ŞULE GÜNER/ Söz konusu AGI (Artificial General Intelligence- Yapay Genel Zeka) olunca, bundan 5 yıl önce teknoloji dünyasının önde gelen isimleri aynı tanımı yapabilirdi. İnsan seviyesinde anlayabilme ve işleri insan gibi yerine getirebilme yeteneği. Peki, insan seviyesinde anlayabilme ne demekti?
✔️İnsan gibi çevresinden, deneyimlerinden "otomatikman" öğrenme ve çözüm getirme
✔️Mantık ve akıl yürütme; nedenselliği anlayabilme, tümevarım yapabilme
✔️Bunu yaparken işlevsel olması gereken pek çok alanda öğrenerek duruma adapte olabilme
✔️Bilinç ve öz farkındalık geliştirebilme
İşleri yerine getirebilme kapasitesinin en son "insanların yapabileceği işlerin en az yüzde 70'i" olduğu değerlendirmesi yapılmıştı. Geldiğimiz noktada, OpenAI geçen Eylül ayında "nedensellik yeteneğine" sahip olduğunu belirttiği ChatGPT'nin o1 versiyonunu çıkardı.
OpenAI CEO'su Sam Altman, "ChatGPT o1 Full Version, en karmaşık ve zor sorunları artık akıl yürüterek ve mantıklı bir şekilde cevaplıyor" dedi. Altman o1 versiyonun öncelikli olarak nedensellik gerektiren çok karmaşık araştırma, inceleme yapan biliminsanları ve araştırmacıların kullanımına açılacağını söyledi.
o1 Full Version'daki temel değişiklik, "Zincirleme Düşünce (Chain of Thought Reasoning) esasına göre metin ve görseller arasında multimdel hesaplama yapması. Aynı zamanda en zorlu sorunlara (özellikle kodlama ve matematiksel) bu esasa göre cevap vermesi" olarak açıklandı. o1 Full Version'ın lansmanında modelin GPT-4'e göre yüzde 34 daha az hata yapıp yüzde 50 daha hızlandığı söylendi. OpenAI, 20 Aralık'ta ise bir üst modeli olan o3'ü açıkladı. OpenAI'ın İngiliz telekomünikasyon şirketi Q2 ile sorun yaşamamak adına 2'nci versiyonun atlandığı belirtildi. Böylece o3 ile birlikte yapay zekayla ilgili en büyük tartışma başladı. Open AI, o3'ün karmaşık matematik, ileri düzey bilim soruları ve kodlama gibi alanlarda o1'den üç kat daha iyi performans gösterdiğini söylüyor. "ARC-AGI gibi yapay zekaların mantıksal çıkarım yeteneklerini test eden bir benchmark'ta (performans testi) da üstün başarı sağlıyor" açıklamasını yapıyor.
Ancak ARC-AGI kavramını ortaya atan Francois Chollet başta olmak üzere yapay zekanın önde gelen isimlerinden Gary Marcus ve Yann LeCun da "mevcut yapay zeka teknikleriyle AGI'ya ulaşılamayacağını" savunuyor.
ARC-AGI ne? Francis Chollet kim? Chollet, Google yazılım mühendisi ve derin öğrenme uygulama programlama arayüzü Keras'ın geliştiricisi. Chollet, şimdiye kadar geldiğimiz noktanın, yani LLM'lere her geçen gün daha fazla veri ve hesaplama kaynağı sağlayarak daha gelişmiş yapay zekalar oluşturma hedefinin AGI'ye ulaşmak için mümkün olmayacağını düşünüyor.
Chollet, Haziran 2024'te Mike Knoop, Lab42 ve Infinite Monkey ile birlikte $1.1 milyonluk ARC Prize (ARC Ödülü) isimli bir yarışma başlattı. ARC Prize araştırmacılardan, mevcut yapay zeka sistemler için zorlayıcı fakat insanlar için oldukça basit olan mekansal akıl yürütme problemlerini çözmelerini istedi.
OPENAI BAĞIMSIZLIK MI İSTİYOR?
Yarışmanın sonuçları, Chollet'in haklı olduğunu gösteriyor ki, en üstün LLM'ler 2020'deki yüzde 21 doğruluk oranından yüzde 43 doğruluk oranına ilerlemiş olsa da hala insan ortalaması olan yüzde 85 altında kalıyor. Veya 20 Aralık'a kadar kalıyordu. OpenAI ise o3 modeli, ARC-AGI Yarı-Özel Değerlendirme setinde yüzde 87,5 puan alarak AGI'ye ulaştığını ileri sürüyor.
o3, doktora düzeyindeki "Google'a karşı dayanıklı" bilim sorularında yüzde 87,7 başarı oranına ulaşabiliyormuş. (Bir uzman bir doktora sahibinin başarı oranıysa 70). GPT modellerinin ARC-AGI'de düşük puanlar aldığı göz önüne alındığında, o3'ün yüzde 75-88 aralığındaki performansı önemli bir sıçrama olarak görülüyor.
Francis Chollet'in yorumuysa şöyle: "ARC-AGI'yi geçmek, AGI'ye ulaşmakla eşdeğer değildir ve aslında, o3'ün henüz AGI olmadığını düşünüyorum. o3, hala çok kolay bazı görevlerde başarısız oluyor, bu da insan zekasıyla temel farklar olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, ilk veriler, yaklaşan ARC-AGI-2 ölçütünün o3 için hala önemli bir zorluk oluşturacağını ve yüksek hesaplama gücüyle bile o3'ün 2 ölçütüdeki skorunun yüzde 30'un altına düşebileceğini gösteriyor. (oysa eğitim almamış bir akıllı insan hala yüzde 95'in üzerinde bir puan alabilir)."
2025'te AGI "sorunu" ile ilgili olarak pek çok iddia, yaklaşım, bakış açıları duyacağız. Bunlardan en ilgi çekeni şöyle: Microsoft Haziran 2023'te OpenAI ile olan uzun vadeli ortaklığını yeni bir "uzun yıllara yayılacak milyar dolarlık yatırım" ile uzattığını duyurmuştu. Bu anlaşma için, "Microsoft'un, OpenAI'nin araştırmalarına yardımcı olmak için süper bilgisayar sistemlerinin geliştirilmesi ve dağıtımına yönelik yatırımlarını artırmasını sağlayacak. Anlaşmanın kilit noktası ise, Microsoft'un OpenAI için tek ve özel bulut ortağı olması. Microsoft'un bulut hizmetleri, OpenAI'nin tüm ürünler, API hizmetleri ve araştırmalarındaki iş yüklerini güçlendirecek" denilmişti.
Şimdiyse OpenAI'ın AGI hamlesiyle şu yorumlar yapılıyor: "AGI tanımlandığında, bu, yaklaşık 100 milyar dolarlık bir kar anlamına gelecek. OpenAI, AGI'ye ulaştığını söylerse, bu Microsoft ile olan bulut anlaşmasını sonlandırma hakkını da doğuruyor. Bu noktada AGI'nin çok büyük bir pazar oluşturması bekleniyor. Bu da OpenAI için bağımsız bir kârlılık potansiyeli anlamına geliyor."
Özetle AGI'ye ulaşmak, OpenAI için Microsoft ile olan anlaşmayı sonlandırarak bağımsız bir başarı elde etmek anlamına gelebilir.
*******
2025 "yapay zeka ajanları" dönemi olacak
2025 yapay zeka teknolojilerinin etkisinin derinleştiği bir yıl olacak. Peki, en çok neler konuşulacak?
YAPAY ZEKA AJANI: Bu yılın en öne çıkan trendi, yapay zeka ajanları ve otonom sistemler olacak. Bu ajanlar, şirketlerde rutin işleri yürütmenin ötesine geçerek stratejik kararlar almaya dahi başladı.
Örneğin, bir e-ticaret şirketinde çalışan bir yapay zeka ajanı, stok yönetiminden müşteri hizmetlerine kadar her alanda "bir fonksiyonda" aktif rol oynuyor. Bu ajan, müşteri alışkanlıklarını analiz edip kişisel öneriler sunarak şirketin satışlarını yüzde 30 oranında artırabiliyor. Çalışanlar için bu yeni dönem, yapay zeka ajanları ile işbirliği yapmayı gerektiriyor. Örneğin, bir İK profesyoneli, yeni çalışanların performansını değerlendiren bir yapay zeka ajanını denetlemek zorunda kalabilir.
Otonom ajanların etkisi, yaratıcı sektörlerde de hissediliyor. Bir reklam ajansında kampanya stratejilerini belirleyen bir yapay zeka ajanı, yaratıcı ekiplere yeni perspektifler sunabiliyor. Ancak bu durum, kimi şirketlerde ısın kaybı tartışmalarını da berberinde getiriyor. Şirketler ve devletler bu dönüşümü yönetebilmek için yeni hukuki ve etik çerçeveler üzerinde çalışıyor.
ELON MUSK: Elon Musk, sadece teknolojik gelişmelerle değil, siyaset sahnesindeki yeni rolüyle de gündemde. Donald Trump'ın liderliğini yaptığı yeni dönemde, ABD'de kurulan "Yapay Zeka ve Teknoloji Geleceği Komisyonu"nda Musk, eş-başkanlık yapıyor. Bu komisyon, yapay zekanın toplumsal etkilerini ve ulusal güvenliği sağlama stratejilerini belirlemek üzere çalışıyor. Ancak, eleştiriler de yok değil. Kimi uzmanlar, Musk'ın hem özel sektördeki çıkarları hem de devlet politikalarını yönetmesinin bir çıkar çatışması yaratabileceğini belirtiyor.
ÇİP ENDÜSTRİSİ: NVIDIA, Intel ve TSMC gibi devler, otonom sistemler ve yapay zeka uygulamaları için özel olarak geliştirilen çiplerle pazarı yeniden şekillendiriyor. Özellikle ABD ve Asya arasındaki teknoloji rekabeti, çip yatırımlarına yön vermiş durumda. ABD'de çip fabrikalarının inşası için 50 milyar dolarlık bir fon ayrılırken, Tayvan merkezli TSMC, 2025'te 3 nanometre teknolojisiyle sektöre damga vuracak yeni bir çip serisi çıkarıyor. Bu gelişmeler, hem otonom aracılardan yapay zeka robotlarına kadar birçok alanda daha hızlı ve verimli sistemlerin önünü açacak.
Çip teknolojilerindeki bu ilerlemeler, işletmelerin verimliliğini artırırken, yapay zeka tabanlı uygulamaların da yayılmasını hızlandıracak. Ancak, çiplerin uçuk fiyatları nedeniyle, küçük şirketlerin bu teknolojilere erişiminde sorunlar yaşanabileceği belirtiliyor.
FİZİKSEL YAPAY ZEKA (ROBOT) DÖNEMİ: 2025, robotik dünyada bir dönüm noktası olacak ve özellikle humanoid robotlar ön plana çıkacak. Clone.ai şirketi, insan benzeri hareketlere ve doğal dil yeteneklerine sahip yeni bir humanoid modelini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bu robot, yalnızca fiziksel işler yapmakla kalmayacak, aynı zamanda insanlarla duygusal bağlar kurabilen bir sosyal asistan olarak tasarlandı. Örneğin, yaşlı bakımında kullanılabilecek olan bu robotlar, hem fiziksel destek sağlayacak hem de yalnız yaşayan bireyler için bir arkadaş işlevi görecek.
Tesla'nın Optimus robotu da 2025'te piyasaya sürülecek diğer önemli bir yenilik. Optimus da fabrikalardaki üretim hatlarından ev işlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip olacak. Sahip olduğu ileri sensörler ve yapay zeka algoritmalarıyla, karmaşık görevleri otonom bir şekilde yerine getirebilecek.
SORUMLU YAPAY ZEKA VE ETİK: Clone ve Optimus gibi humanoid robotların günlük yaşama entegrasyonu, insan hayatını birçok yönden kolaylaştıracak. Ancak bu gelişmeler, etik soruları da beraberinde getiriyor. İnsanlarla robotlar arasındaki etkileşim, mahremiyet, güvenlik ve iş gücü üzerindeki etkiler açısından tartışılmaya devam edecek.