PARA FİNANS/ BARIŞ ERGİN Yıllardır konuşulan ve ekonomideki tasarruf açığını kapatarak sistemi daha sağlıklı hale getirileceği inanılan yastık altındaki altının dolaşıma çıkıp ekonomiye kazandırılması artık daha olası. Çünkü Merkez Bankası ve düzenleyici otoriteler ile özel sektör Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi (KADSİS) ve Fiziki Altın Tasarruf Sistemi (FATSİS) sistemini devreye aldı. KADSİS ve FATSİS kardeşler, şimdiden başarılı olmaya başlamış gibi gözüküyor. Çünkü daha önce denenen altın bankacılığı sisteminden çok daha fazla talep geliyor. Geçen yıla göre dört kat artış var. İki yıl önce bu projeyi çalışmaya başlayan İstanbul Altın Rafinerisi CEO'su Ayşen Esen, projedeki ivmelenmeyi şu şekilde özetliyor: "Üç il ve 50-100 noktadan 72 ile ve 260 noktaya geldik. Geçen sene aynı aylarda olan başvurunun en az dört katı oluyor şu anda. İlk beş ayda geçen yılın rakamını geçtik"
FİZİKİ ÇEKME ÖZGÜRLÜĞÜ
Bu artışta İstanbul Altın Rafinerisi'nden (İAR) Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halk Bankası, Ziraat Katılım Bankası ve Vakıf Katılım Bankası olmak üzere beş kamu bankasının yanı sıra İş Bankası, Akbank, Emlak Katılım ve Denizbank'ın dahil olduğu dokuz bankanın iş birliğiyle uygulamaya alınan Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi'nin (KADSİS) genişletilmiş olması da büyük etken. Artık KADSİS kapsamında altınını gram altın olarak bankaya yatıranlar, dilerlerse Fiziki Altın Tasarruf Sistemi (FATSİS) uygulamasına geçerek TCMB güvencesi ile yıllık altın bazında en az yüzde 3 ek getiri fırsatı elde edecek.
DAHA ÇOK TAKI OLARAK ALINIYOR
Yani altınını getiren vatandaşın altın dışında getirisi, garanti altına alınmış olacak. Üstelik altınını fiziki olarak çekme şansı da sunuluyor. Hedef, Kur Korumalı Mevduat'taki (KKM) başarılı uygulamanın altında da yapılabilmesi. Türkiye'de altınla döviz arasında küçük bir fark var. Ülkede özellikle altın, kötü gün dostu olarak saklanıyor, daha çok takı olarak alınıyor ve ihtiyaç zamanında satılıyor. Bu gelenek Osmanlı'dan beri böyle. Hatta Doğu'ya gittikçe altın kültürü daha da artıyor.
ANLAŞMALI KUYUMCUYA GİTMEK YETERLİ
KADSİS ile vatandaşlar, ellerinde bulunan fiziki altınları seçilmiş kuyumculardan oluşan en yakın Altın Değerleme Noktası'na (ADN) giderek gram altın olarak banka hesaplarına yatırabiliyor. Sistemin bir diğer özelliği de güvenli ve kolay ulaşılabilir olması. Yastık altında 5 bin ton altın bulunduğu tahmin ediliyor. Son 10 yıldır bu altınların dolaşıma katılması için çaba harcanıyor. Türkiye gibi dünyada bankacılık sektöründeki teknolojik gelişmelere en hızlı uyum sağlayan bir ülkenin de altını sisteme sokmada çok sorun yaşamayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Özellikle orta yaş ve altındaki yatırımcılar dijital bankacılık ürünlerini daha çok kullanıyor. KADSİS sisteminin teknolojik adaptasyonun en yüksek olduğu dönemde oluşturulmuş olması, sisteme daha çok altın yatırımcısının katılması için büyük bir avantaj.
KARGOYLA ALTIN GÖNDERİLEBİLECEK
KADSİS ile vatandaşlar, banka hesaplarındaki altınlarını istediği zaman fiziki olarak geri alabiliyor. FATSİS uygulamasıyla da altın yatırımcıları, vade sonunda isterlerse TL hesaplarında biriken kur korumalı bakiyelerini alabileceği gibi vade başlangıcında yatırdıkları gram altınlarını üzerine eklenen yüzde 3 getirisiyle birlikte altın hesaplarında tutmayı tercih edebiliyor. Her iki durumda da en az yüzde 3'lük getiri, TCMB güvencesinde oluyor. Altın yatırımcısının dilediğinde ihtiyacı kadar altını banka hesaplarından fiziki çekebilme talebine cevap verecek altyapı çalışmalarının tamamlanmasına da kısa bir süre kaldı. www.kadsis.com üzerinden vatandaşların banka hesaplarında bulunan altınlarından dilediği kadarının adreslerine kargo ile teslim edileceği fiziki altın teslim hizmeti devreye alınacak. Ayrıca Altın Değerleme Noktaları'ndan da gram altın olarak fiziki altın teslimi sağlanacak.
TAHMİNEN 300 MİLYAR DOLAR
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu anlamda 50 milyar dolarlık yastık altının piyasaya çıkacağını tahmin ediyor. Türkiye'de yaklaşık 56 tonluk altının geri kazanılması hedefleniyor. 100 milyar dolarlık rakam telaffuz edenler de var. Yastık altı olduğu için rakamın ne kadar olduğu ve sisteme ne kadar giriş olacağını henüz kimse bilemiyor, ancak yastık altında 300 milyar dolara yakın bir altın olduğu tahmin ediliyor. Bunun yüzde 70'i takı, kalanı külçe ve sarrafiye grubu.
KİŞİ BAŞI YASTIK ALTIN HİNDİSTAN'DA 17 GRAM, TÜRKİYE'DE 60 GRAM
Fiziki altın talebinde dünyada ikinci sırada yer alan Hindistan'da yastık altında olduğu tahmin edilen altın miktarı yaklaşık 25 bin ton. Hindistan nüfusunun yaklaşık 1.4 milyar kişiden oluştuğu düşünülürse; kişi başına yastık altında 17 gram altın düşüyor. Türkiye'de ise beş bin ton olduğu tahmin edilen yastık altındaki altını 83 milyonluk nüfusumuza böldüğümüzde, kişi başına yastık altındaki altın yaklaşık 60 gram ediyor.
"BAŞVURULAR DÖRT KATINA ÇIKTI"
Ayşen ESEN / İstanbul Altın Rafinerisi AŞ (İAR) Üst Yöneticisi (CEO)
Piyasada bizim çalıştığımız kuyumculara sorarsanız çok memnunlar. Şu anda Merkez Bankası'nın uygulamasıyla ve iş birliğiyle hem güven veren bir model oluşturuldu hem de fiziki olarak altınını alabileceğinden emin olmak istiyor halkımız. Bu iki sıkıntıdan dolayı biraz temkinli davranıyorlardı şu ana kadar. Bu çalışmayı iki yıl evvel başlattık. İlk başta üç ilde 50-100 noktadaydı. Zaman içinde yayıla yayıla şu anda 72 ile ve 260 noktaya kadar ilerledik. Daha da devam ediyor. İlk başta beş devlet bankası vardı. Şu anda özellerle birlikte dokuz banka oldu. Mesela geçen sene aynı aylarda olan başvurunun en az dört katı oluyor şu anda. Çok iyi rakamlar. Bu önemli. Özellikle belirli aylarda dört katına kadar çıktı. Yıllık toplamda baktığımızda da ilk beş ayda geçen yılı geçtik. Bu proje aslında orta ve uzun vadeli. Beş bin ton altın yastık altına, neredeyse bir yüzyılda birikti. Yastık altına giren altın, her sene yüz ton civarında artıyor. Bazen azalıyor. Türkiye'de en yüksek 10-12 tonu bulan yastık altından toplanan altını; emin adımlar ile 20-30-50 diye artırmak ve yıllık 100 tona ulaşıp geçmek hedefimiz. Sadece İstanbul Altın Rafinerisi, 12 bankayla altın bankacılığı çalışmalarını sürdürdü yıllardır. Toplanan 120 ton altının yüzde 95'ini biz topladık zaten. O yüzden verilere çok hakimiz. Kuyumcu sayısında bini aşan sayıların olması ve 81 ile yayılması hedefimiz var. Menkul kıymetleştirme konusunda da fikirlerimiz var. Çalışmalarımıza da başlayacağız. Yani siz altını götürdünüz, bankadaki hesabınızı 500 gram altın koydunuz. 500 gram altın, bugün yaklaşık 27 bin dolar. Dolayısıyla ciddi bir paranız var orada. Mesela siz o sırada hemen bir küçük işletme açmak istiyorsunuz. Bir yatırım kredisine ihtiyacınız var. Teminat olarak kullanabilirsiniz. Bu tip şeylere döndürülebilir.
"SİSTEM YATIRIMCIYI TEŞVİK EDİYOR"
Şirin SARI / ALB Yatırım Altın ve Para Piyasaları Uzmanı
Yastık altında beş bin ton altın bulunduğu tahmin ediliyor. 250 – 350 milyar dolarlık bir miktardan bahsediyoruz. Son 10 yıldır bu altınların dolaşıma katılması için çaba harcanıyor. En son KADSİS sistemi ile hem devlet bankalarının hem de özel bankaların içinde bulunduğu, Türkiye genelinde 200'den fazla kuyumcunun dahil olduğu ağ kurulmuş oldu. Daha güçlü bir ekonomi için altın yatırımcısının altınlarını bankacılık sistemi içerisinde tutması bekleniyor. Fiziki olarak saklama risklerinin yanı sıra altı aylık vadede yüzde 2'lik, bir yıllık vadede ise yüzde 3 ekstra getiri sağlaması, yatırımcıları teşvik ediyor. Şüphesiz ki dünyada bankacılık sektöründeki teknolojik gelişmelere en hızlı uyum sağlayan yatırımcı kitlesine sahibiz, alışkanlıklarımız değişiyor. Özellikle orta yaş ve altındaki yatırımcılar, dijital bankacılık ürünlerini daha çok kullanıyor. KADSİS sisteminin teknolojik adaptasyonun en yüksek olduğu dönemde oluşturulmuş olması, sisteme daha çok altın yatırımcısının katılması için büyük bir avantaj sağlıyor. Kuyumculuk sektörünün temellerinin güvene dayandığını biliyoruz. Bu güven unsurunun altının da dijitalleşmesi adına büyük katkısı oluyor. Her yatırımcı için 200 bin TL'ye kadar TMSF güvencesi sağlanıyor, bu miktarın artırılması daha fazla kişinin sisteme dahil olmasını hızlandırabilir. Tasarrufların hem altın olarak kalması hem de ek getiri ile güvenli bir ortamda saklanması, büyük bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
"YÜZDE 30 ALINABİLİRSE ÇOK BAŞARILI OLUR"
Mehmet Ali YILDIRIMTÜRK / Altın ve Para Piyasaları Uzmanı
Sistemin başarılı olmaması için hiçbir gerekçe yok. Tek gerekçe güven ortamının sağlanmış olması. Ama bu, bugünden yarına olacak bir şey değil. Bu orta ve uzun vadeli işlediğinde o yastık altında beş bin ton diye tahmin ettiğimiz altının en azından yüzde 20'si, yüzde 30'u sisteme girse Türkiye'nin dış borçlanmasında sıkıntı olmaz. Merkez Bankası'nın rezervlerinde işte zorunlu karşılıklar bankadan altınla ilgili zorunlu karşılıklar olacağı için orada da artar ve dolayısıyla Türkiye Merkez Bankası'nın kredibilitesi artar. Bunların hepsi olumlu şeyler. Bir de tabii ki faizlerin düşüyor olması lazım. Daha ziyade bu altını tutan insanlar, faizle ilgisi olmayan insanlar. Bir kilo altın getirene bir yılda bir beşi bir yerde verelim. Yarım kilo getirene onun yarısını verelim. Yani altına karşılık faiz değil de altına karşı altın verilmesi daha etkili olur. Sistemin Türkiye'de yaygınlaşması lazım. Onun için de en az iki bin kuyumcu üye olması lazım. Bütün illerde, ilçelerdeki seçilmiş kuyumcular, güven veren bu sisteme dahil edilmesi lazım. Bir de İstanbul Altın Rafinerisi teminatları yüksek, bunu biraz daha düşürmeleri lazım. Bir defaya mahsus olmak üzere 150 bin lira isteniyor. Üye olandan iki kilo altın isteniyor. O iki kilo altın teminat olarak duruyor. Bu iki kilo altının daha düşük olması lazım veya başka teminatlar olması lazım. Bu sistem orta ve uzun vadede çalışacak. Türkiye'nin ekonomisi güçlendikçe bu yastık altın altınlar da eninde sonunda sisteme girecek. İlk etapta yüzde 30'u girmesi, başarıdır bence. Yüzde 30 alınabilirse çok başarılı olur. Bin 500 ton olmuş oluyor. Bin 500 ton çok iyi bir rakam, çünkü gelişmiş ülke merkez bankalarının rezervlerinde ortalama bin ton var. Almanya'da üç bin ton, Amerika'da 8 bin ton var.