde 4.50'ye yükseltti. Karar metninde enflasyonun uzun süre yüksek kalmaya devam edeceği vurgulanırken, ECB'nin faizleri gerektiği kadar sıkılaştırıcı seviyede tutmayı sürdüreceği belirtildi. ECB, önümüzdeki iki yıl için enflasyon beklentilerini yükseltirken, büyüme beklentilerini düşürdü. 2023 enflasyon beklentisini yüzde 5.4'ten yüzde 5.6'ya; 2024 beklentisini ise yüzde 3'ten yüzde 3,2'ye yükseltti. 2025 enflasyon beklentisi ise yüzde 2.1 olarak açıklandı. ECB Başkanı Lagarde toplantı sonrasında düzenlediği basın toplantısında, ekonominin üçüncü çeyrekte de zayıf görünümünü sürdürdüğünü, enerji ve gıda fiyatlarının enflasyon açısından riskler oluşturduğunu, veri odaklı yaklaşımın sürdürüleceğini ve faizlerde zirveye ulaşıldığını söyleyemeyeceklerini ifade etti. Lagarde, çekirdek enflasyonda birçok göstergenin gerilemeye başladığını ve mevcut faizlerin yüzde 2'lik hedefe dönülmesi açısından yardımcı olacağını belirtti. ECB Başkanı Lagarde'ın açıklamalarında önceki toplantılara kıyasla daha güvercin bir ton öne çıkarken hem Euro Bölgesi'ndeki ekonomik yavaşlama hem de mevcut seviyelerin enflasyonun kontrol altına alınmasına katkı sağlayacağına ilişkin yapılan vurgu, ECB'nin faiz artış döngüsünün sonuna gelindiğini algısını güçlendirdi. ECB'nin faiz artırımlarının sona erdiği beklentisiyle Avrupa borsalarında yükselişler güç kazandı.
GÖZLER MERKEZ BANKALARINDA
Yeni haftada merkez bankalarının toplantıları küresel risk iştahını ve fiyatlamaları şekillendirecektir. 21 Eylül Perşembe günü İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) ve 22 Eylül Cuma günü Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz kararları piyasaların odağında yer alacak.
İngiltere Merkez Bankası'nın perşembe günkü toplantısından önce çarşamba günü açıklanacak ağustos ayı enflasyon rakamları yakından takip edilecektir. Yüzde 10'un üzerindeki çift haneli seviyelerden 2023 yılında kademeli bir iyileşmenin gözlendiği ve son aylarda düşüşün hız kazandığı manşet TÜFE'nin petrol fiyatlarındaki yükselişin ardından ağustos ayı performansı önemli olacaktır. BoE'nin perşembe günkü toplantısında 25 baz puan faiz artışına giderek politika faizini yüzde 5.50 seviyesine yükseltmesi öngörülüyor. Küresel çapta merkez bankalarının sıkılaşma döngüsünün sonuna gelirken, Boe'nin de faiz artışlarının son bölümünde olduğunu düşünüyoruz. BoE Başkanı Bailey'in son açıklamasında ülkede enflasyonun bu yılın sonunda önemli ölçüde düşmesinin beklendiğini, mevcut faiz oranlarının halihazırda "döngünün zirvesine çok daha yakın" durumda olduğunu belirtmesi de bu görüşümüzü destekliyor. 22 Eylül Cuma günkü toplantısında Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz oranlarında değişime gitmeyerek negatif faiz politikasını sürdürmesi bekleniyor. Buna karşın Japonya'da enflasyonun bir yılı aşkın bir süredir %2 olan hedefin üzerinde seyretmesi, önümüzdeki aylarda faiz artışına gidilebileceği ve negatif faiz döneminin sona ereceğine dair piyasadaki beklentilerin varlığını korumasına neden oluyor.
TCMB FAİZ YÜKSELTMEYE DEVAM EDER Mİ?
21 Eylül Perşembe günü gerçekleşecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplantısı ve alınacak faiz kararı yurt içi piyasaların odağında yer alacaktır. TCMB'nin faiz kararı TL varlıkların seyri üzerinde belirleyici olacaktır. TCMB son toplantısında piyasa beklentilerinin üzerinde 750 baz puanlık güçlü bir faiz artışına gitmişti. Yurt içinde enflasyonla mücadele vurgusu güçlü bir şekilde sürdürülürken, bu toplantıda da TCMB'nin sıkılaşma adımlarına devam etmesini bekliyoruz. Piyasadaki genel beklentiler, TCMB'nin eylül ayı toplantısında 500 baz puan faiz artırımına giderek politika faizini yüzde 25'ten yüzde 30'a yükselteceği yönünde şekilleniyor. Geçen hafta başında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yüksek seyreden kredi hacmine dikkat çekerek bankalar üzerinden kredi verme iştahını sınırlayacaklarına ve kredi büyümesini düşüreceklerine ilişkin açıklamalarını da dikkate aldığımızda, TCMB'nin karar metninde seçici kredi ile miktarsal sıkılaşma vurgularının devam etmesini bekliyoruz. Kredi iştahına yönelik gelebilecek olası ek adımlar da bankacılık hisselerinde hareketliliği artırabilir. Özetle, TCMB'nin faiz kararı ve karar metnindeki ifadeler yurt içi piyasaların yakın takibinde yer alacak ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır.