PARA GAYRİMENKUL/ ÖZBEY MEN Birçok inşaat firmasının yurtdışında projelere yöneldiğini de ifade eden Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk, "Konut yatırımcıları ise iç piyasadaki olumsuzluklar nedeniyle Dubai, Makedonya, Kosova, İngiltere, Almanya, ABD'den daireler almaya başladı. 120 bin Türk vatandaşı yurtdışında 32 milyar dolar değerinde ev satın aldı" diyor.
Temelleri 1980 yılında Yüksel Öztürk tarafından kurulan Neva Prestij Yapı, bugüne kadar 15 bine yakın konutun yanı sıra toplu konut inşaatları, alt yapı projeleri, akaryakıt istasyonu ve dinlenme tesisleri, otel inşaatı gibi pek çok proje üstlenmiş bulunuyor. Ağırlıklı olarak Ankara'da konut inşa eden Neva Prestij Yapı'nın; İstanbul, Ayvalık, Bodrum'da halen devam eden projeleri de var. Mimar mühendislerden saha teknik personellerine, proje sorumlularından makine teknikerlerine kadar 600 kişilik bir ekibe sahip olan şirket, bir 'milli mesele' olarak gördüğü kentsel dönüşüm için de proje geliştirme çalışmaları yürütüyor. Rusya – Ukrayna, İsrail – Filistin Savaşları'nın global etkisi nedeniyle bir süre inişli çıkışlı seyreden, yeni yılla birlikte ise durağan dönemini terk ederek hareketlenmeye başladığını belirten Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk, "Seçimden sonrası için piyasayı nasıl bir grafik bekliyor merak konusu. Fakat bunun düşüş grafiği olmayacağını piyasanın aktif oyuncularının tavrından anlayabiliyoruz" diyor.
DEPREM SÖYLENTİSİ SATIŞLARI ETKİLİYOR
İnşaat malzemesi fiyatları şu an için normal seyrediyor. Ancak mart ayından sonra fiyatlarda artış olabileceğini bekleyen Öztürk, konut piyasasına ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor: "Kuzey Kıbrıs'ta iş yapan müteahhitlerimiz İsrail'den satışların arttığını söylüyorlar. Ancak bu durumun iç piyasaya herhangi bir etkisi yok. Yabancılara konut satışı ile ilgili şu an bir durgunluk söz konusu. Antalya - Mersin bölgesinde Rus ve Ukrayna'dan gelenlerin alımları da yavaşlamış durumda. İstanbul'da da deprem olacağı söylentisi nedeniyle yine yabancılara satışta daralma var."
Yerli piyasaya gelindiğinde ise; konut kredi faizlerinin yüksekliğinden dolayı satışların durgun seyrettiğini dile getiren Öztürk, "Fakat yılın dördüncü çeyreğinde başlayan kur korumalı mevduattan çıkan vatandaşların gayrimenkule dönüşü başladı" diye ekliyor.
TOPRAKTAN PROJELERE İLGİ BÜYÜK
Vatandaşların hala en güvenilir yatırım aracı olarak konutu gördüğüne de değinen Öztürk, şunları anlatıyor: "Konutun yanında yine konut yapılabilecek imarlı arsalar da çok talep görmekte. Ülkemizdeki birçok büyük inşaat şirketi projelendirmedikleri arsaları için, topraktan arsa alarak ev sahibi olma kampanyaları başlattılar. Şuanda bu çok revaçta. Kentsel dönüşümde yapılan son iyileştirmeler ise, piyasayı çok etkilemedi diyebiliriz. Çünkü kentsel dönüşümü özel sektör yapacaksa kendisine düşecek payların satımı için konut kredilerinin açılması lazım. Bu da şuan mümkün gözükmüyor. Sektördeki olumsuzluklar nedeniyle bir çok firmamız yurtdışında projelere yöneldi. Balkan ülkeleri, Londra, Arap ülkeleri ve Rusya'da projeler geliştiriyorlar."
YATIRIMCILAR YURTDIŞINA YÖNELDİ
Gayrimenkul piyasasında bazı konuların sektörün gelişimini engellediğine vurgu yapan Öztürk, şöyle devam ediyor: "İnsanların ikinci evi almasını önleyen vergiler konuşuluyor, ev için kredi verilmiyor, insanlar ev alıp kiraya veremiyor, kiralık ev bulunamıyor, kiralamalarda da enflasyonun altında sınırlamalar var. Bu nedenle yatırım amaçlı konut almak isteyenler Dubai, Makedonya , Kosova, Londra, Almanya , ABD'den daireler almaya başladı. Hem dövizle getirisi var hem de alımı daha kolay. Çünkü Dubai ve Londra'daki inşaat firmaları şu an Türkiye'de çok rahat hareket ediyorlar. Çok fazla proje pazarlıyorlar. Bugün, 120 bin Türk vatandaşının yurtdışında 32 milyar dolar değerinde ev satın aldığı biliniyor. Yani iç piyasa durdurmaya çalışılırken, içerideki paranın kaçması önlenemedi. Yetkililerin bunu gözden geçirmesi gerekiyor. Bu konularda iyileşme bekliyoruz."
