200 firma ‘yollarda’ yatırımcı arıyor

Elektrikli araçların Türkiye'deki popülaritesi artarken, şarj altyapısı da gelişiyor. Son verilere göre, ülke genelinde 22 binin üzerinde şarj noktası bulunuyor. Ancak kırsal bölgelerde ve şehirlerarası yollarda hala eksiklikler yaşanıyor. Sektör temsilcileri, yıl sonuna kadar soket sayısının 28 bine ulaşmasını öngörürken, yeni inşaat projelerinde şarj noktalarının zorunlu hale geldiğini hatırlatıyor…
25.10.2024 13:37 GÜNCELLEME : 28.10.2024 00:01

PARA OTOMOTİV/ MERVE YILMAZ GERGİN Sürdürülebilir ulaşımın önemli bir parçası olan elektrikli araçlar, Türkiye'de giderek yaygınlaşıyor. Elektrikli araç sayısının hızla artmasıyla birlikte, şarj istasyonları da büyük şehirlerde yaygınlaşmaya devam ediyor. Ancak kırsal bölgeler ve şehirlerarası yollar için bunu söylemek zor. Çünkü buralarda şarj istasyonu sayısı henüz istenen seviyeye ulaşmış durumda değil. Uzmanlar, yatırım maliyetleri, altyapı yetersizliği ve düşük talep gibi nedenlerle kırsal alanlarda şarj istasyonu kurulumlarının yetersiz kaldığını vurguluyor. Türkiye genelinde mevcutta 22 binden fazla şarj noktası bulunmasına rağmen, kırsal kesimlerde bu hizmetler hala yetersiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın elektrikli araç projeksiyonu ile ilgili olarak yapmış olduğu çalışmaya istinaden Türkiye'de 2030 yılına kadar ortalama senaryo göz önüne alındığında elektrikli araç pazarında 1.6 milyon elektrikli araca ulaşılması hedefleniyor. Araç sayısındaki artışa bağlı olarak yaklaşık 160-250 bin arasında şarj soketinin kurulması öngörülüyor. Bu hedefler, hem çevre dostu ulaşımı teşvik etmek hem de fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak ülkemizin enerji güvenliğini sağlamak adına önemli adımlar. Şarj istasyonu ağını genişletmek ve enerji altyapısını güçlendirmek için kamu ve özel sektörün birbirini destekleyerek büyük yatırımlar yapması gerekiyor. Söz konusu yatırımların ekonomik maliyeti yüksek olsa da uzun vadede sağlayacağı faydalar, ülkemiz ve insanımız için oldukça önemli. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte enerji tasarrufu artacak, dışa bağımlılık azalacak, karbon emisyonları düşecek ve daha yaşanabilir bir çevrenin oluşmasına olumlu katkı sağlanacak. Ayrıca, bu süreç yeni iş fırsatları ve gelir kaynakları da yaratmış olacak.

Hükümetler de özel sektörle işbirliği yaparak bu alandaki gelişimi teşvik ediyor ve destekliyor. Özellikle şarj istasyonlarının kurulumu ve elektrikli araçlara geçişi kolaylaştıran vergi indirimleri, teşvikler ve kredi olanakları yatırımları daha cazip hale getiriyor. Aynı zamanda, yakın zamanda yurtdışında yapılan bir araştırmaya göre şarj istasyonları kuruldukları bölgede ekonomik hareketliliğe de katkı sağlıyor. Dolayısıyla, elektrikli araç ekosisteminde bulunmayan işletmeler için de gelir kaynağı oluşturabiliyor. EPDK'nın açıklamış olduğu rapora göre, 2025 yılı sonunda Türkiye'de 270 bine yakın elektrikli araç yollarda olacak, yine orta senaryoya göre soket sayısı 46 binleri bulacak. 2030 yılında ise yaklaşık 1.4 milyon elektrikli aracın yollarda olacağı hesaplanıyor. Aynı yıl soket sayısının da 181 bin 274 adete ulaşacağı öngörülüyor. Şarj istasyonlarının kurulum ücretleri ise kurulum ücretleri, kurulacak şarj istasyonunun türüne, kapasitesine ve lokasyonuna bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Ev elektriğinin KWh tarifesi lokasyona göre 3 – 4 TL, ofislerde 5 – 6 TL, ticari alanlarda ise 9 – 11 TL aralığında değişirken, elektrikli araçların DC şarj istasyonlarında bu rakam 450-550 TL arasında değişiyor.

KIRSALDA YATIRIM ARTACAK

Türkiye'de elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısı elektrikli araç sayısındaki değişime paralel olarak son birkaç yılda hızla artmış durumda. Özellikle büyük şehirler, sanayi bölgeleri ve yoğun trafik alanlarında şarj istasyonlarının yaygınlaştığı görülüyor. Ancak, kırsal bölgelerde ve şehirlerarası yollarda bu yaygınlık istenen seviyeye henüz ulaşmış değil. Mevcut durumda Türkiye genelinde 22 binden fazla şarj noktası var ve bu sayı her geçen gün artmaya devam ediyor. Coğrafi dağılım açısından bakıldığında, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi ekonomik olarak gelişmiş, elektrikli araç sahipliğinin yüksek olduğu şehirlerde şarj istasyonu yatırımlarının daha hızlı ilerlediğinin bilgisini paylaşan Voltrun Enerji Genel Müdür Yardımcısı Veysel Yurdagel, "Ancak kırsal bölgelerde ve şehirlerarası yollarda yatırım maliyetleri, altyapı yetersizliği ve düşük talep nedeniyle şarj istasyonu sayısının yetersiz kaldığı durumlarla karşılaşabiliyoruz" diyor. Elektrikli araç şarj istasyonlarındaki dolum ücretleri şarj istasyonunun türüne ve gücüne göre (AC-DC) farklılık gösteriyor. Yüksek hızlı şarj imkânı sunan DC şarj istasyonlarında ortalama 9-11TL/kWh tarife fiyatı üzerinden hizmet alınabilirken, daha düşük güçteki AC şarj istasyonlarında ortalama 6-8TL/kWh maliyet ile hizmet alınabiliyor. Yurdagel, Elektrikli araçların DC şarj istasyonlarında 700-800 TL civarında bir maliyetle bataryasını tam doldurabildiğini söylüyor ve bu maliyetin AC şarj istasyonlarında 450-550 TL arasında gerçekleştiğini ekliyor. Voltrun üyelerin bu konudaki maliyetlerini daha da azaltacak fırsatlar sunuyor. Evim-İşyerim İndirim Kampanyasından faydalanarak günün büyük kısmını geçirdikleri evlerinde dinlenirken veya işyerlerinde çalışırken araçlarını VOLTRUN AC istasyonlarında 350-400 TL maliyet ile şarj edebiliyorlar ve ciddi bir avantaj sağlıyorlar. Firma, bu kampanyaya ilave olarak bayramlar gibi özel günlerde ilave indirimler ile üyelerin seyahat ihtiyaçlarına destek olmayı sürdürüyor. Yurdagel, "Ayrıca, her ay bazı yüksek hızlı istasyonlarımızda yaptıkları yıldız indirimler ile üyelerimizin enerji ihtiyaçlarını indirimli fiyatla karşılamayı amaçlıyoruz. Voltrun, Türkiye'nin 81 ilinde yaklaşık bin 500 şarj ünitesi ile hizmet veriyor" diyor.

İSTASYON İÇİN YATIRIMCILARDAN YOĞUN TALEP VAR

Konut sitelerinde, iş merkezlerinde, AVM ve özel otoparklarda şarj istasyonlarının sayısı günden güne artıyor. Üstelik, konut siteleri gibi ortak kullanımın yoğun olduğu yerlerde şarj istasyonundan sağlanan kazançlar sitelere ek gelir de oluyor. Sitelerde, işyerlerinde ve otoparklarda şarj istasyonlarının kurulumu artık hayatımızın bir parçası haline geliyor ve daha yaygın olarak görülüyor. Yurdagel, özellikle yeni inşaat projelerinde elektrikli araçlar için şarj noktalarının standart bir ihtiyaç haline geldiğini, ayrıca şarj istasyonu kurulum zorunluluğunun artık ilgili mevzuatlarda da yer aldığının altını çiziyor. Yurdagel, yılın ilk dokuz ayındaki gelişime bakıldığında yılsonuna kadar Türkiye'deki soket sayısının 28 bine ulaşılacağının tahmin edildiğini de sözlerine ekliyor. Yıl içinde oldukça fazla sayıda kurulum başvurusu aldıklarını vurgulayan Yurdagel, "Özellikle yeni konut projeleri, otoparklar, alışveriş merkezleri ve sanayi bölgelerinden gelen talepler yoğun. Hem bireysel hem de ticari müşterilerden gelen başvurular artarak devam ediyor. Yurtdışından farklı güçlerdeki şarj ünitelerimiz için talepler alıyoruz. Özellikle Avrupa'da farklı noktalarda müşteriye özel çözümler geliştirerek 500kW güce sahip şarj ünitelerimizin kurulumlarını bu sene içinde gerçekleştirdik. Ayrıca, daha geniş bir coğrafyada da uzun süreli iş birlikleri ve şarj altyapısı oluşturma planlarımıza yönelik fırsatları değerlendiriyoruz" diyor. Son olarak kurulum ücretleri hakkında da konuşan Yurdagel, "Kurulum ücretleri, kurulacak şarj istasyonunun türüne, kapasitesine ve lokasyonuna bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Düşük hızlı şarj istasyonları (AC), genellikle evler, apartmanlar, konut siteleri, küçük işletmeler ve otoparklar için tercih ediliyor. Bu tür istasyonlar, elektrik altyapısının yeterli olduğu ve yoğun kullanım gerektirmeyen alanlar için idealdir. AC şarj istasyonlarının maliyeti genellikle daha düşük olup, ünitenin tipine, gücüne, teknik altyapısına ve projeye göre değişmekle birlikte ünite başına 1.000-2.000 dolar civarında bir kurulum ücreti bulunuyor" diye konuşuyor.

DOLUM ÜCRETLERİ DEĞİŞİYOR

Türkiye'de toplamda 23 bin 121 adet AC ve DC şarj soketinin olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan ENYAKIT Genel Müdürü Tayfun Şenses ise, bu soketlerin hizmet verdiği toplam 11 bin 560 şarj istasyonu bulunduğunu dile getiriyor. Türkiye'deki şarj istasyonlarının sayısı ve dağılımı incelendiğinde, ortalama 200-250 km menzil sunan elektrikli araçların kesintisiz bir seyahat gerçekleştirebileceği görülüyor. Elektrikli araçların yoğunlaştığı bölgeler arasında batı illerimiz ve büyük şehirler öne çıkıyor. Bununla birlikte, kırsal ve uzak bölgelerde de şarj istasyonu kurulumu hızla artıyor. "ENYAKIT olarak, satış kaygısı gütmeksizin hem kırsal hem de uzak bölgelere yönelik yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz" diyen Şenses bu sayede, sürdürülebilir ulaşımın yaygınlaşmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerinin altını çiziyor. Türkiye genelinde elektrikli araç şarj istasyonlarındaki dolum ücretleri, AC ve DC şarj cihazları arasında farklılık gösteriyor. Şenses, AC şarjın, genellikle daha uzun sürede enerji sağladığını ve ev tipi ya da düşük hızlı şarj istasyonlarında tercih edildiğini söyleyerek, "Ortalama dolum ücreti, 6.49 TL/kWh ile 8.90 TL/kWh arasında değişiyor. Öte yandan, DC hızlı şarj, elektrikli araçları daha kısa sürede şarj etme imkanı sunarak şehirlerarası yolculuklar için ideal bir seçenek oluşturur. Bu tür şarjın ortalama dolum ücreti ise 8 TL/kWh ile 11.90 TL/kWh aralığında" diyor. Günümüzde pek çok kullanıcı, evlerinde gece boyunca şarj yapabilme imkanı sunan AC şarj ünitelerini tercih ediyor. Ancak uzun yolculuklarda hızlı şarj ihtiyacı doğduğunda, firmalar tarafından kurulan DC şarj üniteleri daha uygun bir seçenek olarak öne çıkıyor. Şenses, evde veya otoparklarda AC şarj istasyonlarının kurulumunun, markaya bağlı olarak değişiklik göstermekte olup, maliyetin genellikle 10 bin ile 50 bin TL arasında değiştiğini kaydediyor. Şu anda tüm firmaların, müşterilerine ülke genelinde kesintisiz hizmet verebilmek için yatırımlarını hızla sürdürdüğünü de sözlerine ekleyen Şenses, "Tahminlerimize göre, yıl sonuna kadar mevcut soket sayısında yüzde 10-15 oranında bir artış bekleniyor. Bu artış, elektrikli araçların benimsenmesini destekleyecek ve kullanıcıların şarj imkânlarını daha da genişletecektir" diyor.

BİN ADET YÜKSEK HIZLI ŞART İSTASYONU KARACAK

Şenses, en son veriler doğrultusunda, Türkiye genelinde toplamda 130 bin adet kayıtlı elektrikli araç bulunduğunu da söylüyor ve "Mevcut şarj istasyonları, şu an için elektrikli araçların ikmal ihtiyacını karşılıyor gibi görünse de araç sayısındaki artışla birlikte şarj istasyonu sayısının da artması kaçınılmaz. Bu bağlamda, EN YAKIT olarak 2029 yılı sonuna kadar 1.000 adet yüksek hızlı şarj istasyonu kurmayı hedefliyoruz" diyor. 2030 yılına doğru ilerlerken, elektrikli araçların kesintisiz seyahat etme imkânı bulacağı, menzillerin kademeli olarak artacağı ve batarya kapasitelerinin gelişeceği bir süreç bizi bekliyor. Şenses, ayrıca, ödeme yöntemlerinin çeşitlenmesiyle birlikte, herkesin her marka istasyondan ikmal yapabilmesinin mümkün olacağını da belirtiyor. EN YAKIT Türkiye genelinde yaklaşık 60 ilde 180 adet hızlı (DC) şarj cihazıyla hizmet veriyor. "Hedeflerimiz doğrultusunda, 2024 yıl sonu itibarıyla 240, 2025 yıl sonu itibarıyla 400, 2026 yıl sonu itibarıyla 550 ve 2029 yılı sonunda ise toplamda 1.000 adet şarj istasyonuyla faaliyet göstermeyi planlıyoruz" diye konuşan Şenses, yer sağlayıcılarla yatırım anlaşmaları yaptıklarını da ifade ediyor. Kurulum için her gün oldukça fazla talep almaya başladıklarını belirten Şenses, yurtdışında da çeşitli çalışmalar sürdürdüklerini ifade ediyor. Kurulum süreci, yalnızca cihazın belirlenen noktaya yerleştirilmesiyle sınırlı kalmıyor; arka planda ciddi altyapı yatırımları da gerektiriyor. Şenses, altyapı çalışmalarının ve bir adet cihazın maliyetinin toplamda yaklaşık 65 bin Euro'yu bulduğunu söyleyerek "Bu maliyet, elektrikli araç kullanıcılarına güvenilir ve verimli bir şarj deneyimi sunmak için gerekli olan kapsamlı yatırımları içermektedir" diyor.

YAKLAŞIK 200 FİRMA RUHSAT ALDI

EPDK verilerine göre Haziran 2024 itibariyle Türkiye'de toplam soket sayısı 20 bin 65 adet. Bunun 12 bin 755 adedi AC, 7 bin 310 adedi ise DC cihaz tipi. 2023 Haziran'da 5 bin 912 olan toplam soket sayısının bu yıl 20 bin 65 olduğunu, yani soket sayısında yüzde 239 oranında bir artış olduğunu görüyoruz. Bu, 2023 yılından 2024 yılına dünya genelindeki en yüksek artış oranı. 2023 yılı sonundaki Türkiye geneline dağılıma kabaca bakılacak olursa; yüzde 27 İstanbul, yüzde 11 Ankara, yüzde 7 Antalya, yüzde 5 Bursa, yüzde 4,5 İzmir olarak gerçekleşiyor. Yani Türkiye'deki soket sayısının yüzde 55'i İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya, İzmir'e, yani 5 şehre dağılmış durumda. Kalan illere bakıldığında da yine İstanbul Ankara veya İzmir yol güzergahındaki şehirlerde soketler olduğu görülüyor. Bu verilerden yola çıkıldığında Anadolu'nun iç kesimleri, Doğu ve Güney Doğu'da şarj istasyon ağının veya başka bir deyişler soket sayılarının yeterli olmadığını söyleyen Şarjagel.com Genel Müdürü Selçuk Nazik, "Bunun da en önemli nedeni, yine arz-talep dengesi. Sonuçta istasyon kurulumu için belli yatırımlar gerekiyor. Bu yatırımların yapılması için fizibilite çalışması yapılır. Fizibilite yani şarj edecek araç sayısının yeterli olmadığı durumlarda istasyon kurmayı düşünen yatırımcılar temkinli davranırlar. Aslında Anadolu'ya yeterince istasyon kurulmamasının temel nedeni budur" diyor. Nazik, özetle bu konuda sözü yine tüketicinin söyleyeceğini, kırsalda ya da Anadolu'da elektrikli araç sayılarının artması ihtiyacı doğuracağını ve istasyon yatırımlarının sayısını artıracağını ekliyor. Elektrikli araçların Türkiye'de yaygınlaşmaya başlayacağının beklentisi ile Türkiye'de 200' e yakın firma şarj istasyonu kurmak üzere ruhsat aldı. İşletici ruhsatı almanın EPDK tarafından belirlenen ve duyurusu yapılan kriterleri yerine getirmiş olması gerekiyor. Lisans aldıktan sonraki 6 ay içinde en az 50 şarj ünitesini en az beş farklı ilçede kurarak bir şarj ağı oluşturmak zorunda. Bu şarj ağındaki ünitelerin en az yüzde 5'i, otoyollardaki ünitelerin ise en az yüzde 50'si 50 kW ve üstü DC hızlı şarj hizmeti sunmalı. Normalde bir lokasyona istasyon kurarken; altyapı, lokasyonun yoğunluğu, şarj olabilecek elektrikli araç sayısı vb. yatırımın geri dönüş süresini etkileyecek parametrelerin dikkate alınması gerektiğine dikkat çeken Nazik, "Yatırım bedeli de lokasyona göre çok değişken. Örneğin otoyol kenarı işlek bir dinlenme tesisinde alt yapıdan kurulacak istasyona kadar maliyetler çok yükselir, milyon Euro seviyelerini bulabilir. Elbette bu tarz büyük yatırımların geri dönüş süresi de uzayarak 5 yılın üstüne çıkar. Ancak daha mütevazı siteler, sosyal yaşam alanları gibi yerlerde alt yapı uygunsa yatırım maliyeti 20 bin ile 50 bin Euro arasında değişir. Geri dönüş süresi de 1.5- 3 yıl arasında değişir. Buradaki temel nokta elektrikli araç sayısının artması ve istasyona ihtiyaç duyulmasıdır. Bu arttıkça yatırım geri dönüş süreleri de otomatik olarak düşecektir" diyor.

"BAKANLIK KRİTERLERİ DEĞİŞTİRDİ"

Büyükşehirlerdeki sitelerin otoparklarında şarj edilen elektrikli araçlar sıklıkla görülürken, toplu yaşam alanına sahip sitelerde şarj istasyonu kurmanın daha zor olduğunu savunan Nazik, yaşanan bu kaosu bir nebze giderebilmek amacıyla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın toplu yaşam alanına sahip sitelerde karar alınması kriterini yumuşattığını ifade ediyor. Önceki yönetmelikte kat maliklerinin 4/5'inin rızası aranırken bu oranının kat maliklerinin yarısının 1 fazlası olarak yenilendiğini ifade eden Nazik, ayrıca yeni yapılarda 20 araç için bir şarj istasyonu kuralının da bulunduğunu hatırlatıyor. Atılan bu adımlara rağmen maalesef kaos halinin sürdüğünü sözlerine ekleyen Nazik, "Bu sebeple bazı site sakinlerinin çok beğenerek aldığı elektrikli aracını satma noktasına geldiğini görüyoruz. Yani sorun hala çözülmüş değil. Bu anlamda kanun yapıcıların daha sıkı uygulamalara gitmesi ve yeşil dönüş kapsamında sadece istasyon değil, güneş panellerinin kurulması konusunda da teşvik edici olması gerekiyor" diyor. İlk çeyrek sonu itibari ile şarj soketi sayısının 18 binlere yaklaştığının da bilgisini veren Nazik, "Artış hızına baktığımızda yıl sonunda Türkiye genelinde 25 binlere yaklaşacağını belirtebiliriz. Bu anlamda EPDK'nın detaylı projeksiyonuna da göz atabiliriz. Buna göre orta senaryodan yola çıkarsak; 2025 yılı sonunda Türkiye'de 270 bine yakın elektrikli araç yollarda olacak, yine orta senaryoya göre soket sayısı 46 binleri bulacak. 2030 yılında ise 1.321.932 elektrikli araç yollarda olacak, soket sayısı ise 181 bin 274 adede ulaşacak" diyor.

TEKNİK SERVİS ALTYAPISINDA EKSİKLİK VAR

"Türkiye'de elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısı hızla artsa da maalesef henüz her bölgede istasyon bulmak mümkün değil" diyen EKOS Electric Genel Müdürü Yasin Çakar da, özellikle kırsal ve uzak bölgelerde bu altyapı eksikliğinin daha da göze çarptığını söylüyor. Çakar'a göre sektör hızla gelişmeye devam ediyor ve bu bölgelerde de şarj istasyonlarının yaygınlaşması kısa vadede bekleniyor. EKOS Mobilite de Balıkesir ağını genişleterek, hiç şarj istasyonu olmayan ilçelere de hizmet vermeye başlamış durumda. Şehirlerarası yollardaki bazı şarj istasyonlarının arızalı olmasının, elektrikli araç sahipleri için ciddi mağduriyet yarattığını dile getiren Çakar, "Ancak, şarj hizmetleri yönetmeliğine göre mücbir sebepler dışında şarj hizmetinin sürekli ve kesintisiz sunulması bir zorunluluk. Bu nedenle, şarj ağı işletmecilerinin hızlı bir teknik servis altyapısına sahip olması gerekiyor" diyor. 2024 yılı ağustos ayı itibarıyla Türkiye genelinde 14.226 AC ve 8.259 DC olmak üzere toplamda 22.485 şarj noktası (soket) bulunuyor. Elektrikli araç şarj istasyonlarında, DC şarj üniteleri hızlı şarj imkânı sunduğu için altyapı ve cihaz maliyetleri daha yüksek. Bu nedenle, DC ünitelerinde AC şarj ünitelerine kıyasla daha yüksek ücretlerle karşılaşmak mümkün. Ortalama olarak 1 kWh enerji karşılığında 7-11 TL aralığında bir ücretlendirmenin söz konusu olduğunu belirten Çakar, "Bölgesel olarak enerji maliyetleri ve tüketim alışkanlıkları değişkenlik gösterebildiği için bazı bölgelerde iskontolar uygulanabiliyor. Şarj hizmetleri yönetmeliğine göre aynı şarj ağı işletmecisi farklı konumlarda olmasına rağmen yüzde 25 sınırının üzerinde indirim uygulayamıyor. Bu sayede, aynı operatörün işlettiği şarj istasyonları arasında fiyat dengesizliği yaşanmıyor" diyor. Elektrikli araç şarj altyapısına yapılan yatırımlar, hükümet tarafından sağlanan çeşitli teşviklerle destekleniyor. Bu teşvikler arasında hibe programları, vergi indirimleri ve düşük faizli kredi imkânları bulunuyor. "Kısa vadede şarj altyapısına yapılan yatırımlar maliyetli gelebilir" diyen Çakar, ancak, işletme maliyetlerinin düşük olması ve elektrikli araç kullanımının artmasının, bu yatırımların uzun vadede ekonomik olarak olumlu etkiler yaratacağı görüşünü savunuyor.

"YATIRIMLARIN UZUN VADEDE FAYDASI ÇOK"

Elektrikli araç kullanımının artması ve şarj altyapısının hızla genişlemesiyle birlikte 2024 yılı sonuna kadar Türkiye genelinde yaklaşık 33.476 şarj soketine ulaşılması bekleniyor. Bu sayı, en düşük tahminle 25 bin, en yüksek tahminle ise 45 bin olarak öngörülebilir. Yine 2024 yılı Ağustos ayı itibarıyla Türkiye'de toplam 138.429 kayıtlı elektrikli araç bulunduğunu söyleyen Çakar, "Kayıtlı araç sayısını mevcut şarj noktalarıyla karşılaştırdığımızda, her bir soket başına 615 araç düştüğünü görüyoruz. Bu sayı genel olarak yeterli görünebilir zira her elektrikli araç her an şarj edilmiyor. Ancak, talebin tam anlamıyla karşılandığını söylemek de güç. Yeterli sayıda şarj istasyonu sağlamak yerine, özellikle talebin yüksek olduğu bölgelere uygun miktarda istasyon kurulumu yapılması gerekiyor" diyor. Türkiye'nin 2030 yılı elektrikli araç pazarı hedeflerine ulaşması için üç farklı senaryo üzerinde duruluyor. Düşük senaryoya göre şarj noktası sayısının 83.543'e (%271 artış), orta senaryoda 142.824'e (%535 artış) ve yüksek senaryoda ise 181.274'e (%706 artış) çıkması bekleniyor. Bu hedeflere ulaşmak için ciddi yatırımların yapılması gerektiğini söyleyen Çakar, bu yatırımların uzun vadeli faydalarının da oldukça büyük olacağını dile getiriyor. EKOS Mobilite olarak, 7 ilçe ve 22 farklı lokasyonda 53 ekipmanla hizmet veriyor. Bu ekipmanlar arasında 47 AC ve 18 DC soket bulunuyor. Firma, Lisanslı bir şarj ağı işletmecisi olarak, alt lisans modeli üzerinden bayilik veriyor. Şartlar ise yapılacak yatırımlara, kurulacak bölgeye ve senaryoya göre değişiklik gösterebiliyor. Her bir yatırım ve bayilik süreci, lokasyonun özellikleri ve ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.

Turan ŞAKACI / Üçay Mühendislik CEO'su

"Araç şarj istasyonu sayısı yüzde 200 artacak"

Türkiye'de elektrikli araçlara talep giderek artıyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği'nin (ODMD) raporuna göre 2024'te Türkiye'deki elektrikli araç satışları, bir önceki yıla göre yüzde 100 artış kaydederek 138 bin adedi aştı. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte şarj istasyonlarının sayısı da arttı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) 2024 yılı Ağustos ayı verilerine göre Türkiye'de elektrikli araç şarj istasyonu sayısı 22 bin 485'e ulaştı. Türkiye'deki elektrikli araçların yaygınlaşması, şarj altyapısının gelişimi açısından oldukça önemli. EPDK ve ODMD'nin verileri, Türkiye'de e-mobilite sektörünün beklenenden daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor. Bu büyüme trendinin ve Türkiye'deki elektrikli araç sayısındaki hızlı artışın devam edeceğini öngörüyoruz. EPDK verilerine göre, şarj istasyonu altyapısının talebi karşılaması için yatırımların önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 200 oranında artması gerekiyor. Üçay Mühendislik olarak, pazarın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hedeflerimizi belirledik. Bu kapsamda 2026 sonuna kadar Türkiye genelinde Elaris markası adı altında 1.000 yeni şarj istasyonu kurmayı hedefliyoruz. Böylece elektrikli araç kullanıcılarının şarj ihtiyaçlarını; verimli, çevreci ve kesintisiz bir şekilde karşılayarak, kullanıcı deneyimini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca, kurulumunu gerçekleştireceğimiz şarj istasyonlarında enerjinin yenilenebilir kaynaklardan temin edilmesi de hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Ayşe Ece ŞENGÖNÜL / Sharz.net Genel Koordinatörü

"Apartman ve sitelerde çoğunluk oyu yeterli"

Elektrikli araç ekosisteminin Türkiye'de gelişimini hızlandırmak adına birçok adım atan Sharz.net olarak site ve apartman sakini elektrikli araç sahiplerine öneri ve uyarılarda bulunduk. Birçok elektrikli araç sahibi, konutlarında şarj ünitesi kurulumunu 5'te 4 kat maliki çoğunluğu gerektiği iddiasıyla apartman yöneticileri ve site yönetimleri nedeniyle gerçekleştiremezken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklama geldi. Alınmış yeni bir karardan ziyade, var olan düzenlemeler Bakanlık tarafından hatırlatıldı ve açıklamayla kafa karışıklığı yaratan durum aydınlanmış oldu. Bakanlığımızın ifade ettiği üzere, sitelerde ve apartmanlarda şarj ünitesi kurulumu; ruhsat gerektiren bir yapı niteliğine sahip olmadığından, çoğunluk oyu yeterli oluyor. Ayrıca site içerisinde tahsisli otopark alanı bulunan sitelerde duvar tipi şarj ünitesi veya evlere ayrı tahsis edilmiş otoparklarında hali hazırda hazır hatta sahip olan yapılarda, yönetim kurulu kararı aranmamaktadır. Doğru ve sağlıklı kurulum için mutlaka EPDK lisanslı şirketlerden danışmanlık ve kurulum hizmeti alınmasını öneriyoruz.

Volkan DEMİR / Elaris Genel Koordinatörü

"Bir günde kurulum"

Elaris olarak elektrikli araç şarj sektöründe sunduğumuz hizmetlerimizle yüksek müşteri memnuniyeti sağlıyoruz. Bu kapsamda elektrikli araç kullanıcılarının ev ve işyerlerine elektrikli araç şarj istasyonu kurarak, şarj sırası ve şarj olma süresini beklerken yaşanan mağduriyeti ortadan kaldırıyoruz. Araç sahipleri böylece evde veya işyerinde geçirdikleri süre içerisinde arabalarını şarj edebiliyorlar. Ev ve işyerlerinde yapılan şarj yalnızca zaman yönetimine değil, bütçeye de katkı sağlıyor; çünkü ev elektriğinden yapılan şarjlarda kW için yaklaşık 2,4 TL ödenirken, AC ve DC şarj istasyonlarında markaya ve şarj istasyonuna göre değişmekle birlikte kW başına ödenen rakam 6 TL'den 10 TL'ye kadar çıkabiliyor. Böylece elektrikli araç kullanıcılarının günlük yaşamlarında; daha kolay, daha ekonomik ve daha sorunsuz bir şekilde seyahat etmelerini sağlıyoruz. İstanbul'da ki ev ve işyerlerine 1 günde araç şarj istasyonu kurulumu gerçekleştirebiliyoruz. Hatta çalışmalarımızı, müşterilerimizin talep ettikleri gün ve saatte gerçekleştiriyoruz. Bu hizmeti, Türkiye genelinde de 1 güne indirmek için çalışmalarımız devam ediyor.

"Ev elektriği tarifesi lokasyona göre değişiyor"

Şarjagel.com Genel Müdürü Selçuk Nazik dolum maliyetini ise şöyle açıklıyor: "Sitenizde, müstakil bir ev ya da apartmanda şarj istasyonu kurdunuz ve hane elektriğinizden aracınızı şarj ediyorsunuz. Bu anlamda aracınızın elektrik dolum maliyeti işyerine veya ticari alanda yapacağınız doluma göre çok daha uygun olacaktır. Ev elektriği tarifesi lokasyona göre değişir ancak KW fiyatı 3 – 4TL aralığında, ofislerde bu 5 – 6TL, ticari alanlarda ise 9 – 11TL aralığındadır."

"Teşvikler büyümeyi hızlandırıyor"

Voltrun Enerji Genel Müdür Yardımcısı Veysel Yurdagel, Türkiye'de kayıtlı elektrikli araç sayısının hızla arttığını söyleyerek, "2024 yılı ilk sekiz aylık verilerine göre yaklaşık 140 bin elektrikli araç trafiğe kayıtlı durumda. Bu rakam, önceki yıllara kıyasla ciddi bir artışı gösteriyor. Hem araç fiyatlarının düşmesi hem çevre bilincinin artması hem de bu alandaki yerli yatırımımız TOGG'un oluşturduğu farkındalık elektrikli araçlara olan talebi tetikledi. Devletin sağladığı vergi indirimleri ve teşvikler de bu büyümeyi hızlandıran unsurlar arasında önemli yer kaplıyor. Şu anki şarj istasyonu sayısı ve dağılımı şehir merkezlerinde ve ana yollarda büyük ölçüde talebi karşılayabiliyor. Özellikle büyük şehirlerde ve popüler şehirlerarası yollar üzerinde şarj istasyonları nispeten yeterli düzeyde" diyor. Kurulu 23 binde fazla şarj soketini değerlendirildiğinde ise her bir şarj soketi başına yaklaşık 6-7 elektrikli araç düşüyor. Bu oran birçok Avrupa ülkesinden çok daha iyi durumda olduğumuzu gösteriyor. Ancak, özellikle ülkemizin coğrafi özellikleri gereği kırsal bölgelerde ve daha az kullanılan şehirlerarası yollarda altyapının yetersiz kaldığı durumlar olabiliyor.

Okan CİCİMEN / WAT Mobilite Operasyonlar İş Birim Lideri

"Yılda 2 binden fazla talep alıyoruz"

EPDK tarafından açıklanan teşvik paketleri, Türkiye genelinde elektrikli araç şarj altyapısının yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Koç Topluluğu bünyesinde faaliyet gösteren WAT Mobilite olarak, biz de bu teşvikler doğrultusunda yatırımlarımızın yaklaşık yarısını kırsal bölgelerde gerçekleştireceğiz. Böylelikle, kırsal alanlarda elektrikli araç kullanıcılarına hizmet sağlayarak bu bölgelerde şarj istasyonu altyapısını güçlendirmek ve elektrikli araç dönüşümüne katkıda bulunmak istiyoruz. 52 şehirde 300'ün üzerinde lokasyonda, 251 DC ve 206 AC şarj istasyonu ile elektrikli araç kullanıcılarına hizmet sunuyoruz. Yeni yıl hedeflerimizde, elektrikli araç şarj altyapımızı genişleterek, kullanıcı memnuniyetini artırmaya yönelik stratejilere odaklanacağız. Ayrıca güneş panelleriyle desteklenen elektrikli şarj istasyonu carport projelerimiz artarak devam edecektir. Şarj istasyonlarımızın satışını gerçekleştirmek isteyen adaylar, çağrı merkezimiz aracılığıyla bizimle iletişime geçerek bayilik görüşmelerini başlatabilirler. WAT Mobilite olarak, Omnichannel yaklaşımımızla çeşitli kanallar üzerinden bireysel ve ticari olmak üzere yılda 2 binden fazla talep alıyoruz. Bu başvuruların yaklaşık yarısı kurulum aşamasına dönüşüyor. Yurtdışında ise Doğu ve Orta Avrupa ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan talepler almaktayız.

BİZE ULAŞIN