Servis modeli bankacılık nedir ve ne işe yarar?
PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Tüm dünyada ülke ekonomilerinin en önemli sorunlarından biri finansal hizmetlerin toplumun tüm kesimine yeterli ölçüde ulaşamamasıdır. Türkiye'de de finansal sistemin dışında kalan geniş bir kesim var. Tahminlere göre, bugün bankacılık şemsiyesi altında olmayan kesim nüfusun yaklaşık yüzde 40'ına yakın. Yakın zaman önce yürürlüğe giren servis modeli bankacılığı yönetmeliğinin, finansal hizmetlerin tabana yayılmasına katkı sağlayacağı ve yeni yeni finansal teknolojilerin önünün açılacağı öngörülüyor. Bu yeni modeli, finans dünyasında yaratacağı etkiyi ve ortaya çıkacak yeni iş modellerini, TOBB Türkiye Finansal Teknolojiler Meclis Başkanı ve Figopara CEO'su Koray Bahar ile konuştuk.
Uzun zamandır beklenen Servis Modeli Bankacılığı Yönetmeliği hayata geçti. Finans dünyasını nasıl etkilemesini bekliyorsunuz? Neleri değiştirecek?
"Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik" ülkemizde yepyeni bir finansal yapılanmanın kapılarını açacak. Yönetmeliğin ana felsefesini, finansal kapsayıcılık oluşturuyor. Tüm yeniliklerde olduğu gibi bu gelişmede de en önemli konu, altında yatan gerekçe. Elbette teknolojinin getirdiği çeşitli zorunluluklar var ancak yeni finansal düzen, bankacılık şemsiyesi altında olmayan çok önemli bir kesime hitap edecek ki bu oran hiç de az değil, nüfusun yüzde 40'a yakını. Öte yandan servis bankacılığı dediğimiz konu devrimsel bir düzenleme. Dijital banka ve servis modeli bankacılığı ile bugüne kadar çeşitli nedenlerle bankaların ulaşamadığı belli müşteri kitlelerini finansal sistem içerisine alma şansı olacak. Dijital tarafta sunulan hizmet çeşitliliği arttıkça da ihtiyaçların daha iyi karşılanmaya başlanacağını düşünüyorum. Bütün bu gelişmeler ışığında finans dünyasında rekabet ve tüketiciye, yatırımcıya, müşteriye sağlanacak faydalar artacak. Toplam finansal sistemin daha hızlı geliştiğini göreceğiz. Finans dünyasında geleneksel oyuncular FinTech girişimleriyle bir yandan rekabet ederken bir yandan da iş birliklerine gidecek. Finansal okuryazarlık ve kapsayıcılık artarken, kamu ve müşteri ekseninde pek çok olumlu yansımaları olacak. Özetle; dijital bankalar ve servis modeli bankacılığı ile finansal sistemin büyüdüğünü, kayıt dışı ekonominin azaldığını ve finansal hizmet alan kitlelerin daha da genişlediğini göreceğiz. Dijital bankacılık ve servis modeli bankacılığı konusunda Avrupa'da pek çok başarılı girişim söz konusu. Bu girişimler hem sektörü bir adım öteye taşıyor hem de sistem dışı kalmış bireylerin çeşitli bankacılık hizmetlerine erişmesini sağlıyor.
Servis modeli bankacılığı FinTech'ler için ne ifade ediyor? Ne gibi avantajlar sunuyor?
Servis modeli bankacılığı ile FinTech'ler için yeni bir oyun alanı açılmış oldu. Bankaların üçüncü partilerle API vb. yöntemlerle sadece verilerini değil, hizmetlerini paylaştığı servis modeli bankacılığı (Banking as a Service - BaaS) iş modeline ilişkin esasların ve koşulların düzenlendiği yönetmelik, bizler için pek çok fırsat barındırıyor. Servis bankacılığı modeli sayesinde FinTech'lerle finansal kuruluşlar farklı lisanslar ve API'lar ile kendi ekosistemlerini oluşturabilecek. Finansal kapsayıcılığı sağlayacak, hizmet ve ürünlerle yeni müşteri tabanını genişletecek olan oyuncuların ağırlığını FinTech şirketleri oluşturacak. Geleneksel bankacılığın diğer sektörlerle olan etkileşimi ve entegrasyonu artacak. FinTech'ler e-ticaret, perakende, telekomünikasyon gibi şirketler için arayüz geliştirerek bu sektörlerin finans fonksiyonlarına katkı sunabilecek. Kısaca bankacılık hizmetlerinin daha demokratikleştiği, daha erişilebilir olduğu, müşteriye daha çok dokunan bir dönem bizi bekliyor.
Peki servis modeli bankacılığı geleneksel finans oyuncularını nasıl etkileyecek? Bankaların FinTech'lerle iş birliğinin artmasını bekliyor musunuz?
Yönetmelik ile getirilen servis modeli bankacılığı sayesinde bankacılık sektörünün diğer sektörlerle olan geçişkenliğinin artacağını söylemek mümkün. Bu geçişkenlik sayesinde bankaların müşteri portföyünü genişletebilecek olmasının yanında arayüz sağlayıcı konumunda olabilecek e-ticaret, perakende, havacılık, telekom vb. internet üzerinden kullanıcılarına ulaşabilen sektörler de müşteri sadakatini artırmak için müşteri deneyimini bozmadan banka kaslarıyla hareket etme şansına sahip olabilecekler. Öte yandan bankalar bu tip girişimleri olan firmalarla bir yandan rekabet ederken bir yandan da iş birliği yaparak tüketiciye ve kurumlara ek fırsatlar yaratmak üzere çalışacaklar. Bu doğrultuda, bankacılık hizmetlerinin daha da özgürleşeceğini ve müşterilere olan servislerin daha da artacağını söyleyebiliriz.
Kimler servis modeli bankacılığı yapacak?
Ödemeler sektöründeki açık bankacılık hizmetlerinden farklı olarak bankaların üçüncü partilerle API vb. yöntemler aracılığıyla sadece verilerini değil, hizmetlerini paylaştığı servis modeli bankacılığı iş modeli için yönetmelikte tanımı yer alan yer alan servis bankası, arayüz sağlayıcısı ki bu kapsamda, servis bankalarının 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nda yer alan herhangi bir banka olabileceğini, arayüz sağlayıcıların ise mobil uygulaması ya da internet tarayıcısı temelli arayüzü üzerinden müşterilerine bankacılık işlemleri gerçekleştirmesine imkân sağlayabilen finansal teknoloji şirketleri ve diğer işletmeler olabileceğini söylemek mümkün. Bankaların arayüz sağlayıcısı olmasının yönetmelik kapsamında özellikle yasaklandığının altını çizmekte fayda var. Öte yandan yönetmelikte servis bankalarının, yalnızca yurtiçinde yerleşik arayüz sağlayıcıların servis modeli bankacılık hizmeti verebileceği de düzenlenmiş durumda. Bu düzenlemeyle Türkiye'de faaliyet gösterse dahi Türkiye'de yerleşik olmayan arayüz sağlayıcıları servis modeli bankacılığından faydalanamıyor, bu hizmetten yararlanmak isteyen şirketlerin her durumda Türkiye'de yerleşik bir şirketlerinin olması gerekiyor.
Tüketicilere ne gibi avantajlar getirecek?
Servis modeli bankacılığı toplumsal fayda olarak hizmet rekabeti ve çeşitliliği sağlayacağı için tüketicilerin lehine iyileştirmeler söz konusu olacak. Bugün aslında hayatımızın birçok alanında farkında olmadan finansal teknolojik hizmetleri kullanıyoruz. Bir hipermarket uygulamasının içinden kredi alabiliyoruz. Ödemelerimizi bugün alışageldiğimiz kredi kartları dışında 'şimdi al sonra öde' modelleriyle yapabiliyoruz. Buna benzer hizmetleri vermek isteyen birçok uygulama var. Son 3-4 yıldır konuştuğumuz Super App'ler aracığıyla sunulan hizmetlerin sayısı giderek artıyor. Bir e-ticaret platformu içerisinde farklı farklı hizmetleri alabiliyoruz. Bu hizmetleri bir e-ticaret şirketinin ya da bir süper marketin kendi başına vermesindense burada bu servis bankacılığı hizmeti veren kurumlar lisanslı olarak bu uygulamaların içerisinde hizmet veriyor olabilecekler. Yani biz tüketiciler, kullandığımız uygulamalar ve platformlar içerisinde farkında olmadan bu servis bankacılığı hizmetlerini göreceğiz. Bu nedenle bunu çok devrimsel bir adım olarak görüyor ve bunun finansal kapsayıcılığı da çok ciddi oranda artıracağını düşünüyorum.
Bu modelin finansal kapsayıcılığa etkisi ne olacak?
Bilindiği gibi ülke ekonomilerinin önemli sorunlarından biri de finansal hizmetlerin toplumun tüm kesimine yeterli ölçüde ulaşamaması. Türkiye'de de maalesef çeşitli nedenlerle finansal sistemin dışında kalan oldukça yüksek bir nüfus var. Çeşitli çalışmaların verilerine göre, bugün hâlâ bankacılık şemsiyesi altında olmayan kesim nüfusun yaklaşık yüzde 40'ına yakın. Servis modeli bankacılığı ile bu alandaki girişimlerin odaklanacağı müşteri kitlesiyle finansal hizmetlerin tabana yayılmasında çok büyük bir adım atılacağını düşünüyorum. FinTech'ler sayesinde ortaya çıkan maliyet düşüşü ve daha fazla finansal hizmetin hem hane halkı hem de KOBİ'ler üzerinde etkili olarak ödeme, kredi ve tasarrufları artırabildiği ve bu yolla; istihdam, ciro, yatırım ve verimlilik artışlarının yaşanabildiğini biliyoruz. Dolayısıyla servis modeli bankacılığı ile bir yandan bankacılık sisteminin ulaşamadığı kesimlere ulaşılıp finansal kapsayıcılığın önemli bir ölçüde artacağını, diğer yandan da bütün bunların ülke ekonomisinin büyümesine önemli katkıda bulunacağını düşünüyorum.
Biraz da kurucusu olduğunuz Figopara'dan bahseder misiniz? Siz neler yapıyorsunuz?
Firmaların ihtiyacı olan işletme sermayesini genişletmek amacıyla kurulmuş bir tedarikçi finansmanı platformu olan Figopara, Türkiye'nin öncü finansal teknoloji şirketlerinden Foriba tarafından firmaların ihtiyacı olan işletme sermayesini genişletmek için kuruldu. Foriba'nın kurucuları olarak ben ve Ahmet Bilgen tarafından 2016 yılında kurulan Figopara'nın yatırımcıları arasında, Dünya Bankası, Eczacıbaşı Momentum, Endeavor Catalyst, Finberg, Lima Ventures ve Revo Capital bulunuyor. Kurulduğumuz günden bugüne 60.000'den fazla faturanın işlemine aracılık ettik. 10.000'den fazla tedarikçi üyeye ulaştık. Türkiye'nin önde gelen 14 banka ve 6 faktoring şirketiyle çalışıyoruz. Figopara olarak özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde KOBİ'lerin ve şirketlerin finansmana erişimi en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıktı. Biz de bu dönemde Figopara kullanıcılarından gelen çözüm talepleri doğrultusunda Figo Kolay Finansman'ı hayata geçirdik. Geliştirdiğimiz teknolojik modelle e-fatura ve e-defter kullanan ticari işletmelerin özel entegratörlerinden e-fatura bilgilerini alarak değerlendirmeye tabi tutuyoruz. Firmaların ticari faaliyetlerinin değerlendirilmesi sonucunda oluşan puana göre tahsil edebilecekleri faturalar için uygun banka teklifleri sunuyoruz. Seçilen banka teklifiyle tahsilat hızlı bir şekilde gerçekleştirilirken, tüm başvuru sürecinin dijital olarak yapılması firmalar için işlemlerin daha da hızlı sonuçlanmasını sağlıyor.
Kullanımı kolay mı?
Figo Kolay Finansman hizmetinden faydalanmak için firmaların Figopara'ya giriş yaptıktan sonra özel entegratör vasıtasıyla e-fatura ve e-defter bilgilerini Figopara'ya aktarmaları yeterli oluyor. Bankadan bir kredi almak istediğinizde işletmenizin bilançosuna, gelir-gider kompoziyonuna ve geçmiş kredi performansına bakılır. Figo Kolay Finansman'la işletmenizin sadece ticari faaliyetlerini dikkate alarak bir puanlama yapıyoruz. Böylelikle ticari faaliyetinizin genel performansına bakılarak finansmana daha hızlı erişmenize aracılık ediyoruz. 2021 yılında Türkiye'nin en büyükleri arasında yer alan şirketleri platformumuza dahil ettik ve tedarikçi sayımızı da 3 kat büyüttük. Figopara ile 10 binin üzerinde aktif müşteriye 2,2 milyar TL işlem hacmine ulaştık. 2021 yılı içinde İzmir ve İtalya'da ofislerimizi açtık. 2022 yılı içinde İtalya ile başlayan yurtdışı atağımız bu yıl içinde İngiltere, Yunanistan ve Fransa ile devam edecek.