İhracatta yeşil dönüşüme yeni paket

Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği çerçevesinde, şirketlerin danışmanlık hizmeti giderleri beş yıl süresince yüzde 50 oranında ve 10 milyon liraya kadar desteklenecek. Çok kanallı zincir mağaza desteği üst limiti 180 milyon liraya çıkarılırken, fuar katılımlarına daha fazla destek verilecek. İş dünyası, yeşil dönüşüme yeni destek paketinden ve desteklemelerde yapılan güncellemelerden memnun…
26.03.2024 11:27 GÜNCELLEME : 26.03.2024 11:27

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA İhracatçılar, yeni destek paketiyle "Yeşil Mutabakata" hazırlanacak. 23 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Kararı'na göre ihracatçılara "Yeşil Mutabakata Uyum Desteği" verilecek. Karara göre şirketler tarafından Yeşil Mutabakata Uyum Desteği Projesi kapsamında alınan danışmanlık hizmeti giderleri, beş yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon liraya kadar Ticaret Bakanlığı'nca desteklenecek. Bu destek ile ihracatçı firmaların Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında kurumsal sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm için farkındalığın sağlanması, mevcut durum analizinin yapılması, mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik yol haritasının oluşturulması ve şirketlerin ulusal ve uluslararası fonlara erişimlerinin kolaylaştırılması hedefleniyor. Ticaret Bakanlığı'nın, "İhracat Destekleri Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar" çerçevesinde yaptığı açıklamaya göre; ilgili paydaşlarla yoğun bir çalışma sonrasında oluşturulan bütüncül bir destek modeliyle; herhangi olgunluk seviyesindeki bir firma için zorunluluk ve belirsiz olan bu süreç; kriterleri ve parametreleriyle birlikte tanımlanacak, nerede durduğu ve nereye varması gerektiği belirlenecek, altyapının dönüştürülmesi konusunda yol gösterilecek.

TOPLAM İHRACATIN YÜZDE 34'Ü

Bilindiği üzere önümüzdeki dönemde ticaretin kurallarını sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm olarak belirleyen AB, Türkiye'nin dış ticarette en önemli partneri. Türkiye'nin toplam ihracatı içinde AB'nin payı yüzde 40'ın üzerinde. AB tarafından Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) kapsamında belirlenen beş sektör (demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen) ile tekstil ve hazır giyim sektörlerinin yeşil dönüşüm sürecinden en hızlı ve en fazla etkilenen sektörler olacağı öngörülüyor. Ticaret Bakanlığı'nın açıklamalarına göre bu kapsamda 2023'te bu sektörler tarafından AB'ye gerçekleştirilen ihracat, AB'ye yapılan toplam ihracatın yüzde 34'ünü oluşturuyor.

TURQUALITY® TANITIM PROJESİ DESTEĞİ

Karara göre, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM), ihracatçı birliklerinin iştigal sahasına giren ürünlerinin yurtdışı pazarlarda tanıtılması amacıyla Bakanlığa sunacakları proje kapsamında gerçekleştirecekleri tanıtım, danışmanlık ile pazar araştırması çalışması ile raporlarına ilişkin giderleri; ihracatçı birlikleri ile birden fazla ihracatçı birliği tarafından oluşturulan ortak proje için yüzde 75 oranında ve proje başına yıllık en fazla 12 milyon lira tutarında, TİM ve iştigal ettiği sektörü tek başına temsil eden ihracatçı birlikleri ve bölgesel birlikler için yüzde 75 oranında ve proje başına yıllık en fazla 22.5 milyon lira tutarında ve yine proje başına en fazla dört yıl süresince desteklenecek. Karara göre tanıtım desteğinden ihracatçı birlikleri aynı anda en fazla iki proje için yararlandırılacak. TİM'in, iştigal ettiği sektörü tek başına temsil eden ihracatçı birlikler ile bölgesel birliklerin ise aynı anda en fazla dört projesi desteklenecek. Bu kararın uygulanması için TİM'in, TURQUALITY® / marka destek programı, yeşil mutabakata uyum projesi desteği ile destek yönetim sistemlerinin yürütülmesine ilişkin istihdam, eğitim, organizasyon, tanıtım ve danışmanlık giderlerinin tamamı yıllık en fazla 250 milyon liraya kadar desteklenecek. Karar öncesinde bu limit 100 milyon liraya kadardı.

180 MİLYON LİRAYA KADAR DESTEKLENECEK

"Çok Kanallı Zincir Mağazaları" yurtdışında güçlendirilecek. Karar ile çok kanallı zincir mağaza desteği kapsamına alınan şirketlerin franchise/birimlerine yönelik yurtdışı marka tescil-yenileme-koruma, pazar araştırması çalışması ve raporları, kira, tanıtım, temel kurulum/konsept mimarı çalışma/dekorasyon giderleri beş yıl süresince yüzde 50 oranında ve yıllık 180 milyon liraya kadar desteklenecek. Halihazırda, 2024 yılı için destek üst limiti 55 milyon 925 bin 645 lira olarak belirlenmişti. Beş yıllık destek süresi sonunda, Bakanlıkça gerçekleştirilecek performans değerlendirmesi sonucunda şirketlerin destek süresi bir defaya mahsus beş yıl daha uzatılabilecek. Satın alınan yabancı çok kanallı zincir mağazalar bu kapsama girmiyor.

DESTEK SÜRELERİ YENİLENDİ

İhracatta pazar çeşitliliğini sağlamayı en önemli öncelikleri arasına alan Ticaret Bakanlığı, Uzak Ülkeler Stratejisi ve İslam Ülkeleri İşbirliği Stratejisi'ni güçlendiriyor. 23 Şubat 2024'te Resmi Gazete'de yayımlanan karar çerçevesinde bu iki stratejinin etkisini artırmak amacıyla bu ülkelerde faaliyet gösteren ihracatçıların marka ve TURQUALITY® ile birim kira destek sürelerini yeniledi. Karara göre dört ve beş yıl şeklinde olan destek süreleri bir defaya mahsus olmak üzere yeniden başlatılarak hesaplanacak. Bu şirket ve markalar için destek üst limitleri, bu karar kapsamında kullanılmış destek miktarı mahsup edilmek suretiyle uygulanacak.

"FİRMALARIMIZI TEŞVİK EDECEK"

Karara ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, TİM olarak pazar çeşitliliğinin artırılmasına büyük önem verdiklerini vurguladı. Ticaret Bakanlığı'nın da bu çerçevede 'Uzak Ülkeler' ve 'İslam Ülkeleri İhracatı Geliştirme' stratejileri ile söz konusu ülkelerle ticareti artıracak hamleler gerçekleştirdiğini ifade eden Gültepe, bu çalışmaların etkisini güçlendirmek için söz konusu ülkelerde faaliyet gösteren ihracatçıların marka, TURQUALITY ve birim kira destek sürelerinin kararla yenilendiğine işaret etti. Gültepe, "Bakanlık, Türk ihraç ürünlerini etkili bir biçimde dünyaya tanıtmak amacıyla, 2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu kapsamında çeşitli sektör ve ürün gruplarına yönelik tanıtım ve pazarlama kampanyası başlattı. Karar ile bu kampanyanın daha da güçlendirilmesi için sektör ve bölgelerini tek başına temsil eden ihracatçı birlikleri daha yüksek limitlerle desteklenebilecek. Dolayısıyla bu destekler gerek markalaşma gerekse yeni pazarlara giriş konusunda firmalarımızı cesaretlendirip teşvik edecek" dedi.

FUAR KATILIMLARINA DAHA FAZLA DESTEK

Yurtiçi ve yurtdışı fuar katılımlarına daha fazla destek verilmesinin önü de açıldı. Kararla "sezonluk fuar" tanımı getirilerek, aynı takvim yılında ülkede ve aynı sektöre yönelik düzenlenen aynı isimli fuarların ikisine katılımın tek katılım olarak değerlendirilmesi sağlandı. Karar ile ihracatçıların fuar katılımlarını daha da güçlendirmek amacıyla, yurtdışı fuar katılımlarında destekten faydalanılabilecek azami sayı olan beş limiti; sektörel ihraç ürünlerin dünyaya tanıtılmasına katkıda bulunan "üretici-imalatçı kuruluşları" açısından 10'a yükseltildi. Genelgede nitelikleri belirlenen yurtdışı fuar katılımcıları için yurtdışı fuar desteğe esas tutarı, ülke veya sektör ayrımı yapılmaksızın metrekare başına yaklaşık toplam maliyetin yüzde 75'i olarak belirlendi. Yıllık azami fuar katılım sınırının hesaplanmasında, yararlanıcılar tarafından sezonluk fuar katılımlarının tek fuar olarak değerlendirilmesi seçeneği yıl bazında yalnızca üç defa kullanılabilmesi karara bağlandı. Ayrıca karar ile ilk defa düzenlenen yurtiçi fuarların destek kapsamına alınmasına imkân sağlandı.

Bilindiği üzere Ticaret Bakanlığı, her yıl 90'a yakın ülkede, yaklaşık bin 500'ü bireysel katılım, 300'ü milli katılım olmak üzere, bin 800'e yakın uluslararası fuara ihracatçıların katılımını destekliyor. Her sene yaklaşık 9 bin civarında firma yurtdışı fuar desteklerinden yararlanıyor. Ayrıca, Bakanlık, her yıl yurtiçinde uluslararası nitelikteki 40'ın üzerindeki fuara da destek veriyor.

Mustafa GÜLTEPE / Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı

"Finansman kaynakları çeşitlendirilsin"

Avrupa Birliği bizim ana pazarımız. Toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 42'sini AB ülkelerine yapıyoruz. Ülkemiz için alternatifi olmayan bu büyük pazarda ticaretin kurallarını gelecekte sürdürülebilir üretim ve yeşil dönüşüm belirleyecek. Önümüzde fazla zaman yok. AB Yeşil Mutabakat gereği 2026'dan itibaren 'SKDM' kapsamında demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen sektörlerine karbon vergisi uygulamaya başlayacak. Sonrasında tekstil, hazır giyim ve diğer sektörler için de benzer süreçler başlayacak. Dolayısıyla tüm sektörlerimizin dönüşümünü hızlandırmamız gerekiyor. Dönüşüm zor ve maliyetli bir süreç. Özellikle KOBİ düzeyindeki firmaların öz kaynakları ile bu işin altından kalkabilmeleri imkânsız. Bu çerçeveden baktığımızda Avrupa Yeşil Mutabakata Uyum Projesi desteğini çok önemsiyoruz. Bu destekle ihracatçı firmaların, sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm için farkındalık sağlanması, mevcut durum analizinin yapılması, ulusal ve uluslararası fonlara erişimlerinin kolaylaştırılması hedefleniyor. Ayrıca oluşturulan bütüncül destek modeliyle süreç, kriterleri ve parametreleriyle tanımlanacak, firmanın nerede durduğu ve nereye varması gerektiği belirlenecek, altyapının dönüştürülmesi konusunda yol gösterilecek. Söz konusu destek firmaları yeşil dönüşüme cesaretlendirme yolunda önemli bir adım. Ama elbette yeterli değil. Bu süreci hızlandırmak ve dönüşümü fırsata çevirebilmek için finansman kaynaklarını çeşitlendirmemiz gerekiyor.

Çetin TECDELİOĞLU / TİM Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı

"Kur desteği en az yüzde 5'in üzerine yükseltilmeli"

Demirde AB'nin en büyük tedarikçilerinden biri olduğumuz için, ileride herhangi bir sorun yaşamamak adına yeşil dönüşüme bağlı çalışmalar 1.5-2 yıldan beri sektörümüzün odağında yer alıyor. SKDM Tüzüğü 1 Ekim 2023'te raporlama yükümlülüğü ile sınırlı olarak uygulamaya girdi. Bu kapsamda, 1 Ekim 2023-31 Aralık 2025 tarihleri arasında, mali yükümlülük doğmayacak bir geçiş dönemi yaşayacağız. Geçiş dönemi, uygulama esaslarının oturtulması, veri toplanması ve uygulamanın iyileştirilmesine yönelik aksayan noktaların tespit edilmesi gibi amaçlara hizmet edecek. Bu dönem içerisinde sağlanacak her destek bizlerin dönüşümüne katkı sağlayacaktır. O sebeple bu tür destekleri memnuniyet ile karşılıyoruz. Ama şu an ihracatçımızın çok ciddi sıkıntıları var. Bu sıkıntılar odağının yeşil dönüşümden kaymasına neden oluyor. Şu an var olan pazarlarımızda kan kaybediyoruz. İhracatımızda düşüşler var. Bunun temel nedeni rekabetçi olamamamız. Kur desteğinin de en az yüzde 5'in üzerine yükseltilmesi yönünde beklentilerimiz bulunuyor. Dünya Bankası'nın Türk ihracatçıların üretimlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltımını destekleyecek 600 milyon euroluk kredi garantisini onaylaması da memnuniyet verici ama biz enerji yoğun sektörleriz. Alüminyumda da, bakırda da, dökümde de çok yüksek miktarda enerji girdimiz var. Yeşil dönüşüme uygun enerji girdileri ve buna bağlı birçok konuda yatırımlara ihtiyacımız bulunuyor. O sebeple bu tip desteklerin artırılarak devam etmesini temenni ediyoruz.

Kazım TAYCI / İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı

"İhracata yönelik her türlü desteği memnuniyetle karşılıyoruz"

Ciddi bir tarım ülkesiyiz. Özellikle pandemiden bu yana tarım tarafında çok önemli gelişmeler oldu. Yaklaşık 31 milyar dolarlık işlenmiş tarım ürünleri ihracatımız söz konusu. Dolayısıyla hem pazar çeşitliliğimizi genişletmek hem de gelişmiş ülkelerde daha iyi raflarda yer bulmak adına her türlü teşviki memnuniyetle karşılıyoruz. İhracatçının hem kurdaki gelişmeler hem de maliyetlerden dolayı çok ciddi manada araya sıkıştığı bir dönemde ihracata yönelik verilecek her türlü destek çok önem arz ediyor. Yeşil dönüşümle ve karbon emisyonu ile ilgili ciddi manada faaliyetler var. Böyle bir şeyin olmasını desteklemekle birlikte bir tedirginlik içerisindeyiz. Bu ve buna benzer birtakım konuların, Türkiye'ye karşı özellikle Avrupa Birliği tarafından bir çifte standart haline getirilmemesini umarız.

Ahmet SUCAKLI / Tam Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı

"Küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor"

Özellikle son yıllarda teknoloji ile bilişim alanındaki tüm gelişmeler ve e ticaret pazarların kurulması küresel alış verişte önemli bir yer tutuyor. Fuar organizasyonları ise, bu gelişmelere rağmen bırakın değer kaybetmeyi, önemini her geçen yıl daha da artırıyor. Türk fuarcılık sektörünün büyük atılımlar yapması, ülke ihracatına da çok büyük katkılar sağlıyor. Diyebiliriz ki, ülke ihracatının yaklaşık yüzde 25'i fuarlar sayesinde gerçekleşiyor. Uzun yıllardır fuarcılık sektörüne devlet desteğinin artırılması için çaba harcıyoruz. Tam da bu aşamada Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı ihracat destek stratejileri, yeşil dönüşümü ve pazar çeşitliliğini ön planda tutarak, ihracatçılarımızın küresel rekabet gücünü artırmalarını hedefliyor. Bu destek paketi, fuarcılık sektörünün uzun zamandır beklediği önemli bir adımı temsil ediyor. Fuarcılığı bir devlet politikası olarak benimseyen Avrupa ülkeleriyle rekabet edebilir hale gelmemiz için bu tip düzenlemeler oldukça önemli. Zira fuarcılığın devlet politikası olarak görüldüğü Almanya, bu sektörde dünya lideri. Bunda devletin fuarcılık sektörüne verdiği destek çok ciddi katkı sağlamaktadır. Bu düzenleme ihracatçılarımızın uluslararası pazarlarda daha etkin bir şekilde yer almalarını sağlayacak. Yeni destek paketlerinin ihracatçılarımıza ve ülkemizin ekonomik büyümesine olumlu katkılar sağlayacağına inanıyoruz.

Yeşil dönüşüme bir destek de Dünya Bankası'ndan…

İhracatçıların yeşil dönüşümüne bir destek de Dünya Bankası'ndan geldi. Dünya Bankası önceki hafta Türk ihracatçıların üretimlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltımını destekleyecek 600 milyon euro'luk kredi garantisini onayladı. Onaylanan kredi garantisi, Türk ihracatçıların rekabet güçlerini ve ihracat pazarlarını koruyabilmeleri için üretim süreçlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasının desteklenmesi amacıyla kullanılacak. Türkiye Yeşil İhracat Projesi, makine, ekipman, ısıtma ve soğutma sistemlerinin geliştirilmesi ve atıkların azaltılması veya geri dönüştürülmesi gibi yeşil ve iklime uyumlu çözümlere yatırım yapacak ihracatçılara uygun maliyetli ve uzun vadeli finansman sağlanmasına yardımcı olacak. Türkiye Yeşil İhracat Projesi, tamamı ihracatçıların yeşil dönüşüm çabalarını desteklemek için kullanılacak yaklaşık 10 yıl vadeli ticari krediler yoluyla 1 milyar euro'ya kadar uluslararası özel sermayenin bulunması amacıyla Eximbank'a sağlanacak 600 milyon euro'ya kadar kredi garantisiyle uzun vadeli ticari finansmanı harekete geçirecek. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı bir açıklamada Türk Eximbank'ın, ihracatçıların yeşil dönüşümle ilgili projelerini desteklemek üzere yurt dışı sermaye piyasalarından ve uluslararası finansal kuruluşlardan 3.7 milyar dolar kaynak temin ettiğini vurgulamış, bu yöndeki kredi ve kaynak girişlerinin devam etmesini beklediklerini ifade etmişti.

BİZE ULAŞIN