PARA HABER/ ÖZBEY MEN Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de konut stokunun sağlam olması büyük önem taşıyor. Depreme dayanıklı konut üretiminin her şeyden öncelikli olduğunu son olarak yaklaşık iki yıl önce Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ilde büyük yıkım ve hasarlara yol açan depremde yaşayarak gördük. Başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'de konut stokunun yenilenmesi amacıyla başlatılan kentsel dönüşüm projeleri tüm hızıyla sürüyor.
Marmara Denizi'nde olması beklenen deprem öncesi İstanbullulara sağlıklı ve konforlu konutlar üretmek amacıyla yola çıkan Zoom Yapı, özellikle kentsel dönüşüm projelerine odaklanmış durumda. 2024 yılı içinde Yeşilköy, Yeşilyurt, Florya, Etiler, Ulus, Beşiktaş ve Kadıköy gibi semtlerde bin adet konutun dönüşümünü hedefleyen firma, bu rakamın da üzerine çıkarak bin 50 konutu yeniledi. 2024 yılında yapımına başladıkları konutların 450'den fazlasını tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettiklerini belirten Zoom Yapı AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Cenap Modanlıoğlu, bu başarıda kat maliklerinin kendilerine duydukları güvenin yanında, ekiplerinin özverili çalışmaları ve güçlü bir teknolojik altyapıya sahip olmalarının da etkili olduğunu söyledi. Ürettikleri bu konutların, yeni nesil mimari anlayışıyla projelendirildiğini vurgulayan Modanlıoğlu, üretimde çevre dostu malzeme ve akıllı bina sistemlerinin tercih edildiğini belirtti. İnşaat sektörü açısından 2024 yılını değerlendiren Modanlıoğlu, "Özellikle kentsel dönüşüm çalışmaları açısından oldukça hareketli ve önemli bir yıl oldu. Türkiye genelinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan kentsel dönüşüm atağına, sektörün tüm paydaşları gibi biz de büyük bir kararlılıkla katkı sunduk. Özellikle 'Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nın kurulması ve dönüşüm sürecini hızlandıran yasal düzenlemeler, sektöre ciddi bir ivme kazandırdı" dedi.
YÜZDE 51 KURALI DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRDI
Kentsel dönüşümde yüzde 51 çoğunluk kuralının yasalaşmasının, bu dönüşümü önünü açtığına işaret eden Modanlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kolluk kuvvetlerinin destek verdiği alanlarda, özellikle riskli yapıların tahliyesi gibi süreçlerde daha az sorun yaşandı. Bununla birlikte, deprem riski altındaki bölgelerde talep ciddi şekilde arttı. Özellikle İstanbul, İzmir, Bursa ve depremden etkilenen güney illerinde dönüşüm projelerine ilgi büyük oldu. Ancak, maliyet artışları sebebiyle bazı projelerde hak sahiplerinin ödemelerinde sorun yaşanıyor. Bu durum, sektör genelinde dönüşüm hızını etkileyebiliyor. Bu noktada, devletin sağladığı 700.000 TL hibe ve 700.000 TL kredi olanağı, hak sahipleri için önemli bir kolaylık sağlıyor ve projelerin ilerlemesinde etkili oluyor. Bu tür desteklerin artırılması ve farklı finansman modellerinin geliştirilmesi, dönüşüm sürecine daha fazla ivme kazandıracaktır."
Firma olarak, kentsel dönüşüm projelerinde 2025 yılı için daha büyük hedefler belirlediklerine dikkat çeken Modanlıoğlu, önümüzdeki yıl 1500 konutun dönüşümünü gerçekleştirmeyi planladıklarını vurguluyor. 2025 yılında 600 konutun hak sahiplerine teslimini de yapacaklarını ifade eden Modanlıoğlu,
"2025 yılı projelerimizin bir diğer önemli ayağı ise, sürdürülebilirlik odaklı projeler olacak. Çevreye duyarlı inşaat anlayışımızla, enerji verimliliği yüksek, karbon salınımını minimize eden ve doğal kaynak kullanımını azaltan projeler geliştirmeye odaklanacağız. Ayrıca, "akıllı şehir" konseptine uygun projelerle hem teknolojik hem de estetik açıdan yenilikçi yapılar inşa edeceğiz" diye konuştu.
"25 AKTİF ŞANTİYEMİZ VAR"
2025 yılında inşaat sektörünün temel odak noktasının, kentsel dönüşüm ve deprem riskine karşı dayanıklı yapı stoku oluşturmak olacağını dile getiren Modanlıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kentsel dönüşüm 2025 yılında daha da hızlanacak. Yeni finansman modellerinin devreye alınması, hak sahiplerinin mali yüklerini hafifletecek ve projelerin daha hızlı tamamlanmasını sağlayacak. Ayrıca, dijital teknolojilerin inşaat süreçlerine entegrasyonu, projelerin planlama ve uygulama aşamalarına hız kazandıracak. Ancak, sektörün önünde çözülmesi gereken bazı sorunlar var. Maliyetlerin yüksek oluşu ve imar planlarının yetersiz kaldığı bölgelerdeki dönüşüm süreçleri, halen ciddi bir engel teşkil ediyor. Bu sorunların aşılması için devlet, sektör temsilcileri ve hak sahipleri arasında daha güçlü bir iş birliği gerekiyor. Türkiye'nin geleceği için daha güvenli ve modern yaşam alanlarına ihtiyaç var. Zoom Yapı olarak, özellikle İstanbul'un hem prestijli hem de deprem riski taşıyan bölgelerinde kentsel dönüşüm projelerine odaklandık. Hâlihazırda Yeşilköy, Florya ve Etiler gibi semtlerde 25 aktif şantiyemiz bulunuyor. Bu bölgeler, hem deprem riski hem de bina yaşı açısından dönüşüm ihtiyacı yüksek olan yerler arasında. Ancak, projelerimizi sadece iyi semtlerle sınırlı tutmuyoruz; daha geniş kapsamlı projeler için farklı bölgelerde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Güven, şeffaflık, kaliteli işçilik ve estetik gibi inandığımız değerlere sıkı sıkıya bağlı kalarak yeni yılda da daha güçlü adımlar atacağız."
