PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Porselenin tarihi, binlerce yıl öncesine kadar uzanıyor. Çin'in Tang Hanedanlığı döneminde, özel bir teknikle işlenen bu zarif materyal, bir statü sembolü olarak kraliyet sofralarında yerini almış. Yüzyıllardır sofraların baş tacı olan porselenler, beyazlığındaki saflık ve narin görünümüyle bir zamanlar krallara ve soylulara layık görülen bir zenginlik göstergesi olarak kabul edilmiş. Osmanlı'da ise Sultan II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) ilk porselen üretiminin başladığı görülüyor. Bugüne baktığımızda ise Türkiye'nin ihracatının önemli bir parçası haline geldiğini görüyoruz. Dünya porselen üretiminde yüzde 8 paya sahip Türkiye, modern üretim teknikleri ve hayvan desenleri gibi yenilikçi tasarımlarla global pazarda adından söz ettiriyor. Sektörün önde gelen firmalarından Güral Porselen, Bonna ve Karaca, son yıllarda hem ihracat hem de üretim kapasitelerini artırarak, Türk ekonomisine büyük katkılarda bulunuyor. Yıllık üretim kapasitesi ve ileri teknolojisiyle dikkat çeken bu markalar, inovasyon, sürdürülebilirlik ve yeni tasarım trendleriyle global pazarda rekabet güçlerini artırıyor.
60'TAN FAZLA ÜLKEYE İHRACATI VAR
Yıllık 90-100 milyon parça üretim kapasitesi ve ileri teknolojisiyle sektörün öncülerinden biri olan Güral Porselen, çevre dostu, sağlıklı ve estetik açıdan benzersiz ürünleriyle global arenada ülkemizi temsil ediyor. Yurtiçinin yanı sıra 60'tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren firma, üretimini 75 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplamda 275 bin metrekarelik alanda gerçekleştiriyor. Güral Porselen'in, dış ticaret alanında önemli bir rol oynadığını söyleyen Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, "Ürünlerimizin kalitesi ve çeşitliliği sayesinde Türkiye'nin ihracatına katkı sağlayarak, dış ticaret dengesine olumlu yönde etki ediyoruz. Ayrıca, şirketin inovasyon ve Ar-Ge'ye verdiği önem, sektörde teknolojik gelişmelerin hızlanmasına ve Türkiye'nin rekabet gücünün artmasına yardımcı oluyor" diyor. Ana ihracat pazarlarının AB ülkeleri olduğunu da söyleyen Gürel, "Özellikle Almanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan'a ciddi ihracatımız var. Amerika'nın ve AB'nin yaptırımları sebebiyle büyük bir pazar olan Rusya, bugün için Türkiye'nin radarından uzaklaşmış görünüyor. Rusya'nın yeri doldurulması zor olsa da hedef pazar olarak Afrika ülkeleri, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ı Türkiye için hedef pazarlar olarak görüyoruz" diyor. Güral Porselen, 2024 yılı için yeni ürünler ve koleksiyonlarında doğal, organik ve sürdürülebilir tasarım trendlerine odaklanmış durumda. Bu kapsamda, doğadan ilham alarak özgün ve çevre dostu malzemeler kullanmaya öncelik veriyor. Tasarımlarında da çevre ve doğa vurgusunu benimsiyor. Ayrıca, dijital baskı tekniği ile oluşturulan Digibone serileri ve reaktif sır ile oluşturulan Veleron serilerine olan ilgiyi artırarak, bu teknolojileri daha inovatif ve trendlere uygun şekillerde kullanacak yeni ürünler geliştirmeyi planlıyor.
HAYVAN TEMALI TASARIMLARA İLGİ YOĞUN
Son yıllarda porselen sektöründe pek çok ilginç ve dikkat çekici trend gözlemlendiklerinin altını çizen Güral, porselen trendlerinin, geometrik desenler, doğal ve organik tasarımlar, retro ve vintage dokunuşlar, parlak ve metalik yüzeyler başlıklarıyla öne çıktığının bilgisini veriyor. Hayvan temalı porselen ürünlerin de tüketicilerin ilgisini çektiğini belirten Güral, "Komik veya sıra dışı hayvan tasarımları, insanların günlük yaşamlarında biraz eğlence ve mizah arayışlarını karşılayabilir. En çok talebin kedi ve köpek desenlerine gösterildiğini düşünebiliriz fakat Güral Porselen 'in en çok sattığı dekor "kuş" diyor. Güral Porselen olarak HoReCa (Hotel Restaurant Catering) ve ev grubu olarak ürün gruplarını ikiye ayırdıklarını da sözlerine ekleyen Güral, her iki bölümde de ayrı ayrı bayilik sistemiyle çalıştıklarını söylüyor. Güral, 180 Retail bayisi ve 150 HoReCa bayilerinin yanında yüksek montanlı çalışan 10 online bayi ile iş birliği içerisinde olduklarını vurguluyor.
GÖZÜ ABD VE UZAKDOĞU'DA
Yüzde 100 HoReca markası Bonna, yılda yaklaşık 40 milyon parça ürünü tüketicilerle buluşturuyor. 30 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 95 bin metrekare alana kurulu Bilecik-Pazaryeri ve 15 bin metrekare kapalı alana sahip Çayırova olmak üzere, iki üretim tesisi bulunan firma, her iki fabrikada 1050 kişiye istihdam sağlıyor. Çalışanlarının yüzde 55'ini kadınların oluşturduğu firma, kadın istihdamına verdiği önemle de dikkat çekiyor. 2023 yılı için büyüme hedeflerine ulaştıklarının altın çizen Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, geçen yılı 50 milyon Euro ciro ile kapattıklarını belirtiyor. Aşkın, bu yıl ise 65 milyon Euro hedef belirlediklerini ve bu hedefe ulaşmak için çalıştıklarını söylüyor. 2023 yılında gerçekleştirdiği cironun yüzde 56'sını ihracattan elde eden firma, bu yıl ise ciro içinde ihracatın payını yüzde 60'a ulaştırmayı hedefleniyor. Bonna, yurtdışındaki distribütör ağını da her geçen gün artırıyor. İhracattaki en büyük pazarlarının İspanya, Mısır, İtalya, Rusya, Meksika, İsveç, Fransa ve Almanya olduğunu da sözlerine ekleyen Aşkan, ABD ve Uzakdoğu'da yeni pazar çalışmalarını sürdürdüklerini vurguluyor. Porselen üretiminde Türkiye'nin köklü bir geçmişinin olduğunu söyleyen Aşkan, "Modern üretim teknikleri ile sektör trendlerini tasarımlarımızda buluşturarak dünya pazarında önemli bir yer edindik. Türkiye olarak, dünya porselen üretiminde yüzde 8'lik bir pay ile bu alanda 4'üncü sırada yer alıyoruz. Dünya pazarında, 200-250 yıllık rakiplerimizle rekabet ediyoruz. Bu hiç kolay değil. Ancak Bonna olarak, ihracat gücümüzle rekabet sağladığımızı görüyoruz. Pazarın global bir oyuncusu olarak, ihracatımızın toplam ciromuz içindeki payı son 2-3 yıldır yüzde 60'a yaklaşmış durumda. Bu azımsanmayacak büyüklükte bir oran" diyor.
Son yıllarda tüm sektörlerde olduğu gibi porselen sektöründe de dijitalleşme ve sürdürülebilirlik başlıklarının ön planda olduğunu vurgulayan Aşkan, önümüzdeki süreçte geri dönüştürülmüş materyalden elde edilen ürünlerin daha çok tercih edileceğini söylüyor. Trend olan sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenme şekli, sofra sunumunu da şekillendiriyor ve ekipmanların bu tercihlere uyumlanarak bütünlük yaratmasını zorunluluk haline getiriyor. Bonna'nın franchise sistemi bulunmuyor. Yurtiçinde bayileri kanalıyla satış yapıyor. Firmanın Türkiye genelinde 80'den fazla bayisi bulunuyor.
ALMANYA, HOLLANDA VE AVUSTURYA'DA MAĞAZA AÇACAK
Bugün, yemek takımlarından küçük ev aletlerine kadar 140 kategoride, 10 bin farklı ürünü tüketicilerle buluşturan Karaca, 27 ülkede 300'ü aşkın mağazada ve 48 ülkede 2 binin üzerinde satış noktasında ürünlerini pazarlıyor. İhracat hacimlerini 2030 yılına kadar katlayarak artırmayı ve Avrupa'da lider, Amerika ve Çin pazarlarında ise güçlü bir oyuncu olmayı hedeflediklerinin altını çizen Karaca Kurumsal İletişim Direktörü Seray Anıl, 2024 yılının da bu hedeflere ulaşma yolunda stratejik bir yıl olacağını vurguluyor. Almanya ve Hollanda'da sürdürülebilir temalı "Container Store" konseptinde mağazalar açmayı ve Viyana'nın en popüler alışveriş merkezi olan Shopping City Süd'de yeni bir mağaza kurmayı planladıklarını belirten Anıl, hedeflerinin 2030 yılına kadar Amerika ve Çin de dahil olmak üzere global pazarlarda kendi kategorisinde ilk üç firmadan biri olmak olduğunu söylüyor. 2024 yılında odaklandıkları başlıca trendlerden birinin sürdürülebilirlik olduğuna vurgu yapan Anıl, "Tüketicilerin sürdürülebilir ve uzun ömürlü ürünlere olan talebi her geçen gün artıyor. Bu doğrultuda, çevresel sürdürülebilirliği merkeze alan yeni koleksiyonlar geliştiriyoruz. Özellikle sürdürülebilir yöntemlerle üretilmiş mutfak ve sofra ürünlerine yönelik talep, tasarım süreçlerimizin temelini oluşturuyor. Bir diğer trend ise kişiselleştirilmiş deneyimler. Müşterilerimizin bireysel zevklerine ve yaşam tarzlarına uygun ürünler sunmak amacıyla kişiselleştirilebilir mutfak gereçleri ve sofra takımları üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca, akıllı ev aletleri kategorisinde de yeni ürünler sunarak, dijitalleşen dünyada kullanıcılarımıza daha akıllı ve bağlantılı mutfak çözümleri sunmayı planlıyoruz" diyor.
"KADIN İSTİHDAMINI TEŞVİK EDİYORUZ"
Gelecekte de porselen üretiminde yenilikçi teknolojiler ve sürdürülebilir hammaddeler kullanmaya devam etmeyi planladıklarını belirten Anıl, "Amacımız, Türk tasarımcıların elinden çıkmış tasarımları dünyada tanıtmak ve hem estetik hem de fonksiyonel açıdan üstün ürünler sunarak, çevre dostu ve sürdürülebilir üretim süreçlerini daha da geliştirmek. Bu kapsamda, doğal kaynakları daha verimli kullanacak teknolojilere yatırım yapmayı ve ürünlerimizin çevresel etkisini en aza indirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca, porselenin dayanıklılığını ve uzun ömürlülüğünü artıracak inovatif ve işlem teknikleri üzerinde çalışıyoruz" diyor.
Firma, kadın istihdamını artırmaya ve kadınların kariyerlerinde ilerlemelerini desteklemeye büyük önem veriyor. Bu bağlamda "Satışta Kadın İzi Var" projesi ile İstanbul'daki Karaca mağazalarında 35 yaş ve üzeri kadınlara kariyer fırsatları sunarak, onların iş hayatına katılımını teşvik ediyor. Toplamda 3 bin 717 çalışan bulunduğunu söyleyen Karaca Kurumsal İletişim Direktörü Seray Anıl, "Bunun 1908'i, yani yaklaşık yüzde 49'u kadınlardan oluşuyor. Yönetici kademelerimizdeki 188 çalışanın 64'ü, yani yüzde 34'ü kadınlardan oluşuyor" diyor.
"Beyaz akımı geri döndü"
Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, 2024 trendlerini ise şu sözlerle yorumluyor: "Bu yıl beyaz akımının geri döndüğünü görüyoruz. Vintage akımı ve sarmal desenler trendler arasında. Ayrıca 2026 yılına kadar derin mavileri görmeye devam edeceğiz. Hayvan temalı porselen trendini ise Bonna olarak, Prints koleksiyonumuzda uyguladık. 2021 yılında tasarladığımız Prints koleksiyonumuzun her bir parçası, yaşamı tehlike altında olan Alageyik, Turna, Su Aygırı, Siyah Gergedan, Mavi Balina türlerinin hem doğada hem de zihnimizde bıraktığı izleri taşıyor. Sunumlarda yer verilen her bir Prints ürünüyle yaşamı tehlike altında olan türlerin dünyaya kendilerinden bir iz daha bırakmasına destek oluyoruz."