Tarım stratejisi ve artan desteklere ilişkin tüm detaylar....

3. Türkiye Tarım Zirvesi, T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın katılımıyla Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşti. Tarımdaki gelişmeler ve sektörün geleceğine yönelik pek çok başlığın ele alındığı Zirve'de "Tarımda Üretim, Planlama ve Arz Güvenliği" ile "Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası" başlıklı panellerde tarım ve finans sektörüne yön veren isimler önemli açıklamalarda bulundu…
14.12.2023 12:42 GÜNCELLEME : 14.12.2023 12:42

Turkuvaz Medya Grubu'nun düzenlediği 3. Türkiye Tarım Zirvesi, T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın katılımıyla Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşti. Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör ve A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner'in açılış konuşmasıyla başlayan 3. Türkiye Tarım Zirvesi, T.C Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın önemli açıklamaları ile devam etti. Türkiye'de çiftçiye verilen kredi ve desteklerin neler olacağı ile ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, tarım sektörüne yapılacak yatırımlar, yeni teknolojiler ve sürdürülebilir tarımın geliştirilmesiyle ilgili de bilgiler verdi. Bakan Yumaklı'nın katıldığı özel oturumu, Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör yönetti.

3. Türkiye Tarım Zirvesi, ilk paneli olan 'Tarımda Üretim, Planlama ve Arz Güvenliği' ile devam etti. Panele; Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Alpaslan, Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar ve Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu katıldı. Panel, Sabah Gazetesi Yazarı Feride Cem'in moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panelin hemen ardından ise Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı Dr. Ahmet Abdullah Antalyalı bir sunum gerçekleştirdi. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce'nin konuşmasının ardından zirve, A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner'in moderatörlüğünde gerçekleşen 'Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası' paneli ile devam etti. Panelin konuşmacıları Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal ve TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü oldu. 3. Türkiye Tarım Zirvesi'nin sponsorluğunu T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Ziraat Bankası, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve TARSİM üstlendi.

GIDADA ONLINE TAKİP SİSTEMİ

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen 3. Türkiye Tarım Zirvesi'nde konuşan T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıdayla ilgili hangi türde olursa olsun halkımızın eş zamanlı görebileceği bir sistemi uygulamaya koyacaklarını, online olarak herkesin rahat bir şekilde takip edebileceği bir sistem geliştirdiklerini söyledi. Bakan Yumaklı, çiftçiye verilen kredi ve desteklere ilişkin önemli açıklamalar yaparken, sektöre yapılacak yatırımlar, yeni teknolojiler ve sürdürülebilir tarımın geliştirilmesine yönelik bilgiler de paylaştı. Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör'ün yönettiği özel oturumda konuşan Bakan Yumaklı, Türk tarımını bugün olduğu gibi, bundan sonra da dünyada önemli yere sahip bir konumda devam ettireceklerini söyledi. Hem Ticaret Bakanlığı'nın hem de kendilerinin ürün takip sistemleri olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Stokları takip ederken, bu ürünlerin fiyat hareketlerini de takip ediyoruz. Hangi ürünü, hangi desende, hangi miktarda üreteceğinizi planlayabilirseniz hem iç tüketiminizi hem ihracatınızı buna göre belirleyebilirseniz, olağanüstü fiyat hareketi yaşamanızı gerektirecek bir şey kalmaz. Artık et fiyatlarının birdenbire anormal bir şekilde yukarı aşağı gitmesinin önüne geçmiş olacağız. Hem elimizdeki hayvan varlığından hem üretim kapasitelerinden hareketle hayvansal üretimde de planlamayı gündeme getirip gerçekleşmesini sağlayacağız" diye konuştu.

FAHİŞ FİYATLARLA MÜCADELEYE DEVAM

"Toplumumuzun güvenilir gıdayla alakalı bugün gelmiş olduğu nokta ve hassasiyet umut verici" ifadelerini kullanan Bakan Yumaklı, şu bilgileri paylaştı:

"Sektörlerin denetimlerini yapıyoruz. Ama bunun dışında da rutin denetimler var, bununla ilgili bir birimimiz bulunuyor. 2023'te 1.2 milyon denetim yapıldı. Bunun dışında geçtiğimiz ağustos ayından itibaren sektörel denetim uygulaması başlattık. Halkın sağlığını tehlikeye düşürücü bir üretimin ya da satışın olduğu yerleri kapatıyoruz. Hiçbir esnekliğimiz yok. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Bundan önceki dönemlerde kanunun 'bunlar teşhir edilebilir' yönetmeliğiyle birlikte zaman zaman listeler yayınlanmış, ama bunların arasında belli dönemler olduğu için tartışma konusu olmuş. Bununla ilgili çalışmamız tamamlanmak üzere. Bundan sonraki dönemde online olarak herkesin rahat bir şekilde takip edebileceği bir sistemi getiriyoruz."

Tarım ve gıdada fahiş fiyatların pandemiyle başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden bir süreç olduğuna dikkat çeken Bakan Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz için ekstra bir durum da deprem oldu. Davranış biçimlerimizi değiştiren depremin birinci günüyle üçüncü günü arasında karkas et fiyatlarında 30 liralık artış oldu. Bu farklı şeylere de yansımaya başladı. Genel olarak fiyatlama davranışıyla alakalı arzu edilmeyen 'fahiş fiyat' diye tanımlanan hususlarla çok sık karşılaşmaya başladık. Tohumdan çatala kadar olan süreç birçok kurumu ilgilendirir."

BİR SONRAKİ TOPLANTI TÜRKİYE'DE

Brüksel'de ikinci yüksek düzeyli diyalog toplantısını yaptıklarını da hatırlatan Yumaklı, bu toplantıda gıda güvenliğinden coğrafi işaretlere kadar çok önemli başlıkları ele aldıklarını söyledi. Bizde de tarımın en büyük problemlerinden birinin kırsal kesimin boşalması olduğunu anlatan Yumaklı, "Bu problemin aynısının onlarda da olduğunu gördük. Nasıl bizde kırsalda olanlara kız verilmiyorsa, Avrupa'da da böyle bir durum olduğunu gördük. Dolayısıyla tarımda yaşadığımız sorunlar global boyutta. Bir sonraki toplantımızın da 2024'ün ilk yarısında Türkiye'de yapılacağını şimdiden duyurmak isterim" dedi.

TARIMSAL DESTEKLER 91,5 MİLYARA ÇIKIYOR

Bu yılın sonu itibarıyla tarımsal üretim desteklerinin 64 milyar lira olacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, "Önümüzdeki sene 91,5 milyar lira. Bundan sonra tarımsal üretim planlamasına yönlendirici destekleri göreceğiz" dedi. Hesaplamalarına göre 776 bin hektarlık ekilmeyen arazi olduğuna işaret eden Yumaklı, "Bu arazilerin bir an önce ekimiyle alakalı hususun başlaması için birkaç yıldır devam eden bir proje var. Bu projede kullanılacak tohumların yüzde 75'ini veriyoruz. Ayrıca özellikle çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmayan çiftçilerin de o tür arazileri kullanmasıyla ilgili gerekçeleri kalmamış olacak. Kayıtlı olmayan 3 milyon hektar alan öngörüyoruz. Hepsiyle beraber tarımsal gücümüz artacak" açıklamasını yaptı.

SU KRİZİ KAPIDA

Tarım Bakanı Yumaklı, su seferberliğine ilişkin ise şunları söyledi:

"Biz Akdenizliyiz. Uluslararası bir ölçüm metodolojisi var. Yıllık kişi başı bin 700 metreküp ve bunun üzerini elde eden ülkeler su açısından zengin bir ülke olarak kabul ediliyor. Bin – bin 700 arasındakiler su stresi altında olan ülkeler. Türkiye şu anda bin 313 metreküpte… Su stresinde aşağıya doğru problem oluşacak noktaya doğru yakınız. Bin metreküpün altındakiler ise su açısından fakir ülkeler. Suyu tarımda kullanıyorsunuz, sanayide, bireysel kullanımınız var. Tüm bunlarda suyunuzu doğru yönetmeniz gerekir. Doğru zamanda doğru şekilde depolamanız gerekir ve kullanım esnasında onu zayi etmeyecek metotları kullanmanız gerekir. Su seferberliği konusu 31 Ocak 2023'te başladı. Ancak altı gün sonra deprem oldu ve bu çalışmalara ara vermek durumunda kaldık. Geçtiğimiz haftalarda tekrar başladık. Türkiye olarak hiçbir tedbir almazsak 2030 yılında bin metreküpün altına düşme riskiyle karşı karşıyayız. Temiz su kullanımıyla alakalı belediyelerin kayıp kaçak oranı var. Onu düşürmekle ilgili planımız var. Kuraklık riskine ilişkin de iki türlü kuraklık var. Tarımsal kuraklık kısmı için böyle bir tehlike yok. Ama geçtiğimiz yıl örneğin Trakya'da çok ciddi bir kuraklık oldu, yüzde 40'a varan rekolte düşüşleri oldu. Özellikle ayçiçeğinde. İyi eğitimli genç kardeşlerimin tarıma olan ilgisini gördükçe umudum artıyor. Ancak sadece niş ürünler için talip olmak değil, konvansiyonel ürünler için de bu gençlerimizin tarımsal üretime talip olması gerekir."

MÜDAHALEDE 10 DAKİKAYA İNECEĞİZ

Yanan ormanların yerine yapılan ağaçlandırmalara ve orman yangınlarına yönelik tedbirlere ilişkin de Bakan Yumaklı, "24 uçağımız, 100 helikopterimiz, 776 akıllı kulemiz, bin 500'e yakın kara aracımız var. 25 bin eğitimli kardeşimiz, 118 bin de gönüllü var. 10 adet de İHA'mız var. Bunu Avrupa'da kullanan ilk, dünyada kullanan ikinci ülkeyiz. Tüm bu orduyla yapmanız gereken onları doğru yönlendirmek" dedi. İHA'ların son derece önemli etkileri olduğunun altını çizen Yumaklı, "Bunların hepsini yangına müdahale için kullanıyoruz. Yangın öncesi için elimizde ekipman var, gücümüz var. Müdahalede hedef 10 dakika. Bu yıl 11 dakikada kaldık, seneye 10 dakikaya ineceğiz" ifadelerini kullandı.

TARIMDA ÜRETİM, PLANLAMA VE ARZ GÜVENLİĞİ

Zirve kapsamında gerçekleştirilen 'Tarımda Üretim, Planlama ve Arz Güvenliği' paneline; Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Alpaslan, Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar ve TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu katıldı. Arz güvenliğinden markalaşmanın önemine kadar birçok konu masaya yatırıldı…

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen 3. Türkiye Tarım Zirvesi'nde Türkiye'nin en stratejik sektörlerinden biri olan tarımdaki son gelişmeler ve sektörün geleceği için birçok önemli konu ele alındı. Sabah Gazetesi Yazarı Feride Cem'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen 'Tarımda Üretim, Planlama ve Arz Güvenliği' panelinde konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, iklim krizine karşı planlı yol almak gerektiğinin altını çizdi. Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Alpaslan da arz güvenliği risklerine karşı hazırlıklı olduklarını ifade etti. Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, yağmur suyunu çok iyi kullanmamız gerektiğine değinirken, Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu ise markalaşmanın önemine değindi.

"PLANLAMA SÜRECİNİ HAYATA GEÇİRİYORUZ"

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, iklim krizine karşı planlı yol almak gerektiğinin altını çizdi. Bakanlık olarak beş eksen üzerinde faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Yıldız, "Verimlilik, kalite, yatırım ve sürdürülebilirlik. Bu eksenlerin bir arada işlemesi gerekiyor. Üretim planlamasını da bu eksende yaptık. 5 Nisan'da çok önemli mevzuat düzenlemelerine girdik. Bunlardan biri üretim planlamasıydı, diğeri kayıttı. Verinizin olmadığı şeyi takip etmeniz mümkün değil. Bir diğeri sözleşmeli üretimdi. İşlenmeyen arazilerin izlenebilir hale gelmesiydi" dedi. TÜİK'le yaptıkları çalışmayla tarım envanterini ortaya çıkardıklarını belirten Yıldız, "3 milyon üreticimizin envanter olacak bilgilerini TÜİK'e teslim edeceğiz. Tarım sayımı, üretim planlama için önemli. Riski tanımlamanın ve krizi iyi bir şekilde yönetmenin çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle belirlediğimiz risklere karşı eylem planımızı hazırlayıp kamuoyu ile paylaşacağız" diye konuştu. İllerde teknik komiteler kurduklarını belirten Yıldız, 1 Eylül 2024 itibarıyla bitkisel ve hayvansal üretim açısından planlama sürecini hayata geçirmiş olacaklarını vurguladı.

"YAĞMURU İYİ KULLANMALIYIZ"

Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, şu anda Türkiye genelinde yüzde 80 buğday ekimi gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Güneydoğu ve Akdeniz bölgesi ocak ayına kadar ekim yapabilir. Suyu çok iyi kullanabilmemiz lazım, yağmuru çok iyi kullanabilmemiz lazım. Bunun için toprakta organik madde birikmiş olması lazım. Organik maddenin toprakta buluşturulması için tabii ki bakanlığımız belirli tedbirleri aldı, destekleri verdi. Hem yeşil gübreleme hem hayvansal gübrelemeyi yapanlara destekler verdi. Organik maddelemenin mutlaka artırılması gerekir ki, yağışla buğdayı daha fazla elde edebilelim" dedi. Ülke dışına çıkan ve denizlere boşu boşuna akan çok suyumuz olduğuna da dikkat çeken Taşpınar, "Bu suların sulanamayan bölgeye döndürülmesi gerekiyor. Sulanamayan alanlarımızın mutlaka sulandırılması lazım. Üretimi yapabilmemiz için bu tür argümanların kullanılması lazım. Sonunda tabii ki markalaşmamızı yapacağız" diye konuştu.

"EN BÜYÜK GİDER KİRA"

Markalaşmaya ilişkin konuşan TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu ise, "Bizim potansiyelimizin yarısı bile olmayan ülkeler bizden çok daha yüksek gelirler elde edebiliyor. İtalyanlar markalaşma konusunda muazzamlar. Bugünkü tarımı ve çiftçiyi de kalkındıracak şey, bu katma değer olacaktır. Standardizasyon olmadığı zaman markalaşma olamaz. Bizim kadar girişimci bir ülke tanımıyorum. Bunu yaptığımız zaman, markalaştığımız zaman 1 liraya ihraç ettiğimiz şeyi 5 liraya ihraç edeceğiz" dedi. Antep mutfağını ve Adana mutfağının bir marka olarak tanıtılması gerektiğine vurgu yapan Solakoğlu, "Katma değerli satabilmek için bu markalaşmayı yapıyoruz. Türk tarımında çok atlanılan bir konu var. Sulu ovalarımızdaki arazi kiraları, Fransa şampanya bölgesiyle eşdeğer. Oradaki köpüklü şarap muazzam katma değer kazanıyor. Bugün Karacabey ovasında aynı kirayı verip mısır üreteceksiniz ve rekabetçi olacaksınız. Çok zor. Bir çiftçinin en büyük gideri kira. Pahalı gıdanın en temel masrafı da bu. Buraya da el atılması gerektiğini düşünüyorum. Gençlerin bu işe girmemesinin en önemli sebeplerinden biri de bu. Çukurova'da bir dönüm araziye 300 bin vereceksiniz, aklıselim kimse bu işe girmez" dedi.

"ARZ GÜVENLİĞİ RİSKLERİNE KARŞI HAZIRLIKLIYIZ"

Mustafa ALPASLAN / Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı

Kuraklık, taşkın, sel gibi olumsuz etkilerini hissettiğimiz iklim değişikliği, Rusya Ukrayna arasındaki savaş, tedarik zincirlerinde kırılmaya neden olan salgın hastalıklar sonucu ülkelerin tarım gıda ürünlerinde daha korumacı politikalar izlemeye başladığını biliyoruz. Bu kapsamda ülkemizde arz güvenliğini tehlikeye sokabilecek beklenmedik durumlara hazırlıklı olabilecek çalışmalarımız vardı, daha da hızlandırdık. Strateji geliştirme başkanlığı bünyesinin altında arz güvenliği birimini kurduklarını belirten Alpaslan, "Pek çok stratejik ürünün takibini yapıyoruz. Radarlarımız sürekli açık. Genellikle AB üyelik sürecimizin bir parçası olarak oradaki gelişmeleri çok daha yakından takip ediyoruz. AB, geçen yıl gıda güvenliği krizlerine hazırlıklı olmak için bir mekanizma kurdu. Biz de hemen üyelik için başvurumuzu yaptık. Arz güvenliği konusunda ise gıda arz güvensizliği diyeyim… Son yıllarda karşıdan esen rüzgâr ülkemiz için bu sene daha da sert esti, bir deprem yaşadık. Tarımsal hasılatımızın yüzde 15'i, tarım arazilerimizin yüzde 17'sine tekabül ediyor. Sulanan alanlarımızın yüzde 14'ü, büyükbaş hayvan varlığımızın yüzde 13'ü, küçükbaşın yüzde 18'i oradaydı. Toplamda 34 milyar TL civarında bir kaybımız var. Bu alanda uzman, sahayı bilen, davranışsal ekonomi anlamında iyi insanlarla istişare kurulu oluşturduk, tasarladığımız sistemi test edeceğiz, kendimizi hazır hissedince sahaya gireceğiz.

"6 BİN DÖNÜMDE TOPRAKSIZ TARIM YAPIYORUZ"

Ekrem YÜCE / Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı

"Eğer bugün biz dünya ile yarışmak istiyorsak, muhasır medeniyetler seviyesini aşmak istiyorsak evvela şu an küskün olduğumuz toprakla barışmak zorundayız. Ülkemizde tarımsal faaliyetlerde atak yapıldığını, gıda güvenliği, gıda arzı, planlı üretim ve planlı tüketimde çok büyük bir çalışma yapılıyor. Sakarya'da 6 bin dönüm arazide hem tıbbi hem aromatik hem bitkisel hem de hayvansal üretim merkezlerini kurduk. 3 bin dönümlük tıbbi ve aromatik bitkiler merkezimizdeki ürettiğimiz 20 çeşit ürün tamamen Avrupa'ya gidiyor. Almanlarla alım garantili sözleşme yaptık. Topraksız tarımda 30 dönümü kapalı alan ve 30 dönümü işletme binaları olan bir alanı hayata geçirdik, fabrika burası artık. Açık arazide tarım yapmak her geçen gün riskli hale geldi. Tamamen laboratuvar gibi en lezzetli ve organik ürünleri burada yetiştirebiliyoruz. Bu modeli Hollanda'dan aldım. Bir uygulamalı tarım merkezimiz var. Meyve çiftliğimiz var. Yanına da tarım lisesi kurduk. Ve bu liseye kayıt olanlara burs vermeyi planlıyoruz. Şu anda kenevir yetiştirmek için bir hazırlığımız var. Ayrıca istiridye mantarı çiftliği kurduk. Damızlık manda çiftliğimizde 160 tane mandamız var. Mozzarella peyniri yapmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Safran üretim çiftliğimiz var. Ayrıca salep üretimi gerçekleştiriyoruz. Bir dönümden 300-400 bin lira gelir elde ediyoruz. Bir projemiz de solucan gübresi ve bu alanda ihracat da yapıyoruz. Meraları ıslah ediyoruz ve yüzde 100 verimli hale getiriyoruz. Fidancılık projemizle 300 dönüm arazi üzerinde iç ve dış mekân süs bitkisi yetiştiriyoruz.

"ÜRETİCİ DESTEĞİ 785 MİLYON EURO'YA ÇIKTI"

Dr. Ahmet Abdullah ANTALYALI / Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı

Özellikle üretimde sürdürülebilirlik ve verimliliğin artırılmasına özen gösteriyoruz. Dijitalleşme, önceliklerimiz arasında yer alırken; iklim değişikliği ve onların etkilerinin azaltılması, çevre ve doğal kaynakların artırılması için çalışıyoruz. Ülkemizde göç, önemli bir problem; köylerden şehir merkezlerine, doğudan batıya, büyük şehirlere ciddi bir göç var. Kurum olarak yaptığımız bu çalışmalarla insanları doğdukları yerde doyar hale getirmeye çalışıyoruz. 2011'den bugüne 25 bin proje uyguladık. 1,8 milyar euro'luk hibe desteği verdik. 3,5 milyar euro'luk yatırım yaptık. Devletimiz 265 bin kişiye iş imkânı sağladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye aktarmış olduğu mali yardımları 42 ilde uyguladık. Brüksel'den geliyoruz. Programımızı 81 ilde 2024'ün ilk çeyreğinde yetiştireceğiz. Ayrıca desteklerimizi 785 milyon euro'ya çıkarmış durumdayız. İstanbul da bu destekten yararlanacak. Bu yatırımlarda öncelikle inşaat işleri, makine alımı, hizmet alımını da destekliyoruz. Danışmanlık bedelini de karşılıyoruz. Yüzde 75'e kadar hibe desteği veriyoruz. Bu yatırımlarda ciddi bir vergi muafiyeti var. Birincil üretimi destekliyoruz. Süt, besi, kanatlı hayvancılığı destekliyoruz. Gıda sanayiini destekliyoruz. Çiftlik faaliyetleri hakkında çok farklı desteklerimiz var. Hayvancılık yatırımlarında şu anda 150 büyükbaşa kadar süt ineğinde, 800 küçükbaşa kadar da koyunlarda yüzde 60-70 hibe desteği veriyoruz. 40 yaş altı gençlere de yüzde 5 ilave desteğimiz var. 500 bin euro'ya kadar destek veriyoruz. Ülke genelinde bugüne kadar kesimhaneleri destekledik. Yaptığımız işlemlerle modernizasyonu artırıyoruz. Çiftlik faaliyetlerimizin çeşitlendirilmesini destekliyoruz. Arıcılıkta aklınıza gelecek her şeyi destekliyoruz, kovan yapımını dahi destekliyoruz. 6 bin 500'e yakın kadın girişimcimiz var, bunlar 50 bine yakın istihdam sağladılar. Özellikle biz burada AB standartlarında üretim yapıyoruz.

TARIMIN FİNANSMANI VE TARIM SİGORTASI

Türkiye Tarım Zirvesi'nin son paneli ise 'Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası' oldu. A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner'in moderatörlüğünde gerçekleşen panelin konuşmacıları arasında Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal ile TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü yer aldı…

Turkuvaz Medya Grubu'nun düzenlediği 3. Türkiye Tarım Zirvesi, 'Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası' paneliyle sona erdi. Tarıma desteğin hız kesmeden devam edeceğini söyleyen Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, kredilerin 455 milyara çıkacağı bilgisini paylaştı. Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal da tarımın finansmanı için tüm faaliyetleri sosyal sorumluluk olarak gerçekleştirdiklerini söyleyerek yapay zekayla önümüzdeki dönemde çiftçinin ihtiyaçlarını daha iyi tespit etmeyi planladıklarını ifade etti. TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü ise çiftçinin kendisinin kontrol edemeyeceği risklerle karşılaştığı zaman tarım sigortasına ihtiyacı olduğunu ve sigortanın ertelenmemesi gerektiğini vurguladı.

"YAPAY ZEKAYLA TESPİT EDİLECEK"

Ülkemizde tarıma Ziraat Bankası dışında diğer bankaların ilgisinin çok fazla olmadığını söyleyerek konuşmasına başlayan Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal, bunun temel nedeninin tarım kredisi vermenin ciddi bir uzmanlık gerektirmesi ve diğer kredi türlerine göre ekstra verileri olmasından kaynaklandığını dile getirdi. Diğer bankaların da tarımı desteklemesinin çok önemli olduğunu söyleyen Siyasal, "Biz önemli bir çalışma daha yapıyoruz. Tarım saha araştırması yapıyoruz. Belirli bir örneklem grubunu seçiyoruz her yıl. Bir çiftçinin yaşam döngüsünde yaşayabileceği her şeye ilişkin verileri toplamaya çalışıyoruz. Oradan görüyoruz ki çiftçilerimizin yüzde 25'i finansmana erişemiyor. Kullananların yüzde 61'i, tek bir bankayla çalışıyor. Buradaki penetrasyonun genişlemesi, finansmana erişmek için de önemli" dedi. 2024 yılında sürdürülebilirliğe odaklanacaklarını belirten Siyasal, şunları söyledi:

"AB'nin de yeni regülasyonları son derece önemli. Fon akışı açısından çok da önemli fırsatlar doğuruyor. Tarımın finansmanının sürdürülebilirliği konusunda çalışmalar yapacağız. 2025'e yönelik üç yıllık projeksiyon yaptık. Çiftçiye ayrı ayrı projeler satmak yerine parsel bazında bir model için çalışıyoruz. Azerbaycan'dan sonra Özbekistan'la tarım bakanlığımız anlaşma imzaladı. Özbekistan'da tarım sigortası birliği kurma çalışmaları başlatılmış olacak. Tarımın finansmanı için tüm faaliyetleri sosyal sorumluluk olarak gerçekleştiriyoruz. Bankalarımızın ve çiftçimizin ihtiyaç duyduğu her şey bizim için bir projedir. Bununla birlikte tarım verisinin işlenmesini de çok önemsiyoruz. Çok büyük bir data var tarım sektörüne ait. Biz bu verileri yapay zekayla işleyerek önümüzdeki dönemde çiftçinin ihtiyaçlarını daha iyi tespit etmeyi ve onların finansmana erişimini kolaylaştırmayı sürdüreceğiz."

"SON GÜNÜ BEKLEMEYELİM"

TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü de çiftçilerin tüm faaliyetlerini en ideal şekilde yapsalar bile açık alan arazide yaşanabilecekleri kimsenin tahmin edemeyeceğini hatırlattı. Engürülü, "Çiftçinin kendisinin kontrol edemeyeceği risklerle karşılaştığı zaman tarım sigortasına ihtiyacı var. Tarımsal üretimle birlikte meydana gelecek riskler için tebrik alınmalı. Örneğin yaz aylarında elektrikte dalgalanmalar oluyor. Özellikle kümes hayvancılığında bu çok büyük bir risk. Ya da sel, hayvanları alıp götürüyor. Neyse ki zararları ödeyebilecek bir mekanizma var Türkiye'de" dedi. TARSİM olarak bu sene 2,5 milyon poliçeyle 13,5 milyar liralık prim üretildiğini belirten Engürülü, şu ana kadar 8 milyar TL'yi geçen hasar ödemesi olduğunun altını çizerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu sene Antalya'da seralarda fırtına oldu, selden kış sebzeleri zarar gördü ve her birinin karşılığı biziz. Genelde olayların sonrasında farkındalık ortaya çıkıyor. Birdenbire afetin akabinde sigortalılık oranı artıyor. Ama bunun yayılımını yapabilmek için hepimiz uğraşıyoruz. Bunların her biriyle beraber esas etkili unsur ödeyeceğimiz tazminat. Eğer zarar varsa zarar karşılanacak, bu güven olduktan sonra insanlar sigortaya sıcak bakıyor. Türkiye'de bugüne kadar devamlı olarak hep büyüyerek yükselen bir grafik var. Doğru ve net hesaplamalar yaptığımız için sigortalı oranı artıyor. Çiftçilik yapanlar bilir, havada siyah pamuğa benzer bulutlar olur. Onlar gelmeye başlayınca çiftçimiz dizlerini dövmeye başlar. Onlar gelmeden biz tedbirimizi alalım. Kontrol edemeyeceğimiz riskleri de TARSİM'e transfer edelim ve kendimizi güvende hissedelim. Bu sene yağışların başlamasıyla bir rahatlama oldu ama sezonun nasıl gideceği hiç belli olmuyor. Şimdi çok güzel başladı umarım çok güzel devam eder ve çok güzel bir yıl olur. Ama ah tüh vah demeden evvel sigorta yaptırmak suretiyle kendimizi, ailemizi ve geleceğimizi riske atmayalım. Evvela tedbir, sonra tevekkül diyelim. Sigortamızı bekletmeyelim, şimdiden yapalım" dedi.

"BİZİM İÇİN TARIM EKOSİSTEMİ ÇOK ÖNEMLİ"

Serpil GÜNAL / Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı

Tarımın olduğu her yerde Ziraat Bankası var. Tarımda hiç hız kesmedik. 425 milyar TL civarı kredi kullandırdık. Kredilerin yüzde 86'ı sübvansiyonlu kredi, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından destekleniyor. Kredi faizlerinin yüzde 71'i, bakanlığımız tarafından ödeniyor. 80-90 milyar lira civarı kredimiz de sıfır faizli. Kredilerimizin yüzde 70'i işletme, yüzde 30'u yatırım kredisi. Bizim için tarım ekosistemi çok önemli. Bu strateji kapsamında bu sene yaklaşık 980 bin müşterimize 335 milyar TL kredi kullandırdık. Ve 2024'te de yine tarımın finansmanının tek bankası olmaya devam edeceğiz. Tutarlara baktığımız zaman yüzde 78'lerde gözükse de yüzde 80'leri geçmiş durumdayız. Ziraat Bankası'nın isminde de tarım var. 2024'te yeni bir sübvansiyonel kararname yürürlüğe girecek. Yeni indirim ve kullandırım konuları olacak. Limitler gözden geçirilecek. 2,1 milyon civarında çiftçi var. Ziraat Bankası olarak yarısına finansman sağlamış durumdayız. Her zaman olduğu gibi, 160 yıldır yaptığımız üzere bu finansmanı her türlü desteklemeye devam edeceğiz. Biz hiç hız kesmedik. Bazen kredilerle ilgili kısıtlamalar gündeme geldi, ama biz yüzde 100'ün üzerinde artış gerçekleştirdik. Tarım kredilerine baktığımız zaman binde 5 olan takip oranı binde 1,6'ya düştü. Bizim için üretimin devamlılığı, tarımın sürdürülebilirliği esas. Tek seferde ödeyemediği zaman 60 aya kadar taksitlendirme imkanı sunuyoruz. Bu anlamda bu sene toplamda 5 binin üzerinde üreticinin, 500 milyon TL üzerindeki kredilerini hem taksitlendirdik hem de faizsiz olarak ödenmesini sağladık. 6 Şubat'ta çok ciddi bir deprem yaşandı. Burada bizden finansman sağlayan tüm üreticilerimize ilk günden her türlü desteği sağladık. 2,2 milyar liralık kredilerini faizsiz olarak erteledik. Genç çiftçiyi de kadın çiftçiyi de çok önemsiyoruz. Özellikle kadın kooperatifleri için kredi paketi hazırladık. İnşallah yakın zamanda da uygulamaya alacağız. Yıl sonunda kredi bakiyesi anlamında 455 milyar liraya ulaşmış olacağız. Genç ve kadın çiftçilerimiz için de paketlerimiz var. Bunlar da toplamda 66 milyarı geçiyor. Bu kredileri vermeye devam edeceğiz.

BİZE ULAŞIN