PARA OYUN/ ALİ EFE İRALI Oyun endüstrisi hem yazılım hem donanım anlamında pek çok bileşene sahip bir pazarı simgeliyor. Çalışanların kritik önemde olması bir yana, organizasyon yapısı ve bu yapının işlevselliğini korumasıyla doğru orantılı olarak da oyunun ya da oyun şirketinin sürdürülebilirliğini inceleyebiliyoruz. Her ne kadar ortaya atılan pek çok ekonomi modeli, oyun endüstrisinde oyuncuların kafasını karıştırsa da, farklı açılardan sürdürülebilir bir süreç de sunmuyor değil. Yani, ekonomik anlamda çarkın kendisini döndürebilir hale getirebildiğimiz kadar başarılıyız. Kaynağın verimli kullanılmıyor oluşu, verimliliği düşürüyor. Verimlilik düştükçe en nihayetinde sürdürülebilir bir yönetim mekanizması da ortadan kalkıyor. Uzun lafın kısası, ölçülemeyen bir süreçle bizleri tanıştırıyor. Dolayısıyla, işimizi hedefleyebildiğimiz ya da ölçebildiğimiz anlamda ayakta tutabiliyoruz.
OYUN SEKTÖRÜNÜN TEMEL İHTİYAÇLARI
Oyun sektöründe pek çok farklı model var. Ücretsiz olan, sadece bir kısmı ücretsiz olan ya da paralı olan gibi. Ama bu başlıklar da pek çok yöne doğru eğim alabiliyor. Yani iş modeline göre değişken bir yapıya sahipler. Bu yazıyı yazarken bulduğum ve Jussi Kasurinen, Maria Victoria Palacin Silva ve Erno Vanhala tarafından 2017 yılında yapılan bir çalışmada mobil oyunlar için oynaması ücretsiz olan sistemlerin, alanyazın ve raporlarda ön planda olduğuna atıf veriliyor. Yani aslında bir anlamda sürekli kazanç sağlayabilecek bir iş modeli olarak oyun içi satın alımların veya gelişme seçeneklerinin paralı olduğu süreçlerin daha popüler olduğunu belirtiyorlar. Bu bugün de böyle. Bunlarla ilgili benim de biraz daha detaylı incelemelerimin olduğu Dijital Oyun ve Tutundurma kitabıma bir göz atabilirsiniz. Ayrıca, Kasurinen ve arkadaşlarının sürdürülebilirlik nezdinde doğrudan bahsettikleri bir konu daha var. Bundan yaklaşık 7 yıl önce yapılan çalışmalarında sürdürülebilirliğe dönük yapılacak çalışmaların oldukça avantaj sağlayacak bir çerçeve kuracağından bahsediyorlar. Sürdürülebilirliğin artık bir ekstra özellik değil, pazardaki diğer rakiplerden ayrıştırıcı hale getirebileceğini belirtiyorlar. Bunu söylerken de yine yeşile dönük faaliyetlerin ve verimlilik uygulamalarının rekabette bir adım ileri taşıyacak unsurlar olduğunu dile getiriyorlar. Bunu oldukça başarılı bir yorum olarak değerlendirmek mümkün. Çünkü oyun endüstrisi özelinde doğrudan konuşmasak dahi, pek çok proje çağrısının nasıl büyük bir ölçekte çevreye uyumluluk süreçlerine fon aktardığını geçtiğimiz hafta söylemiştik. Bu noktada oyun endüstrisinin sadece kendisini kalkındırmak anlamında değil, farklı sektörleri de besleyebilecek nitelikte kullanılabilmesi mümkün. Yani süreçleri anlatan bir oyunlaştırma sistemi ile sürdürülebilirliğin farklı iklimlere yayılması gayet sağlanabilir. Bu da bize yine multidisipliner ya da interdisipliner anlamda oldukça güçlü bir yol haritası kazandırıyor. Örneğin ağır sanayide iş yapan firmaların kendi yeşil dönüşüm süreçlerini aktarabilecekleri animasyonlar yerine, oyun endüstrisinin sunduğu interaktif uygulamalardan faydalanmaları gündeme getirilebilir. Bu uygulamalar üzerinden hem çalışanların hem de tüketicinin, ilgili ürün bağlamında bilinçlenmesi sağlanabilir. Bir anlamda kazan-kazan'ı tetikleyen bir iş birliğinden söz ediyoruz. Bunu destekleyecek tabii ki pek çok sayıda oyun da mevcut. Polonya merkezli Centre for Systems Solutions oluşumunun hazırlamış olduğu bir internet sitesi bile mevcut. Games4sustainability.com adresi üzerinden sürdürülebilirlik çerçevesindeki oyunlar ele alınıyor; gerçi henüz detaylıca inceleyemesem de bilimsel anlamda yaptıkları araştırmaların da olduğu göze çarpıyor. Hem sürdürülebilirlik anlamında oyunun hangi alanlarda kullanılabileceği anlatılıyor. Hem de Birleşmiş Milletlerin 17 maddelik 2030 yılı sürdürülebilir kalkınma hedeflerine atıf verilen bir şema inşa ediliyor. Bu noktada hem dijital hem de fiziki sistemlerin birbirini destekler nitelikte nasıl bir sürece konu edilebileceğinden de bahsedildiğinin altını çizmemiz gerekiyor.
SANAYİ VE TİCARETTE SÜRDÜRÜLEBİLİR OYUNLAR
Oyun endüstrisi ile girişimlerin ve köklü sanayi devlerinin tek kesişim noktasını daha önceki yazılarımda bahsetmiş olduğum simülasyonlar oluşturmuyor. Aynı zamanda sektör dışındakilere kendini anlatabilmek için de oyunlar biçilmez bir kaftan. Özellikle de sürdürülebilir bir gelecek inşası için. Sürdürülebilirlik önemli bir konu olması sebebiyle, önümüzdeki haftaya da taşıyacağımız bir başlık. Bu sefer, doğrudan stratejiler anlamında ele almaya çalışacağız.