Çevresel endişeler ve yükselen yakıt maliyetleri elektrikli araçlara olan talebi her geçen gün artırıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre geçen yıl sonunda 14 bin 552 olan elektrikli araç sayısı yılın ilk 6 ayında yüzde 88,8 artarak 27 bin 476'ya ulaştı.
9-10 Eylül Elektrikli ve Hibrit Sürüş Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Elaris Genel Koordinatörü Volkan Demir, elektrikli otomobillerin çevreye ve kullanıcılarına sunduğu avantajların tüketici taleplerindeki etkisine dikkat çekti:
Sıfır egzoz emisyonu
"Türkiye'de ve dünyada kullanımı hızla yaygınlaşan elektrikli araçların karbon salınımına etkisi, tüketici taleplerindeki tetikleyici unsurlar arasında yer alıyor. Çünkü iklim değişikliğinin nedenlerinin başında konvansiyonel araçlardan kaynaklı karbon salınımı geliyor. Bu nedenle konvansiyonel araçlar yerini elektrik motoru ile çalışan ve sıfır egzoz emisyonuna sahip elektrikli araçlara bırakıyor.
Gürültü kirliliğini önlüyor
Ancak elektrikli araçların saymakla bitmeyecek kadar avantajları bulunuyor. Sürüş performası ve sessiz çalışma özelliği de öne çıkan özellikleri arasında yer alıyor. Konvansiyonel araçlardaki ses sorunu elektrikli araçlarda yok denilebilecek seviyede oluyor. Sessiz çalışma özelliği hem yaşam alanlarında ki gürültü kirliliğini önlüyor hem de kullanıcılara konforlu bir sürüş deneyimi sunuyor.
Yüzde 70'lere varan tasarruf avantajı
Elektrikli araçların batarya dolum maliyetini, geleneksel araçlarda ki akaryakıt giderleri ile kıyasladığımızda da yüzde 75'lere varan tasarruf avantajı sağladığını görüyoruz. Özellikle son günlerde hızla yükselen akaryakıt fiyatları, elektrikli araçların tercih edilme sebeplerinin başında geliyor" dedi.
Elektrikli araç stoğunun büyümesine paralel olarak şarj altyapısının da hızla yaygınlaştığını belirten Volkan Demir, sözlerine şöyle devam etti:
Türkiye, Avrupa'da 2. sıraya yükseldi
"Elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısı hızla artıyor. Türkiye çapında bu yılın başında 1719 olan şarj istasyonu sayısı 3 bin 790'a, 3 bin 81 olan şarj noktası sayısı ise 8 bin 1'e ulaştı. Türkiye bu veriler ile şarj istasyonu bulundurma sıralamasında Avrupa'da 2. sıraya yükseldi.
Elektrikli araç stoğunun büyümesi ile birlikte elektrikli araç şarj istasyonlarının yanı sıra evlerde, alışveriş merkezlerinde, işyerlerinde otellerde ve daha birçok yaşam alanında ki özel ya da paylaşımlı şarj istasyonu sayısı da arttı.
"Kurulu istasyon sayımızı yüzde 72 artırdık"
Türkiye'de şarj altyapısının hızlı bir şekilde yaygınlaşması, sektörün sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması açısından da büyük önem taşıyor. Biz de Üçay Grup olarak Elaris markamızla bu konuya hassasiyetle yaklaşıyoruz. Bu kapsamda bir yandan elektrifikasyonun gelişimine destek verirken diğer yandan da ülkemizin dört bir yanındaki elektrikli otomobil sahiplerine kesintisiz sürüş keyfi yaşatmak için şarj istasyonu yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz.
2023 yılının ikinci çeyreğinde kurulu istasyon sayımızı yüzde 72 artırdık. ABD menşeili EATON marka şarj cihazlarımızla; 4 bölgede ve toplam 10 şehirde ki 24 ayrı lokasyonda bulunan şarj istasyonlarımız ile faaliyet gösteriyoruz. Mevcut ağımıza ek olarak 50 AC, 5 DC istasyonumuzun daha kurulumu için çalışmalarımızı yıl sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz. 2024 yılının sonuna kadar da 10'u DC olmak üzere toplam 100 AC istasyon daha kurmayı hedefliyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.