Dalga dalga büyüyen pazar

GİRİŞ TARİHİ: 14.04.2025 GİRİŞ TARİHİ: 11:32 SON GÜNCELLEME: 14.04.2025 11:32
Tüketicilere bir yaşam tarzı sunan kahve mekanları sosyalleşmenin de en önemli adresi. Şimdilerde en çok İskandinav ve Akdeniz konseptine sahip olanlar revaçta. Kişi başı tüketimin yıllık 2 kilograma yaklaştığı Türkiye’de en çok büyüyen iş kollarının başında kahve bayiliği geliyor…

AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR / Dünya çok hızlı değişmeye başladı. Giydiğimiz kıyafetlerin modası, bindiğimiz arabaların modelleri, teknolojideki erişim kolaylığı, yemek yeme alışkanlıklarımız ve tabii ki toplumun yüzde 75'inden fazla tükettiği kahve kültürümüz… Öyle ki bugün yıllık kişi başı kahve tüketimimiz 2 kilograma yaklaştı…

Türk kahvesinden bugünlere ne kadar hızlı bir değişim yaşadığımızı şöyle kısaca bir gözden geçirelim. Kahvehaneler, kahvenin popülerliğinin yayılmasında önemli bir rol oynadı. Ayrıca edebiyatta da büyük bir yer edindi. Birçok ünlü yazar ve şair, kahve üzerine eserler kaleme aldı ve kahve, sanatın, edebiyatın ve düşüncenin beslendiği bir kaynak haline geldi. Bugün bile, kahve kültürü sosyal bir etkinlik olarak devam ediyor. Batı dünyasında kahve, bu yolculukla kıtalararası bir ikon haline geldi. Kahvenin endüstriyel dönüşümü, kavurma, öğütme ve paketleme süreçleriyle gerçekleşti. Kahve zincirlerinin yükselişiyle birlikte küresel pazarda da büyük bir ivme kazandı. Arabica ve Robusta gibi farklı kahve çeşitleri, bu lezzete olan tutkuyu arttırdı. Geldiğimiz bu noktada ise birinci, ikinci ve üçüncü dalga kahveciliğini sektöre kazandırmış olduk. Nitelikli kahve kavramı hayatımıza girdiğinden bu yana, seçeneklerimiz, kahveyi pişirme ve demleme yöntemlerimiz değişmeye başladı. Kahvenin tarladan fincana olan yolculuğunda, çekirdeklerin özenle üretimi ve seçilmesi, kahvelere özel kavurma profilleri, özel tarifler ve interaktif iletişim, kahve severlerin nitelikli kahve deneyimlerini en üst seviyeye çıkartmak için aradıkları kriterler arasında yer aldı. Artık genç nesil, Türk kahvesinin de ötesinde mekan, çeşit, konsept ve rahat bir ortamın arayışına girdi. İskandinav tarzının kafelere yansıtıldığı, kişiye özel kahve seçeneklerinin sunulduğu kahveciler yaygınlaştı. Hatta her gencin işini gücünü bırakıp bir kafe açma hayali bile doğmaya başladı. Büyük kahve zincirleri ve üreticileri pazardaki yerini sağlamlaştırsa da, geriden gelen ve butik olarak büyümeye çalışan markaların da sayısı arttı. Biz de PARA Dergisi olarak kahve markalarının hem franchise şartlarını inceledik, hem de kahve piyasasındaki yenilikleri araştırdık…

COLLECTIVE COFFEE ROASTERS

Muğla'nın yerli kahve üreticisi

Collective Coffee Roasters, 2023 yılının Haziran ayından bu yana Muğla'da faaliyet gösteren ve ihracat yapan bir marka. Muğla ilinde hem iki şubesi hem de kahve kavurmahanesi bulunuyor. Kahvelerin hammaddesi Güney Amerika ve Afrika bölgesinden tedarik ediliyor. İki şubesi de kendileri tarafından yönetiliyor. Marka, bu yıl içerisinde hem bir şube daha açmayı planlarken, yurtdışında şubeleşme fikri için ise çalışmalarını sürdürüyor. Collective Coffee Roasters'da bir şube açmanın yatırım maliyeti 3 milyon lira civarında. Marka online e-ticaret platformu olan Trendyol üzerinden Azerbaycan'a ihracat yapıyor. Markanın sezonluk bölgede üretim yapmasının sebebi ise 12 ay iş yapabilen yol üstü dükkânları tercih etmeleri. Yakın zamanda franchise teklifleri almak için gerekli Ar-Ge çalışmalarını yapan marka yılsonu için ise 10 milyon lira ciro hedefliyor.

GENOVA 1050

İtalyan konsepti isteniyor

Gen Group çatısı altında faaliyet gösteren yerli kahve markası Genova 1050, şu anda toplam üç şubeye sahip. Bunlar; İstanbul Karaköy, Ataköy ve İzmir Alaçatı. İstanbul Ataköy'deki şube franchise olarak hizmet veriyor. Diğer şubeler ise merkez tarafından işletiliyor. Şu anda yurtdışında bir şubeleri ya da ihracatları bulunmuyor. Genova 1050 markasından franchise istenmesi halinde 1 milyon 500 bin liralık bir isim hakkı bedeli ödenmesi gerekiyor. Ayrıca, düzenli olarak yüzde 7 royalty bedeli alınmakta olup, bu bedel kapsamında tüm reklam ve pazarlama faaliyetleri marka tarafından karşılanıyor. Şubeler İtalyan bir konsepte sahip olduğu için açılacak şubelerde de bu çizgi benimseniyor. Marka misafirlerine İtalyan kahve kültürünü en iyi şekilde yansıtmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda, açılacak her yeni şubenin; marka konseptine uygun olması, menü ve ürün standartlarını koruması, ambiyans ve dekorasyon anlamında İtalyan esintilerini yansıtması isteniyor. Genova 1050, 2025 yılı içerisinde üç yeni şube açmayı planlıyor. Genova 1050 şubesi açmak isteyen yatırımcılar için ortalama yatırım maliyeti 7 milyon lira civarında. Bu yatırım maliyeti; dekorasyon, ekipman, kahve makineleri, mutfak donanımı, işletme giderleri ve diğer açılış masraflarını içeriyor. Marka, üçüncü dalga kahveciliği benimseyen diğer markalar arasında yer alıyor.

MR. BON COFFEE

Sekiz şubesi var

İhracat kanalına yönelen bir diğer marka ise MR. Bon. Genel merkezi İstanbul Ataşehir'de yer alan markanın şubeleri İstanbul başta olmak üzere Tokat, Isparta, Kocaeli Darıca gibi lokasyonlarda yer alıyor. MR. Bon şu anda sekiz şube ile hizmet veriyor. Bu şubelerden ikisi merkez tarafından işletilirken, kalan altısı ise franchise sistemiyle açılmış. Bu yıl içerisinde de minimum 25 şube hedefleniyor. İhracat yaptığı ülkeler arasında ise; Azerbaycan, Kıbrıs, Türkmenistan, Tacikistan, Almanya, Suudi Arabistan, Romanya ve Fransa bulunuyor. 2025 yılında ihracat ağını daha da genişletmeyi hedefleyen şirket, franchise yoluyla da büyük kitlelere ulaşmayı istiyor. Bu kapsamda bu kapsamda, fizibilite çalışmaları, konsept uyumu, üretim ve operasyonel desteklerin yanı sıra sosyal medya tanıtımı gibi tüm süreçler yatırımcıya anahtar teslim şeklinde veriliyor. Yapısal ve teknik gereksinimlerde herhangi bir sorun yaşanmadığı takdirde bir şubenin ortalama yatırım maliyeti genellikle 6-7 milyon lira aralığını buluyor.

PAPER COFFEE & CHOCOLATE

Yakında Amerika ve Dubai'de

Merkezi Ankara'da yer alan ve şu anda toplam 10 şubeye sahip olan Paper Coffee & Chocolate markasının dört şubesi franchise olarak işletiliyor. Marka yakında Amerika ve Dubai'de de hizmet verecek. Franchise almak isteyenler için isim hakkı bedeli 950 bin lira +KDV olarak belirlenmiş. Royalty bedeli ise yüzde 3. Bu yıl içerisinde üç şube daha açmayı hedefleyen Paper Coffee & Chocolate, yatırımcılarından en az 150 metrekare iç, 50 metrekare dış alanda, yüksek tavanlı şubeleri seçmelerini istiyor. Lokasyon ise, markanın önem verdiği kriterlerin başında geliyor. Ortalama bir şubenin yatırım maliyeti 7-8 milyon liradan başlıyor. Markanın bu yılsonu hedeflediği ciro ise 160 milyon lira. Paper Coffee & Chocolate markasından franchise almak isteyenler online başvuru formunu doldurarak talepte bulunabiliyor.

MONTAG COFFEE ROASTERS

Konsepti Nordic ve Akdeniz esintilerinden

Yeni nesil kahvecilerden bir diğeri ise Montag Coffee Roasters. İstanbul Kadıköy'de iki, Şişli Bomonti'de ise bir şubesi bulunuyor. Şu anda bu işletmelerin hepsi kendileri tarafından yönetiliyor. Henüz franchise vermeseler bile bu fikre sıcak bakıyorlar. Sadece kaliteyi korumak adına biraz daha yavaş ilerlemeyi tercih ediyorlar. Markanın henüz yurtdışında bir şubesi yok ancak toptan ürün gönderdiği noktalar mevcut. Genellikle bu ülkeler Ortadoğu olurken, İtalya ve Rusya gibi farklı coğrafyalara da bazı dönemlerde ihracatları oluyor. Daha çok butik ilerlemeyi tercih eden Montag Coffee Roasters, konsept olarak şubelerinde sadelikleriyle ve Nordic (İskandinav) tarzlarıyla ön plana çıkarken, yakın zamanda bu konseptlerini Nordic ve Akdeniz esintileriyle bütünleştirecekler. Marka bu yıl içerisinde değil de 2026'da bir şube daha açmayı hedefliyor. Ortalama bir şubenin maliyeti 150 bin dolarları buluyor. Bu yıl ise geçen yıla oranla yüzde 20 büyümeyi hedefliyor.

SPADA COFFEE

Bu yıl iki şube daha açacak

Üçüncü nesil kahveciliği destekleyen ve buna göre kendini şekillendiren butik kahvecilerden biri olan Spada Coffee'nin İstanbul'da Teşvikiye, Suadiye ve Fişekhane'de şubeleri bulunuyor. Online platformlarında çikolata ve kahve ekipmanları gibi ürünlerin de satışı mevcut. Sıradan kahvecilerden farklı olarak yeni nesil diyebileceğimiz tüm ekipmanları online sitelerinde bulunuyor. Franchise için şu anda bir düşünce bulunmasa da kendileri şube açarak hizmet kalitesini korumayı istiyor. Markanın yurtdışında herhangi bir şubesi yok. Ancak Libya'ya kahve ihracatı yapıyorlar. Bu yıl içerisinde iki şube açma fikirleri bulunuyor. Bu şubeleri de prestijli lokasyonlarda ve AVM'lerde olmasını istiyorlar. Ortalama şubelerin büyüklükleri 15-20 metrekare arasında seçiliyor. Spada Coffee'nin hedefi kahve kültürünü yaygınlaştırmak ve taze iyi seviye kahveyi tüketicileriyle buluşturmak.

COFFEE CHEFS

İlk 10 mağazaya isim hakkı bedeli yok

Merkezi İstanbul Pendik'te bulunan Coffee Chefs'in toplamda yedi şubesi bulunuyor. Bu şubelerin beşi franchise olarak işletiliyor. Markanın henüz yurtdışında bir şubesi yok. İlk 10 franchise şube için ise yatırımcılardan isim hakkı bedeli talep etmiyor. Royalty ve hizmet bedeli ise; ilk 1 milyon lira ciroya kadar yüzde 3 reklam hizmet bedeli ve yüzde 3 ciro primi talep ediliyor. 1 milyon lirayı aşan kısım için ek olarak sadece yüzde 3 ciro primi alınıyor. Markanın konteyner, main store ve kiosk tarzında farklı konseptleri bulunuyor. Ortalama bir main store şubenin maliyeti 8 milyon lira ila 12 milyon lira arasında değişiyor. Coffee Chefs bu yıl içerisinde 30, 2026 yılı için 60, 2027 yılı için ise 110 şube açmayı hedefliyor. Marka yatırımcılarından müşteri memnuniyetine önem veren ve operasyonlara bağlı kalabilecek bir işletme anlayışı bekliyor. Franchise sahiplerine konum seçimi, fizibilite, mağaza tasarımı, eğitim, tedarik, reklam ve pazarlama bilgileri konusunda kapsamlı destek veriliyor.

ARABICA COFFEE HOUSE

Ayda 4-6 şube açmayı hedefliyor

Arabica Coffee House'un şu anda 181 şubesi bulunuyor. Bunların 154'ü franchise sistemiyle işletiliyor. Bu sistem ile beraber girişimcilere kendi işlerini kurma fırsatı sunan marka, geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Arabica Coffee'den franchise almak isteyen girişimcilerin belirli bir sermayeye sahip olmaları isteniyor. Açılacak şubenin konuma göre fiyatları değişiyor. Yıllık gelirlerin yüzde 4'ü royalty bedeli olarak ödeniyor. Bu bedel, markanın sürekli gelişimi ve destek hizmetleri için kullanılıyor. 2 bin 500 lira olarak belirlenen reklam hizmet bedeli, marka bilinirliğini artıran ulusal ve bölgesel kampanyalar için kullanılıyor. Tüm ajans ve PR hizmetleri marka tarafından sağlanıyor ve finanse ediliyor. Ortalama bir şube için yatırım bedeli, metrekareye bağlı olarak değişkenlik gösterirken KDV dâhil 10-16 milyon liraları buluyor. Şubeler için aranılan özellikler arasında; AVM'ler, üniversite çevreleri, caddeler ve dükkânlar gibi çeşitli lokasyonlarda bulunması ve her lokasyonuna kendine özgü tasarıma sahip olunması isteniyor. Marka 2025 yılı içerisinde ayda dört ile altı arasında yeni şube açmayı hedefliyor. Arabica Coffee House'un bu yılsonu hedeflediği ciro 900 milyon lira.

THE COFFEE FACTORY

KKTC'de şube açmak üzere

2018 yılında İstanbul'da kurulan ve şu anda 33 şubeye sahip olan The Coffee Factory, açılacak olan dokuz yeni şubesiyle de büyümesini sürdürüyor. Franchise yöntemiyle büyümesini sürdüren markada şubelerin yüzde 20si merkez yüzde 80'i ise yatırımcılarla işletiliyor. Çok yakında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) ilk şubesini açacak olan The Coffee Factory, master franchise modeliyle farklı ülkelerde büyümek için görüşmelerini sürdürüyor. Markada franchise giriş bedeli 750 bin lira. Royalty hizmet bedeli yüzde 4 olarak belirlenirken reklam katılım bedeli ise yüzde 1 olarak talep ediliyor. Bunun yanı sıra, franchise iş ortaklarına operasyonel destek, eğitim, lojistik hizmetleri ve güçlü bir marka çatısı altında büyüme imkânı sunuluyor. Ortalama 300 metrekarelik bir mağaza için yatırım bedeli 9-12 milyon lira arasında değişiyor. Mağaza konsepti, büyüklüğü ve lokasyonuna bağlı olarak yatırım maliyetleri farklılık gösteriyor. Marka, 2025 yılı sonuna kadar 65 şubeye ulaşmayı hedefliyor.

NUE COFFEE ROASTERY / NUE ROASTERY ACADEMIA

Hedefi Orta Doğu ve Arap Yarımadası

Antalya merkezli Nue Coffee Roastery, toplamda üç şubeye sahip. Şubelerin tamamı Antalya'da yer alıyor ve ikisi franchise sistemiyle işletiliyor. Ayrıca sezonluk olarak Antalya Olimpos'ta faaliyet gösteren bir şube daha mevcut. Bu şube ağırlıklı olarak turizm sektörüne hizmet veriyor. Markanın şu anda yurtdışında şubesi yok. Ancak Arap Yarımadası ve Orta Doğu pazarlarına yönelik çalışmaları sürüyor. 2025 yılı sonuna kadar bu bölgelerde mağazalaşma sürecini başlatmayı hedefliyor. Küresel ölçekte yaygınlaşan kahve kültürünü farklılaştırmak adına Nue Roastery Academia'yı kuran şirket, farklı stratejilerle büyümeyi hedefliyor. Franchise yatırımcılarından 175 metrekare ile 500 metrekarelik bir şube büyüklüğü talep ediliyor. Marka sadece kahve değil, fine casuel yemeklerin de tüketilebileceği bir konsept sunuyor. 2025 yılı için markanın isim hakkı bedeli 50 bin euro. İlk yıl yatırımcılardan royalty ve hizmet bedeli istenmiyor. İkinci yıldan itibaren ise yüzde 2.5 olarak belirlenmiş. Nue Coffee Roastery bu yıl içerisinde dört şube açmayı hedefliyor. Ortalama bir şube açmanın maliyeti, ekipman bedeli ile beraber 1200 bin euro civarında seyrediyor. Mağazalarda kullanılan ekipmanlar ise dünyaca ünlü markalardan seçiliyor. Marka bu yılsonunda ise 45 milyon liralık bir ciro hedefliyor.

ASLI COFFEE IN BAKERY

Tuzla'da yeni fabrika kuruyor

1994'te Aslı Börek olarak faaliyetlerine başlayan, Eksim Holding bünyesine 2021 yılında katılan Aslı, markanın konseptini baştan aşağı yeniledi ve kafe-fırın sektöründe iddialı bir marka olma hedefiyle ilerlemesini sürdürüyor. Türkiye genelinde 34 mağazası bulunan Aslı'nın 27 şubesi franchise olarak işletiliyor. Marka franchise mağazalarla küresel genişlemeye hız veriyor. Suudi Arabistan'da imzalanan 12 mağaza franchise master sözleşmesi doğrultusunda ilk mağazanın Rabwa Othaim Mall'da açılması planlanıyor. Şubeleşme iş kolunun dışında, ihracat kanalında da genişlemeyi hedefleyen marka, bu doğrultuda, Tuzla'da 3 milyon euro yatırımla yeni fabrikasını devreye almayı planlıyor. Özellikle Hollanda, Belçika ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerini öncelikli pazarlar arasında görüyor ve kültürel olarak konseptiyle örtüşen bu bölgelerde güçlü bir yer edinmeyi amaçlıyor. Önümüzdeki dönemde, Tuzla'daki yeni fabrikanın devreye girmesiyle birlikte ihracat kapasitesini daha da artırarak yeni pazarlara açılmayı hedefliyor. Markanın isim hakkı bedeli 10 bin dolar. Girişimciler tercih edilen mağaza büyüklüğüne göre 6 milyon lira-10 milyon lira arası veya 10 milyon lira üzeri yatırım bütçeleriyle markaya başvurabiliyorlar. Aslı'nın franchise sisteminde ilk yıl royalty ücreti bulunmuyor, sonrasında ise yüzde 3 oranında gerçekleşiyor. Şube yatırım bedeli, mağaza büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, ortalama 9-11 milyon lira arasında seyrediyor. Bu yıl içerisinde beş merkez şube ve 10 franchise şube açmayı hedefliyor.

WHITEBIRD COFFEE & ROASTERY / CAFEFOR

İlk şube Ataşehir'de açılacak

Efor Holding çatısı altında yer alan Whitebird Coffee & Roastery ve Cafefor markaları, kahve tutkunları için hizmete sunulmuş. Whitebird Coffee & Roastery, granül, kapsül, filtre ve çekirdek kahve çeşitleriyle kahveseverlerin damak zevkine hitap eden geniş bir ürün yelpazesi sunarken, Cafefor ise bir kafe zinciri olarak hizmet veriyor. Cafefor'un ilk şubesi İstanbul Ataşehir'de hizmete açılacak. Marka, doğru lokasyon seçiminden dekorasyon detaylarına kadar her aşamada, misafirlerine en iyi deneyimi yaşatmayı hedefliyor. Şu anda markalarda herhangi bir franchise modelimiz bulunmuyor. İlk etapta, markanın Türkiye'de sağlam bir temel oluşturmasını ve güçlü bir marka bilinirliği kazanmasını önceliklendiriliyor. Ancak ilerleyen yıllarda franchise modeline geçiş yapma fikri mevcut. Ortalama bir şube için yatırım bedeli lokasyonun büyüklüğüne, bulunduğu bölgeye ve operasyonel ihtiyaçlara bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte, genel olarak 3 ila 12 milyon lira arasında bir bütçe gerektiriyor. Bu yatırımın büyük bir kısmı iç mimari tasarım, ekipman, teknoloji altyapısı ve operasyonel süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için ayrılıyor. Şirket, 2025 sonunda, Whitebird Coffee & Roastery olarak Türkiye'nin önde gelen kahve markalarından; Cafefor ile de önde gelen kahve zincirlerinden biri olmayı hedefliyor.

COSTA COFFEE

İngiltere'nin kahvecisi Türkiye'de

1971 yılında Londra'da kurulan, Avrupa'nın en büyük kahve zinciri Costa Coffee, Türkiye dâhil 42 ülkede 2 bin 800'ü aşkın şubesi ile dünyanın dört bir yanındaki kahve tutkunlarına hizmet veriyor. Türkiye'deki ilk şubesi 2022 yılında İstanbul'da Boyner Cadde'de açılmış. Boyner Cadde'nin sanat, sürdürülebilirlik ve teknolojiyi bir araya getiren mağaza konseptiyle sunduğu deneyimini Costa Coffee'nin özgün kahve tatlarıyla zenginleştirilmesi hedeflenilmiş. Markanın şu anda İstanbul, Antalya ve Bodrum'da toplam yedi noktada şubesi mevcut. Marka lokasyonları konumlandırırken kahve deneyimini alışverişle bir araya getiren stratejik bir yaklaşım benimsiyor. Marka, 2025 yılının ilk mağazasını Tersane'de açacak.

Murat HATİPOĞLU / Enplus CEO'su

"Yılda yaklaşık 10 bin adet kahve makinesi satıyoruz"

Türkiye'de geçtiğimiz yıl toplam 550 bin adet espresso makinesi satışı gerçekleşti. Bu makinelerin 350 bin adedini tam otomatik kahve makineleri oluştururken 65 bin adedini de barista makineler oluşturdu. Barista kahve makineleri üç kat büyürken tam otomatik kahve makineleri ise 1.8 büyüdü. Bu satışlar ile Türkiye kahve pazarı Avrupa'da 5. büyük pazar oldu. Enplus'ta pazara paralel olarak kahve kategorisinde yüzde 32 oranında büyüdü. Kahve makinelerimize olan talep her yıl artıyor. Barista tipi kahve makinelerinde Sage, tam otomatik kahve makinelerinde ise Jura markalarımız ile satışlarımıza devam ediyoruz. Kahve makinelerimizi sadece bireysel müşterilere değil, profesyonel işletmelere de sunuyoruz. Büyüme stratejilerimizi marka portföyümüzü genişleterek ve yeni mağazalar açarak destekliyoruz. Türkiye genelinde toplam 50 mağazamız bulunuyor ve 2025 yılında altı yeni mağaza daha açarak perakende mağazacılık alanındaki deneyimimizi güçlendirmeyi ve daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı planlıyoruz. Coffee Expert hizmetimizle ise özel danışmanlık sunarak, demleme tekniklerinden makine kullanımına, kahve menüsü oluşturma desteğinden maliyet optimizasyonuna kadar kapsamlı çözümler sağlıyor. Sektördeki makinelerin yüzde 95'i 30 bin lira altı segmentte yer alırken, yalnızca yüzde 5'i 30 bin lira ve üzeri fiyat aralığında bulunuyor. Özellikle kahve kategorisinde, üst segment makinelerde yüzde 60 pazar payına sahibiz. Sage barista tipi makineler başta olmak üzere, premium segmentteki liderliğimizi sürdürüyoruz. Ayrıca, GFK Nielsen'in hazırladığı 30 bin lira+ kahve makineleri kategorisi Top 20 listesinde sekiz farklı modelimiz yer alıyor. Bu da markalarımıza olan güçlü talebi ve pazardaki konumumuzu net bir şekilde ortaya koyuyor. Yılda yaklaşık 10 bin adet kahve makinesi satıyoruz.

Ayşen ÜÇCAN KESKİNKILIÇ / 3Can Coffee Works Danışmanlık Kurucusu

"Tüketim kişi başı yıllık 1.7 kilograma çıkmış durumda"

Dünyada kahve pazarı 2023 yılında yaklaşık 125 milyar ABD doları seviyesinde olduğunu biliyoruz. 2030 yılına kadar yıllık yüzde 5'lik bir büyüme oranıyla 175 milyar dolara ulaşmasının beklendiği ifade edilmektedir. Dünyada şu anda günlük 2.25 milyar fincan kahve tüketildiği düşünülür ise, kahve ticaretinin daima ikinci sırada kalacağı garantisi var. Ancak küresel ısınma ve lojistik şartlardaki zorluk nedeni ile yükselen kahve fiyatları nedeni ile içtiğimiz bir bardak kahvenin fiyatı yükselmeye devam edecek. Türkiye'ye bakarsak; geçmiş yıllarda kişi başına yıllık tüketilen kahve miktarının 500 gram seviyesinde. 2024 ortalaması 1.7 kilogramlara kadar çıkmış durumda. Kahve sektörü, adetsel bazda 2024 yılının ilk altı ayında yüzde 13'lük bir büyüme kaydetti. Cirosal olarak ise, son iki yıldır üç haneli büyüme göstermiştir. Geleneksel ve kapsüllü kahve makineleri satışı devam ederken, full otomatik espresso bazlı kahve makineleri satışı ev kullanıcılarına yönelik olarak gelişiyor. Online satışlar, paket kahvede bütçeye uygun kahveyi bulmak adına büyümeye devam etmekte, dükkândan tadım yapılarak alınan kahveler ise bilinçli kahve sever tarafından tercih ediliyor. Türkiye nüfusunun yüzde 75'i, yani nüfusun büyük bir çoğunluğu kahve tüketiyor. Günlük ortalama kahve tüketimi 2.8 bardak olarak ölçülüyor ve kahve içenlerin yüzde 75'i günde en az bir bardak kahve içiyor. Türkiye'nin kahve ithalatı ise 2020-Ağustos 2024 dönemini kapsayan yaklaşık beş yılda 1 milyar 504 milyon 122 bin 96 dolar seviyesini buldu. Kahve ithalatı 2020'de 187.6 milyon dolar, 2021'de 221.1 milyon dolar, 2022'de 374 milyon dolar ve 2023'te 437 milyon dolar oldu.

Özhan EREM / Erem Yayın Grubu ve Medyafors Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı

"Sosyalleşmenin en önemli mekanı"

Üçüncü nesil kahvecilerle başlayan dönüşüm, bugün kahve dükkânlarını sosyalleşmenin, çalışmanın ve hatta kendini ifade etmenin mekânı haline getirdi. Zincir markalardan butik girişimlere kadar herkesin peşinde olduğu şey artık yalnızca kahvenin aroması değil; kâr marjı yüksek, sadık müşteri tabanına sahip, ölçeklenebilir bir iş modeli. Franchise sisteminin en hızlı büyüyen alanlarından biri olan kahve sektörü, yatırımcılar için düşük riskli ve hızlı geri dönüşlü bir liman. Bir kahve fincanının bu kadar çok şey anlattığı başka bir dönem yaşanmadı. Şimdi mesele, kimin kahveyi daha iyi demlediği değil; kimin doğru konsept, doğru lokasyon ve doğru sistemle sürdürülebilir bir marka yarattığı. Türkiye'de yılda milyonlarca kahve içiliyor ama asıl dem süreci markalarda yaşanıyor. Kimi üçüncü dalga diyerek özünü vurguluyor, kimi çikolatayla, dondurmayla eşleşerek yeni nesil kahve-bar deneyimi sunuyor. Girişimciler için cazibe büyük: düşük personel ihtiyacı, operasyonel sadelik ve yüksek kârlılık. Ziyaretçi sadakati ile tekrar eden ciroyu garantileyen bu sektör, enflasyonist ortamda bile yatırımcısına nefes aldırıyor. Bugün kahve dükkânı açmak, 'moda bir işe girmek' değil; müşteri deneyimini, operasyonel verimliliği ve markalaşmayı aynı anda yönetenler için ciddi bir servet fırsatına dönüşüyor.

İbrahim AKKUŞ / Efor Holding CEO'su

"Bu yıl 250 milyon liranın üzerinde ciroya ulaşmayı amaçlıyoruz"

Cafefor olarak öncelikle Türkiye pazarında güçlü bir yer edinmeyi, kahveseverlerin hayatına dokunmayı ve sağlam bir marka kimliği oluşturmayı hedefliyoruz. Kahveye olan tutkumuzu, yerel kahve kültürüyle harmanlayarak Whitebird Coffee & Roastery'i Türkiye'nin en sevilen kahve markalarından biri haline getirmeyi amaçlıyoruz. Bu süreci tamamladıktan sonra, uluslararası pazarlara açılmak için stratejik planlamalar yapacağız. Kahve, dünya genelinde her kültürde farklı bir anlam taşıyor ve biz de ilerleyen yıllarda markamızı uluslararası arenada temsil edecek bir marka haline getirmek istiyoruz. Ancak her şeyin doğru zamanda yapılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'de belirli bir ölçeğe ulaşıp marka bilinirliğimizi güçlendirdikten sonra, yurt dışına açılmayı gündemimize alacağız. Bu süreçte, hangi pazarların bizim için en uygun olduğunu detaylı şekilde analiz ederek, markamızın küresel yolculuğunu planlayacağız. 2025 yılını, büyüme stratejilerimizin meyvelerini topladığımız bir yıl olarak görüyoruz. Yeni şubelerimizin devreye girmesiyle birlikte, yılsonuna kadar 25 milyon liranın üzerinde bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, sadece kahve satışlarıyla değil, aynı zamanda paketli kahve ürünleri ve dijital kanallar üzerinden de gelirlerimizi artırmayı planlıyoruz. E-ticaret platformları ve çeşitli satış kanalları üzerinden müşterilerimizin Whitebird Coffee & Roastery kahvelerine her an ulaşabilmesini sağlamak istiyoruz. Bu strateji ile yılsonuna kadar 250 milyon liranın üzerinde ciroya ulaşmayı amaçlarken, aynı zamanda markamızı daha geniş kitlelere tanıtmayı ve sektörde kalıcı bir iz bırakmayı hedefliyoruz.

İlknur AKSOY ŞEN / Tchibo Türkiye Pazarlama ve Ürün Direktörü

"12 ilde 55 mağazamızla hizmet veriyoruz"

Mağaza ve kahve alanındaki yatırımlarımız doğrultusunda geçen sene yedi mağaza açtık ve şu an büyük şehirler başta olmak üzere 12 ilde 55 mağazamızla hizmet veriyoruz. 2027 yılında Türkiye'de 100 mağazaya ulaşmayı, bu noktaya giderken de 2025'te yaklaşık 14 yeni mağaza açmayı hedefliyoruz. AVM mağazaları kadar sokak mağazalarımızın sayısını da artırmayı önceliklendiriyoruz. 2025, globaldeki kahve uzmanlığımızın 75. yılı, Türkiye'deki varlığımızın da 20. yılı olması nedeniyle bizim için oldukça değerli. Tutku dolu bu 75 yıllık yolculuğumuzu, senenin başından bu yana tüm satış kanallarımızda müşterilerimiz için hazırladığımız çeşitli kampanyalar, birçok sürpriz ve eğlenceli etkinlikle birleştirerek kutluyoruz. Türkiye'de kahve pazarı son yıllarda önemli bir büyüme gösteriyor. Çay toplumu olarak bilinen Türkiye, özellikle Z kuşağının yoğun ilgisiyle birlikte kahve kültürüne doğru bir evrim yaşıyor. Kahve artık sadece bir içecek değil, bir yaşam tarzı göstergesi ve kendini ifade etme aracı olarak görülüyor. Son beş yıl içinde, özelikle de pandemi döneminin etkisi ile evlerde kahve tüketim alışkanlığının, evlerdeki kahve makinası sahipliğinin arttığını gözlemliyoruz. Tüketicilerin her geçen gün nitelikli kahveye olan ilgisi artarken; filtre, çekirdek ve kapsül kahve kategorileri çift haneli büyüme kaydediliyor.

Yüksel KAHRİMAN / Coffee Chefs Yönetim Kurulu Başkanı

"Girişimciler için hem kârlı hem de sürdürülebilir bir yatırım"

Kahve sektörü, hızla büyüyen ve her yaştaki müşteriye hitap eden bir alan. Özellikle tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte, kahveye olan talep sürekli artıyor. Bu da girişimciler için hem kârlı hem de sürdürülebilir bir yatırım fırsatı sunuyor. Güçlü bir marka çatısı altında, doğru konsept ve operasyonel destekle bu sektörde başarılı olmak mümkün. Ülkemiz üzerinden değerlendirecek olursak her ne kadar kahve zincirleri ve üreticileri ciddi artış göstermiş olsa da aslında kahve sektörü yolun hala çok başında. Türkiye'de son yıllarda 'take away' konsepti üzerinden ilerleniyordu. Bu durum değişmeye başladı. Kahve sektörünün ülkemizin kültürü ve insan yapısıyla bağdaşan yeni eklemelerle çok daha yüksek ve ciddi bir potansiyelinin olduğunu düşünüyorum.

Ayşegül UYAL / Costa Coffee Türkiye Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı

"Kolajen veya vitamin gibi bileşenlerle zenginleştirilenler daha popüler"

Perakende gibi kahve sektörü de oldukça dinamik. Şu anda 4. dalga kahvecilik gündemde. Bu akım sürdürülebilirlik, şeffaflık ve kahve deneyiminin derinleşmesine odaklanıyor. Çiftçilerle doğrudan çalışmak, adil ticareti desteklemek ve çevre dostu ambalajlar kullanmak bu akımın temel dinamikleri arasında yer alıyor. Tüketiciler artık kahvenin kaynağını, üretim süreçlerini ve etik değerlerini önemsiyor. Costa Coffee'nin bu konudaki hassasiyeti ise markanın DNA'sında kendini gösteriyor. Costa Coffee, dünyanın dört bir yanındaki kahve üreticilerinin yaşamlarını olumlu yönde etkilemeyi amaçlayan The Costa Foundation ile sürdürülebilirlik konusundaki güçlü taahhütlerini ortaya koyuyor. Sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk ilkelerine verdiği önem, Costa Coffee'yi yalnızca kahve severlerin değil, yaşamına anlam katmak isteyenlerin de tercihi haline getiriyor. Diğer trendlerden biri de fonksiyonel kahveler. Kolajen veya vitamin gibi bileşenlerle zenginleştirilmiş kahveler, sağlıklı yaşam trendine paralel olarak popülerleşiyor. Soğuk kahve çeşitliliği de artıyor. Cold brew ve nitro kahve gibi alternatifler, özellikle genç nesil tarafından tercih ediliyor. Bununla birlikte dinamik bir yaşam tarzına sahip olan spor severlerin de kahve kullanımı artarken, özellikle kahve mekanları sosyal bir bağ kurma destinasyonları olarak görülüyor.

Erol ŞAHİN / The Coffee Factory Kurucu Ortağı

"Köklerimiz ikinci dalga kahveciliğe dayanıyor"

Kahve dünyasında dalgalar, tüketici alışkanlıklarının ve kahve deneyimine bakış açılarının değişimiyle şekilleniyor. Sektörde üçüncü ve dördüncü dalga kahvecilik trendleri konuşulsa da, The Coffee Factory olarak köklerimiz ikinci dalga kahveciliğe dayanıyor. Espresso ve espresso bazlı kahveler konusunda uzmanlaşarak, kahveyi ulaşılabilir, hızlı ve kaliteli bir şekilde sunmayı önemsiyoruz. Şu anda özel kahve ürünlerimizi uluslararası pazarlara ulaştırma sürecindeyiz. Önümüzdeki dönemde farklı ülkelerdeki kahve severlerle buluşmayı hedefliyoruz.

Sektör '3.Kahve Dalgası'nda

  • Birinci dalga: İçilmeye hazır granül kahvedir. Hepimizin Türk Kahvesinden sonra tanıştığı, suda hızlıca çözülen, kahve çekirdeğinden hazırlanan ancak üretimindeki çeşitli prosedürler nedeni ile 'çekirdekten fincana' terimine tam olarak uymaz. Paketleme, kullanım kolaylığı nedeni ile halen tercih ediliyor.
  • İkinci dalga: Çekirdekten fincana gelene kadar her hangi bir ısıl işlem görmemiştir. Kısaca kahvenin toplanıp, kavrulup, bardaklarımıza sunulmasına geçilen dönemdi. Espresso bazlı kahvelere geçiş dönemi de denilebilir. Türkiye'de ikinci dalga kahveciliği 1999 yılında Starbucks markasının sektöre girmesi ve kâğıt bardakta sunmasıyla başladı.
  • Üçüncü dalga: Yetiştiği ülkeye, türüne, işleniş tarzına, tadım notaları, kavurum ve demleme şekli bilgisine sahip olarak yani kahveyi sorgulayarak içmeye başladığı an üçüncü dalga akımı devreye girdi. 3. dalga terimi 2002 yılında Trish Rothgeb tarafından yazılan bir makale ile hayatımıza girdi. İlk günden bu yana gelen kahve akımlarını "dalgalar" olarak tanımladıktan sonra, günümüzdeki dalgaya bu adı verdi.

Kahve deyip geçme!

Ayşen Üçcan Keskinkılıç, her dalga adını verdiğimiz dönemin, bir öncekine göre gelişerek kahve sektörünü büyütmeye devam ettiğini söylerken trendleri ise şöyle sıralıyor:

Hızlı ve her yerde kahve tüketimini sağlayacak modeller

Öğütülmüş kahvelerin, porsiyonluk şekilde vakumlanarak kolay taşınabilir hale gelmesi yepyeni bir oluşum. Sıcak su ve bardak bulunan her noktada rahatlıkla nitelikli kahvenizi demleyip içme şansına sahip oluyorsunuz

Şişelenmiş kahveler

Özellikle yaz aylarında soğuk kahve tüketmeyi seven kahve severler için markalar şişelerde soğuk demleme kahvelerini belirli bir ısı derecesinde satışa sunuyorlar. Daha FMCG dediğimiz hızlı tüketimi olan markalar ise sütlü, espresso bazlı şişelenmiş kahveler satışa sunuyorlar.

Kahve demleme ve sunum çeşitleri

Kahve severe sunulan kahve ve kahve içerikli yiyecek - içeceklere her gün bir yenisi ekleniyor. Dönemsel sevilen yiyeceklerin kahveye entegre edilerek yeni bir tarz ile satışa sunulması (Iced Pumpkin Spice Latte, Dalgona, bugünlerde moda olan Aerocano)ve alkol, kakao ile birleşmesi yaratıcılık sınırlarını zorluyor.

Kahve paketleri

Pazarlamanın beş faktöründen ilki olan ürünün sunumu için ilk akla gelen paket, kahve için, hem materyal hem de tasarım konusunda farklı bir boyuta gelmiş durumda. Dünyada Speciality Coffee Association (SCA) tarafından her yıl yarışmaya layık görülen kahve paketleri değerlendirilerek ödüllendiriliyor. Kahve, paket tasarımları ile renkleniyor. Paketler geri dönüştürülebilen, doğaya uyumlu olarak üretilmeye başlanarak, sürdürülebilir bir kahve sektörü olmasına da katkıda bulunuyor.

Bitkisel bazlı süt

Hayvansal bazlı süt firmaları, barista, latte art başlıkları altında latte art yapmaya uygun yüzde 3.5 ve üzeri yağ oranına sahip sütler piyasaya sürdükten sonra, vegan, vejeteryan ve sağlıklı yaşam trendine uyumlu kahve arayışında olanlar için alternatif süt arayışı ortaya çıktı. Yeni piyasa giren bitki bazlı süt alternatifleri (hindistan cevizi, badem, yulaf, soya sütü gibi) espresso bazlı sütlü kahve içen kişiler için çözüm oldu.

Latte art

Latte art, kahvenin tasarım anlamında en sevilen ve baristanın ilk etapta el yeteneğini gösteren kahve üzeri sanatı. Şu anda tasarımlar, renklenerek, şekil değiştirmiş boyutta. Kalp, Rosetta, lale, kuğu gibi tasarımlar yerini aslan, maymun, tavus kuşu gibi daha zor tasarımlara yerini bırakıyor.

Hibrit kahve içecekleri

Kahvenin diğer içeceklerle birleştiği hibrit kahve trendi yükselişte. Örneğin, kahve ile sodayı, kahve ile portakal suyu birleştiren içecekler veya kahve bazlı kokteyller tüketicilerin ilgisini çekiyor.

Kahve kulüpleri (Coffee Clubs)

Sabah erken saatlerde canlı DJ performansları eşliğinde kahve içilen etkinlikler, özellikle büyük şehirlerde popülerlik kazanıyor.

Soğuk demleme ve fıçıda bekletilmiş kahveler

Soğuk demleme kahveler ve viski veya şarap fıçılarında bekletilmiş kahve çekirdekleri, derin ve kompleks tatlar sunarak dikkat çekiyor.

Bitki bazlı ve fonksiyonel kahveler

Mantar kahvesi gibi sağlığa faydalı, bitki bazlı içecekler popülerlik kazanıyor. Bu tür kahveler, bağışıklık sistemini destekleme ve enerji verme özellikleriyle tercih ediliyor.

Posası farklı sektörlerde kullanılıyor

Kahve posası, içerdiğinde bulunan 100'e yakın birleşen nedeni ile oldukça değerli bir ürün. Bu doğrultuda demlenen, pişirilen kahve posalarının çöpe gitmeyip, değerlendirilmesi önemli bir hal alıyor. Kahve üretiminden kaynaklanan karbon ayak izinin en aza indirgenebilmesi de, posaların yeniden toprağa dönmesi, çeşitli içerikler ile bir araya getirilerek yeni kullanım alanlarında değerlendirilmesi kahve ile ilgilenen markaların önceliklerinden biri oluyor. Kahve Atık Platformu, geniş kapsamlı yapılan kahve etkinliklerinde toplanan kahve posasının belirli belediyelerin komposto alanlarına aktarılarak gübre olmasına destek oluyor. Sosyal medyada tüketiciye kahve ve toprak ilişkisinin nasıl yürüyeceğine dair tanıtımlar ile bilinçlendirme çalışması yapıyor. Peki, kahve posaları nerelerde kullanılıyor dersiniz. Seramik çamuru ile birleştirerek kahve bardakları üretiliyor. Pipet, çatal-kaşık, saksı, hatta otomobil aksamı olacak biobozunur ürünler hazırlanıyor. Kahve posaları cilt sağlığında önemli rolü olan bir ürün. Bu nedenle kozmetik sektöründe de epey yaygın. Dünyada sıkıştırılmış kahve posasından üretilen şömine, mangal gibi yerlerde kullanılabilecek yakıtlar da üretiliyor. Bu nedenle konuya hassasiyet gösteren tüm kahve sektörü birleşenlerinin topluca hareket etmesi önem kazanıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.