Tarıma kredi muslukları sonuna kadar açıldı
PARA FİNANS/ BARIŞ ERGİN Dünyanın yüzde 27'si tarımda çalışıyor. Yani her dört kişiden biri, tarım işçisi. Ancak yine dünya genelinde insanların yüzde 25'i, orta veya şiddetli gıda güvensizliği yaşıyor. Dünyadaki insanların yüzde 10'u ise yetersiz besleniyor. 2050 yılına kadar 9 milyar insanı beslemek için gıda değer zincirlerinin gelişimi şart, çünkü gıda talebi 2050 yılına kadar yüzde 70 artacak ve bu talebi karşılamak için yıllık en az 80 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç var. Tam da burada tarım finansmanı devreye giriyor. Çünkü tüm bu oluşacak yeni talebi ve aynı zamanda gelecekteki tarım yatırımlarını karşılamak için finansman çok daha kritik bir hal aldı.
Tarım kredileri de gittikçe çeşitleniyor ve artık birçok yeni seçenek var. Yılda bir kez geri ödemeli desteklerden çok, düşük faizle sera ve çiftlik kredisine kadar farklı teşvik edici alternatifler sektör tarafından üretiliyor. Türkiye'de son beş yılda tarım alanında kullandırılan krediler 200 milyar liradan fazla artış gösterdi. Özellikle salgın döneminde desteklerini sürdüren bankalar, tarım kredi stoklarını son iki yılda yaklaşık 224 milyar liraya yakın artırdı. Kredi stokunda son beş yılda yüzde 200'leri aşan oranda artış yakalandı.
YENİ TEKNOLOJİLERE DESTEK SAĞLANIYOR
Tarım alanında bankaların mobil uygulamaları da her geçen gün daha çok gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Günümüzde tarımın stratejik önemini düşünecek olursak, bu sektöre bilgi teknolojilerini entegre edebilmek, daha çok kazanmanın değil, tarımla hayata tutunabilmenin vazgeçilmez koşulu. Mobil uygulamalar dışında teknolojik olarak değişen bir diğer konu da tarımda kullanılan ekipmanların çok daha yeni teknolojiler barındırması. Robotlardan, drone'lara kadar çok geniş yelpazede teknoloji tarlalara girmiş durumda. Bankalar bu alanlardaki girişimlere de yeni kredi ürünleri hayata geçirmiş durumda. Yeni teknolojiler ve servis bazlı çözümler üreten şirketlere yönelik girişim kredileri veriliyor. Start up'lara ilk ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için finansman desteği sağlanıyor. Bu alanda faaliyet gösteren firma ve start up'lara hızlandırma programlarında destek sağlanıyor.
TARIMSAL HASILA 58.5 MİLYAR DOLAR
Tarımsal hasıla 2002'de 25.1 milyar dolardan yüzde 133 artışla 2022'de 58.5 milyar dolara yükseldi. Tarımsal destek 1.8 milyar liradan 2023'te 55.5 milyar liraya ulaştı. Çiftçiye 2023 yılı cari fiyatlarıyla toplam 803 milyar lira tarımsal destek sağlandı. Tarım ve gıda ürünleri ihracatı sekiz katına çıkararak 29.9 milyar dolara ulaştı. Ayrıca köylerde tarımsal üretimin devam etmesinin yolu da aile işletmeciliği, kadın ve gençlerin tarım faaliyetlerinde etkin rol oynamasından geçiyor.
Bankalar ve kamu sadece tarımsal üretim süreçlerinin dijitalleşmesine katkı sağlamıyor, aynı zamanda finansal ürün ve hizmetlere erişim, ödeme sistemleri gibi alanları da kapsayacak şekilde, yeni tarım ve finans teknolojileri ile sürekli olarak zenginleştirmeyi kendisine misyon edinmiş durumda. Tarım, gıda ve hayvancılık sektörü ekosistemine yönelik kuluçka merkezlerinden, girişim sermayesi fonlarına kadar birçok alanda destekler sunuluyor. Girişimlere ayrıca uzman kişilerden mentorluk, eğitim, ücretsiz bulut ve sunucu kullanım hakkı gibi destek paketleri sunuluyor.
KADINLARA ÖZEL POZİTİF AYRIMCILIK
Kırsalın sosyal şartlarının korunması ve geliştirilmesi ile özel olarak ilgilendiklerini belirten DenizBank Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak, "Bu amaçla bakanlığımız bünyesinde gerçekleştirilen projelerin yaygınlaşması için özellikle kadınlar ve genç çiftçiler için geliştirilen tüm destek paketlerine entegre etmek üzere özel ürünler geliştiriyoruz. Makineleşme süreci sonucunda kadın emeğinin büyük bir kısmı, sektörün dışında kalmıştı. Günümüzdeyse kadınlar etkin şekilde kullandıkları dijital uygulamalarla ve akıllı cihazlar yardımıyla giderek artan oranda sektöre dahil olabiliyorlar. Ürünlerin pazarlanması, yeni pazarlara ulaştırılıp satılması, satış kooperatifleri aracılığıyla geniş kitlelere ulaşması gibi konularda aktif rol oynuyorlar. DenizBank olarak kadın kooperatifleri başta olmak üzere kadın çiftçilerimize tüm bankacılık taleplerinde öncelik tanınmasına özen gösteriyoruz. Sadece finansman desteğiyle yetinmiyor, pazarlama ve satış konusunda da elimizden gelen desteği gösteriyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"62 KADIN KOOPERATİFİNİ DESTEKLİYORUZ"
Şekerbank KOBİ, Perakende ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Tuğbay Kumoğlu, kadınların kolektif üretimin bir parçası olmasını desteklemek hedefiyle kadın üretici kooperatiflerine özel kredilendirme süreçlerini hayata geçirdiklerini belirterek, "Kadınların ekonomi ve üretime aktif katılımını sağlamak amacıyla, üretici kooperatiflerine özel kredilendirme süreçlerimiz ile Şekerbank olarak 62 üretici kadın kooperatifinin destekçisiyiz. Ayrıca kadınların ortak amaçlar etrafında buluşarak, üretip kazandıkları kooperatiflerin ticari faaliyetlerine devam edebilmelerini sağlamak için de finansal okuryazarlık oranlarının artırılmasını destekleyici faaliyetlerin öneminin farkındayız. Bugüne kadar yaklaşık bin 500 kadına 'Finansal Okuryazarlık Eğitimi' sağladık ve temel finansal konularda bilgi sahibi olmalarına destek verdik" dedi.
Ayrıca fintech iş birlikleri ile proje bazında mentorluk ve danışmanlık hizmetleri sağladıklarını belirten Kumoğlu, "Kadın kooperatiflerine özel sanal pazaryeri/ e-ticaret uygulamalarına giriş imkânı sunuyoruz. Türkiye'deki Üretici Kadın Kooperatiflerinin yüzde 9'luk pazar payına sahibiz. Amacımız Türkiye'deki kadın kooperatiflerinin ana bankası olmak ve pazar payımızı 2024 sonunda yüzde 50'ye çıkarmak" değerlendirmesinde bulundu.
GENÇ ÜRETİCİLER GELECEK İÇİN ŞART
Koçak, ortalama çiftçi yaşının giderek artması ve çiftçi sayısının azalmasının tarım sektörünün bir diğer sorunu olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu nedenle gelecek nesillerin tarım üretimine devam etmesi, sadece ülkemiz için değil tüm dünya için kritik önem arz ediyor. Bu amaçla gerek genç çiftçilere yönelik avantajlı ürün ve kampanyalarla gerekse yine genç üreticilerimizin ilgisini çeken yeni nesil teknoloji ve uygulamalarla, tarım üretimini daha kolay ve karlı hale getirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra tarım üretiminin emek yoğun yöntemlerden giderek uzaklaşması ve teknoloji katkısı ile birim alandan alınan verimin artırılması özellikle genç üreticiler açısından işi cazip hale getiren bir unsur olarak öne çıkıyor. Burada da finansman çözümlerinin yanı sıra ürettiğimiz model ve projelerle genç üreticimize destek olmak birincil önceliğimiz."
KARTLI SİSTEMLER ÖZEL ÇÖZÜM SUNUYOR
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İzlem Erdem, tarımsal üretimi ve çiftçileri pek çok uygulama ve ürünle desteklediklerini belirterek, "Tarımı destekleyen en önemli ürünlerimizden biri İmece Kart. Tarım üreticilerine özel tasarladığımız İmece Kart, tarımsal üretim faaliyetlerinde ihtiyaç duyulan tohum, fide, gübre, zirai ilaç, mazot, yem, tarım ekipmanı vb. harcamaların finansmanı amacıyla tahsis edilen tarım kredisinin kullanımına imkân tanıyor. İmece Kart anlaşmalı üye işyerlerinden yapılacak tarımsal girdi alışverişlerinde üreticilere ödemesiz dönemli alışveriş kolaylığı sağlıyor. İmece Kart'ın sunduğu esnek vade yapısı sayesinde, karta bağlı tarımsal kredinin vadesi hasat dönemine uygun olacak şekilde azami bir yıl olarak belirlenebiliyor. İmece POS ise, tarımsal üretime yönelik özellikle tohum, fide, gübre, zirai ilaç, mazot (akaryakıt), yem, tarımsal ekipman satışı üzerine faaliyet gösteren firmaların fiziki ya da sanal olarak kullanabileceği uygun maliyetli bir uygulama olarak hizmet veriyor" açıklamasını yaptı.
KOOPERATİFLER REFAH VE GELİR AÇISINDAN ÖNEMLİ
Kooperatiflerin ve üretici örgütlerin, kırsal toplumsal refahı iyileştirmede, üreticilerin gelirlerini artırmada ve tarımsal gelişmeyi sağlamada önemli bir rol üstlendiğinin altını çizen Erdem, şu değerlendirmede bulundu: "Bu alanda etkin olan, tarım ekosisteminin değerli bir parçası olan kooperatifler odak noktalarımız arasında yer alıyor. Kooperatiflerin faaliyetlerini gerek finans gerek teknolojik bakımdan destekliyoruz. Tüm tarım kooperatiflerimize yönelik altı aya kadar vadeli özel koşullara sahip İmece POS kampanyaları sunuyoruz. Burada temel amacımız; üretici örgütlerimizin nakit akışlarını daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirmelerine imkân sağlamak. Böylece kooperatiflerimize üye olan çiftçilerimiz avantajlı vadelerle nakit finansman ihtiyaçlarını karşılayabiliyor."
30 MİLYON TON SU KURTARILDI
İmeceMobil'in hâlihazırda 200 binden fazla kullanıcıya ve yüzde 35'e yakın aktif kullanıcı oranına sahip olduğunu belirten İzlem Erdem, "2020 yılından bu yana İmeceMobil'in Sulama Servisi ile kullanıcılarımıza 12 bin 179 olimpik havuz kapasitesinde (30 milyon ton) su tasarrufu sağladık. Çiftçilerimiz ayrıca, yaklaşık olarak 10 milyon kilovatsaat ile yaklaşık 3.130 hanenin tükettiği elektriğe eşdeğer bir tasarruf yaptılar" dedi.
VERİLER ANALİZ EDİLİYOR
DenizBank Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Burak Koçak, tarım teknolojilerine ve genç girişimlere yönelik çalışmalara büyük önem verdiklerini belirterek, "Örneğin sektörde bir ilk olarak 'Denizden Toprağa' isminde bir mobil uygulama geliştirdik. 2017'den bu yana Denizden Toprağa uygulaması, çiftçilerimizin hizmetinde ve her geçen gün değişen ihtiyaçlara yönelik olarak gelişiyor. Kullanım kolaylığı sağlayan yenilenen ara yüzüyle; çiftçilerimiz üretim yaptıkları arazinin konumu, yetiştirdikleri ürün bilgisi gibi temel verilerini uygulamamıza kolayca giriyor. Uygulamayı kullanan çiftçi eğer biliyorsa kullandığı tohumun çeşidi, toprak analizi yaptırdıysa toprak özellikleri gibi çok sayıda parametreyi de gözlemleyebiliyor" diye konuştu.
MOBİL UYGULAMADAN TEKNİK BİLGİ
Ne kadar çok veri girilirse o kadar sağlıklı sonuçlar üretebildiklerini de sözlerine ekleyen Koçak, "Sonrasında üreticinin hangi dönemde hangi gübreden ne kadar kullanması gerektiğinden ne zaman sulama yapması gerektiğine kadar tüm teknik bilgiler bildirim olarak çiftçiye geliyor. Uygulama meteorolojik verileri ve uydu verilerini de anlık takip ediyor. Dolu, don vb. riskler için uyarı bildirimleri gönderiyor. Arka planda çalışan, konusunda uzman ve çoğunluğu ziraat mühendislerinden oluşan bir ekip sürekli olarak uygulamamız için veri üretiyor. 'Mühendise Sor' bölümünden üreticiler arazilerinde karşılaştıkları hastalık, zararlı gibi sorunları doğrudan uzman ziraat mühendislerine danışabiliyor, fotoğraf gönderebiliyor ve anlık birebir danışmanlık hizmeti alabiliyorlar. Devlet hibe ve desteklerine dair en güncel bilgilere, uygulamaya kaydettikleri tarla bilgisine özel olarak ayrıştırılmış formatta erişebiliyorlar. Hal fiyatları, ticaret borsası fiyatları, akaryakıt fiyatları, gübre fiyatları, yem fiyatları, et-süt-yumurta fiyatları gibi tarım sektörüne dair en güncel ve kapsamlı fiyatları tek bir menü üzerinden çiftçilerimize sunuyoruz. Aynı zamanda çiftçilerin yakından takip etmek istedikleri ürünleri favori ürün olarak kaydetme ve bu ürünlerin güncel fiyatlarına anında kolayca erişebilme fırsatı da bulunuyor" değerlendirmesinde bulunuyor.
"2024'TE TARIM İHTİSAS ŞUBELERİMİZİN SAYISINI 50'NİN ÜZERİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ"
İzlem ERDEM / Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Bankamızın tarım alanındaki üç temel hedefi var. Krediler, kartlar, sigortacılık gibi klasik ürünlerle tarım ekosistemini destekleyen en büyük özel banka olmak. Yeni nesil teknolojiler ve dijital tarım uygulamalarına yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz yatırımlarla tarım ile teknoloji ve finansı etkin şekilde bir araya getirerek çiftçiye en çok kazandıran banka olmak. Sektörde sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi, tarımın direncinin ve verimliliğinin artırılması için başta üreticiler olmak üzere tüm kesimlerin finansal, dijital, ekolojik ve zirai okuryazarlığının artırılması. İlkini geçtiğimiz yıl haziran ayında Manisa Saruhanlı'da açtığımız tarım ihtisas şubelerimizin sayısını bu yıl 24'e çıkarttık. Geçtiğimiz günlerde Antalya Turunçova'da da açılışını gerçekleştirdiğimiz tarım ihtisas şubelerimizin sayısını Bankamızın 100. yaşını kutlayacağımız 2024 yılında ülkemizin bütün verimli ovalarında çiftçilerle buluşturacağımız şubelerle 50'nin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Tarım ihtisas şubelerimizi, verimli ve sürdürülebilir bir tarım için ülkemizde tarımda teknolojilerin, bilim odaklı yeni yöntemlerin kullanımına ve yaygınlaşmasına hizmet eden, tarımda dijital dönüşümün finansmanına odaklanan, finansal danışmanlığın yanı sıra dijital, zirai ve ekolojik alanlarda da danışmanlık hizmeti sunan, sektörün paydaşlarını/otoritelerini bir araya getiren öncü merkezler haline getireceğiz.
"TARIMDA GENÇLERİN PAYI YÜZDE 15-20"
Suat TÜCCAR / Ziraat Katılım Bankası Ürün Yönetimi ve Dijital Bankacılık Grup Başkanı
Tarımsal işletmelerin yüzde 90'dan fazlası aile işletmelerinden oluşmakta olup bu işletmeleri yöneten üreticilerimizin ve çiftçilerimizin yaş ortalaması ise 50'nin üstünde. Gençlerimizin (40 yaşın altında) tarımsal üretimdeki payı ise yüzde 15-20 seviyesinde. Özelikle kırsal bölgelerimizdeki aile işletmelerimizin genel yapısı düşünüldüğünde tarımsal üretim yapan çiftçilerin daha etkin ve daha verimli çalışması ve daha büyük ölçeğe kavuşturulmasında kadınların rolü, sürdürülebilir tarımsal üretim faaliyeti için ise gençlerimizin tarımsal iş gücüne katılımı oldukça önemlidir. Bu nedenlerle kadınlar ve gençler için pozitif bir ayrıcalık yapılmalıdır. Bankamız, kadınların ve gençlerin hayvansal ve bitkisel üretim yanı sıra su ürünleri, arıcılık gibi tüm üretim konularında yapacakları yeni yatırımların ve mevcut faaliyetleri için gerekli işletme sermayesi ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik tüm çiftçilerimize olduğu gibi düşük kâr payı ve uygun vadeler ile finanse edilmesine yönelik imkân sağlamaktadır. Tarımda, dijital teknolojiler sayesinde, bitki ve hayvan zararlıları ve hastalıkları hakkında erken uyarı sistemleri kurulabilmekte, değer zincirleri boyunca üretim, işleme, depolama ve dağıtım ağı gerçek zamanlı olarak izlenebilmektedir.
"KARTTA 600 BİN ÜRETİCİYE ULAŞTIK"
Burak KOÇAK / DenizBank Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı
26 milyar TL kredi büyüklüğü ve hepsi müşterilerimizin cebinde olan 600 bin adet Üretici Kart ile çiftçimizin finansal ihtiyaçlarına pratik çözümler sunmaya devam ediyoruz. Tarım kredileri pazar payımızı kamu bankaları hariç yüzde 36.86'ya, tüm sektörde ise yüzde 7.05'e taşımanın kıvancını yaşıyoruz. Çiftçimizin kooperatifler aracılığıyla örgütlenmesinin öneminin farkındayız. Tarımda özellikle maliyetlerin yönetilmesi ve ortaya çıkan ürünün hak ettiği değerde fiyatlandırma ile satılması ve çiftçimizin toplam karlılığının artması için kooperatifler olmazsa olmazımız. Bu nedenle 20 yıldır sıkı iletişimle çalıştığımız kurumların başında geliyor. Her bir kooperatifle gerek üyelerine gerek kurumların finansal ihtiyaçlarına yönelik projeler yürütüyoruz. Finansal okuryazarlık gibi sektöre özel niş projelerle de üreticimizin her zaman yanındayız. Bunların yanı sıra çiftçimize özel bankacılık menümüz üzerinden Üretici Kart başvurusu ve dijital sözleşme onaylarıyla; Üretici Kart kullanımı, tarım kredisi başvurusu, Üretici Kart taksitli kredi kullanımı, nakit avans kullanımı imkanlarına anında erişebiliyorlar. Üretici Kart borç bilgisi, anlık Üretici Kart limit bilgileri, ekstre görüntüleme, şifre alma ve değiştirme, dijital onay verme gibi birçok özellikle çiftçilerimizin hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Tarım bankacılığının en geniş ürün setiyle başka bir uygulamaya gerek kalmadan, tüm finansman ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabilmeyi amaçlıyoruz.
"280 KÖYDE 20 BİNDEN FAZLA ÜRETİCİYE DOKUNDUK"
Tuğbay KUMOĞLU / Şekerbank KOBİ, Perakende ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı
Türkiye'nin dört bir yanında üç nesildir çiftçi ailelere hizmet sunan bir banka olarak, ihtiyaçları sahada belirliyor, tarımsal üretimin bölgesel özelliklerine göre ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. Kadın girişimcilerimize ve genç çiftçilere yönelik ise dönemsel olarak kampanyalar düzenliyoruz. Özellikle kırsal bölgelerdeki kadınların girişimci olarak ekonomiye dahil edilmesine yönelik ürün ve hizmetler sunan bir banka olarak, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nü gelenekselleşen kampanyamız ile kadınların tarımsal faaliyetlerini destekleyerek kutluyoruz. 22 ile 40 yaş arasında genç üreticilerimizin nakit akışlarını desteklemek üzere bitkisel ve hayvansal üretim girdilerinin yanı sıra bireysel ihtiyaçları için de gereken finansmanı uygun şartlarda sağlıyoruz. Saha bankacılığı faaliyetlerimizle, çiftçilerimizi yerinde ziyaret ediyor, ihtiyaçlarını dinlemeye, sorularını cevaplamaya önem veriyoruz. Bu amaçla başlattığımız 'Üreten Anadolu Çiftçi Buluşmaları' projemiz kapsamında; çiftçilerimize finansal okuryazarlık eğitimleri veriyor, verimli üretim ve kaynakların etkin kullanımı için tarımda dijitalleşmenin önemi, kooperatifleşme ve sözleşmeli üretim modelleri hakkında üreticilerimizi bilinçlendiriyoruz. 2022 yılında başlattığımız projemiz ile bugüne kadar 280 köyde 20 binden fazla üreticiye dokunduk. Tarım bankacılığı faaliyetlerimiz kapsamında yüzde 99'u küçük üreticilerden oluşan 350 binin üzerinde çiftçiye ulaşarak tarımın finansmanında etkin bir rol alıyor, böylelikle ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunuyoruz.
"2023 BEREKET SENEMİZ OLACAK"
Depremin üretim sahalarına etkilerini yerinde inceleyen TİM Tarım Kurulu, Adana'da toplandı. 2023'ün bereket yılı olduğunu belirten Melisa Tokgöz Mutlu, "Fındıkta, meyvede, domateste, narenciyede bereket var. Ancak tarımda sürdürülebilirliği kaybetmemek için çalışanların işe dönüşü, depremde ağır hasar alan su kuyu ve sistemlerinin yenilenmesi ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin ayağa kaldırılması gerekiyor" dedi. TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, yaptığı değerlendirmede; Türkiye'nin yaş sebze meyve üretiminde yaklaşık 55 milyon ton ile dünyada dördüncü sırada yer aldığını söyledi. Mutlu, Hatay başta olmak üzere depremin etkilediği bölgenin Türkiye'nin toplam yaş sebze meyve üretiminde önemli payı olduğunu vurguladı. Bölgede yaptıkları incelemede üç başlığın öne çıktığını ifade eden Melisa Tokgöz Mutlu, bunca olumsuzluk içinde 2023'ün "bereketli bir sene" olduğunun altını çizerek "Fındıkta, meyvede, domateste, narenciyede bereket var. Üretim ve rekolte açısından çok umutluyuz. Biz bu işi doğru yönetemezsek bir buçuk-iki yıl sonra 'yok senemiz' olur" dedi. Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşçilik problemi sadece bu bölgeye ait değil. Sezona göre biz buradaki tarım işçisini Karadeniz'e, Ege'ye ve diğer bölgelere çekiyoruz. Mevsimlik tarım istihdamı için bu bölgemiz son derece önemli bir konumda bulunuyor. Güneydoğu'daki tarımsal istihdamı doğru yönetemezsek sadece bu bölge değil tüm Türkiye tarımsal hasadı yapmakta büyük sıkıntı çekecek. Doğru ürün ve doğru pazar için beraber çalışırsak köylü, çiftçi, üreticilerimizle hem iç pazar hem de ihracat ayağında birlikte kalkınırız. Tek amacımız üretimi artırmak"
TARIM İHRACATI ENFLASYONU DÜŞÜRÜR
Tarımsal üretimde verimlilik ve kalite için ihracatın lokomotif rol üstlendiğini belirten Melisa Tokgöz Mutlu, Türkiye'nin tarım ve hayvancılığa dayalı ihracatının enflasyonun düşmesine katkı sağlayacağını ifade etti. Tarımın net döviz girdisi sağlayan, istihdam dostu bir sektör olduğunun altını çizen Mutlu, "İhracata getirilen her türlü kısıtlama, Türkiye'yi bir iki sene içinde o üründe kaçınılmaz olarak ithalatçı konumuna sürükler" dedi. Depremin yaralarını sararken, canlarını, mallarını, anılarını ve hayallerini yitiren bölge insanını gelecekle ilgili kaygılarını gidermek gerektiğini belirten Mutlu, iş yaşamına dönmelerinin bu ağır psikolojik travmayı atlatmalarına katkı sunacağına da sözlerine ekledi.
767 BİN ÇİFTÇİ SİGORTA YAPTIRDI
Tarım sigortaları konusunda da hem bilinç gelişiyor hem de ürün çeşitliliği artıyor. Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine göre tarımda sigortalılık oranının yüzde 22. 'Geçen yıl, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi'nde 9 milyar TL'lik prim üretimi oldu. Zarar gören sigortalı üreticilere 3.5 milyar TL hasar ödemesi yapıldı. Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi (TARSİM) sekiz farklı tarım sigortası branşında yüzde 67'ye varan devlet prim desteği de sunuldu. Geçen yıl ilk defa tarım sigortası yaptıran üretici ve yetiştiricilerin sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 10 artarak 168 bine ulaştı. Tarım sigortası poliçesine sahip olan toplam üretici ve yetiştirici sayısı ise yüzde 17 artışla 767 bine yükseldi.
Bitkisel Ürün Sigortaları kapsamında 609 bin adet, Sera Sigortası kapsamında ise 71 bin adet ekspertiz işlemi gerçekleşti. Hayvan Hayat Sigortaları kapsamında 462 bin adet risk inceleme ve hasar tespit işlemi yapıldı. Bu kapsamda TARSİM, geçen yıl bitkisel ürünlerde 2.2 milyar TL, büyükbaş hayvanlarda 880 milyon TL, seralarda 327 milyon TL, küçükbaş hayvanlarda 227 milyon TL, su ürünlerinde 14 milyon TL, kümes hayvanlarında 9 milyon TL ve arı kovanlarında 6 milyon TL olmak üzere toplam 636 bin adet hasar dosyası için 3,6 milyar TL tazminat ödemesi gerçekleştirdi. 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 24'lük artışla 2.7 milyon adet Bitkisel Ürün Sigortası poliçesi, yüzde 16'lık artışla 385 bin adet Hayvan Hayat Sigortası poliçesi ve yüzde 2'lik artışla 39 bin adet Sera Sigortası poliçesi düzenlendi.
ÇELTİK İLK SIRADA YER ALDI
Bitkisel Ürün Sigortalarında ön plana çıkan, çeltik ürününde yüzde 56, ayçiçeği ürününde yüzde 41, mısır ürününde yüzde 22, üzüm ürününde yüzde 30, pamuk ürününde yüzde 27, arpa ürününde yüzde 28 ve buğday ürününde yüzde 30 sigortalılığa ulaşıldı. Hayvan Hayat Sigortalarında ise sigortalılık oranı büyükbaş hayvanlarda yüzde 29 ve küçükbaş hayvanlarda yüzde 23 olarak gerçekleşti.
30 MİLYON TL HASAR ÖDEMESİ YAPILDI
TARSİM şu ana kadar deprem bölgesinde hayvan hayat sigortaları branşında 30 milyon TL hasar ödemesi yaptı. Ağırlıklı olarak büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanları ve kovanlar zarar gördü. 6 bine yakın ihbar alındı. 10 milyon TL'lik de devam eden işlemlere bağlı olarak bir muallak hasar var.