PARA ARAŞTIRMA/ AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR Tarımın gerek bugün, gerekse gelecek kuşaklar için ne denli önemli olduğunu, pandemi döneminde bizzat yaşayarak öğrendik. Tarım sadece gıda ihtiyacımızı karşılamakla kalmıyor, yaşanabilir bir çevre, sağlıklı bir demokrafik yapı, dolayısıyla huzurlu bir toplumun da anahtarı. Bu nedenle tarımın sürdürülebilir olması, çok büyük önem taşıyor. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan tarım son yıllarda bir miktar kan kaybetse de ülke için önemini halen koruyor. Dergi olarak bu bilinçle tarım haberlerine sayfalarımızda sık sık yer veriyoruz.
Muhteşem doğası ve iklim çeşitliliği ile Türkiye dünyada da önemli bir tarım ülkesi. Sebzeden meyveye, tahıldan bakliyata hemen her üründe dünyada önde gelen üreticilerden biriyiz. Türkiye'yi uluslar arası kulvarda öne çıkartan tarım ürünlerinden biri de zeytin. Başta Ege olmak üzere Marmara ve Akdeniz Bölgesi'nin ekonomik değeri en yüksek tarım ürünlerinden biri olan zeytin, hem sofralık hem de sanayi ürünü olarak büyük önem taşıyor.
Son yıllarda özellikle büyükşehirlerden taşınıp, küçük bir zeytinlik bahçesinde huzurlu bir hayat sürmek isteyenlerin sayısında büyük bir artış yaşanıyor. Siz de böyle bir hayal kuranlardansanız, gözünüz hiç korkmasın. Çünkü bir zeytin bahçesine sahip olmak sandığınız kadar büyük maliyetler gerektirmiyor. Bir dönüm zeytin bahçesinin ortalama fiyatı 200 bin TL'den başlıyor. Bu da hem tabiatla baş başa bir hayat geçirmek, hem de bu işe girip, zeytincilikte büyümek isteyen girişimciler için başlangıç yapılabilecekleri bir büyüklük. Böylesi bir zeytinliğe sahip olduğunuzda hasat etmek için ise 7 bin liradan 75 bin liraya kadar çıkan bir makineye ihtiyacınız olacak. Hasat edilen zeytinlerin sıkımları ise büyük tesislerde yapılıyor. Günümüzde girişim fikri arayan ve tarımla ilgilenmek isteyen yatırımcılara zeytin bahçesi kurmanın güzel bir fırsat yarattığını söylemek mümkün. Küçük yaşlarda zeytincilik işini öğrenerek ihracat noktasına getiren pek çok girişimci örneği bulunuyor.
12 ÜLKEYE İHRAÇ EDİYOR
Dalgıç Zeytin-Zeytinyağları firmasının Kurucusu Mücahit Dalgıç, küçük yaşlardan bu yana atalarından miras kalan ufak çaplı zeytin bahçelerini büyüterek bugün 25 ülkeye ihracat yapacak konuma gelmiş bir girişimci. Özellikle zamanı verimli ve doğru kullanmanın ne kadar önemli olduğunu, zeytin tarlalarına sahip olunacaksa bu işi gönülden yapmanın önemine vurgu yapıyor. Dalgıç'ın zeytinyağı üretim fabrikası Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli'de. 2021 yılında işletme olarak faaliyet gösteren fabrikanın yıllık yaklaşık 3 bin ton üretimi mevcut. Dalgıç, 450-500 dönümlük bir zeytin bahçesi arazisine sahip olduğunu belirtirken, üretilen 3 bin tonluk ürünün yüzde 25'ini de Japonya, İngiltere, Almanya, Avustralya'nın da aralarında bulunduğu 12 ülkeye ihraç ettiklerini ifade ediyor.
ÜÇ AYDA İŞ ÖĞRENİLİYOR
Dalgıç'ın gençlere verdiği pek çok girişim tavsiyesi var. Ama bunlardan en önemlisi bu işi yapacak kişilerin yerinde ve bir süre hasat dönemini görerek çalışmaları. Ayrıca bu işin uzmanları olan işletmecilerden de yardım almaları gerektiğini belirtiyor. Dalgıç, şunları söylüyor: "Gençler zamanının çoğunu kafelerde geçiriyor ve sosyal olacağız diye maddi manevi zaman harcıyorlar. Hâlbuki 20 kişi bir araya gelse ve bir gününü üretim yapılan yerlerde geçirse, totalde beş işletme gezebilirler. Ben ilkokul üçe kadar okumama rağmen sürekli kendimi yenileyerek vizyon sahibi olmaya çalıştım. 28 ülke gezerek kendimi geliştirdim. Bu yıl rekoltemiz çok yüksek olduğu için, hasat dönemi dört ayı bulacak. Bu işe yatırım yapmak isteyen gençlerin de iki aya kadar hasat sonrasını, bir ay da üreticiyle geçirecekleri zamanı hesaplarsak üç ayda işi öğrenmiş olacaklardır."
ARABASINI SATTI, GİRİŞİMCİ OLDU
Olizzi Zeytinyağları markasının kurucusu Ece Er Aydın'da gençlere örnek olabilecek türden bir girişim örneği sergiliyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Endüstri Mühendisliği bölümünden 2012 yılında mezun olduktan sonra iş hayatına adım atmış. Pazarlama alanında deneyim kazandıktan sonra da edindiği tecrübelerle 'Yerim Seni İstanbul' isimli kitabı yazmış arkadaşlarıyla. İzmir, Ankara ve İstanbul'un ardından 2017 yılında yüksek lisansını yapmak üzere ABD'nin Los Angeles şehrine taşınmış. Olizzi markasını da ABD'de yaşarken kurmuş. "ABD'den gelirken arabamı satmıştım (6500 USD) ve o parayla ilk ihracat ürünlerimi aldım. Onun dışında da hem borçlanarak hem de aile desteği ile şirketin ilk yıllarını geçirdim. Zeytinyağı sektöründe Türkiye markasını güçlendirmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. İtalya'da ONAOO isimli dünyanın en eski zeytinyağı okulunda duyusal zeytinyağı derslerine ve yine İtalya'da Duyusal Bal Tadımı derslerine devam ediyorum" diyen Aydın, ürünleri Manisa Akhisar bölgesinde ürettirdiğini söylüyor.
AKHİSAR ZEYTİNLERİNDEN ÜRETİLİYOR
Olizzi, sektördeki butik zeytinyağı kavramının dışında kalıyor. Çünkü bu işi birkaç litre yağ üretip şişeleyerek yapmıyorlar. Tonlarca üretim yapan konvansiyonel bir üretici markası da değil. Aydın, zincirin üretim tarafında değil, ihracat ve pazarlama tarafında ürünlerine katma değer yaratmaya çalışan bir marka olmak istiyor. "Sırf daha fazla kar etmek için A'dan Z'ye zeytine dair her işe girsem başarılı ve mutlu olacağımı zannetmiyorum. Ürünlerimiz ağırlıklı olarak Akhisar bölgesinin zeytinlerinden üretiliyor. Hasat zamanı çok yoğun bir takvimim oluyor, birçok bölgeden alım yapıyoruz. Çanakkale ve Aydın gibi bölgelerden de alımlarımız var" diyen Aydın, dolum tesisi olarak ise Alhatoğlu Zeytinyağları ile çalıştıklarını söylüyor. Zeytinyağları üretildikten sonra dolum ve depolama işleri tamamen Alhatoğlu'nun Akhisar'daki fabrikasında gerçekleşiyor. Marka da zeytinyağı tadımı, ihracat ve pazarlama işlerine odaklanıyor.
EN BÜYÜK PAZARI ABD
Olizzi, 2024 yılında Türkiye pazarında ciro bazında yüzde 30 büyümeyi hedefliyor. Cironun yüzde 50'sini de ihracat oluşturuyor. "ABD'deki 2024 büyümemiz ise bir önceki yıla göre yüzde 40. İç pazarda alım gücünün düşmesine rağmen pazarımızı korumayı başardık. Olizzi severler bizi tercih etmeye devam ediyor. Ciro artışımıza yeni pazarların da etkisi oldu. ABD'de başarılı olan ürünlerimizin bu ülkeden tekrar siparişleri geldi. Ürünlerimiz Türkiye'nin yanı sıra özellikle ABD, Güney Kore, Japonya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde talep görüyor. 2025 bizim için çok daha heyecanlı bir sene olacak. Yeni yatırımlarımız ile hem ABD'de hem de Birleşik Arap Emirlikleri'nde yenilikçi ürünlerimizle pazardaki yerimizi güçlendireceğiz" diyen Aydın, yeni açılacakları pazar hakkında da bilgiler paylaşıyor. Olizzi 2020 yılının haziran ayında Türkiye satışlarına, Kasım ayında da ABD satışlarına başlamış. 2021 yılında Japonya, 2024 yılında Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri, ihracat ülkeleri arasına eklenmiş. Halen en büyük pazarı ABD. Aydın; "Toplamda tüm pazarlarımızda yıllık 18 ton seviyesindeyiz. Yeni yaptığımız anlaşmalarla 2025'te bu miktarın çok daha üzerine çıkacağız. Aslına bakarsanız dökme yapılan bir konteyner ihracattan bile daha az yıllık tonaj satışımız var. Burada bakmamız gereken adet ve ölçü oluyor. Olizzi ürünleri 10 ml'den 500 ml'ye kadar ambalajlarda ihraç ediliyor. İhracatta büyük ölçülü iki litre ve beş litre ürünlerimiz dahi yok. Onlar sadece Türkiye'de satılıyor. Örneğin, 2022'den bu yana yarım milyon adetten fazla tek kullanımlık zeytinyağı satışımız olmuş. Üç yıldan kısa bir sürede de 100 bin adedin üzerinde şişe ürün satmışız" diyor.
Ece Er AYDIN / Olizzi Zeytinyağları Kurucusu
"Kimyasal ve duyusal analiz çok önemli"
Sanılanın aksine benim hikâyemin çıkışı dededen kalan bir zeytin bahçesi değil. Hatta zeytin bahçem yok diyordum ama aslında baba tarafıma ait Toroslar'daki orman köyümüzde zeytin ağaçlarımızın olduğunu ben de çok sonra öğrendim. Hatta babamın dedesinin bundan 100 yıl önce tüm köyün zeytinlerini sıktığını da Olizzi'yi kurduktan sonra öğrendim. Kendime ait bahçem olması gibi bir önceliğim yok. Çünkü benim önceliğim en iyi zeytinyağına ulaşmak. Yalnızca kendi bahçemin zeytinlerini sıksaydım her sene bu kadar iyi zeytinyağım olmayabilirdi. Oysa ben tanıdığım bahçelerden her sene doğru sıkım yöntemleriyle sıkılmış zeytinyağlarını alıyorum. Zeytinyağında kimyasal analiz ve duyusal analiz iki önemli konu. Girişimcilere zeytinyağının duyusal analizi ile ilgili kendilerini mutlaka eğitmelerini tavsiye ederim. Ya da uzmanlarla çalışmalılar. Çünkü zeytinyağı doğru tekniklerle üretilmediğinde veya doğru koşullarda muhafaza edilmediğinde kolayca bozulan bir ürün. Ürünün sizden istediği koşulları öğrenmenin ve bu işi doğru yapmanın kilit noktası tadımı anlamak. Onun dışında üretimden doluma, pazarlamadan ihracata her şeyi tek bir kişi veya küçük bir ekibin yapmasının çok etkili sonuçlar doğurmadığını gözlemliyorum. Bu nedenle işin ne tarafına yoğunlaşmak istediklerini seçmeliler.
1.5-2 milyon lirası olan zeytin işine girebilir
Girişimcilerin aklındaki en büyük soru, bir zeytin bahçesinin kurulumu ve üretimi. Bugün lokasyonu yol üzerinde olmayan zeytin arazilerinin dönümü 400 bin lira, hatta daha düşük olabiliyor. Yani ortalama üç dönümlük zeytin bahçesine 1 milyon liralık bir sermaye ile sahip olunabiliyor. Geçmiş yıllarda bu rakamlar çok büyük gibi gözükse de şu anda genç bir yatırımcı için ideal fiyat bandında seyrediyor. Bu zeytin bahçelerini hasat eden butik makinalar bulunuyor. Ortalama bir hasat makinasının fiyatı 75 bin lira seviyesinde. Bu makinadan iki taneye sahip olunduğunda 10 kişinin günlük yapabileceği hasadı bu makinalar ile tek başına yapmak mümkün hale geliyor. Sonuç olarak totalde hem bahçeye, hem de makinaya sahip olmak 1.5-2 milyonları buluyor.
Sıkım başka hasat başka
Günümüzde zeytin bahçesine yatırım yapan kişiler sadece arazilerindeki mahsullerden ürün elde edebiliyor. Yani arazisindeki zeytinleri hasat etmek ile sıkım işi birbirinden ayrılıyor. Zeytinyağı sıkma işini ise herkes yapamıyor. Üretici ve firma sahibi Mücahit Dalgıç, üreticinin hiçbir zaman sıkımla işinin olmadığını ve butik bir sıkım tesisinin de bulunmadığını söylüyor. Meşakkatli bir işlem olmasından kaynaklı ancak büyük tesisler olarak bu tarz yerlerin kurulduğunu ve devlet desteğinden de yararlanabileceğinin altını çiziyor.
Zeki ÇOBAN / Zeytin yetiştiricisi
"Akhisar'da dönümü 250 bin"
Manisa Akhisar'da zeytin bahçelerinin ortalama dönümü 250-300 bin lira. Rakamlar yerin durumuna göre değişiyor. Zeytin toplamak için de 7 bin lira ile 50 bin lira arasında hasat makinaları var. Türkiye'de de yerli üretim olarak bu makinalardan var. Bir dönüm için bir makine yeterli oluyor. Altına delikli bezler seriyorlar. Üzerinden o parmaklı karbon çubuklu makinalarla aküyü bağlıyorlar. Küçük akü ile topluyorlar. Akşam şarja bağlayarak ertesi gün tekrar kullanabiliyorlar. Fransız malı var 50 bin lira. İyi topluyor ama filiz kırıyor. İtalyan malı var 30 bin lira. Yerli makine fiyatları 7 bin lira ile 20 bin lira bandında. Bir dönüm zeytin bahçesine Edremit tipi cinslerden 21 tane dikiliyor. Fidesi istenilen yaşta alınabilir. Ağaçların aralarında yedi metre kadar boşluk bırakılıyor. Diğer bir cins ise Gemlik. Onların araları da beş metre oluyor. Zeytin dönümü alırken dikkat edilecek en önemli husus suyun o bölgede çıkması. Yıllar sıcak geçiyor, zeytinler küçük kalıyor ve kendini besleyemiyor. Besleyemeyince çekirdek ve kabuğu arasında et olmuyor ve yağ verimi azalıyor. Damlama-sulama sistemi olması ve kırsal kesimde olması daha iyi olacaktır.
Fidanlarınızı iyi seçin
Zeytin arazisi almak kadar üzerine dikilecek olan fidan da bir o kadar önemli. Bunun için piyasada yedi çeşide yakın zeytin fidanı bulunuyor. Bunlar;
Gemlik: Sinonimleri (yöresel isimleri) Trilye, Kıvırcık, Kaplık ve Kara'dır. Orijini Bursa ili Gemlik ilçesidir. Yüksek verimli bir çeşittir. Ülkemizde üretilen zeytin fidanlarının yaklaşık olarak yüzde 80'ni Gemlik zeytin çeşidi fidanlarıdır. Meyveleri orta irilikte, yüzde 29.9 oranında yağ içerir. Siyah sofralık zeytin olarak değerlendirilir. Yağ oranı yüksek olduğu için sofralık kalite dışındaki taneler yağlık olarak kullanılabilir. Soğuğa karşı kısmen dayanıklıdır. Kısmen kendine verimlidir.
Ayvalık: Sinonimleri Edremit Yağlık, Midilli ve Şakran'dır. Orijini Balıkesir ili Edremit ilçesidir. Verimi iyi bir çeşittir. Ege Bölgesi'ndeki zeytin ağacı varlığının yüzde 25'ini oluşturmaktadır. Meyveleri orta irilikte, hoş kokulu ve yüzde 24.7 oranında yağ içerir. Genellikle yağlık olarak değerlendirilir. Siyah olum döneminde hasat edilerek siyah sofralık olarak değerlendirilebilir. Soğuğa karşı kısmen dayanıklıdır.
Çekişte: Sinonimleri Kırma ve Memeli'dir. Orijini İzmir ili Ödemiş ilçesidir. Verimi iyi olup uygun bakım şartlarında düzenli ürün verir. Meyveleri iri ve yüzde 26.9 oranında yağ içerir. Genellikle yeşil sofralık olarak kırma zeytin tipinde değerlendirilir. Yağ oranı yüksek olduğunda yağlık olarak değerlendirilebilir.
Domat: Orijini Manisa ili Akhisar ilçesidir. Meyveleri iri ve yağ oranı yüzde 23'tür. Yeşil dolgulu zeytin olarak değerlendirilir. Sulu şartlarda soğuğa hassas olup zeytin dal kanseri ve kızıl kurda karşı kısmen dayanıklıdır. Kendine verimli bir çeşittir.
Memecik: Sinonimleri Aşı yeli, Gülümbe, Taş arası, Tekir ve Yağlık'tır. Orijini Muğla ilidir. Meyveleri iri ve yağ oranı yüzde 23'tür. Yağının kalitesi yüksektir. Yeşil ve salamuralık değerlendirildiği halde yağlık bir çeşittir. Kısmen kendine verimli bir çeşittir.
Kalamata (Eşek Zeytini): İzmir'in Ödemiş ilçesi civarında yaygın olarak yetiştirilir. İri meyvelidir. Yüzde 21.8 oranında yağ içerir. İri taneli olmasından dolayı yeşil sofralık olarak değerlendirilmektedir.
Manzelina: İzmir'in Ödemiş ilçesi civarında yaygın olarak yetiştirilir. İri meyvelidir. Yüzde 21.8 oranında yağ içerir. İri taneli olmasından dolayı yeşil sofralık olarak değerlendirilmektedir.