Anlamlı bir iyileşme yaşanmazsa…
PARA GÜNCEL/ ONURCAN BAL Küresel risk iştahı ve piyasalarda temmuz ayının ikinci yarısından itibaren toparlanma çabası etkili olurken, ana risk başlıkları gündemdeki yerini ve önemini korumaya devam ediyor. Piyasalarda son dönemde gözlenen toparlanmada küresel çapta açıklanan finansal sonuçlar ve FED'e ilişkin agresif sıkılaşma endişelerinin yatışması etkili oldu.
Geçen hafta Çin'de zayıf gelen ekonomik veriler petrol cephesinde talep kaynaklı endişelerle baskı oluştururken, geçen haftanın ikinci yarısında hisse piyasalarında düzeltme hareketleri gündeme geldi. Temmuz ayı ortalarından sonra küresel çapta bir miktar gerileme kaydeden doların ise son günlerde yeniden değer kazanımına yöneldiği görülüyor. Küresel ekonomilerdeki yavaşlama ve ilerleyen sürece dair resesyon endişeleri ana risk başlığı olarak izlenirken, ekonomik verilerin ortaya koyacağı görünüm yakından takip edilecektir. Aynı zamanda jeopolitik riskler de ön planda kalmaya devam ediyor. Süregelen Rusya-Ukrayna savaşının yanında Tayvan üzerinde ABD-Çin arasında artan gerilim, piyasaların yakın takibinde yer alıyor. Avrupa genelinde Rusya'nın gaz akışını azaltmasına bağlı olarak enerji fiyatlarında yaşanan ciddi yükselişler, enflasyonist baskıların sürmesine yol açıyor. Avrupa'da enerji tarafında yaşanan sıkıntılar kış aylarında daha da belirgin hale gelebilir ve bu durum, Avrupa ekonomilerini resesyona sürükleyebilir. Özetle ana risk başlıklarında anlamlı bir iyileşme yaşanmadığı sürece, son haftalarda riskli varlıklarda kaydedilen toparlanmanın tepki mahiyetinde kalabileceği ve risklerin yeniden ön plana çıkmasıyla sert satışların yeniden gündeme gelebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
KARARLAR FİYATLAMALARI ŞEKİLLENDİRECEK
FED'e ilişkin agresif sıkılaşma endişelerinin yatışması son dönemde risk iştahındaki toparlanmanın altındaki ana etkenlerden biri olurken, bu taraftaki beklentilerin oldukça değişken olduğunun altını çizmekte fayda var. Mevcut durumda piyasalar FED'in eylül toplantısında 50 baz puan faiz artırımına gitmesini beklerken, 22 Eylül'de sona erecek FED toplantısına kadar açıklanacak ekonomik veriler FED'in faiz artırım kararı üzerinde belirleyici olacaktır. Ekonomik verilere göre aksiyon alacak olan FED'in enflasyonda anlamlı bir düşüş görülünceye kadar sıkılaşma adımlarını sürdüreceğini değerlendiriyoruz. Yeni haftada 25–27 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek Jackson Hole Sempozyumu yakından izlenecek olup, özellikle 26 Ağustos Cuma günü FED Başkanı Powell'ın mesajları oldukça kritik olacaktır. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) eylül ayı toplantısında 50 baz puan faiz artırımına gitmesi öngörülüyor. Avrupa genelinde artan enerji maliyetleri nedeniyle enflasyonist baskıların sürmesi ECB üzerinde de baskı oluşturuyor. Özetlemek gerekirse, kısa vadede agresif faiz artışları konusundaki endişeler yatışmış olsa da bu taraftaki beklentilerin oldukça kırılgan olduğunu ve açıklanan ekonomik verilere göre hızlı bir değişim kaydedebileceğini dikkate almakta fayda olduğunu düşünüyoruz. 2022 yılının kalan bölümünde de merkez bankalarının sıkılaşma adımları devam edecek olup, bu taraftaki faiz artış miktarları ve sözlü yönlendirmeler risk iştahı ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır.
TCMB PİYASALARI ŞAŞIRTTI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen haftaki toplantısında üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergelerin iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret ettiğini belirterek 100 baz puan faiz indirimine gitti. Böylece TCMB politika faizini yüzde 14 seviyesinden yüzde 13 seviyesine çekmiş oldu. Piyasadaki konsensus beklentiler faizlerin sabit bırakılacağı yönünde şekillenirken, TCMB'den gelen sürpriz faiz indirim kararı, yurtiçi piyasalarda oynaklığı artırdı. TCMB kararı sonrasında kur cephesi ve Türkiye'nin risk priminde yükselişler etkili oldu. TCMB politika faizindeki indiriminin gerekçesini, sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesinin gerekliliği olarak açıklarken, finansal koşulların destekleyici olmasının önem arz ettiği ifade edildi. Enflasyon konusunda ise TCMB küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle birlikte dezenflasyonist sürecin başlayacağını düşünmeye devam ediyor. TCMB politika faizi ile kredi faizleri arasındaki makasın açıldığına ve parasal aktarım mekanizmasının etkin çalışmadığına dikkat çekerken, bu hususta makroihtiyati politika setini parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar verdiğini duyurdu. Toparlayacak olursak, kredi faizlerinde son iki haftadır gözlenen düşüş eğiliminin önümüzdeki dönemlerde de sürmesi beklenebilir. Bu durum büyüme eğilimini en azından kısa vadede destekleyebilir. Ancak parasal genişlemeye bağlı olarak, TL üzerindeki değer kaybı baskılarının güçlenmesi ve enflasyonda daha önce tahmin edilen zirve seviyelerinin daha da üzerindeki seviyelerin gündeme gelmesi kuvvetle muhtemel gözüküyor.
SONUÇ AÇIKLAMA DÖNEMİ SONA ERDİ
19 Ağustos Cuma günü konsolide finansal sonuçların son açıklanma tarihi olarak geride kalırken, yurtiçinde temmuz ayının son bölümünden itibaren takip edilen 2022/06 finansal sonuç dönemi tamamlanmış oldu. Finansal sonuçlara baktığımız zaman banka ve banka dışı finansal sonuçların güçlü bir performans ortaya koyduğu görüldü. Artan gelir ve kâr rakamları Borsa İstanbul'u destekleyen ve yurt dışı piyasalara kıyasla pozitif bir ayrışmayı beraberinde getiren ana etken olurken, finansal sonuç döneminin sona ermesiyle birlikte küresel piyasalarla olan korelasyonun artış kaydedebileceğini değerlendiriyoruz. Küresel risk iştahı ve piyasalardaki genel görünüm ilerleyen süreçte endeksin yönü üzerinde belirleyici olacaktır. Bankaların açıklanan 2022/06 finansal sonuçlarına göre sektörün toplam kârı 2021/06 dönemine kıyasla yüzde 418 oranında artışla 102.719.621.744 TL oldu. Bankacılık dışı sektörde de toplam kâr gelişimi güçlü bir görünüm ortaya koydu. Bankacılık dışı sektörde yer alan toplam 432 şirketten 378'i 19 Ağustos tarihine kadar finansal sonuçlarını açıklarken, kalan şirketlerin ise 19 Ağustos Cuma akşamı finansallarını açıklaması bekleniyor. Bankacılık dışı sektörde açıklanan finansal sonuçlardaki toplam kârlılık rakamı 2021/06 dönemine kıyasla yüzde 182 oranında artışla 237.071.622.118 TL seviyesine yükseldi.
BIST-100 Endeksi rekorlarını hacim desteğiyle sürdürüyor
BIST-100 Endeksi yüksek seyreden volatiliteyle birlikte geçen hafta da yükseliş eğilimini ve zirve yenilemelerini sürdürdü. Salı günü S-400 konusunda ikinci bir anlaşmaya varıldığı konusunda çıkan haber akışları endekste sert düşüşlere yol açarken, günün devam eden bölümünde resmi makamlarca bu haberlerin yalanlanması endekste kayıpların hızlı bir şekilde geri alınmasına ve yükselişlerin devam etmesine katkı sağladı. TCMB'nin sürpriz faiz indirimi de ilk fiyatlamalarda endekse satış getirse de bu taraftaki kayıpların kısa sürede geri alındığı görüldü. Ancak TCMB'nin kredi faizlerinde düşüşü hedeflemesi ve bu konuda gelebilecek ek adımlar bankacılık sektörü üzerinde bir miktar baskı oluşturdu. Haftanın ilk yarısında güçlü yükselişlere konu olan bankacılık sektöründe TCMB sonrası negatif bir ayrışma kaydedildi. BIST-100 Endeksi tarihi zirvesini 3.051,83 seviyesine taşırken, geçen haftayı yüzde 5.45 oranında kazançla 3.020,20 puandan tamamladı. Endekste kısa vadede 3.000 puan üzerinde kalıcılık korunduğu sürece yükseliş eğiliminin devamı beklenebilir. Bu tarafta zirvenin bulunduğu 3.051 seviyesinin aşılması durumunda 3.070 – 3.085 aralığı ile 3.100 seviyesi kısa vadeli ilk direnç noktaları olacaktır. 3.100 seviyesi üzerindeki tutunmalarda ise 3.180 – 3.200 aralığının test edilebileceğini değerlendiriyoruz. Geçen haftanın ikinci yarısından itibaren yurtdışı piyasalarda gözlenen satış baskısının derinleşmesi durumunda BIST-100 Endeksi'nde son dönemdeki güçlü yükselişlerin ardından düzeltmeler gündeme gelebilir. Düzeltme hareketlerinde ağustos ayı başından itibaren yaşanan yükselişlere çekilen yükseliş trendini destek olarak takip edeceğiz. Hafta başında 2.984 seviyesinden geçecek olan yükseliş trendi altına sarkmalarda ise kâr satışlarının devam edebileceği kanısındayız. Bu durumda 2.930 ile temmuz ayının ikinci yarısından itibaren yaşanan yükselişlere çekilen fibonacci düzeltme seviyelerinin yüzde 23.6'lık kısmına denk gelen 2.892 seviyesi destek olarak izlenecek olup, 2.892 altında satışların daha da sertleştiği görülebilir. 2.892 fibo seviyesi altında 2.840 – 2.773 ve 2.684 seviyeleri destek konumunda bulunmaktadır. Bahsettiğimiz yükseliş kanalı içerisinde kalındığı sürece mevcut pozisyonların korunabileceğini değerlendirirken, trend altındaki kapanışlarda pozisyon azaltmak ve kâr alımını değerlendirmek yararlı olacaktır. Özellikle 2.892 altında çok daha sert satışların yaşanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.