PARA YAPAY ZEKA/ ŞULE GÜNER Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Çorum Müzesi envanterinde bulunan binlerce yıllık tarihi vesikalardan oluşan tabletlerin yapay zeka kullanılarak okunması, taranması ve dijital ortama aktarılması projesi devam ediyor.
Proje çerçevesinde ilk etapta yapay zeka, çivi yazılı 500 Hititçe tablet ile eğitildi. Eğitim sonucunda yapay zeka, tabletleri yüzde 75,66 oranında doğru okuyarak başarı sağladı. Proje çerçevesinde bugüne kadar 2 bin tablet yapay zeka yöntemiyle okundu. Okumalardan elde edilen veriler, Hititologlar tarafından yapılacak çalışma ile bilim dünyasıyla paylaşılacak. Tarihi vesikalardan oluşan Hitit tabletleri, kurulan dijital kütüphane ile dünyaya açılacak.
Çorum'da düzenlenen "Hititlerin İzinde: Yeni Bilgiler ve Perspektifler" konulu sempozyumun ardından konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Hitit uygarlığının daha anlaşılması için teknolojiyi kullanma noktasında büyük bir emek harcadıklarını belirterek, "Tüm tabletleri 3 boyutlu taramak suretiyle yapay zekayı da bunun içerisine katmayı düşündük. Ankara Üniversitesi ile birlikte bugüne kadar bulunmuş tabletlerimizi tarama yoluyla eşleştirdik. Yapay zeka ile buradaki parçaların kırılmış olan tabletlerin yapay zeka ile birlikte tamamlanmasını sağladık. Bugüne kadar 2 bine yakın tablet taranarak okumaları yapıldı. Hitit kültürü ve uygarlığı ile ilgili birçok veriye, bu sayede güvenilir bilgiye ulaşılması konusunda büyük bir adım attık. Bundan sonraki hem kazı çalışmalarında, hem de restorasyon çalışmalarında bu buluntuların değerlendirilmesi, raporlandırılması ve Hitit uygarlığının dünyaya daha iyi tanıtılabilmesi için bakanlık olarak üniversitelerimizle birlikte daha yoğun çalışacağız" dedi. Tabletlerden elde edilen veriler, Ankara Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından kamuoyuyla paylaşılacak.
*******
Yapay zeka şirketlerinin sayısı bin 195'e çıktı
İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (İTOSAM) "Akıllı Otomasyon Çağında Ulusların Rekabeti: Yapay Zeka, Robotlar ve Gelişen Ülkeler" başlıklı yeni raporunda, akıllı otomasyon ve yapay zeka eknolojilerinin yükselişiyle ortaya çıkan dönüşümler ve uluslararası rekabet ortamı ele alındı.
İTOSAM araştırmacıları, Linkedin verilerini kullanarak Türkiye'de 2000 yılında 5 olan yapay zeka ürünleri geliştiren firma sayısının 2023'te 1012'ye, 2024'te ise 1195'e yükseldiğini tespit etti.
Araştırma için yapay zeka kapsamı içine giren makine öğrenmesi, derin öğrenme, bilgisayar görüşü, sinir ağları, doğal dil işleme, pekiştirmeli öğrenme ve otonom mobil robotlar gibi kavramlar değerlendirildi.
Raporda, Türkiye'de yapay zeka ürünleri geliştiren firmaların en yoğun olduğu sektörler de tespit edildi. Buna göre, yapay zekayı en çok kullanan ilk 10 sektör bilgi teknolojileri ve hizmetleri, yazılım geliştirme, medya, eğitim, sağlık, işletme danışmanlığı ve hizmetleri, endüstriyel otomasyon, finansal hizmetler, araştırma hizmetleri ve biyoteknoloji olarak sıralandı.
İTOSAM'ın akıllı otomasyon teknolojileri raporunda dikkat çeken bir başka veri ise Türkiye'deki endüstriyel robot stoku oldu.
En fazla robot stokuna sahip 20 ülkeye ait verilere göre, dünya genelinde 2022 itibarıyla 3.9 milyon kurulu endüstriyel robot bulunuyor. 2025'te endüstriyel robot stok sayısının yıllık ortalama yüzde 10 artışla 5 milyon 227 bin olması bekleniyor.
Türkiye ise 22 bin 735 robotla dünya genelinde en yüksek robot stokuna sahip 18'inci ülke konumunda bulunuyor. Çin 1 milyon 501 bin endüstriyel robotla dünya genelinde en fazla stoka sahip ülke.
Robotlar daha çok manuel, rutin veya fiziksel güç gerektiren görevlerde insanların yerini almaya aday olarak görülüyor. Bu sebeple yapay zekadan etkilenme ihtimali düşük meslek grupları, robotlar üzerinden otomasyon riskine maruz kalıyor.
Akıllı otomasyon teknolojileri bazı meslek gruplarını olumsuz etkilerken, bu teknolojilerin mevcut bazı iş kollarında daha fazla istihdam fırsatı sunacağı ve bununla birlikte yeni mesleklerin ortaya çıkmasına katkı vereceği öngörülüyor.
*******
"Üniversitelerde yeni bölümler açılmalı"
İTO Başkanı Şekip Avdagiç, "Yapay zeka uygulamalarında ve robotikte yetişmiş insan gücümüzü üniversitelerde daha kapsamlı ve daha etkili bölümler açarak Türkiye'de tutmalıyız" hatırlatmasını yaptı. Avdagiç, "Türkiye'nin dikkat etmesi gereken konu, Batı, yapay zeka ve robotikte yetişmiş insan gücümüzün bir kısmını çok hızlı bir şekilde bizden alıp götürebiliyor. Bizim kendi ülkemizdeki yapay zeka uygulamalarını geliştirmek için üniversitelerde yeni bölümler açılmalı" diye konuştu.
*******
Yapay zeka: İcat mı, keşif mi?
Microsoft'un Türkiye'de ilk kez düzenlediği BuildAI etkinliği, "Yapay Zeka Günü" temasıyla İstanbul Raffles Hotel'de gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin,"Tekerlekten bugüne insanlık tarihini etkileyen icat ve keşifleri düşündüğümüzde, uzun bir yolculuğun çıktısı olan yapay zekayı bugün bir keşif olarak değerlendiriyoruz. Yazılım, dünyada katma değeri en yüksek olan ürün ve yaratıcı yapay zekanın katma değeri de yazılımdan geliyor. Biz yazılımcılar ve teknolojistler olarak her gün bunu bir adım daha ileri götürebilmek için çalışıyoruz. Yazılımın ulusal rekabete kattığı değer paha biçilemez, fakat yapay zeka bunu daha da üst bir boyuta taşıyacak. Öte yandan yapay zekanın inanılmaz hızda ölçek kazandığını da vurgulamamız gerekir. Cep telefonunun 100 milyon kullanıcıya ulaşması 16 yıl sürerken, ChatGPT uygulamasının sadece 2 ay içinde 100 milyon kullanıcıya ulaşması bu ölçeklenme hızına müthiş bir örnek" dedi.
Organizasyon kapsamında Microsoft Türkiye Müşteri Deneyiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç'ın moderatörlüğünde "CEO'ların Yapay Zeka Ajandası" başlıklı bir de özel oturum düzenlendi. Oturumda, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Startup Kurucusu, Eski Turkcell CEO'su & Eski Microsoft Genel Müdürü Süreyya Ciliv ve Beko CEO'su Hakan Bulgurlu yapay zekanın nasıl fark yaratacağı üzerine fikirlerini paylaştı.
Süreyya Ciliv, günümüzde şirketlerin her şeyden önce toplumsal fayda sağlamayı hedeflemesi gerektiğine işaret etti. Ciliv, "Geleceği şekillendirmek bizim elimizde. Esas işimiz teknoloji değil insan, bunu hiç unutmamalıyız. Yenilikçilik, girişimcilik, müşterimize ve topluma fayda sunmak esas odağımız olmalı. Yapay zeka önemli bir mihenk taşı ve şirketlerin bir numaralı önceliği olması gerekiyor" dedi.
Hakan Bulgurlu ise "Beko olarak dünyanın en büyük 2. beyaz eşya üreticisiyiz; bu kadar geniş bir organizasyonu tabii ki teknolojinin hakim olduğu süreçlerle yönetmemiz gerekiyor. Her birimimizde yapay zekadan sorumlu profesyonel arkadaşlarımız var. Bundan sonra hızı yakalayabilen ve yakalayamayan şirketler olarak ayrılacağız. İlerde olmak yetmeyecek; hep daha da hızlı olmamız gerekecek. Öte yandan sürdürülebilirlik artık şirketlerin başlıca var olma sebebi haline geldi; büyük bir ayrıştırıcı oldu" diye konuştu.
Hakan Aran da geleneksel kurumlarda insanı değiştirmenin zor olduğunu ancak teknolojinin insanı değiştirmek için çok güzel bir araç olduğunu belirterek, "Bankalar gibi geleneksel duruşun kuvvetli olduğu yerlerde bir kültürü değiştirmek istediğinizde, karar alıcılar ile teknolojinin, gençlerin temsil ettiği akıl ve onların hayata bakış açısı arasındaki mesafeyi çok net görebiliyorsunuz. Bu durum, ancak karar verici konuma çok daha fazla sayıda gencin ya da bu genç fikirleri temsil eden kişilerin gelmesiyle değişebilir. Bunu yapmak için de kariyer yollarının açılması gerekiyor" yorumunu yaptı.